28 Ekim 2016 Cuma

Özgür olmayı Cumhuriyet’e borçluyuz

Kırklareli Günlüğü
Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com

Ankara Valiliği, 17 Eylül’de  güvenlik nedeniyle 30 Kasım’a kadar toplantı ve gösterileri yasakladığını açıklamış, açıklama yurt çapında tepkiyle karşılanmıştı. Bunun üzerine Başbakan Binali Yıldırım şu açıklamada bulunmuştu; “ Ankara Valiliği geçtiğimiz günlerde güvenlik nedeniyle 30 Kasım'a kadar toplantı ve gösterilere kısıtlama getirdi. Bunun tek gerekçesi  de güvenlik. Şimdi CHP'den bazıları 'AK Parti 29 Ekim kutlamalarını, 10 Kasım anmalarını engellemek için bu kararı aldı' diye yalan söylüyor. Bizim Cumhur ile  Cumhuriyet ile sevgimizi siz mi sorgulayacaksınız? Bunu ölçecek kalibrede misiniz? Cumhuriyet hizmetle büyür. CHP'nin 93 yılda yaptıkları ile AK Parti'nin 14 yılda yaptıklarını mukayese etmek için yan yana yazalım. Terör ögütlerinin tamamını etkisiz hale getirecek, Türkiye'yi hedeflerine çok farklı bir şekilde ulaştıracağız. Cumhuriyeti güçlendirmek adına 2007'de çok önemli bir reform gerçekleştirdik. “ dedi.
Cumhuriyet kutlamaları ile 10 Kasım anma gününe denk gelen bu kısıtlama sadece CHP’liler tarafından değil, Cumhuriyet’e ve Atatürk’e bağlı CHP’li olmayanlar  tarafından da  tepki ile karşılandı ve güvenlik tedbirlerinin neden ülkenin en büyük bayramı ile ülkenin kurtarıcısının anma gününe  denk geldiğini ülke çapında sorgulattı. Başbakanımızın yaptığı açıklama çerçevesinde Hükümetimizin  Cumhuriyet’i güçlendirmek için gerçekleştirdiği reformu görmezden gelemeyiz. Buna bir  diyeceğim yok. Ankara Valiliğinin de haklı bir gerekçesi vardır mutlaka. Olmasa durup dururken böyle bir kısıtlama getirmez herhalde. Neticede memleket meselesi.
Geçmişte çelenk  sunma yasaklarına, çelenk sunumunda bulunanlara verilen cezalara  rağmen Cumhuriyetçiler inadına çelengini de sundu, anma ve kutlamalarından da vazgeçmedi. Yüz yıla yaklaşan alışkanlıklardan  vazgeçmek öyle çok kolay  olmuyor işte. Birde Cumhuriyet ve onun değerleri ile Atatürk’e ölümüne sevdalı  olmak  Atatürk ve Cumhuriyeti   her şartta vazgeçilmez kılıyor…
Evet  geldik Cumhuriyetimizin kuruluşunun 93. Yılına. Belediye Başkanı Mehmet Kesimoğlu,  93. Yılda kutlama programı düzenledi.  Program;  saat: 19.00’da Dingiloğlu parkı önünden Fener Alayı yürüyüşü ile başlayacak.   Saat: 20.00’de Yayla Kültür ve Sanat meydanında düzenlenecek olan  konserle   Cumhuriyet bayramı coşkuyla  kutlanacak.  Zaten, nabzı Cumhuriyet diye atan, kalbi Mustafa Kemal diye çarpan Kırklareli halkının  Cumhuriyet bayramını kutlanmasından daha doğal bir şey olması  da mümkün değil. Cumhuriyet sevdalısı, Atatürk aşığı birde Belediye Başkanı olunca   Atatürk’ün hemşehrilerinin, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyeti büyük bir keyifle kutlaması şart oluyor.  
Mesela ben baldızımın minik oğlu Toprak’a bayram kutlama sözünü akşamdan verdim.  Eşim, baldızım ve bacanağımla sabah erkenden bayraklarımızı alacak ve Atatürk anıtına yapacağımız ziyaretten sonra ailece kutlamalarımızı başlatacağız. Tıpkı kızımla daha bir yaşındayken gerçekleştirmeye başladığımız kutlamalar gibi… Kızımda Cumhuriyet Bayramı kutlamasına Anakara’da anıt kabir ziyaretiyle başlayacağını bildirdi.  Zaten Atatürk ve Cumhuriyet sevdalısı olan  herkesin  bayramı dilediği gibi kutlamasına  engel yok.  Kimse kutlama demiyor ki… Bir anma ve kutlama için resmi protokola da çok fazla ihtiyaç yok.
 Yüz yılın en büyük devlet adamı, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk 10 Kasım 1938’de arkasında dev bir eser olan Cumhuriyet’i bırakarak hakk’a yürüdü. Ruhu şad, mekanı Cennet olsun. Bu gün özgür birer Türk vatandaşıysak bunu Cumhuriyete ve onun kurcusu Mustafa Kemal Atatürk’e borçluyuz. Onun gösterdiği hedeflere yürüyen herkes Cumhuriyet bayramını kutlayacak ve Atasını minnetle anacaktır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın, bayramınız kutlu olsun.


10 Ekim 2016 Pazartesi

Bu görünmeyen eller kimin eli ?

Kırklareli Günlüğü
Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com

Ülkücü hayat görüşüne sahip olduğumu;  CHP, AK Parti ve MHP ile ilgili  haber ve yorumlarımda ayrımsız hak eden hakkında, hak ettiği kadarını  yazmaktan imtina etmediğimi en iyi okuyucularım bilir. Yazılarımla duygularımı pek  karıştırmam. Her daim mümkün olduğunca tarafsız yazma gayreti içinde olmaya çalışırım.  Yazarken kimsenin siyasi etiketine bakmam. Ak Partili bazı dostlar kendilerini sürekli eleştirdiğimi söyleseler de,  Ak Partili Kavaklı ve Üsküp Belediye Başkanları  hakkında övgü dolu onlarca yazımın  mevcut olduğunu  tüm okuyucularımız yakinen bilmektedirler.  Sonuç olarak  ne kadar tarafsız olursam olayım  Hak’tan ve haklıdan yana taraflıyım…
Son zamanlarda basında çıkan yazıları, sosyal paylaşım sitelerinde yayınlanan paylaşımları dikkatle inceliyor, halk arasında küçük bir zümrenin ürettiği sokak dedikoduları  ile kamuoyu yaratmaya çalıştığını  gözlemliyorum. Bu dedikodu zümresinden bazı isimler; “Bak kardeşim, bu böyleymiş. Şu da şöyleymiş. Sen akıllı adamsın yaz, sen doğruları yazarsın  bunları da yaz. Senin takipçin çok, yaz .”  diyerek bana 10 yaşında çocuk muamelesi yapan,  akıllarınca  aynı siyasi fikirden olmadığım insanlara karşı sözüm ona beni gaza getirme çalışmalarını yaşıyorum. İlginç olan  benim fikrimden olmayanlara karşı beni gaza getirmeye çalışan  muhteremler ise bana  aleyhinde yazı yazmamı empoze ettiği kişi ve kişilerle aynı siyasi  görüşe sahip olmalarıdır. Yani CHP’li olmalarıdır.  Çok garip değil mi? Garip ama gerçek…
Sokak ve kahve köşelerinde  bu tip söylenenlere bakıyorum da, söylendikleri insanla karşı karşıya geldiklerinde ne hikmetse yüzüne tek kelime söyleyemiyorlar. Evet  ardından mesnetsiz dedikodularla söylendikleri ama yüz yüze gelince tek kelime söyleyemedikleri  o insan Belediye Başkanı Mehmet Kesimoğlu. Bir Bulgaristan macerası tutturup ısıtıp ısıtıp insanların önüne koyan minik zümre hala  sıkılmadı ama görüyorum ki  dinleyenler aynı masalı dinlemekten çok sıkıldı. Onlar da bunu  fark etmiş olacaklar ki masalı değiştirip şimdi de  Kesimoğlu’nun Bulgaristan’da rehin kaldığını anlatmaya başladılar.  Ne yapsınlar malzeme bulamıyorlar. Bu adam  çaldı, rüşvet aldı, Belediye dükkanlarını bedavadan ucuza sattı  diyemiyorlar. Cin Ali çizgi romanı yazar gibi yazıyorlar.  
Ya kardeşim Bir Belediye Başkanı  iddia edildiği gibi sürekli kumar oynuyorsa, oyun  oynadığı kumarhanede nasıl rehin kalır? Bu kumarhane daimi müşterisine hiç mi kredi açmaz?  Devamlı para kazandıran  müşteri rehin alınır mı? Rehin alırsan bir daha gelir mi?  Hiç inandırıcı değil. Bence bu dedikodu senaryolarını yazan senaristler oldukça acemi.  Biraz daha çalışıp daha sahici senaryolar yazmalılar. Aksi halde  ispatı olmayan dedikodularına sadece kendileri inanırlar.   İspat edilmediği için yasalara göre de  suç teşkil eden yalan senaryolarını yazan muhteremler  çıkıp senaryolarının altına imzalarını da koymalıdırlar. Konuşulanların ispatı yoksa suç olur o vakit  söylediklerinin altına imzalarını koymaktan da korkarlar. Öyle değimli?  Bence bu söylenmelerinin  bir gün başlarına iş açma olasılığına karşı artık yazmaktan vazgeçmeleri kendileri açısından hayırlı olur. Demedi demeyin böyle giderse yalancı çobanı fersah fersah geçen bu senaristler bir gün yanlışlıkla söyledikleri  doğruya bile  inanan bulamayacaklar.  
Yalan senaryolar yazanlar düne kadar Kırklareli yollarından da en çok  şikayet edenlerdi. Cadde ve sokakta gördükleri en küçük çukurları bile fotoğraflayıp sosyal paylaşım sitelerinde Belediye aleyhine  kullanıyorlardı. Kırklareli’nin dört bir yanı asfalt kaplanmaya başlayınca, şimdi de; “ Ya kardeşim bu zamanda yol mu olur?  Asfalt mı  yapılır? Belediye başkanı vakitsiz yol yapıyor. Bu güne kadar nerdeydi?   diye ortalığı ayağa kaldırma çalışmalarına  başladılar.   Yani yol isteriz diyenlerle,  yapılınca istemeyiz diyenler  aynı kişiler. Tıpkı Kapalı Pazar yerinde olduğu gibi. Pazar yeri isteriz. Pazar yeri yapım proje ve ihale çalışmaları başlayınca bu defa da isteriz ama AVM’siz isteriz örneğinde ki  gibi.  Anlaşılan bu muhteremler;  Fırından çıkmış ekmek istiyorum  ama elimi yaksın istemiyorum, tatlı istiyorum ama içinde şeker olsun istemiyorum, koşmak istiyorum ama yorulayım  istemiyorum, maaş istiyorum ama çalışmak istemiyorum.  Kafasındalar.   Ne istediği belli olmayan bu zümre her defasında yapılmayanı şiddetle  istiyor, yapımı başlayınca da  aynı şiddetle  vazgeçiyor.
AVM’li Pazar yeri konusunda CHP İl Başkanının muhalefet partisi Başkanı gibi  Ak Partililerle birlikte karşı çıkışına,  o zaman MHP’li İl başkanı olan Kürşad Yamaner’in destek vermediğini  umarım hatırlıyorsunuzdur.  CHP’li Belediye Başkanının yapacağı hizmete, CHP İl Başkanı muhalefet ederken, muhalefet partisi MHP İl Başkanının  samimi olarak Kırklareli’ne hizmet yapılmasını istemesi ve  Kesimoğlu’na  destek vermesi de umuyorum daha o gün  bazı şeyleri anlatır nitelikteydi. Bir Belediye Başkanına  rakipleri ile birlikte kendi parti Başkanı  muhalefet ediyorsa o başkanın  hizmet konusunda  işi hiçte kolay değil.
 AVM’li Pazar yeri konusu tartışılabilir, mutlaka herkesin bir fikri vardır saygı duymak lazım. Ancak  Pazar yerinin getirileri ve götürüleri iyi  irdelenmeli sonra fikir beyan edilmelidir. Yanlış olan siyaseten karşı çıkılmasıdır. Halkta Pazar yeri  projesine siyaseten karşı çıkıldığı algısı oluşmaya başlamıştır. Karşı çıkıcılar, Kırklareli’de yapılacak olan kapalı Pazar yeri projesinin Türkiye’de örneğinin olmadığını iddia ederek feveran etmektedirler. Oysa yanı başımızda ki Keşan’da, Belediye Başkanlığının yaptırdığı ve 29 Ekim’de açılması planlanan Kapalı Pazar yeri içerisinde de yüzlerce dükkanın ve sosyal tesisin  bulunduğu   alış veriş merkezli Pazar yeri hayata geçmek için gün saymaktadır.
Bunların yanı sıra  birde Ak Parti İl Başkanı  Belediye projeleri olarak bildiğimiz projelere  sahip çıktı ve  basına yaptığı ilginç  bir açıklama ile İller Bankasından Belediyeye eski parayla 3.5 trilyon lira geldiğini, Ak Parti milletvekili ile İller Bankası Genel Müdürüne gittiklerini ve Belediye Başkanlığı için tavassutta bulunduklarını belirterek, Belediye projelerinin kendilerine ait projeler olduğunu iddia etti.  Ak parti İl başkanı; “Bugün Belediye yolları yapıyorsa biz istediğimiz için, hastane yolu yapılması için çıktı bu paralar. Bunun dışında İller bankasından 40 milyarlık katkı payını aldık. Belediyenin projeleri Ak Partinin projeleri. Armağan Barajından içme suyu getirilmesi projesi ile ilgili Belediye bir şeyler söylüyor ama bu proje bizim, incidere projesinde   de %90’a geldik. Onu da biz yapıyoruz. Madem onlar yapıyor, bak bilmiyorlar mezarlık köprüsünü de sıfırdan biz yapıyoruz.” * diyerek  Belediye Başkanlığının yaptığını açıkladığı  Belediye projelerine sahip çıktı. Bildiğim kadarıyla İller Bankası tüm belediyelere kredi sağlıyor ve bu kredilerde belediye kaynaklarından vadeli olarak  yasal faizi ile geri ödeniyor.  Kredinin çıkması için tavassutta bulunmak başka bir şey, hükümet olarak belediyeyi borçlandırmadan bir projeyi hayata geçirmek  başka bir şey.  Tavassut edilerek Belediyeye geri ödemesiz kredimi çıkarılmıştır? Belediye İller Bankasına  borçlanırken biz yaptık demek  ne kadar doğrudur? Hatırladığım kadarıyla Babaeski  Belediyesi de alt yapı çalışmaları için İller bankasına borçlanmıştı. Şimdi borcunu belirlenen  taksitler halinde  ve faizi ile iller bankasına  geri ödüyor, yada  ödemeye başlayacak.  Acaba  Ak Parti Babaeski Belediyesinin alt yapı çalışmaları için neden bu projeler bizim demedi?  Kırklareli Belediyesinin projeleri için bu  projeler  bizim dedi.  Galiba Abdullah Hacı için tavassutta bulunmadılar.  Oysa ona da tavassut etselerdi  iyiyiydi…  
Siz tavassut edeceksiniz , Kırklareli Belediyesi İller bankasından  borçlanarak kredi kullanacak.   Tavassut ettiyseniz kefil olmadınız ki sevgili başkanım. Yani  Kırklareli Belediyesi borcunu ödemezse tavassut ettiniz diye Belediyenin kredi borcunu  siz mi  ödeyeceksiniz?  Belediye  kredi kriterlerini sağlayamamış olsa, taahhütte bulunmasa   tavassut işe yarar mıydı  Allah aşkına?   Sonra?  Sonra  Belediye borçlanarak çektiği kredi ile iş yapacak, sizden bir şey istemeden  borcunu ödeyecek, sizde çıkıp hibe etmiş gibi tavassut ettik ya,  ben yaptım diyeceksiniz…
   Ak Parti İl Başkanının açıklamalarından  sonra  kamuoyunda yaptığım araştırmanın netcesinde, sokaktaki vatandaş  konuyu böyle anlamış. Zaten yapılan açıklamaya göre başka türlü anlamaları da  mümkün değil ki…
Belediye Başkanı Kesimoğlu, yapılacak olan hizmetleri engellemeye çalışan bazı görünmeyen  ellerden bahsediyor,  kimin eli  bunlar Kesimoğlu?  Ben  hala bu ellerin kime ait olduğunu anlayamadım.  Ya Başkan Kesimoğlu,  ya da anlayanlar bir zahmet bana da anlatsın… 

*Ak parti İl Başkanı Alper Çiler’in tırnak içindeki ifadeleri  tamamen kendisine ait olduğu için tarafımdan üzerinde her hangi bir imla ve ifade düzeltmesi yapılmamış aynen yayınlanmıştır. 

Hayatı Beldesi olan Başkan!


Kırklareli Günlüğü
Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com

Serdar Türker Kaynarca Belediye Başkanı seçileli 2.5  yıl oldu. Yaptığı işlere baktığınızda sanırsınız ki 10 yıldır Belediye Başkanı. Kaynarca ve Kaynarca halkından başka hayatı yok gibi. Soluk almadan sürekli koşuyor. Hiç durmuyor.  Yorulmuyor.  Sanki 5 yıllık görev süresine 15 yılı sığdırmaya çalışıyor   
Belediyenin  yapması gereken ama  bu güne kadar yapılmayan yol ve kaldırımları yapıyor, muhteşem meydan düzenlemesi, Atatürk Kültür Merkezi ile Kaynarca’yı köy vasfından kurtarıp Kent yaşamına taşıyor.  Çocuklar için parklar yapıyor, spora sporcuya destek veriyor, okul öğrencilerine ayırımsız giyim eşyası ayakkabı, çanta ve kırtasiye malzemesi alıyor, Kaynarca tarihinde  ilk defa bir su festivali düzenliyor, bin kişiyi geçik insanı  Kaynarca’da bir araya getirerek panel düzenliyor, Tiyatro etkinlikleri düzenliyor, Halka Eğitim seminerleri verdiriyor, Kaynarca toprağını almak isteyenlere karşı halkla birlikte direniyor, savaşıyor  ve açtığı toprak davasını kazanarak Kırklareli tarihine geçiyor.
Kaynarca’ya sayısız hibe araç kazandırıyor, kardeş belediyeler  ile Kaynarca için müşterek projeler yapıyor ve Kaynarca’ya sürekli kazandırarak hep ilklere imza atıyor…
 İran, Bulgaristan, Yunanistan, konsolosları,  İstanbul başta olmak üzere Avrupa Devletleri Belediye Başkanları ile  dostluklar kuruyor. Kaynarca’da ortak projeler geliştirme ve Kaynarca’nın adını dünyaya duyurma çalışmalarını  sürdürüyor.  Kaynarca’nın yer altı sıcak su kaynaklarını yer yüzüne çıkararak kazıların başlatılmasını ve Kaynarca’ya bu sayede yatırınlar kazandırmanın projelerini hayata geçirmek için çalışıyor. AB projeleri ile Kaynarca’ya sınırsız yatırımlar kazandırmaya devam ediyor.  Kaynarcaspor’u sırtlayıp başarısı için destek sağlıyor. Kırklarelispor’a katkı sağlamak için  iş adamı dostlarını harekete geçirmek için çalışıyor.
Enerjisine akıl ermenin mümkün olmadığı, 2.5 yılda yaptıklarından  ancak bir kısmını kaleme aldığım Başkan Serdar Türker, Beldesini Köy vasfından kurtarıp Kent haline getirme çalışmalarına  eczanesiz kent olmaz diyerek   kişisel girişimleri ile bir de eczane kazandırdı. Kaynarca’nın artık  eczanesi de var.
Herkes Başkanın ne zaman duracağını merak ederken o durmadı ve hem halkın, hem de öğrencilerin kitap okuması için Beldeme bir de kütüphane gerekli dedi ve Kaynarca’da bir binanın bakım ve onarımını başlatarak  Kütüphane kazandırma çalışmalarının da startını verdi. Kısa sürede hizmete açılması planlanan  Kaynarca kütüphanesinde;  kitap, dergi, günlük ulusal ve yerel gazeteler, bilimsel yayınların yanı sıra kütüphaneden faydalananların kullanımına  sunulacak bilgisayarlarda bulunacak.

Şimdi herkes,  hizmet noktasında durdurulması imkansız hale gelen Başkan Serdar Türker’in İlk seçimde hangi  İlçeden  Belediye Başkan adayı olacağını konuşuyor.

8 Ekim 2016 Cumartesi

Kırklareli Belediyesinden tarihin en büyük asfaltlama çalışması


40 bin ton sıcak asfaltla Kırklareli caddeleri pırıl pırıl olacak. Asfaltlama çalışmaları yayaları da, sürücüleri de sevindirdi.

Kırklareli Belediyesi'nin  başlattığı çalışmalar sonrasında  28 cadde ve sokak sıcak asfalt kaplanacak.
Kırklareli Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü tarafından 40 bin ton sıcak asfalt 206 bin 779 metrekarelik  alana serilecek.  Sıcak asfalt çalışmalarını başlatan  Belediye   ekiplerinin mesai sonrasında da  çalışmalarına hız kesmeden devam edeceği açıklandı.
Çalışmalar kapsamında Çamlık Caddesi, Eski Kavaklı Caddesi, Yurt Caddesi, Yaren Caddesi, İnönü Bulvarı, Hastane Caddesi, İstiklal Caddesi, Muzaffer Ender Caddesi, Balkan Caddesi, Kurtuluş Caddesi, Mustafa Kemal Bulvarı, Nüshet Somay Caddesi, Cumhuriyet Caddesi, Bademlik Caddesi, Namazgah Caddesi, Eriklice Caddesi, Hasan Paşa, Or. Prof. Mazhar Osman, Bayındır 3, Ambarlar, Koşu Yolu, Okul Yolu, Buzhane, Soğukkuyu, Filibe, Eski Cezaevi, Yayla ve Ayazma sokakları 40 bin ton sıcak asfalt ile kaplanmış olacak.
Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu, Başkan Yardımcıları Adem Sevim, Fettah Aygün ve Mehmet Gider Kırklareli tarihinin  en büyük sıcak asfalt çalışmasını,  yerinde inceledi.
Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu, çalışmaların Kırklareli'nde bozuk yol kalmayana kadar devam edeceğini söyledi. Hızlı bir şekilde sıcak asfalt serimi yaptıklarını ifade eden Başkan Kesimoğlu çalışmalar hakkında şunları kaydetti;

 "Bozuk ve deforme olan yolların sağlıklı ve uzun soluklu olarak halkımıza hizmet vermesi için çalışıyoruz. Kentimizin her noktasında kapsamlı bir çalışma başlattık. 40 Bin ton sıcak asfaltı 206 bin 779 metrekarelik yani 29 futbol sahası büyüklüğünde bir alana sereceğiz. Amacımız  yaya ve araç trafiğinde vatandaşlarımızın ulaşımını rahatlatmak, insanımızı yazın toz ve topraktan, kışın çamurdan kurtarmaktır. " dedi.
Yol çalışmalarının ardından kaldırım ve bordür taşlarını da yapacaklarını belirten Başkan Kesimoğlu sözlerine şöyle devam etti; "Yol çalışmalarımızın tamamlanmasının hemen ardından kaldırım ve bordür taşlarımızı da yenileyerek  Kırklarelisporumuzun renkleri olan yeşil beyaza boyayacağız. Çalışmalarımızı en hızlı şekilde tamamlayıp vatandaşlarımızın  hizmetine sunacağız.  Çalışmalarımızı neredeyse her sokağımızda ve her caddemizde yürütüyoruz. Çalışmalar sırasında  trafikte zaman zaman sıkıntılar yaşanabilir. Bu sıkıntıları yaşamamak adına tedbirlerimizi aldık. Ancak, yine de bu tür sıkıntılar ile karşılaşan vatandaşlarımızın çalışmalar boyunca bizlere yardımcı olmalarını bekliyoruz. Gösterdikleri hoşgörüden dolayı kendilerine teşekkür ediyorum.“ dedi.
Kırklareli Belediyesinin yapmış olduğu sıcak asfaltlamada biten yerlerin hizmete açıldığını gören yayalarda, sürücülerde, bire bir görüşmelerimizde  memnuniyetlerini ifade ederek, Belediye Başkanı Mehmet Kesimoğlu’na teşekkür ettiklerini belirttiler. 

4 Ekim 2016 Salı

“Futboldan ne kadar anladığıma siz karar verin!”

Faruk Ceylan
farukceylan39@gmail
Kırklareli Günlüğü

Fenerbahçe'nin 1milyon üye proje toplantısı Kırklareli 288 Kafe restoranda gerçekleşti.  Kırklareli Fenerbahçeliler Derneğinin düzenlediği yemekli toplantıya eski Fenerbahçeli futbolculardan Hasan Özdemir (Rambo Hasan), Kemalettin Şentürk ve  Saffet Akbaş ile Fenerbahçe Televizyonu Yönetim ekibinden eski gazeteci Orhan Zeki Ak, Semih Alcı, Berk Uçmak,  kulüp yöneticileri ve 1 milyon üye projesi yöneticisi Miraç Çam, Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu, Başsavcı İlyas Yavuz, Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu ve Başkan Yardımcısı Adem Sevim  katıldı.
Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu espirileri ve fıkralarıyla gecenin en renkli kişiliği oldu, geceye neşe kattı.  Başkan Kesimoğlu yaptığı konuşmada;  “ Ben siyasetçiyim. Fenerbahçeli, Galatasaraylı ve Beşiktaşlılardan oy alıyorum. Benim takımım yok. Tüm takımları çok seviyorum. Hanım tarafından Fenerbahçeliyim. Eşim, Kayınpederim, Kayınvalidem Fenerbahçeli, oğlum fanatik Fenerbahçeli, ailede herkes Fenerli.  Bende  bu yüzden hanım tarafından Fenerbahçeliyim.
Aslında futboldan da çok anlamam. Şimdi sizlerle bir anımı paylaşacağım, sonra  futboldan ne kadar anladığıma siz karar verin.” Dedi ve yaşadığı bir anıyı yemeğe katılanlarla şöyle paylaştı; “ 1972 yılıydı. Babaeski Orta Okulunun basketbol takımındaydım. Bu takım grup maçlarında birinci olduktan  sonra Türkiye Şampiyonasında   Kırklareli’ni Babaeski Orta Okulu olarak temsil etmeye hak kazandı. Turnuvada tüm rakiplerimizi yenerek Türkiye şampiyonu olduk. Sonraki yıllarda da hep basketbolla ilgilendim. Futbola merakım olmadı.

Milletvekili olduğum ilk yıllardı Lüleburgazspor’un bir lig maçı için Ankara’ya geldiğini bir arkadaşımdan öğrendim ve arkadaşımla birlikte memleket takımı  Lüleburgazspor’un maçını izlemeye gittik. Maç başladı, Lüleburgazspor’un üstün  bir oyun sergilediği maçın ilerleyen dakikalarında Lüleburgazspor antrenörü bir oyuncu değişikliği yaptı. Bunun üzerine arkadaşım, olur mu ya? Sahanın en iyi oyuncusunu çıkardı. Bu nasıl antrenör?  Diye söylenmeye başladı. Bende basketbol mantığı ile neden kızıyorsun canım biraz sonra tekrar oyuna alır. Deyince, arkadaşım bir kahkaha attı ve Futbolda oyundan çıkan tekrar oyuna alınmaz. Dedi. Şimdi gelin Futboldan  ne kadar anladığıma siz karar verin! “ dedi. Başkan Kesimoğlunun bu anısı salonu kahkahalara boğdu. Tabi ki bu anıyı nükteli anlatımıyla Başkan Kesimoğlu’ndan dinlemek gerek…

3 Ekim 2016 Pazartesi

FENERBAHÇELİLER 288’DE BULUŞTU

288 Kafe Restoranda düzenlenen 1 Milyon üye projesine, proje yöneticisi Miraç Çam, eski Fenerbahçeli futbolcular ve yöneticiler katıldı

Fenerbahçe'nin 1milyon üye proje toplantısı Kırklareli 288 Kafe restoranda gerçekleşti. Toplantıya eski Fenerbahçeli futbolculardan Hasan Özdemir (Rambo Hasan), Kemalettin Şentürk ve  Saffet Akbaş ile Fenerbahçe Televizyonu Yönetim ekibinden eski gazeteci Orhan Zeki Ak, Semih Alcı, Berk Uçmak,  kulüp yöneticileri ve 1 milyon üye projesi yöneticisi Miraç Çam katıldı.
288 Kafe restoranda  konuklar onurunu verilen yemeğe Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu, Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu, Belediye Başkan yardımcısı Adem Sevim ve Kırklarelili Fenerbahçeliler katıldı.
Fenarbahçe marşları eşliğinde, sıcak ve samimi bir ortamda  ki yemekli toplantıda Fenerbahçe’den ve Fenerbahçe’nin başarıları için yapılması gerekenler  ile eski futbolcuların yaşadığı ilginç maç anıları konuşuldu.
Gecede bir konuşma yapan Miraç Çam,  yaptığı konuşmada ülke çapında devam eden 1 Milyon üye projesini anlattı ve projeye sahip çıkılmasını istedi. Trakya’nın teyakkuz halinde olduğunu belirten Çam, Kırklareli’nin de  büyük bir potansiyele sahip olduğunu  belirterek, Kırklarelili Fenerbahçelilerinde toparlanarak harekete geçmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Gecede muhteşem fıkraları ile ilgi odağı olan Orhan Zeki Ak’ın, Belediye başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu’nun fıkra ve espirileri karşısında fiyakası bozuldu ve  Ak Başkan Kesimoğlu karşısında pes ettiğini belirterek, “Başkan beni geçti. Kendi adıma üzülerek söylüyorum ki, Başkan Kesimoğlu’nun dağarcığı benden çok daha fazla dolu. Söyleyecek bir şey yok.” dedi ve pes ettiğini söyledi.

Geceye katılanlar çok mutlu olduklarını, kendilerine muhteşem bir gece yaşatan Fenerbahçelilere ve  yemeğin organizasyonunu üstlenen Fenerbahçeliler Derneği ile kendilerine muhteşem lezzetler sunan  288 Kafe restoran  işletmecisi Gürhan Toker’e teşekkür ettiler. 

2 Ekim 2016 Pazar

Yakup Kadri Ceylan Kabri Başında Anıldı


Kırklareli Ülkü Ocakları İl başkanlığı, Kırklareli’nin ilk Ülkü Ocakları İl Başkanı Yakup kadri Ceylan’ı kabri başında andı.  Ocak Başkanlığı anma töreninden önce Ülkü Ocakları İl binasında yemek verdi.

Kırklareli Haberci Haber Merkezi
Fotoğraflar Sedat Evren

Kırklareli Ülkü Ocaklarının ilk başkanı, eğitimci, yazar ve bürokrat  Yakup Kadri Ceylan Ülkü Ocakları Kırklareli İl Başkanlığı tarafından kabri başında anıldı. Kırklareli İl Ocak Başkanı Hakan Bozfırat ve Başkan Yardımcısı Ertuğrul Ünal’ın düzenlediği anma törenine,  Kırklareli Ülkü Ocaklarının geçmişte başkanlığını yapan Reha Oras ve Coşkun Manay ile çok sayıda ülkücü katıldı.
Anma töreni; eski başkanlar ile  eski ve yeni ülkücüleri  bir araya getirdi. Kırklareli Ülkü Ocakları Başkanlık binasında Ocak başkanlığı tarafından verilen öğle yemeğinden sonra topluca şehir mezarlığına gidildi. Kırklareli’nin ilk Ülkü Ocakları Başkanı Yakup Kadri Ceylan’ın kabri başında topluca dualar edildi.
Yakup Kadri Ceylan’ı anma töreninde İl Ocak Başkanı Hakan Bozfırat, Yakup Kadri Ceylan’ın  yaşadığı hayatla  ilgili yaptığı konuşmada şunları kaydetti; “Kırklareli Ülkü Ocakları ilk Başkanı Yakup Kadri Ceylan 25 Kasım 1954 yılında Kırklareli’de dünyaya geldi. Kırklareli eşrafının tanınmış iş adamlarından Kasap Hüseyin Ceylan’ın iki oğlundan biri olan Yakup Kadri Ceylan, Kırklareli Ticaret lisesinde öğrenciyken 1973 yılında davaya gönül vermiş  12 genç arkadaşıyla Kırklareli  Ülkü Ocağının temelini atarak  kuruluşunu gerçekleştirdi. Ülkenin çok zor yıllar yaşadığı  o dönemde bir avuç ülküdaşı ile Ülkücü hareketin var olması için büyük bir mücadele verdi, bu mücadelede muvaffak oldu. Yakup  Kadri Ceylan Başkanımız bizlerin   bu günlere ulaşmasını sağladı.  
O yıllarda Gençlikspor Kulübünün  boksörü olarak  katıldığı onlarca turnuvadan Kırklareli’ne şampiyon olarak döndü.  Müsabakalarda zamanın milli boksörlerini yenerek adını Ülke çapında duyurdu. Marmara Bölgesi ve  Batı Anadolu grup maçlarında   defalarca şampiyon olan Yakup Kadri Ceylan, 1974 yılında Türkiye ferdi Boks şampiyonasında rakiplerine ringi dar ederek  Türkiye şampiyonu oldu. Türkiye şampiyonu olduktan sonra  Boks Milli takım antrenörü Satılmış Varlık’ın dikkatini çekti, Yalova’da ki Milli takım kampına çağırıldı. Milli takım kampında sikletindeki boksörleri yenerek Ay yıldızlı formayı giydi ve milli oldu.
Başarısını Milli forma ile de sürdüren Yakup Kadri Ceylan, Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesini bitirdi.  Ankara’da ki öğrencilik yıllarında, Ülkücü öğrenciler okul başkanlığı, yurt başkanlığı görevlerini üstlendi, Ülkü Ocakları Genel Merkezinde görev yaptı.
  Ankara’da Gençlik ve Spor Genel Müdürünün Özel Kalem Müdürlüğünü yaptı.  Buradaki başarılı çalışmalarından  sonra  o zamanki adı ile Kırklareli Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüğünde İl Müdürü  görevine getirildi.  Onun döneminde Kırklareli, sporda altın yılını yaşadı.  Spora ve sporcuya verdiği önem, sağladığı imkanlarla  Kırklareli’nden  tüm spor branşlarında milli sporcular yetişti. 
Daha sonra mezun olduğu Kırklareli Ticaret Lisesine eğitimci olarak döndü. Öğretmenlik döneminde de  girdiği sınıflarda yüzde yüz başarıya ulaşarak, gerçekleşmesi zor bir rekora imza koydu. Bugün Kamu ve özel  kurumlarda önemli görevlerde bulunan bir çok   ülkücü genç onun tedrisatından geçerek vatan ve bayrak sevdalısı olarak yetişti.
Bir dönem Gerçek gazetesinde spor konulu eleştiri ve yorum yazıları yazdı. O dönemde Tercüman gazetesine yazdığı yazılarla Kırklareli adını tüm Türkiye’ye duyurdu.
Bu günleri kendisine borçlu olduğumuz, davamızın ilk komutanı, ilk Ocak Başkanımız Merhum Yakup Kadri Ceylan’ın son görevi Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdür yardımcılığı oldu. Genel Müdür Yardımcılığı görevinde ki makam ve yetkisi, siyasi nüfuzu, Ankara’da Bakanlık düzeyinde ki dostlarının da desteğini alarak elde ettiği imkanları Kırklareli insanı için kullanmakta tereddüt etmedi.  Kırklareli aşığı, büyük dava adamı Yakup Kadri Ceylan, Kırklareli insanının siyasi fikir ve inancına bakmadan, ayırımsız  herkesi kucakladı. Kırklareli insanını Kırklarelili olma mantığı ile sevdi ve yardımlarını esirgemedi.
Kırklareli Yem Fabrikasını Kırklareli’ne kazandırmak için Ankara’da büyük bir mücadele örneği verdi. Jet Fadıl’ın ihaleye fesat karıştırarak satın aldığı yem fabrikası ihalesini bozdurdu ve fabrikayı Tarım Kredi Kooperatifinin almasını sağladı. Kırklareli’de istihdam sağlamak için  büyük uğraş verdi.  Siyasi fikri ne olursa olsun hemşehrilerine iş ve aş imkanı sağladı.  Çözümsüz işlerini çözdü. Ankara’ya giden hiçbir Kırklarelilinin işini halletmeden  onları geri göndermedi.
6 Kasım 1994 yılında elim bir trafik kazasında kaybettiğimiz Yakup Kadri Ceylan’ın cenazesi Kırklareli tarihinde örneğine rastlanmayacak bir kalabalığa sahne oldu. İlk Başkanımız ebediyete yürürken arkasından on binlerce insanı da yürüttü. Sağcı solcu herkesi bir araya getiren  büyük dava adamı  hepimizden alacaklı olarak hak’ka yürüdü.
Bu gün biz ülkücü gençler olarak onun yolunda yürüyor, onun insan sevgisini, memleket ve bayrak sevdasını  kendimize örnek alıyor ve önce Kırklareli’ne, sonra memleketimize faydalı nesillerin yetişmesi için çalışıyoruz.
Ruhun Şad, Mekanın cennet olsun koca reis. Rahat uyu.  Senin yaktığın dava ateşinin neferleri  ülkücü gençler sana layık olmak,  bıraktığın bayrağı  yere düşürmemek  için canları  pahasına uğraş vermektedir.
Değerli dava arkadaşlarım. Bu gün düzenlediğimiz  Yakup Kadri Ceylan’ı anma töreninde, Yakup Kadri Ceylan’ın hayatından kısa bir kesiti sizlerle paylaştım. Yakup Kadri Ceylan’ı anlamak ve  anlatmak bu kadar kısa bir metne sığmaz. Onu  kitaplara sığdırmakta çok zor. Belirttiğim üzere bu gün onu anma sebebiyle kısaca sizlere anlatmaya çalıştım. Tekrar söylüyorum, insanları siyasi fikirlerine ve  inançlarına göre ayırmadan sevmeniz, kucaklamanız  ve  Yakup Kadri Ceylan Başkanımızın  yolunda olmanız verilen mücadelenin temel unsurudur.  Ülkemizin teminatı olan ülkücü gençler bu ülkeyi ve insanını sevmek zorundadır.” dedi.
Başkan Hakan Bozfıratın konuşması Yakup Kadri Ceylan’ın eski arkadaşlarına  ve törene katılan ülkücülere  duygulu anlar yaşattı.  Geçmişte Ülkü Ocakları Başkanlığı yapan Reha Oras ve Coşkun Manay’da Yakup Kadri Ceylan’ın kabri başında yaptıkları konuşmada; Ceylan’ın siyasi görüş gözetmeden büyük bir  insan sevgisi ile dolu; memleket sevdalısı bir insan olduğunu anlatarak, Yakup Kadri Ceylan’ın tüm ülkücü camianın örnek aldığı ve yolundan yürüdüğü büyük bir dava adamı olduğunu söylediler.
Yakup Kadri Ceylan’ın kardeşi Faruk Ceylan’da ağabeyinin kabri başında ağabeyini anlatarak, ağabeyinin Kırklareli ve memleket sevdasına dikkat çekti. Ceylan ağabeyinin Kırklareli insanını fikir ve inançlarına bakmadan sevdiğini, yardımlarını esirgemediğini  siyasi ve bürokratik nüfuzunu Kırklareli insanı için kullanmakta tereddüt etmediğini, bunun içinde aradan geçen 20 yıldan fazla zamana rağmen unutulmadığını, Kırklarelililerin kalbinde yaşadığını  söyledi. Konuşmaların ardından dualar okundu.

 Yakup Kadri Ceylan’ın kabri başında ki anma  töreninin ardından  Türkiye Kamu-Sen Kırklareli Şube Başkanı Süleyman Koçarslan’ın kabri ziyaret edildi ve Koçarslan’ın kabri başında da dualar okundu.