20 Aralık 2012 Perşembe

Eğitim-İş Kırklareli Şubesi 1. Olağan Genel Kurulu 23 Aralık Pazar günü Paşa Cafe'de Yapılacak




 Eğitim-İş Kırklareli Şubesi 1. Olağan Genel Kurulu 23 Aralık Pazar Günü Paşa Cafe'de yapılacaktı. Saat 10.00'da başlayacak Genel Kurula, Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir'in yanı sıra çevre illerin şube ve temsilcilik başkanları da katılacak.

Kısa bir değerlendirme yapan Şube Başkanı Girgin; "Sendikamıza yeni katılan üyelerimizden aldığımız güçle, daha önce olduğu gibi, bundan sonra da hem Cumhuriyet Devriminin kazanımlarını sahiplenmeye ve yüceltmeye; hem de sınıfsal haklarımızı geliştirerek, kazanımlarımızı her türlü sömürüye ve saldırıya karşı savunmaya devam edeceğiz. Şube olmamızda emeği geçen herkese teşekkür ediyor, eğitim çalışanlarının yegane temsilcisi Eğitim-iş'in, Kırklareli'de en kısa sürede yetkiyi alacağını düşünüyoruz" dedi.

82 yıl önce Kırklareli'nden Atatürk geçti. Mekanın Cennet olsun Atam


Kırklareli Merkezde de kar yüzünü gösterdi.

İki gündür Dereköy ve Demirköy'de devam eden kar yağışının ayazını çeken  Kırklareli'ne de kar düştü. Dün akşam saat 22.30'da başlayan kar yağışı saat 02.00'ye kadar devam etti. Gün boyu aralıklı olarak hafif şekilde devam eden kar yağışı, saat 16.00'dan sonra hızlı şekilde aralıksız olarak devam etti. Haberin yayını sırasında yoğun bir şekilde yağmaya başlayan kar çevreyi de kısa sürede beyazlattı. Karın yağmasına en çok çocuklar sevinirken yağışın sabaha kadar aralıksız devam etmesi için dua ettiler.
Kar yağışı iki gündür devam eden soğuk havanın biraz yumuşamasına da sebep oldu.

14 Aralık 2012 Cuma

Sanayispor Başkanı Can “ Kulübümüzün geleceğine yatırım yapıyoruz. Hedefimiz profesyonel lig.”



Faruk Ceylan
 Sanayisporun başına altı ay önce gelen  Kulüp Başkanı Şenol Can Sanayispor hakkında yaptıklarını ve gelecek için projelerini açıklayarak, Sanayispor’u profesyonel lige taşıyacaklarını söyledi.
Sanayi sitesine bir ATM koydurduklarını ve buradan kulübe aylık gelir temin ettiklerini, ayrıca birde Büfe açtıklarını ve bu büfenin  Sanayispor’a çalıştığını, gelirinin tamamının da takım için harcandığını söyleyen Başkan Can, “ Kulüp binamıza komple bakım yaptırdık, pırıl pırıl bir binaya sahibiz. ATM cihazı ve Büfe gelirleri ile kulübümüze devamlı kaynak yarattık. Ancak yatırımlarımız bunlarla sınırlı değil, şimdi sırada LPG istasyonu var, kısa bir süre sonra hizmete girecek olan LPG istasyonu Kulübün tüm giderelerini karşılayacak ve transferler için finans sağlanmasında da çok önemli bir kaynak olacak. Yapacağımız futbol sahası için Yeni sanayideki arsanın devrini de aldık. Burada stadın yanısıra Avrupa Birliği projesi kapsamında devasa bir spor kompleksi,Butik oteller,fitnes salonları ve kafeteryalar yapmayı planlıyoruz. Günlük başarı elde etmek kolay ancak devamlı kaynak yaratarak kalıcı olmak zor. Biz öncelikli olarak işin zor kısmını gerçekleştirmek için çalışıyoruz. Yani kulübümüzün geleceğine yatırım yapıyoruz.  Bu yatrımlardan sonra hedefimiz mutlak profesyonel lig. Profesyonel lige çıktığımızda da burada kalıcı olup, sürekli zirve mücadelesi yapmak istiyoruz.” Dedi.

Başkan Can Profesyonel lige gelebilmek için Halkın desteğinede ihtiyaç duyduklarını belirterek, bir çok İl takımının profeyonel ligde birden fazla takımı olduğunu, Kırklareli’nin de Profesyonel ligde birden fazla takımının olmasının hem Kırklareli’ne hemde Türk futboluna katkı sağlayacağını söyledi.
Bvaşkan Can “ Bu yolda kendilerine her kesimden destek geldiğini ancak, en büyük desteğin Belediye Başkanı Cavit Çağlayan’dan geldğini belirterek, Gazetemiz aracılığı ile Belediye Başkanı Çağlayan’a teşekkür etti. 

11 Aralık 2012 Salı

AK Partide kim İl Başkanı olacak?


Kırklareli Günlüğü
Faruk Ceylan

Ak Parti İl Başkanı Hüsmen Terkin’in  istifasından sonra Kamuoyunda kimin İl Başkanı olacağı tartışılmaya ve tahminler yapılmaya başlandı. Vatandaş bir çok ismi dile getirip tahminde bulunurken,  en çok konuşulan isimlerin, Emin Tunç, A.Gökhan Sarıçam, Cengiz Bağdan ve Hikmet Yıldırım olduğu görülüyor. Vatandaşın gönlünde ön plana çıkan bu isimlerden başka bir isim İl Başkanı olursa Ak Parti camiası için biraz sürpriz olacağa benziyor.
İl Başkanlığı için isimleri geçen Tunç, Bağdan ve Yıldırımla görüştüm. Hepsi de böyle bir taleplerinin bulunmadığını belirterek partililerinin  biraz sabırlı olmasını isteyerek, kimin başkan olacağı önemli değil, esas olan halka hizmet etmektir. yakında yeni İl Başkanı da belirlenir, bizde hep birlikte çalışmalarımıza devam ederiz şeklinde açıklamalarda bulundular.
İki  oyuna bir bilet.
Kırklarelispor yöneticisi Burak Süzülmüş gazetemize verdiği röpörtajda, “Tribünde 400-500 kişi var, biletli seyirci sayısı ise 168” diyerek sitemde bulunmuş. Burak kardeşim ziyadesiyle haklı, bir bilet almayacaksın, maça bedava geleceksin sonra oturup konuşacaksın. Böyle bir şey yok. Renklerini seven alır biletini girer maçını izler, takımını destekler. Bence bu  stada bilet alarak 168 kişi girdiyse bırakın 168 kişi maç seyretsin. Sizde takımı desteklerler diye stada biletsiz girilmesine göz yummayın Lütfen .
Destekleyecek olan biletini alıp öyle desteklesin. O biletini alan taraftar yarın sizi eleştirdiğinde de sizde umarım haklı karşılarsınız.
Eskiden panayırlara çadırlar kurulur, burada oyunlar sahnelenirdi. Çadırın kapısındaki çığırtkanda “İki oyuna bir bilet” diye bağırır ve çadırı doldurmaya çalışırdı.  Ancak bizim Kırklarelispr maçına gelenler iki oyuna değil üç oyuna bir bilet almışlar valla…
Hava buz kesti
Önceki güne kadar yazdan kalma günlerin yaşandığı ve hala parklarda oturmanın mümkün olduğu Kırklareli’nde yağmurların ardından çevreye yağan karla birlikte ani sıcaklık düşüşü vatandaşı  şok etti. Geçtiğimiz yıl daha Ekim ayı ortalarında havaların soğuyup kar yağdığını  hatırlarsak bu yıl soğuk ve kış oldukça geriye kaldı. Güzel havalara alışan vatandaşta ani bastıran soğuktan memnun kalmasa da, “kışta kışlığını yapmalı dedi”

Başımızın tacı Türk Kadını, Seçme ve Seçilme Hakkın kutlu olsun


Kırklareli Günlüğü

Faruk Ceylan

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonra Atatürk'ün girişimiyle kadınların iktisadi ve siyasal yaşama katılmaları yönünde bir dizi değişiklik yapılarak kadınlara 1930 yılında Belediye seçimlerinde seçme, 1933 de muhtar ve köy heyetini seçme hakkı tanınmıştır. 5 aralık 1934 de ise Anayasada yapılan değişikliklerle Türk kadını millietvekili seçme ve seçilme hakkına sahip olmuştur.
Kadına seçme ve seçilme hakkı Fransa'da 1944, Hindistan'da 1950, İsviçre'de 1971 evet yanlış okumadınız 1971 yıllarında verilmiştir.
Kadına seçme ve seçilme hakkı bir çok uygar Avrupa Ülkelerinde bile  Türkiye'den çok  uzun yıllar sonra kabul edilmiştir.

Atatürk 5 Aralık 1934 günü Türk kadınına yaptığı seslenişinde kadınların bu haklarını selahiyet ve liyakatla kullanması gerektiğini söylemiştir.

Türk kadını kendisine verilen bu hakkı selahiyet ve liyakatle kullanabilmiş midir. Ne yazık ki 78 yıl önce verilen bu hak çoğu kere kağıt üzerinde kalmış ve kadınımız ailesinin seçtiğini seçmiş,  kendisi ise seçilememiştir. Son seçimlerde bile Meclisin bütünün teşkil eden 550 milletvekilinden ancak 78 tanesini alabilen kadın, meclisin
% 9 unu oluşturmaktadır. Bu sayı da dünya ülkelerine göre çok düşük bir sayıdır.

Kaldı ki Ulusal  Basında çıkan bir haberde bir milletvekili hanımımızın kocasından dayak yediği için     “Beni koruyun.” diye adli mercilere müracaatı kadın haklarımızın ne denli başarılı olduğunu göstermektedir.
Yorum sizin değerli okurlarımız.

4 Aralık 2012 Salı

Dereköy Sınır Kapısında kar kalınlığı 15 santimetre oldu.


Kırklareli Merkezde gece boyunca yağan yağmurun ardından saat 15-30’da şiddetli bir kar yağışı başladı. Ancak yağış kısa sürerken zeminin ıslak olması karın tutunmasına izin vermedi.
Dereköy’deki yoğun kar yağışının ardından  Bulgaristan'a ulaşımın sağlandığı  Sınır Kapısında kar kalınlığı 15 santimetreye ulaştı.
Demirköy ilçesinde de  yüksek kesimlerde kar yağışının  etkili olarak devam ettiği öğrenildi

Karayolları 15. Şube Şefliği ekipleri, Dereköy Sınır Kapısı yolunun kapanma olasılığına karşı kar küreme çalışmalarının sürdüğünü,  kar yağışının devam ettiği bölgelerde kapalı yol bulunmadığını belirtti. Meteoroloji yetkilileri de, kar yağışının devam edeceğini bildirdi.

3 Aralık 2012 Pazartesi

İçinden temizlik işçisi geçmeyen sokak



Kırklareli Günlüğü


Faruk Ceylan
Sobacılar caddesinden, Adliyeye çıkan Oğuz Turan sokağına temizlik işçisi uğramıyor.
 Sokaktaki esnaf;
  "Bu sokağa temizlik işçisi uğramaz. Biz bu güne kadar hiç görmedik. Bu sokak içinden
 temizlik işçisi  geçmeyen bir sokak. Esnaf sabah akşam sokağı el birliği ile süpürür,
 çöpünü de atmak için Adliyenin köşesinde bulunan   konteynıra kadar taşır. " diyor.
 Kırklareli Belediyesinin köşe bucak harıl harıl çalışan işçileri neden bu sokağa girmez
 bilemiyorum da,esnaf siteme rağmen  sokağını temiz tutma çabasından da vazgeçmiyor...


Belediye'yi kazanma hedefiyle gelen Terkin'in istifasına şaşırmadım.

Ak Parti İl Başkanlığından istifa eden Hüsmen Terkin'in istifası benim için sürpriz olmadı, doğrusu hiç
şaşırmadım.Kırklareli Haberci'deki bir yazımda Sayın Terkin'in hatalar yaptığını ifade ederek,
 "Hüsmen Terkin’in tecrübeli bir siyasetçi olarak böyle ters köşeye yatması hiç hoş olmadı.  Ancak bu sayın
 Terkin’in suçu değil. Çünkü Hüsmen Terkin uzun yıllar Kırklareli’nden ayrı kalmış. İstanbul’da siyaset yapmış
 bu arada küçükler büyümüş, gençler yaşlanmış kısacası  bu dereden çok sular akmış.
Etrafındaki danışmanları, bilgilendirenleri, bazı konuları araştırıp kendilerine doğru bilgiler aktarmalıydı."
 demiştim.
Bir yazımda da ayaklarının yere basmadığına vurgu yapmıştım. Özetle sayın Terkin'in İl Başkanlığını uzun
 soluklu götüremeyeceğine dikkat çekmiştim.
Sayın Terkin'in istfa etmesi de beni haksız çıkarmadı. Asıl sorun Kırklareli seçmeninin, İstanbul'daki
seçmenden farklı bir karekteristiğinin olduğudur. Bunu iyi tahlil edemeyince de başarılı olmak mümkün değildir.
 Ak Partide İl Başkanlığını  en iyi şekilde gerçekleştiren Emin Tunç olmuştur. Tunç yapıyı iyi bildiği için partili
 partisiz bir çok insanın sempatisini ve sevgisini kazanmış, genel seçimlerde Ak Partinin oyunu yükselterek
 Milletvekilliği kazanılmasında büyük pay sahibi olmuştu.
Şimdi Yeni İl Başkanının kim olacağı konusu merak edilir oldu. Hüsmen Terkin'in istifasından sonra epey bir
 zaman geçmesine rağmen yeni İl Başkanı henüz belli olmadı. Fısıltı gazetesi İl Başkanlığı için iki adayın
 olduğunu fısıldıyor
 Bunlardan biri Emin Tunç, diğerinin ise A.Gökhan Sarıçam olduğu söylentileri yoğun bir şekilde
ortalıkta dolaşıyor.

22 Kasım 2012 Perşembe


Kırklareli Günlüğü

Trakya nükleer çöplük olmasın


Faruk Ceylan
Dünyanın ikinci büyük, Türkiye'nin en büyük Longoz ormanlarına sahip Demirköy'e bağlı İğneada beldesi Beğendik köyü halkı belgede kurulacak olan Termik Santral için Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci başlatılmasını protesto etti.
Köy halkı Balıkçılık, hayvancılık ve ormancılıkla geçindiklerini, Beldenin bir turizm beldesi olduğunu söyleyerek, " Longoz ormanları yerli yabancı Turistlerin akın ettiği bir doğa harikası ve mirası. Termik santral yapılınca Longoz ormanları, balıkçılık ve hayvancılık, beraberinde turizm ölecek. Yetkililerin sağır ve dilsiz tavrı kabul edilecek bir şey değil. Nükleer santralin kurulmaması için halk olarak her türlü tepkiyi ortaya koyacağız. Canımız pahasına bölgemizin nükleer çöplük olmasına izin vermeyeceğiz. Gerekirse bu uğurda öleceğiz ama Nükleer santrallerini de, yetkililerini de köyümüze sokmayacağız. Bu sadece köyümüzün değil tüm Trakya'nın sorunudur. " diyorlar ve Kırklareli
Milletvekillerinden destek bekliyorlar.
Kırklareli Milletvekili M.Siyam Kesimoğlu kurulması planlanan Termik santral için meclis araştırma önerisi vererek Beğendiklilere destek olma çalışmalarını başlattı.
35 yıldır seçim vaadi olan İnci Dere'ye Çağlayan'dan çılgın proje
Belediye Başkanı Cavit Çağlayan, İnci Dere projesiyle İnci Dere'nin adına layık bir yer olacağını basına açıkladı. Başkan Çağlayan, Sosyal yaşam alanları, koşu ve bisiklet parkurları, çocuk oyun alanları, açık hava spor kompleksi ve piknik alanlarıyla 2.500 m. uzunluğunda, 200 bin metrekare alanıyla bu alanda yaşamanın ayrıcalık olacağını söyledi.
İnci derenin ıslahı benim hatırladığım kadarıyla 35 yıldır her seçim döneminde Belediye
Başkan adaylarının seçim vaadi olarak ortaya koyduğu ama bu güne kadar bununla ilgili somut hiç bir şey yapılmadığı bir proje. Kadir Gökçe'nin Belediye Başkanlığı döneminde ıslah çalışmalarıyla ilgili bir çalışma başlatılmışsa da sonlandırılamamış, o arada
Belediye Başkanı değişmişti.
Kırklareli'nin 35 yıldır kanayan yarası olan ZENCİ dere, nihayet Başkan Çağlayan'ın attığı bu adımla yeniden İnci dere olma projesi hayata geçerse Kırklareli için çılgın bir proje olacağı kesin. Vatandaş Çağlayan'ın mükemmel bir alan ortaya koyacağı bu projeyi sevinçle karşıladıklarını söylerken, "Derenin ıslah edilerek bu kütü kokulardan, mikroptan kurtarılması bile çok önemli. Bir de böyle mükemmel bir proje hayata geçerse bunu gerçekleştirecek olanlar Kırklareli tarihinde silinmeyecek bir yer alacaktır." diyorlar.
Kırklareli'nin artık Artiz mektebi var
Babaeski'de artiz mektebi açıldı. Artiz mektebinde verilecek eğitimlerle Vatandaş film ve dizilerde, reklam filmlerinde oynama imkanı bulacak. Haydi hayırlısı. Böylearayışları olanlar için güzel bir imkan.
Artiz mektebinin açılışı Babaeski Kaymakamı M.Asım Alkan, Belediye Başkanı AbdullahHacı ve Ak Parti İl Başkanı Hüsmen Terkin tarafından yapıldı. İl Başkanı Terkin; "Türkiye'de beni tanımayan kalmadı. Bir filmde oynasam büyük reyting alırım" diyerek bir espri de yapmış.
Faruk Ceylan yazılarını www.gazetetrakya.com dan takip edebilirsiniz.


Kırklareli Günlüğü

Türk Milleti 74 yıldır yetim

Faruk Ceylan
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü, ölümünün 74. yıl dönümünde tüm yurtta, KKTC'de ve dış temsilciliklerde ve Kırklareli'de törenler ve çeşitli etkinliklerle anıldı. Ölümüyle tüm Dünyayı yasa boğan Atatürk'ün ilk hastalık belirtisi 1937 yılında ortaya çıktı. 1938 yılı başlarında Yalova'da bulunduğu sırada, ciddi olarak hastalandı. Buradaki tedavi olumlu sonuç verdi. Fakat tamamen iyileşmeden Ankara'ya yaptığı yorucu yolculuk, hastalığının artmasına sebep oldu. Bu tarihlerde Hatay sorununun gündemde olması da onu yormaktaydı. Hasta olmasına rağmen, Mersin ve Adana'ya geziye çıktı. Kızgın güneş altında askeri birliklerimizi teftiş edip tatbikat yaptıran Atatürk, çok yorgun düştü. Ülkü edindiği milli dava uğruna kendi sağlığını hiçe saydı. Güney seyahati hastalığının artmasına sebep oldu. 26 Mayıs'ta Ankara'ya döndükten sonra tedavi ve istirahat için İstanbul'a gitti. Doktorlar tarafından, siroz hastalığı teşhisi kondu. Deniz havası iyi geldiği için, Savarona
Yatı'nda bir süre dinlendi. Bu durumda bile ülke sorunlarıyla ilgilenmeye devam etti.
İstanbul'a gelen Romanya kralı ile görüştü. Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. 4 Temmuz 1938'de Hatay Antlaşması'nın yürürlüğe girmesi Atatürk'ü çok sevindirip moralini düzeltti. Temmuz sonlarına kadar Savarona'da kalan Atatürk'ün hastalığı ağırlaşınca
Dolmabahçe Sarayı'na nakledildi. Fakat hastalığı durmadan ilerliyordu. O'nun hastalığını duyan Türk halkı, sağlığıyla ilgili haberleri heyecanla takip ediyor, bütün kalbiyle iyileşmesini diliyordu. Hastalığının ciddiyetini kavrayarak 5 Eylül 1938'de Vasiyetini yazıp servetinin büyük bir kısmını Türk Tarih ve Türk Dil kurumlarına bağışladı.
Ekim ayı ortalarında durumu düzelir gibi oldu. Fakat çok arzuladığı halde, Ankara'ya gelip Cumhuriyetin on beşinci yıl dünümü törenlerine katılamadı.
29 Ekim 1938'de Türk Ordusu'na yolladığı mesaj, Başbakan Celal Bayar tarafından okundu. "Zaferleri ve mazisi insanlık tarihi ile başlayan, her zaman zaferlerle beraber medeniyet nurlarını taşıyan kahraman Türk ordusu!" sözü ile Türk Ordusu'nun önemini belirtmiştir. Yine aynı mesajda "Türk vatanının ve Türk'lük camiasının şan ve şerefini, dahili ve harici her türlü tehlikelere karşı korumaktan ibaret olan vazifeni, her an ifaya hazır ve amade olduğuna benim ve büyük ulusumuzun tam bir inan ve itimadımız vardır" diyerek Türk Ordusu'na olan güvenini belirtmiştir. Atatürk 1 Kasım 1938'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılış töreninde de bulunamadı. Hazırladığı açılış nutkunu Başbakan Celal Bayar okudu. Atatürk bu nutkunda ülkenin imarı, sağlık hizmetleri ve ekonomi konularındaki faaliyetleri açıkladı. Bundan başka eğitim ve kültür konularına da temas edip gençliğin milli şuurlu ve modern kültürlü olarak yetişmesi için İstanbul Üniversitesi'nin geliştirilmesi, Ankara Üniversitesi'nin tamamlanması ve Van Gölü civarında bir üniversitenin kurulması için çalışmaların yapıldığını belirtti. Türk Tarih ve Türk Dil kurumlarının çalışmalarından duyduğu memnuniyeti açıkladı. Ayrıca Türk gençliğinin kültürde olduğu gibi spor sahasında da idealine ulaştırılması için Beden Terbiyesi Kanunu'nun uygulamaya konulmasından duyduğu memnuniyeti belirtti. Atatürk, ölümüne kadar memleket meselelerinden bir an olsun uzak kalmamıştı.
Atatürk'ün hastalığı tekrar şiddetlendi. 8 Kasımda sağlığıyla ilgili raporlar yayımlanmaya başlandı. Bütün memleketi tekrar derin bir üzüntü kapladı. Her Türk'ün kalbi onun kurtulması dileğiyle çarpıyordu. Ancak, kurtarılması için gösterilen çabalar sonuç vermedi ve korkulan oldu. Dolmabahçe Sarayı'nda 10 Kasım 1938 sabahı saat dokuzu beş geçe, insan için değişmez kanun, hükmünü uyguladı.
Mustafa Kemal Atatürk aramızdan ayrıldı ve Türk Millet'ini yetim bıraktı. Bu kara haberle, yalnız Türk milleti değil, bütün dünya ağladı, yasa büründü.
Ulu önder M.Kemal Atatürk'ümüzün aramızdan ayrılışının 74. Yılında onu sevgi, saygı ve özlemle yad ediyor, mekanı Cennet olsun diyorum.
Faruk Ceylan yazılarını www.gaztetetrakya.com dan takip edebilirsiniz.

8 Kasım 2012 Perşembe

Devlet Bahçeli yeniden Genel Başkan



Faruk Ceylan
MHP'de Devlet Bahçeli yeniden Genel Başkan seçildi. Hayırlı Olsun. Ancak delegeler
MHP'de değişim gerekliliğini de ortaya koydu. 10. Yıl Genel Başkanlık yapan
Bahçeli'nin karşısına çıkan Koray Aydın'ın 1200 delegeden 441'nin oyunu almış olması hiç de yabana atılacak bir rakam değil. Birçok otorite geçinen kongre öncesi Aydın için ancak 40-50 oy alır diyorlardı...
Kongreden çıkan bu sonuçtan sonra MHP yapılacak olan ilk mahalli seçimde başarılı olmak zorunda. Olmazsa durum biraz Bahçeli aleyhine karışır. Siyasette de, sporda da başarı esastır. Dün yoktur, hep bugün vardır... Gerçi Bahçeli'nin geçmişte uyguladığı politikalar da ülkücü camia tarafından koşulsuz kabul görmemiş ve çokça eleştirilmişti. Olası başarısızlıkta Bahçeli'nin koltuğu sallanabilir. Bugün ona oy verenlerin adresi Koray Aydın olabilir...
Vatandaş dertli, Karaumur Caddesi motokros pistine döndü
Karaumur Caddesi trafiğe kapandı. Esnafta halkta bu uygulamadan memnun kaldı.
Ancak caddenin trafiğe kapanmasından sonra motosikletlerin akınına uğraması ve trafiğe kapalı alanın motokros sahası haline gelmesi hem esnafın, hem de vatandaşın canına tak etti. Gençlerin Karaumur caddesinde motosikletleriyle hız denemesi yaptığı ve tehlike yarattığı şikayetleri had safhaya geldi. Esnaf ve Vatandaş yetkililerin bu konuda, can ve mal kaybı olmadan gerekli tedbiri almalarını bekliyorlar.
Kaldırımlar çöküyor…
Belediye Başkanlığının yol ve kaldırım yapma çalışmaları da Kırklareli'nin çehresini değiştiriyor ve güzelleştiriyor ama yağan yağmurlardan sonra kaldırımların çökmesi bir facia.
Çöken kaldırımları yerinde görmek için dolaşırken Belediye Başkan Yardımcısı Ünal Başkur'la karşılaştım. Yapılan her işte gösterdiği duyarlılığı kaldırımları yerinde inceleyerek gösterdiğine şahit oldum. Başkur ayaküstü sohbetimizde yağmurun yağmasının iyi olduğunu ve bu aksaklıkları tespit edip yüklenici firmaya gerektiği şekilde yaptırmadan teslim almayacaklarını söyledi.
Her zaman taktir ettiğim çalışkan, güler yüzlü ve Kırklareli'nin güzel görüntüsünün mimarı Park ve Bahçeler Müdürü Selçuk Tanta yine boş durmamış ve Arastanın önünde kaldırımlar bittiği gün çam ve çiçeklerle harika bir görüntüye bize de dışarıdan gelenlere de en güzel şekilde sunmuş. Teşekkürler.
Selçuk Müdür, sen sunduğun güzelliklerle, Kırklareli'nin gizli kahramanlarındansın...
www.gazetetrakya.com

5 Kasım 2012 Pazartesi

Yakup Kadri Ceylan'ı rahmetle anıyoruz.




*Kırklareli sevdasıyla abideleşen Ceylan 18 yıl önce aramızdan ayrıldı.

Kırklareli’ne hizmetleriyle ve Kırklareli sevdasıyla abideleşen, siyasi fikri ve inancına bakmadan Kırklareli insanının yardımına Kırklareli’li olma mantığı ile koşan ve onları kucaklayan, Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdür Yardımcısı, örnek bürokrat, yeri dolmayan insan Yakup Kadri Ceylan 6 Kasım 1994 yılında çok sevdiği binlerce Kırklareli’linin göz yaşları arasında ebediyete uğurlanmıştı. Genç yaşlı hiç kimse Kırklareli tarihinde bu kadar insanı bir araya toplayan bir başka cenazeye tanık olmamıştı. Genç yaşta hayata veda etmesi ise Kırklareli’nin şanssızlığı olmuştu.
Kırklareli aşığı Yakup Kadri Ceylan, gençlik yıllarında  Milli sporcu olarak (Boks branşında) Kırklarelinin adını tüm Türkiyeye duyurmuş, 1973 yılında Hürriyet Gazetesinin düzenlediği Yılın Sporcusu anketinde Yılın Sporcusu seçilmiş,  şimdiki adıyla Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, o günkü adıyla Beden Terbiyesi Bölge  Müdürlüğünde   Türkiyenin en genç Bölge Müdürü olarak görev yapmış, görev süresince amatör sporda yüzlerce  gence Ülke çapında başarı getiren imkanları sunmuş, binlerce gence de spor yapma imkanı sağlamıştı.

 Ticaret lisesinde öğretmenlik yaptığı dönemlerde derse girdiği sınıflarda yüzde yüz başarı seviyesine  ulaşarak örnek bir eğitimci olmuş, Vatanına, Milletine ve ailesine faydalı bir kuşak yetişmesi için özveriyle çalışmıştı. Öğrencileri bu gün hala    Ben Yakup hocanın öğrencisiyim diyerek bu ayrıcalığın gururunu yaşamaktadırlar. Yakup Kadri Ceylan Bir dönem Tercüman, Sonhavadis ve Gerçek gazetelerinde haber ve köşe yazıları da yazdı.
 Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürlüğünde Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptığı süre içinde Ankarada bir Bürokrat gibi değil, Milletvekili gibi çalışmış, hemşehrilerinin resmi ve özel tüm işlerini anında sonuçlandırmış, onların tüm sorunlarında gece gündüz demeden yardımlarına koşmuştu.

Aradan geçen 18 yıla rağmen hala evimizde, kahvede, pazarda onu konuşuyorsak, çözümsüz bir işimizde hala onu hatırlayabiliyorsak, onun insan sevgisini, onun Kırklareli aşkını, Türkiye sevdasını, Tarih boyunca birçok siyasi tarafından sadece seçimden seçime hatırlanan ve bir tarafa itilmiş Kırklareli insanına kimliğini bahane ederek ilgisizliğe maruz bırakmamasını, dürüstlüğünü,  istisnasız tüm Kırklareli'nin sevgi ve takdirini kazanmış olduğunu anlatabiliyorsak Yakup Kadri Ceylan'ların kolay yetişmediğini doğruluyoruz.
Kırklareli aşığı, Örnek sporcu, örnek eğitimci, örnek Bürokrat ve örnek insan Yakup Kadri Ceylan'ı Kırklareli insanı da ömrü oldukça unutmayacak hayır dualarıyla yâd edecektir ruhu şaad olsun.



22 Ekim 2012 Pazartesi

Din,Vatan ve Bayrak konuları hassasiyeti yüksek konulardır.


Kırklareli Günlüğü


Faruk Ceylan
Ak Partinin kutlu doğum haftasında dağıttığı Peygamber efendimizin kimliği ile ilgili spekülasyonlar Türkiye gündemine oturdu. Kılıçdaroğlu bu konuyla ilgili Televizyonda ağızına geleni söylerken, cümleleri açık hakaretlerle doluydu. Bir Genelbaşkanın Kırklareli İl Başkanını bu denli hedef alıp ağır hakaretleri iyi müslüman Kılıçdaroğlu'nun adeta müslüman olmayan birine saldırışı gibiydi. Yani biraz edepsizceydi. Bunu söylerken Ak Parti İl Başkanı Sayın Terkin'i savunduğum anlaşılmasın. Yapılan iş özde iyi niyetle yapılmış olsa da Polimik yaratmaya fırsat verilmemeliydi bence. 
Sayın Terkin geçmişte MHP İlçe yönetiminden istifa eden üç kişiye Basının önünde rozet takarak partisine kayıtlarını yapmış, bir gün sonra MHP İlçe Başkanı Kürşad Yamaner bu kişilerin MHP'den ihraç edildiklerini belgeleriyle Basına taşımıştı. Başkan Hüsmen Terkin'de araştırmadan basına poz verdiği için yaşadığı yanılgıyla rozet törenini rozet krizine dönüştürmüştü.
Hangi parti başkanı olursa olsun, spekelüsyon yaratacak konuları tercih etmemesi gerektiği kanaatindeyim. Din,Vatan ve Bayrak konuları hassiyeti yüksek konulardır ve siyasetçiler tarafından dikkatli kullanılmalıdır. Bence siyaset için kullanılmaması da en doğrusudur. Orada mesele Peygamber efendimizin oğlunun adının Tayyip olması değil ona dikkat çekilmesidir. Bu da doğal olarak o partinin mualiflerince kullanılmaya müsait bir malzeme haline gelmiştir. Keza İl Başkanı Terkin'in kendi fotoğrafını kullanması, telefonunu yazması, Parti amblemi vs. Bunlara çokmu ihtiyaç  vardı.
Kırklareli küçük bir yer. Hizmet noktasında amblem, fotoğraf vs. kullanılmadan bu kartlar dağıtılmış olsaydı ve dağıtanda ' İl Başkanlığımızın bir hizmetidir' ifadesini kullanarak dağıtsaydı zaten herkes bunun AK Parti tarafından dağıtıldığını anlar ve Türkiye'nin gündemi haline gelen spekülasyonlara fırsat verilmezdi. 
Tabiki en doğrusunu bunu hazırlayanlar bilir ama kamuoyunda ki tepkiler de ortada. Tepkiler malesef Kırklareli dışına taşınmış ve sanki başka gündem yokmuş gibi yer bulmuştur. Keşke bu spekülasyonlara meydan verilmeseydi ve hepimiz için çok hassas bir konu olan Resulüllah efendimiz bu konuların muhatabı olmasaydı.

29 Eylül 2012 Cumartesi

Sokaktaki Vatandaş Emin TUNÇ'un samimi niyetine inanıyoruz, Hikmet YILDIRIM en güçlü aday diyor.


Kırklareli Günlüğü




Faruk CEYLAN

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Belediye Başkanlarını belirlerken ön seçim yapmayacağını açıklaması üzerine Kırklareli'nde delegenin iradesiyle aday olmayı hayal edenlerin hayalleri suya düştü. Ülke çapında olduğu gibi Kırklareli'nde de adayı Kılıçdaroğlu belirleyecek. Bu durum CHP içinde menfi, müsbet nasıl sonuçlar ortaya çıkarır bilemem ama Partileri için pek hayırlara vesile olacağını sanmıyorum.
Kırklareli MHP'sinde şimdilik bize ulaşan net bir bilgi bulumamakla beraber, İl yönetiminde bir operasyonla revizyona gidileceği fısltıları kualağıma geliyor. MHP'si, CHP ve AK Parti içinde olan karışıklıkları değerlendirip Belediye Başkanlığını kazanma niyetindeymiş. Bu revizyonla MHP'de bir karışıklığın ortaya çıkıp çıkmayacağı ise belirsiz...
AK Partide eski İl Başkanı Emin TUNÇ'un aday olacağı söylentileri ortada dolaşırken, Sayın Tunç'la adaylığı konusunda görüştüm. Eski başkan henüz böyle bir kararının olmadığını, gelecek günlerin ne göstereceğini ise bilmediğini söyledi. Tabi bunları söylerken; " Yok kesinlikle aday değilim, bunlar söylenti " diye bir açıklama da yapmadı. Yani biraz ucu açık kaldı...
Kamuoyunda TUNÇ'un aday olacağı söylentilerinin  ise oldukça olumlu tepkiler aldığına şahit oldum. Birebir görüştüğüm vatandaş "Emin Tunç Bürokrasinin içinden geliyor, Devlet işlerini iyi bilen biri. İl Başkanlığı yaptığı dönemde de partili partisiz herkesin derdine çare olmak için çaba gösterdi. onu  seviyoruz. Emin Tunç mevcut il başkanı gibi ayakları yere basmayan biri değil.Biz Emin Tunç'un en çok  samimiyetine inanıyoryuz" diyorlar. Sokaktaki vatandaş, Emin Tunç'un Ak Parti dışında partilerden de oy alabileceğini iddia ediyor.
Bu arada İl Başkanı Hüsmen Terkin'e yakın olduğu gözlenen ve sıkça Terkin'le birlikte gözüken Selahattin Minsolmaz'ın adaylığına da dikkat çeken vatandaş Minsolmaz'ında partili partisiz her kesimden oy alabilecek biri olduğuna şnandıklarını ve toplumda siyasi görüş dışında insan olarak kabul gördüğünü söylüyorlar.
Bu arada Has Partiden Ak Partiye geçen, geçmişte Tayip Erdoğan'a yakınlığı ile de  bilinen  genç ve tecrübeli siyasetçi Hikmet Yıldırım'ın Ak Partiden en güçlü aday olduğunu ve adaylığı kimseye kaptırmayacağını söylenlerde çoğunlukta. Hikmet Yıldırım'la İl Başkanı Hüsmen Terkin'in dostlukları da eskiye dayanıyor...

13 Eylül 2012 Perşembe

Tekwondo İl Temsilcisi Ümit Günay Kayan " Tekwondo salonu sporcu sağlığı açısından riskli ve spor yapmaya elverişli değil."

Türkiye Tekwondo Federasyonu Kırklareli İl Temsilcisi Ümit Günay Kayan Kırklareli Ayşenur Taşbakan Antreman Salonunun sporcu sağlığı açısından çok riskli olduğunu belirtrek; " Zeminde yoğun bir kabarma söz konusu, bu kabartılar ve çatlaklar sporcu sağlığı açısından oldukça riskli ve yaralanmalara sebebiyet verecek boyutta. Salonda yaptığım incelemeler neticesinde  Salonun spor yapmaya elverişli olmadığını tespit ettim. Salon dıştan pırıl pırıl. da içeride spor yapılan zemin harap vaziyette. Durumu Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğüne yazılı olarak bildirdim. Umuyorum en kısa zamanda salonda tamirat yapılarak sporcular için tehlike yaratan bu olumsuz durum ortadan kalkar." dedi.

Türkiye Tekwondo Federasyonu Erginspor Antrenörü Savaş Ergin'e 3 Ay hak mahrumiyeti cezası verdi

Sporcu velisi Mustafa Bil'in şikayeti üzerine Türkiye Tekwondo Federasyonu Disiplin Kurulu Erginmspor Kulübü Antrenörü Savaş Ergin'e 3 ay hak mahrumiyeti cezası verdi.
Federasyon, 24-29 Nisan 2012 tarihinde Antalya'da yapılan turnuvaya giderken, Savaş Ergin'in Kırklareli Valiliği Gençlik hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü tarafından sporcular için ödenen 346 TL'nın,  286 TL'sını sporculara ödeyerek 60 TL'lik kısmını ödemediği için kendisine 3 ay hak mahrumiyeti cezası verdiği öğrenildi.
Disiplin Kurulu kendilerine ulaşan şikayeti inceleyerek, Antrenör Savaş Ergin'in 60 TL eksik ödemeyle kendisine menfaat sağladığından, " Disiplin Talimatının 30. md.sinin 1. fıkrası uyarınca, Müsabakalar sırasında Tekwondo müsabakalarını kullanarak kurum ve kişilerden kendi çıkarı için maddi menfaat sağlayanlara, 6 ay hak mahrumiyeti cezasına, ayrıca sağlanan menfaatin değerinin düşük olması ve kötü niyet bulunmamasından dolayı, Disiplin talimatının 40. md. si uyarınca cezayı yarıya indirerek 3 hak mahrumiyeti cezası ile tecziye etti"
dedi.
Disiplin kurulunun verdiği cezadan sonra Sporcu velisi Mustafa Bil, Savaş Ergin'in kendisine sağladığı menfaatten sonra yaptığı şikayet neticesinde Federasyondan Hak mahrumiyeti cezası aldığını, konuyu yargıya da taşıyarak T.C Kanunlarına göre de suçunun cezasının karşılık bulması gerektiğini söyledi.

5 Eylül 2012 Çarşamba

Kırklareli Belediye Başkanlığı seçimleri için duydumlar ve konuşulanlar.







KIRKLARELİ GÜNLÜĞÜ
Faruk CEYLAN

Yerel seçimlerin 2013 Ekim ayında yapılması için çalışmalar sürerken, Partiler de  Kırklareli'nde  seçim hazırlıklarına sessiz ve derinden devam ediyor. CHP'sinde 8 aday yarışa katılmak için hazırlanıp, adaylıklarını kamuoyuna açıklarken, Adaylık için İl Başkanı Vecdi Gündoğdu ismi sıkça konuşuluyor.  Belediye Başkan Yardımcısı Ünal Başkur adı ise Vecdi Gündoğdu'dan daha fazla ön plana çıkıyor. Vatandaş Başkur'u Belediye Başkanı olarak görmeyi çok arzu ettiklerini dile getiriyorlar ama Başkan yardımcısı Başkur adaylıklarını açıklayanlar arasında yok. Önümüzdeki günler ne gösterir, aday olurmu olmaz mı bekleyip göreceğiz ancak   Başkur'a büyük bir sevgi olduğu açıkça ortada.
 AK Partide henüz kimin aday olacağı konusunda ciddi bir bir duyum yok. Ancak vatandaşın favorisi Selahattin Minsolmaz. Partililer Minsolmaz'la kesin kazanacakları görüşünde ama  Ak Parti Genel Merkezi tarafından Kırklareli'li olmayan eski bir Bakanın Kırklareli'nden  aday gösterileceği şeklinde  söylentilerde ortada dolaşıyor.
   Sokaktaki vatandaşın büyük bir kısmı  Ak Parti'ye kırgın. Ramazan boyunca vatandaşla yaptığım görüşmeler Ak Parti adına pek iç açıcı değil. Ramazan ayının son haftasında Şaban Özefsun'un parkında Ak Parti ağır toplarından 25-30 kişilik bir gurubun eski milletvekili Gökhan Sarıçam'la birlikte hararetli bir sohbet içinde olduklarını gördüm. Hararetin sebebi oruçmu, yoksa başka birşeymiydi bilmiyorum ama görünen o ki Ak Parti de görev başında bulunanlar için pek hayra alamet bir toplantıya benzemiyordu bu toplantı. Toplantıda tahmin edilmesi çok zor isimler vardı. Durum  Ak Parti de guruplaşmaların olacağını gösterir bir görüntü arz ediyordu. Tabi ki bu sadece bir tahmin ama Ak Partinin Yönetim kurulunda olan insanların eski Milletvekili Sarıçam'la aynı karede yer alması  insanı ister istemez  düşündürüyor...
 Ak Partinin iftar yemeklerinin Hüsmen Terkin şova dönümesi de  sokaktaki vatandaşı ciddi anlamda kızdırmış. Vatandaş İl Başkanı Sayın Terkin'i samimi bulmadıklarını ifade ederek, "Başkan Hüsmen Terkin'i samimi bulmuyoruz. Küçük dağları yaratmış gibi ortalıkta dolaşıyor. Vilayet önünde düzenlenen yemekte de  fakirin yerine zenginleri doyurdular. Fakirlerin de büyük bir kısmı Atatürk heykelinin yanından seyrettiler.
 Emin Tunç zamanında durum böyle değildi. Emin Başkan halkın içindeydi. Samimiydi. Sokakta, makamında dertlerimizi dinliyor ve anında sonuçlandırıyordu. Taleplerimizi not alıp telefonla bizlere dönüp hemen bilgi veriyordu." Sokaktaki vatandaşın eleştirileri bununla da sınırlı değil. Ak Partinin ciddi bir partizanlık yaptığı, Partili olmayan vatandaşın hiç bir isteğine cevap verilmediği yönünde eleştirilerilerde oldukça fazla. Bir de Ak Partinin Emin Tunç'la seçim kazandığını ve TBMM'ne bir Milletvekili gönderdiği halde bu başarılı İl Başkanının neden göreve devam etmediğinede anlam veremediklerini söylüyorlar.
MHP'de ise  Merkez İlçe Başkanı Kürşat Yamaner ve Başkan Yardımcısı Efe Çevik Belediye Başkanlığı seçinmleri için iddialı konuşarak,  çok sürpriz bir adayla seçime girerek kazanacaklarını söylüyorlar. Ancak adayın ismi hakkında ser verip sır vermiyorlar. Sadece adaylarının CHP ve AK Partiden oy alacak biri olduğunu söylüyorlar.
MHP kadın kollarının  ev ziyaretlerini sıklaştırdığı ve yoğun bir çalışma içine girdiği gelen bilgiler arasında.
Seçim trafiği hakkında aldığımız bilgi ve duyumları, vatandaşın fikir ve söylemlerini siz sevgili okurlarımızla paylaşmaya devam edeceğim. Hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Bizi izlemeye devam edin.












26 Ağustos 2012 Pazar

CHP Lüleburgaz ilçe Başkanı Turabi Kayan, "Emperyalistler ve işbirlikçiler ülkemizi kan gölüne çevirmeye çalışıyorlar"


CHP Lüleburgaz İlçe Başkanı Başkan Turabi Kayan, CHP İlçe Başkanlığı  binasında yaptığı basın toplantısında, terör olaylarına dikkat çekerek, Türk milletini bölmeye ve parçalamaya kimsenin gücünün yetmeyeceğini ifade etti.
Türkiye ekonomisinin son yıllarda hızla geliştiğini ve buna bağlı olarak dünya egemenlerinin rahatsız olduğunu söyleyen Başkan  Kayan, "Türkiye'yi  durduramazlarsa dünyaya örnek ve dünyada söz sahibi  bir devlet olacağız. Bu emperyalistleri rahatsız etmektedir. Gerek içinde bulunduğumuz Orta Doğu ülkeleri ve gerekse Orta Asya ülkelerinde bulunan enerji kaynaklarının gelirini ellerinde bulundurmak istemektedirler. Emperyalist güçler Bunun için her şeyi göze alıyorlar. Kuzey Afrika ve Orta Doğu'daki ülkelerin içlerinde kargaşa yaratarak yönetici ve yönetimlerini değiştirdiler. Emperyalistler ve Türkiye’deki  işbirlikçileri ülkemizi kan gölüne çevirmeye çalışıyorlar. Ancak Türk Milletini bölmeye kimsenin gücü yetmeyecektir.  Millet’çe bunlara karşı tek vücut, tek yürek olunmasının zamanıdır." dedi.

3 Temmuz 2012 Salı

Kırklareli MHP İl ve İlçe Başkanlığı kahvaltısı salonlara sığmadı.



Faruk CEYLAN
Kırklareli MHP İl ve İlçe Başkanlığının Deva düğün salonunda düzenlediği kahvaltıya katılan partili ve Kırklareli'lilere Deva deüğün salonu dar geldi. MHP Evrensekiz Belediye Başkanı Halil Abaonoz, Demirköy Belediye Başkanı Muhlis Yavuz, Çakıllı Belediye Başkanı Mehmet Bayram, İlçe teşkilatları, 1970'li yıllardan bu güne hayatta olan MHP İl Başkanlarıyla çok sayıda Kırklareli'li vatandaşın katıldığı Birlik ve beraberlik kahvaltısına göstereilen yoğun katılım nedeniyle masalar salonun dışına kadar taştı.
Kahvaltıda söz alan MHP İl Başkanı Şaban Savaşan kahvaltıya katılanlara; "Bu sıcakta bir Hilal uğruna üç Hilal'li Bayrak altında toplanmak üzere davetimize katıldınız hepinize candan teşekkür ederim. Sağ olun, var olun." dedi. Savaşan sözlerine şöyle devam etti: "Bu gün siyaset konuşmayacağım ama  Memleketin hali yürekler acısı.askerimizin başına çuval geçirilen,her gün şehit cenazeleriyle uyandığımız,uçağımızın düşürülerek meydan okunan ve hiçe sayıldığımız bir memleket haline geldik.
Dünyada bir tek dostumuz kalmadı.Türk Milletinin artık süratle silkinerek kendine dönme zamanı gelmiştir. Ülkemiz için  MHP iltidarı elzemdir. Kurtuluşun reçetesi MHP'dir." dedi. Başkan Savaşan Salonda üç kuşak MHP'nin olmasının da çok sevindirici olduğunu söyleyerek bunun MHP'sinin kenetlenmesinin göstergesi olduğunu söyledi.

Kahvaltıda eski İl Başkanlarından Şener Sönal,Yaşar Boyacıoğlu,Orhan Işıkalp,Reha Oras,Altan Orakçı, Adem Esen,Göktay Domaç,Şenol Uçan,İlke Karaçam ve MHP İ Kadın Kolları Başkanı Nedime Tutar'a plaket verildi.
MHP Merkez İşçe Başkanı Kürşad Yamaner, Doğun günü olan Evrensekiz Belediye Başkanı Halil Abanoz'a  bir sürpriz yaptı. Hazırlattığı pastayı sahnede Başkan Abanoza ikram etti. Bu esnada duygulu anlar yaşandı. Pastayı kesen Başkan  Halil Abanoz şunları söyledi: " Doğum günümü unutmamanız beni çok duygulandırdı. Sağ olun. Hepinize çok teşekkür ederim. Bu doğum günü ömrümce unutamayacağım bir doğum günü oldu. MHP'sinin Belediye Başkanı olduğum için gurur duyuyorum. Cenab-ı Allah bu yolda devam etmeyi ve bu yolda ölmeyi nasib etsin." dedi.

Kahvaltının organizasyonunda MHP Merkez İlçe Başkanı Kürşad Yamaner, İl Başkan Yardımcısı Kamber Üzer ve Merkez İlçe Başkan Yardımcısı Efe Çevik fazlasıyla ön plana çıkan ve ilgi gören isimler oldular.

HABERLE İLGİLİ FOTOĞRAFLAR AŞAĞIDADIR.






Evrensekiz Belediye Başkanı Halil Abanoz'a sürpriz doğum günü yapıldı.







Eski MHP İl Başkanlarından Şener Sönal Şiltini alırken

Yaşar Boyacıoğlu Şiltini alırken

Altan Orakçı şiltini alırkrn

Bşrol Uçan şiltini alırken

Sürpriz doğum gününde Abanoz ve Yamaner böyle kucaklaştı






29 Haziran 2012 Cuma

Anayurt'tan Murat Baytaroğlu transfer haberi


MHP Merkez İlçe Başkanı Kürşad Yamaner Akparti İl Başkanına fena gol attı..!


Kırklareli gündemi

Faruk Ceylan

Geçtiğimiz günlerde Ak Parti İl Başkanlığında, İl Başkanı Hüsmen Terkin  törenle rozet takarak Ak Partiye üye kaydını gerçekleştirdiği MHP’si Merkez İlçe yöneticileriyle Basına poz vermiş ve partisine yapılan bu önemli katılımla sükse yapmıştı. Önemli haber bir yerel gazetede de yer almıştı.
Basına haber olan bu katılımın ardından MHP’si Merkez İlçe Başkanı Kürşad Yamaner Gazetecilere yaptığı açıklama ile Ak Partiye katılan MHP’si Merkez İlçe yöneticilerinin 3 ay önce MHP’sinden ihraç edildiğini, Merkez yönetimiyle bir ilgilerinin olmadığını ifade ederek, alınan kararın suretini de Basınla paylaştı. 
Ak Parti İl Başkanı Sayın Terkin’in MHP Merkez İlçe yöneticileri olduğunu ifade ederek ,  halen yöneticiymiş gibi lanse edip,   Basında paylaştığı bu katılım Başkan Yamaner’in açıklamasıyla fiyaskoya dönüştü.  Hadise kamuoyunda “ Kürşad Başkan, Hüsmen Başkana fena gol attı “ şeklinde yorum buldu.
Hüsmen Terkin’in tecrübeli bir siyasetçi olarak böyle ters köşeye yatması hiç hoş olmadı.  Ancak bu sayın Terkin’in suçu değil. Çünkü Hüsmen Terkin uzun yıllar Kırklareli’nden ayrı kalmış. İstanbul’da siyaset yapmış, bu arada küçükler büyümüş, gençler yaşlanmış kısacası  bu dereden çok sular akmış. Etrafındaki danışmanları, bilgilendirenleri, bazı konuları araştırıp kendilerine doğru bilgiler aktarmalıydı. 
Bir yerlerden kovulup soluğu Ak Partide alacak olan başkaları da olabilir dikkatli olmak lazım. Yoksa  böyle her gelene inanıp Basına poz vermek  mahcubiyet doğurur. Bu mahcubiyetler sonunda güven kaybına neden olur.
Sayın Terkin’le önceki gün bir giyim mağazasının açılışında Has Parti GİK üyesi Hikmet Yıldırım’ın tanıştırmasıyla  müşerref oldum. İl Başkanlığı koltuğuna oturduğunda  kendisine hayırlı olsun demek için  telefonla randevu istedim,  birkaç kez de danışmanlarından randevu istedim, ancak umuyorum kendileri çok yoğun olduğu için bana  zaman ayıramadılar. Allah hayırlı işler versin. İşler yoğun olsunda ben görüşmesem de olur…
   1976 yılından beri Ulusal ve yerel  Basın da yer alan, Kırklareli’nin en eski gazetecilerinden biri sayılırım. Bağlı olduğum değerlerden ve inançlarımdan taviz vermedim ancak daima  doğruları yazmaya çalıştım,  inşallah bundan sonra da yazmaya devam edeceğim.  Bu arada  her yiğidin gönlünde bir aslan yatar, herkesin siyasi bir görüşü vardır.  Doğal olarak benimde bir siyasi görüşüm  var ama hiçbir partinin üyesi değilim,  her siyasi görüşe de eşit mesafede yaklaşmaya çalışıyorum. Gazeteci olarak da kendi siyasi görüşümde olanları da yeri geldikçe yazarak eleştirebiliyorum. Hal böyle olunca  CHP’li olmadığım halde CHP’nin  hizmetlerini yazıyorum, Has partili olmadığım halde Has Partiyi yazabiliyorum, Ak Partili olmadığım halde Milletvekili Şenol Gürşan’ı (Daha milletvekili olmadan önceden), eski İl Başkanı Emin Tunç’u, yönetim Kurulu üyesi Kadir Doğan’ı yazabiliyorum.
Gazeteci olarak tarafıma en çok bilgi Belediye Başkanımız Cavit Çağlayan,Başkan Yardımcısı Ünal Başkur ve Ak Parti eski İl Başkanı Emin Tunç’tan gelmiştir.  Bende gelen bilgilerin haber değerine göre bunları daima değerlendirmişimdir.
Sözün özü beni ciddiye alanı bende ciddiye alırım. Almayan umurumda olmaz.

27 Haziran 2012 Çarşamba

SAHTE GÜNDEM VE SÜRÜKLENDİĞİMİZ UÇURUM!



DİKİLİyorum

DENİZ FENERİ'NE VERİLEN PARALAR GERÇEKTEN ÇALINDI MI?
 ASELSAN GERÇEKTEN SATILDI MI?

Vedat DURMAZ
Ülkemiz malesef hızlı bir parçalanma ve yok edilme sürecine girmiş durumda. Türk Milleti'nin düşmanları gizlice desteklediği ve beslediği PKK'lı bebek katillerini kullanarak, her gün bir Mehmetçiğimizi, Polisimizi, Görevli veya görevsiz ayrımı yapmadan sivil vatandaşlarımızı haince ve hunharca katletmekte dir. Ülkemiz cayır cayır yanarken, boğazımıza kadar şehit kanına gömülmüşken, bizi yönetenler bu konudaki beceriksizliklerini gizleyebilmek için ''Kürtaj'' gibi elzem olmayan konuları ortaya atarak asıl büyük sorunların üstesinden gelemediklerini görmemizi istemiyorlar! Bir yandan iç ve dış borç bataklığında her gün biraz daha batıyorken, Deniz Feneri Derneği ile ilgili yolsuzluk(yardım paralarının çalınması) iddialarını konuşmamızı engellercesine ne kadar önemsiz konu varsa tartışmaya açıp dikkatimizin dağılması için çaba sarfediyorlar. Bizler ağızlarımızda ''kürtaj'' sakızını çiğnerken ASELSAN gibi Dünya'da eşi olmayan ve Milletimiz açısından hayati önemi bulunan bir kurumumuzun satılıp satılmadığı konusu da aydınlığa kavuşturulmadan gündemden kaldırıldı. 

HÜKÜMET ELİYLE Mİ İÇ SAVAŞA SÜRÜKLENİYORUZ?
Ülkemiz hızla bir kardeş kavgasına, bir iç savaşa sürüklenirken, tabiri caizse cayır cayır yanarken, her gün üçer, beşer şehit cenazesi kaldırılıyorken, İmralı'da tatile gönderilmiş Bebek Katillerinin Elebaşısı'nın cezası hafifletilerek ev hapsinin gündeme oturtulması ile hedeflenen ne? Acaba milletimizin Devlet Güvenlik Güçleri'ne olan güveninin yitirilmesi, bireylerin silahlanarak kendi güvenliğini sağlama maksadı ile bir iç savaşa sürüklenmesi mi hedefleniyor diye aklımızın bir köşesine geliveriyor!

KEŞİF UÇAĞIMIZ VE İKİ PİLOTUMUZ SUNİ GÜNDEME KURBAN MI EDİLDİ?
Evet Ülkemiz hızla bir kardeş kavgasına, bir iç savaşa sürüklenirken, tabiri-i caizse cayır cayır yanarken, her gün üçer, beşer şehit cenazesi kaldırılırken Emperyalistler'in ağzını sulandıran Komşumuz Suriye'nin iç işleriyle bu kadar alakadar olmanın maksadı nedir?(!) Bu güne kadar bölgemiz için tek bir yararlı icraatı olmamış Siyonist Emperyalistlerin tüm Ortadoğu'yu karıştırdıkları neden görmezden geliniyor?(!) Kendileri sırtlarına masaj yapan makam arabalarıyla gezerken, mecliste ceylan derisi koltuklarda otururken, neden Pkk'lı canilerin karşısına Benim Memedim 50 yıllık G3 piyade tüfeği ile gönderiliyor? Daha iki gün önce Genel Kurmay Başkanımız kendi ağzıyla açıkladı ''her yıl yüzlerce yabancı ülke savaş uçakları tarafından hava sahamız ihlal ediliyor, bu yıl 114 yabancı ülke savaş uçağı Türk Hava Sahası'nı ihlal etti..'' diye kendi beceriksizliğini ifşa etti. Bir yandan Irak sınırı kevgire dönmüşken, o sınırlarımızı korumakla görevli olan keşif uçağımızın Suriye Hava Sahası'nda işi ne diye sormazlar mı adama? Aynı zamanda Sayın Erdoğan ''Suriye askeri unsurlarının sınırımıza yaklaşması durumunda ateş açılacaktır..'' diye diklenirken neden kimse karşısına çıkıp Barzani kontrolündeki Irak sınırından gelenlerin görmezden gelindiğini soramıyor? Yoksa tüm bu olup biten de suni olarak yaratılmış gündemin bir parçası mıdır? Yoksa bir keşif uçağımız ve iki pilotumuz tıpkı İkiz Kuleler gibi büyük bir tezgaha kurban mı edildi?(!) Bizim dikkatimiz bu olup bitenlere yönlendirilmişken yine çok büyük şeyler mi kaybedeceğiz millet olarak?

YAKIN ÇEVRESİNDE HİÇ Mİ VİCDANLI ADAM KALMADI?
Sayın Tayyip Erdoğan'ın yanında vicdanlı bir insan evladı varsa Allah(c.c.) rızası için kendisini uyandırsın. Her gün Şehitlerimize döktüğümüz gözyaşlarımız yetmiyormuş gibi, kahramanlığı binlerce yıldır bilinen Şanlı Askerlerimizin başına çuval geçirilip esir alındı. Filistin'e giden gemide 9 tane memleket evladımız hunharca katledildi! İflasın eşiğindeki Yunanlılar Ege'de iki adamızı işgal etti. Suriye Hava Sahası'nda bir uçağımız, iki pilotumuz yitirildi! Yok mu Ak Parti içinde Sayın Erdoğan'ı uyandırıp gerçekleri gösterecek? Aldığı 'Yahudilik Üstün Hizmet Plaketi'ni geri verdirip, başta Amerika olmak üzere tüm Siyonist Emperyalistlere bölgemizden ''S..tirin gidin ulan'' deme cesaretini kendisine verebilecek. Sonrasında da çelik bilekli Türk Milletine güvenmesi gerektiğini söyleyebilecek vicdanlı bir insan evladı yok mu Allah(c.c.) rızası, Peygamber(s.a.v.) aşkı için?!!! 

24 Haziran 2012 Pazar

Yeni sezon öncesi maddi sıkıntılar ve Şirketleşme yolunda adımlar.


Tribün

Faruk Ceylan
Kırklarelispor yeni sezona Bilgin Erdem’le bir yıl daha sözleşme imzalayarak başladı. Transfer arayışlarını sürdüren Kırklarelispor geçen sezon ligde kalarak  play-of şansını son birkaç maçta yitirmesine rağmen başarılı sayılabilecek bir lig geçirmişti.
Şimdi hedefin Bank Asya ligine çıkmak olduğu konuşuluyor. En azından geçen sezondan daha başarılı olabilmek için çalışılacak.  Trakya’nın tek temsilcisi olan yeşil beyazlı ekibin    2.ligde kalıcı olması  bile yeterli bence. Tabi ki Bank Asya ligine çıkmak Kırklarelispor için olduğu kadar Kırklareli içinde büyük bir  kazanç olur. Bu ligde olmak,  rakip takımların nereden baksanız 3, 5 bin  taraftarının Kırklareli’ne  gelerek maç izlemesi demek olur ki şehre büyük hareket,  büyük ekonomik canlılık  getirir.
Bu güzelliklerin yaşanması için  büyük ölçüde parasal katkının  sağlanması gerekli ve olumsuzlukların acilen çözülmesi şart. Bir otel Kırklarelispor’un kamp  ve yemek ücretlerini ödemediği için  Kulübü icraya vermiş. Bir başka iddiaya göre sporcu evinin elektirikleri borcundan kesilmiş.
Adının  açıklanmasını istemeyen bir iş  yeri  uzun bir süredir futbolcuların yemek ücretlerinin ödenmediğini, defalarca talep edildiği halde ödenme noktasında  bir girişimde bulunulmadığını ifade ediyor.  Kırklarelispor’u Amatör kümede Şampiyon yaparak profesyonel lige çıkaran 13 futbolcunun elinden senetlerinin Bilgin Erdem tarafından  alınarak, aldatıldıklarını  ve şampiyonluk pirimlerinin ödenmediğini  iddia eden,  Futbolcu Tayfun ve  Kaleci Serkan   yargıya baş vuracaklarını, Kırklarelispor için akıttıkları terin bedelini alacaklarını ifade ettiler.
Bunlar bize ulaşan bilgiler. Birde kamuoyunda söylenen başka olumsuzluklar var ancak bunlar hakkında konuşanlar bilgiyi net olarak paylaşmıyorlar. Söylem bazında kaldığı içinde bunları netleşene kadar paylaşmayı uygun görmüyorum.
Bu olumsuzlukların yanında eski kulüp Başkanı Kıvanç Kurtar Kırklarelispor’un şirketleşmesi için çalışmalarını sürdürüyor. Kurtar’ın bizimle paylaştığı bilgilere göre İstanbul’daki iş adamı arkadaşlarıyla yaptığı toplantılar neticesinde Kırklareli’ne gelecekleri,Vali,Belediye Başkanı, sivil toplum kuruluşları ve Kırklarelispor kulüp Başkanıyla yapacakları toplantılar neticesinde Şirketleşme yoluna giderek, milyon dolarlık finans desteğinde bulunacaklarını ifade etti eski Başkan Kıvanç Kurtar.
Eski Başkan Kıvanç Kurtar’ın, Başkan Volkan Can’la halef selef olmalarına rağmen  Kırklarelispor için böyle olumlu bir girişimde bulunması bence fevkalade bir durum. Umarım bu birliktelik sağlanır ve Kırklarelispor’un bundan sonraki hedefi Bank Asya değil, süper lig olur.

23 Haziran 2012 Cumartesi

Avrupa ve Dünya Tekvando Şampiyonu Taşbakan'ın adı spor salonuna verildi.



Avrupa ve Dünya Şampiyonu, Milli Tekavondocu Ayşenur Taşbakan'ın adının Spor İl Müdürlüğü Tekvando spor salonuna verilmesi için, O dönemde bir Taekvondo spor kulübünde görev yapan  Faruk Ceylan,İrfan Özeklioğlu,Savaş Eskici ve Ahmet Yıldızdal,
Vali Mustafa Yaman'a Spor İl Müdürlüğü aracılığı ile  teklif götürerek, Avrupa ve Dünya Şampiyonu Ayşenur Taşbakan'ın adının Spor İl Müdürlüğü Tekvando salonuna verilmesi hususunda yazılı talepte bulunmuşlardı. Her konuda büyük duyarlılık sahibi Vali Yaman konuyla yakından ilgilenerek Milli sporcu Ayşenur Taşbakan'ın isminin Spor salonuna verilmesini sağladı.

Milli sporcu Taşbakan'ın adı artık Kırklareli Spor  İl Müdürlüğü Tekvando salonunda yaşayacak.
Ankara'da bir lisede Beden Eğitimi öğretmenliği yapan Taşbakan, Ankara Büyük Şehir Tekvando kyulübünün de antrenörlüğünü yapıyor.

Baytaroğlu Eyüpspor"la anlaştı.


Haber:Faruk CEYLAN
Fotoğraf: Vedat DURMAZ
Geçen sezon Kirklarelispor"da forma giyen, Kirklareli"li Murat Baytaroğlu uzun yıllar başari ile futbol oynadığı Eyüpspor"la anlaşarak imzayi attı. Baytaroğlu memleketinin takımı  Kirklarelispor"da bir sezon futbol oynadığını ancak son haftalarda kendi isteği ile kadroda yer almadığını belirterek, Antrenor Bilgin Erdem"in futbolcular arasındaki koordinasyonu sağlayamadığını, kendisi hakkinda da basına yalan beyanlarda bulunduğunu belirterek Başkan Volkan Can"ın da Bilgin Erdem"e pirim verdiğini söyledi. Murat Baytaroğlu Bilgin Erdem"in Kirklarelispor"a büyük zararlarının dokunacağını da söyleyerek, "İşler iyi giderken bunu kimse fark etmiyor. Kirklarelispor benim futbola başladığım takım. Kötü olmalarını istemem ama üzülerek söylüyorum zaman içinde herkes neyin ne olduğunu anlayacak" dedi.
Yeni sezonda Eyüpspor formasını giyecek olan Baytaroğlu, Eyüpspor yonetiminin  yeni sezonda hedefinin Ban Asya ligi olduğunu. Kulüp yonetiminin bu yönde transferlerini sürdürerek zirve mücadelesi yapmayı planladıklarını söyledi.

18 Haziran 2012 Pazartesi

Kuyu Kafenin açılışını Belediye Başkan Vekili Ünal Başkur yaptı.

Kırklareli Belediye Başkan Vekili Ünal Başkur; Karakaş Mah. Kız Meslek Lisesi Karşısında Kuyu Cafe'nin açılışını yaptı.
Kalabal
ık bir davetli toplulugunun katıldığı açılış töreninde açılışı yapan Başkan Vekili Baskur,  işyeri sahipleri kardeşler; Turgut Şen, Timur Şen,Binnur Şen Çiğdem'e Kırklareli ne kazandırdıkları bu yeni nezih işletme için teşekkür ederek, bol kazançlı günler diledi ve acılıs kurdelesini kesti

Murat Baytaroğlu’ndan bombardıman…


Kırklarelispor’u 3.lige çıkaran 13 futbolcu Başkan Can ve yönetimini mahkemeye veriyor.
Faruk CEYLAN-Kırklarelispor’un eski ve yeni futbolcuları Antrenör Bilgin Erdem ve Kulüp Başkanı Volkan Can’a ateş püskürüyor.
Kırklarelispor’un Amatör kümeden 3.lige yükseldiği yıl takımı şampiyonluğa ulaştıran futbolcular ellerindeki alacak senetlerinin antrenör Bilgin Erdem tarafından paralarının ödeneceği gerekçesiyle alındığı ve senetlerin Başkan Volkan Can’a verildiği, ve Şampiyonluk pirimlerinin kendilerine ödenmediğini iddia ederek konuyu bir yerel gazete aracılığı ile kamuoyu ile paylaşmışlardı.  İddia sahibi futbolcular adına açıklama yapan Tayfun konuyla ilgili ellerinde kamerayla çekilmiş görüntülerin de olduğunu söylemişti. Şampiyonlukta büyük pay sahibi olan Kaleci Serkan ise , “Takımın şampiyon olması için tüm arkadaşlarımızla canımızı dişimize taktık. Verdiğimiz savaşı kazanarak Kırklarelispor’u 3.lige çıkardık. Elimizdeki alacak senetlerimizi antrenör Bilgin Erdem bizlerden topladı.  Şampiyonluk pirimlerimizin  ödeneceğine, antrenörümüzün  bizim haklarımızı koruyacağına inandığımız için final maçı öncesi senetleri kendisine teslim ettik. Final maçından sonra şampiyon olduk. Kutlamaların ardından bizlere vaad edilen şampiyonluk pirimi ödenmediği gibi alacak senetlerimizde Bilgin Erdem tarafından Başkan Volkan Can’a verilmiş. Başkan Can değişik zamanlarda Basına , kimseye bir kuruş borcumuz yok. Hiçbir futbolcunun kulübümüzden alacağı yok diye açıklamalarda bulunuyor. Şampiyonlukta alın teri olan tüm arkadaşlar alın terimizin,emeğimizin hakkını Volkan Can’a da, Bilgin Erdem’e de helal etmeyeceğiz. Hakkımızı  almak için yargıya baş vuracağız.”dedi.

Bu gelişmelerden sonra, Bilgin Erdem hakkında futbolcu Murat Baytaroğlu basına bir açıklamada bulunarak, antrenör Bilgin Erdem’e verdi veriştirdi.   Futbol hayatı 30.03.1985’te  Kırklarelispor’da başlayan Baytaroğlu, Edirnespor,Kartalspor,Eyüpspor,Kardemir D.Ç.Karbükspor, Ş.Urfaspr,G.Osmanpaşaspor ve Güngörenspor’da  geçirdiği başarılı futbol yaşamından sonra geçtiğimiz sezon futbola başladığı Kırklarelispor’la anlaşmış ve başarılı bir sezon geçirmişti.  Baytaroğlu’nun Teknik yönetimi ve Bilgin Erdem’i ağır bir şekilde eleştirmesinden sonra Kırklarelispor antrenörü Bilgin Erdem’de Baytaroğlu’nun açıklamalarına cevap vermişti. Baytaroğlu’da Bilgin Erdem’in açıklamalarından sonra gazetemiz ofisine gelerek Bilgin Erdem ve Kulüp yönetimi hakkında şu açıklamaları yaptı; “Benim sezon başı Kırklarelispor’a geliş sebebim yönetimin israrları ve Kırklareli’li olmamdan kaynaklanmıştır. Kimseye beni alın, geleyim, Kırklarelispor’da oynayayım demedim.  Asla böyle bir talebim olmadı. Güngörenspor’da geçirdiğim sakatlıktan sonra Kırklareli’li olmam ve yönetimdeki insanları tanımam sebebiyle gelen teklifi 5 dakika süren bir görüşmeden sonra kabul ettim. Bu transferde parasal olarak da bir dayatmam olmadı ve bu güne kadar hiçbir transferimde yapmadığım kadar fedkarlıkta bulundum. Futbol kariyerime göre cüzi bir rakama imza attım. Sırf kulüp içinde ikilik yaratmamak için yeni transfer edilen 5 futbolcuya ne ödendiyse bende o paraya razı oldum. Bunları açıkça anlatmamın sebebi Bilgin Erdem’in basına yaptığı açıklamada   benim aldığım parayla ilgili konuşmasıdır. Bilgin Erdem’in yaptığı bütün açıklamalar yalandır. Benden önce Kırklarelispor’da futbol oynayıp Kırklarelispor’u şampiyonluğa taşıyan futbolcularında basına yaptığı açıklamalardan bunun doğru olduğunu açıkça gördük. Kırklarelispor’da oynadığım süre içinde hiçbir takım arkadaşım bana insani anlamda yanlış bir davranışta bulunduğumu söyleyemez. Buna Kırklarelispor yönetimi ve özellikle Volkan Can’da dahildir. Hakkımda olumsuz hiçbir şey söyleyemezler.
Ben Kırklarelispor’a daha amatör kümede oynadığı yıllardan beri sürekli yardım ettim. Bir Kırklareli’li olarak, şehrimin takımına her anlamda yardım ettim,destek oldum,malzeme yardımında bulundum. Buna geçtiğimiz sezonda dahildir. Hep Kırklarelispor’un başarısı için çalıştım. Hem oyuncu olarak, hem de Kırklareli’li Muarat Baytaroğlu olarak. Bundan dolayı pişman da değilim.
Ancak üzücü olan şey Bilgin Erdem’in benim hakkımda yaptığı asılsız açıklamalara karşın Volkan Can sessiz kalıyor. Oysa benim Kulübüme yaptığım maddi ve manevi  destekler karşısında  Volkan Can sessiz ve duyarsız kalmamalıydı.  Çünkü benim Kırklarelispor için yaptıklarımı en iyi bilen kişi Volkan Can ve Yönetimdir.  Ben bu sezon Kırklarelispor’da kadroya girdiğim ancak oyuna dahil edilmediğim hiçbir maçta resmi olarak hak ettiğim halde maç başına almam gereken ücreti  kendi isteğimle kabul etmedim ve  almadım.   Maç başına anlaştığım halde kadroda olduğum için mecburen ücretimin ödeneceği halde  son 8 maçta Bilgin Erdem’in bana karşı tutumundan dolayı,takımın ahengini bozmamak için kendi isteğimle maçlara çıkmadım ve 20 bin lira maddi kayıp yaşadım. Eğer parayı çok seven bir insan olsaydım sessiz sedasız durumu idare eder ve paramı alırdım. Ben bir profesyonelim ama Kırklarelispor benim  futbola başladığım ve bu güne gelmeme sebep olmuş bir kulüp. Bu konuda profesyonel davranmadım ve takımımı düşündüm. Kendi maddi kaybımı deği.  Bunları herkes bilsin kimin ne olduğunu anlasın diye anlatıyorum. Benim bu kulüpten alacağım 3-5 milyar fazla paraya ihtiyacım yok. Bunu Volkan Can’da, Bilgin Erdem’de çok iyi bilir. Beni tanıyan Kırklareli’li hemşehrilerimde.
Gazeteniz aracılığı ile Kırklarelispor severlere seslenmek istiyorum, her şey sizin gördüğünüz gibi değil, her şey toz pembe değil sevgili Kırklarelispor taraftarı. Bir çok insanın bildiği,gördüğü şeyleri anlatmaktan çekiniyor. Birilerinden korktukları için değil, sadece Kırklarelispor’a zarar vermemek için. Kırklarelispor düşmanı olarak lanse edilmemek için.  Ancak artık bir takım gerçeklerin Kırklareli’lilerle paylaşılma zamanı gelmiştir. Bilgin Erdem’ler, Volkan Can’lar geçicidir. Bizim gibi… 
Kalıcı olan kurumlardır. Bundan 10 yıl önceki Başkanı, Antrenörü kaç kişi hatırlar ki?
Kimse kulübü babasının iş yeri olarak görmemelidir. En başta Kırklarelispor’u profesyonel lige çıkaran kardeşlerimin alın teri iade edilmelidir. Hakları ödenmelidir.  Kendi başarınız için  birilerini ezmeyeceksiniz.  Kırklarelispor’un bu günlere gelmesinde en büyük pay sahibi olan, 10 yıldan fazla bir zamandır amatörden, profesyonel lige çıkamayan Kırklarelispor ‘u şampiyon yaparak 3.profesyonel lige çıkaran futbolcu kardeşlerimizin yerel basında yaptığı açıklamalara Bilgin Erdem neden cevap vermiyor? Maçtan önce futbolcuların alacak senetlerini ellerinden alarak, maçtan sonra  paranızı ödeteceğim diyen Bilgin Erdem bu senetleri neden fıutbolculara değil de yöneticilere vermiştir. O futbolcuların alın terini sana güvendikleri halde neden kendilerine vermedin?  Sen yöneticimisin?, antrenörmüsün? Bilgin Erdem.  Son sözüm ise bana kimse Kırklarelispor’luluk öğretemez , anlatamaz. Bilgin Erdem’e buradan bir kez daha sesleniyorum, YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN, YA DA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL . Kimseye iki yüzlü oynama. Volkan Can’da  artık buna  bir son vermelidir.