Kırklareli Haberci
![]() |
Faruk CEYLAN farukceylan39@gmail.com |
Önce İsrail’le normalleşme anlaşması, sonra da Rusya’dan
özür mektubu haberini duyduk. Ardından
THY’nın kana bulandığını. Özür ve normalleşmeyi gündem sanarken, unuttuk
ve yüreğimizin yangınıyla saldırıda ölü sayınsının
artmaması için dua etmeye başladık.
Bu kaçıncı acı? Kaçıncı şehit? Sayamaz olduk. Yürekler
sönmeyen bir yangın yeri haline geldi. Her yolun bir sonu var derler ama artık
bu yolun sonundan umut kestik. Yaşanan bu kanlı saldırıyı asla siyasallaştırmak
istemiyorum ama Hükümet yetkilileri onlarca vatandaşımızın hayatını kaybettiği
saldırıda nasıl bu kadar acze düşer? Anlamak mümkün değil…
Af buyurun insanların donuna kadar arandığı, bir bayanın başındaki minicik tokayla geçemediği
kontrolden bunlar nasıl geçti? Allah aşkına birileri çıkıp bunu açıklasın. Bu
bir ihmal mi? Yoksa ihanet mi? Vatandaşa kuş uçurtmayanlar teröristi nasıl
görmez?
Ne olacak şimdi? Bizde yetkililerde baş sağlığında
bulunacağız. Rahmet, mağfiret dileyeceğiz. Sonra? Sonra da kalanlara sabırlar…
Bunları yapınca can kayıpları geri mi gelecek? Ateş düşen ailelerin yangını mı
sönecek ?
Buradan Hükümet ve muhalefet yetkililerine sesleniyorum,
sesimi ne kadar duyarlar onu da bilmiyorum ama Allah’ını seven bir araya
gelsin. Kimse şu yaşanan can kayıpları
üzerinden rant elde etmesin, herkes el ele versin. Birileri hükümet yetkililerine aklınızı başınıza
toplayın desin. Olmadı mı? O vakit çözüm
önerilerini koysunlar masaya, destek versinler
sonuna kadar ve çıksınlar bir olduk, birlik olduk, hep birlikte taşın
altına koyuyoruz elimizi, and olsun vatandaşımızın güvenliğini sağlamak için bu
yola baş koyduk akan kanın önüne
geçeceğiz. Desin; kan ve göz yaşına son versin.
İnsanımız sokağa çıkmaktan korkar oldu. Ne zaman nerede
bir patlama olacak korkusuyla herkes diken üzerinde. Bitmek tükenmek bilmeyen
kan ve göz yaşı tahammül sınırlarının sonuna dayandı. Sosyal paylaşım sitelerine baktığınız vakit
acıların nefrete dönüştüğünü anlamak için alim olmaya gerek
kalmıyor. İnsanlar bu sitelerden en üstteki hükümet yetkililerini sorumlu
tutarak hakaret edip nefret kusuyor. Ve bunda bir sakınca görmüyor. “Yeter
artık ne olacaksa olsun.” Diyor. Bu çok vahim bir durum. Çünkü yaşanan
travmalar toplum psikolojisini tamamen
bozdu. Bu hal ve ahvalle iç karışıklıklara
doğru gidildiği de ortada.
Yetkililer olaylarda ihmali olanları vakit geçirmeden görevden almalı, hesap sormalı ve
ağırlaştırılmış şekilde hemen cezalandırmalıdır. Bu en üst birimden en alt
birime kadar sinsile yolu takip edilerek hayata geçirilmelidir. Özellikle
kalabalık ortamlarda deyim yerindeyse kuş uçurtulmayacak tedbirler alınmalıdır.
Kuşkusuz Yüce Türk Devletinin buna gücü vardır. O halde Devlet
mekanizmaları teyakkuza geçmeli, olağan hallerde bile olağan üstü tedbirleri
alarak sürdürmelidir.
Baş sağlığı dilemenin giden canlara, ateşin düşüp yandığı
ailelere bir faydası olmadığını biliyorum ama hayatını kaybeden canlarımıza
Cenab-Allah’tan rahmet dileyerek, ailelerine acınız acımızdır diyor, acılarını yürekten paylaşıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder