![]() |
Faruk CEYLAN farukceylan39@gmail.com |
Bir haftalık dergi, İstanbul'da ilginç bir deney yapmış. Bir tiyatro
sanatçısı eline megafon alarak nazi
elbiseleri giyen ekibiyle birlikte önce Yeni cami'nin
arkasında ki parka gider. Parkta oturan, bir sürü insana elindeki megafonla sert
bir emir verir: "Herkes ayağa kalksın!" Emri duyan, herkes derhal
ayağa kalkar.
Sonra Eminönü iskelesi'ne geçerler. Sanatçı, yine sert bir emirle:
"Herkes yere çöksün!" diye bağırır. Gemiden inenler, simitçiler, seyyar
satıcılar, emri duyan herkes yere çöker.
Sonra Mecidiyeköy'e Galatasaray'ın eski stadyumunun bulunduğu yere
giderler. Megafondan: "Herkes ellerini kaldırıp duvara yaslansın!"
emri gelir. kokoreççiler, köfteciler,
simitçiler, yoldan geçenler, derhal emre uyarlar.
Daha sonra ekip bir fabrikanın önüne gider. Fabrikanın girişine bir masa
koyarlar ve masanın üzerine bir evrak yerleştirerek mesaiye gelen isçilere emri
verirler: "Herkes içeriye girerken bu kâğıtlara parmak basacak!"
Giren basar, giren basar. Kimsenin aklına "siz kimsiniz? Neden bu
kâğıtlara parmak basıyoruz?" diye sormak gelmez. Son olarak da, Beyoğlu'na
gelirler. İstiklal Caddesinde gezinen, vitrinleri seyreden kalabalığa yine sert
bir emir verilir: "Herkes sıraya girsin, arama var!" Emri duyan
herkes sessizce sıraya girer. Ancak caddede dolasan bir çift bu emre uymaz.
Ekiptekilerden biri onlara doğru bağırır: "Hey siz! Emri duymadınız
mi?" Kendilerine seslenildiğini fark eden ve herkesin sıraya girdiğini
gören adam cevap verir: "Who are you? What is happening here?" Sıraya
girenler içerisindeki biri ekibe yardımcı olmanın verdiği gurur ve heyecanla:
"Adam turist, İngilizce konuşuyor." Der. Ekip elemanı gülmemek için
kendisini zor tutar ve sırıtarak sorar; "Ne diyor peki?" "Siz
kimsiniz, burada neler oluyor?" Ve o iki turistin haricinde hiç kimse
neler olup bittiğini, kendilerine emirler yağdırıp sıraya sokanların kim olduğunu
sormaz ya da sormaya cesaret edemez…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder