Kırklareli Günlüğü
Faruk CEYLAN
farukceylan39@mail.com
|
Önceki gün sağanak yağmurdan sonra İstasyon altında seyyar sebze ve meyve satan Tevfik abi ile karşılaştım. Yağmurdan sonra tren garı yanında bulunan Atatürk heykelinin ve demiryolunun sular altında kaldığını anlatan Tevfik abi; “Herkes belediyeyi eleştiriyor. Bu Belediye Başkanından önce ki Başkanlar ne yaptı? Onlar yaptı da bu Başkan mı yapmıyor? 90 yıldır Kırklareli’ne kim ne yaptı? Hiçbir Başkan’da, siyasi de doğru düzgün bir şey yapmadı.
Bu Başkan yağmur suyu toplanan
bir çok bölgede yaptırdığı çalışmalarla
suyu kesti. Belediye ekipleri en son stadın arkasında çalışma başlatmıştı. Hiç
olmazsa bu konuda bir gayret ve çalışma var. İnşaallah yapılacak çalışmalar
sonucu bu sorun çözülür diye umuyorum.
90 yıldır Kırklareli’ye ne
yapıldı demiştim değil mi? Evet ,Atatürk
90 yıl önce Kırklareli’ye bir Demir yolu yaptırdı. Biz ne yaptık? Kırklareli’ne
gelen trenin yolunu kestik, tren raylarının üzerine beton attık ve rayları
yürüyüş yolu yaptık…
Daha Tansu Çiler
Hükümetinde Kırklareli’ye hızlı tren
geliyordu ama o zamanın otobüs şirketleri siyasi baskılar sonucu Kırklareli’ye
trenin gelmesini durdurdular. Biz o yılları iyi hatırlıyoruz. Sonra ne
oldu? Tabi ki hiç bir şey… Şimdi yeniden
hızlı tren projeleri yapılıyormuş, Kırklareli’ne tren geleceği söyleniyor. Söyleniyor ama projeye göre
tren Babaeski’den öte
geçemeyecekmiş. Yani Kırklareli Merkeze
yine bir şey yok diyorlar.
Tevfik abi anlattıklarında
bence haksız değil. Neden? Kalkınmada
öncelikli 50 İl arasında Kırklareli yok da ondan. Yani Kırklareli gelişmiş 31 İl arasında yer alıyor. Oysa Lüleburgaz
İlçesini çıkardığımız vakit Kırklareli
Merkez ekonomik gelişmişlik anlamında
kalkınmada öncelikliler arasında 1. Sırada yer alır. Yani kalkınmış olan Kırklareli değil, başta
Lüleburgaz olmak üzere diğer İlçelerdir. Çünkü geçmişten bu güne tüm siyasiler ekonomik
yatırımları Lüleburgaz ilçesine
yapmışlardır.
Hükümetlerin yaptığı
yatırımlardan hiçbir dönem nasibini alamayan Kırklareli’de işsizlik Cumhuriyet
kurulduğundan beri hiçbir zaman azalmamış, artarak büyümüştür. Üniversite
mezunu gençler parklarda garsonluk, bulaşıkçılık yapmakta, siyasi torpili
olanlarda taşeronda asgari ücretle çalışmaktadır. Bu işlere giremeyen ve babasından
harçlık alanların sayısı da yüksek orandadır…
15-16 saat mesai yapan
küçük esnafın büyük bölümü ise bir memur
maaşından daha az para kazanarak dar gelirliler sınıfından hiç çıkamamıştır.
Son yıllarda Üniversitenin gelmesiyle bazı i sektörler; çoğunlukla yemek
sektöründe bir nebze olsun ekonomik canlılık meydana gelmeye başlamıştır.
Kim ne derse desin
Kırklareli halinin özeti budur. Bu makus talihi 90 yıldır kimse
değiştirememiştir. Bundan sonra değişir mi?
Onu da Allah bilir…
*****
Bakan söz verdi, 2017’de Ergene Temiz
akacakmış!
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu Kırklareli
ziyaretinde Ergene Nehri'nin temizlenmesi için
hazırladıkları 15 maddelik ve 4 milyar liralık eylem planıyla 2017 yılında
Ergene’nin temiz akacağını ifade etti.
İnşaallah bu ifade gerçekleştirilemeyecek bir iddia ya da temenni olarak
kalmaz.
Hükümet, Ergene’nin temizlenmesi için daha
2011 yılında bir eylem planı
hazırlamış, benzeri sözler o gün ve
takip eden yıllarda da verilmişti. Ne değişti? Değişen hiçbir şey olmadı ve o
eylem planlarından bu güne kadar Ergene’den zehir akmaya devam eti.
Bu defa da Bakan bey Kırklareli ziyaretinde Ergene’nin 2017 yılında temizleneceğini Müjdeledi.
Haziran ayını tam ay sayarsak 2017’ye 7 ay kaldı. Vatandaş, Hükümetin 2011 yılında başlatılan
eylem planıyla temizleyemediği Ergene’yi 7 ayda
temizleyeceğine inanmıyor. Kim bilir? Koskoca Bakan, “Ergene 2017
yılında temiz akacak.” diyorsa vardır bir bildiği diyecek, mecburen 2017 yılını
bekleyeceğiz. Bakan beyin verdiği sözü
tutarak kendisine inanmayanları mahçup etmesini yürekten diliyorum ama
bende şu 2017 yerine daha makul bir tarih söyleseydi keşke diyorum…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder