9 Ocak 2012 Pazartesi

Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak Kırklareli’nde konferans verdi

Haber: Faruk Ceylan
Fotoğraflar: İrfan Özeklioğlu
Aşiyan Bilim, Kültür ve Sanat Derneğinin  Kırklareli Üniversitesi Rektörlük konferans salonunda düzenlediği  “ Arap Baharı ve Türkiye” konulu konferansa Gazeteci  yazar Abdurrahman Dilipak, Kırklareli Ak Parti Milletvekili Şenol  Gürşan ve Kırklareli Üniversitesi Öğretim üyesi  Mustafa Yayla konuşmacı olarak katıldılar.
Konferans öncesi Kırklareli Haberci  ekibi olarak Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak’la Hızır bey camiinde akşam namazı sonrası buluştuk  ve ayak üstü sohbet ettik.  Dilipak Kırklareli’nin küçük ama çok şirin bir kent olduğunu,  insanlarının da  çok kültürlü ve alakalı olduğunu  ifade ederek; “ Çok şirin bir kent,  arkadaşlarımızla etrafı epey bir dolaştım.  İnsanlar yolda önümü keserek bana sorular sordular.  Gerçektende Kırklareli insanın çok kültürlü , meraklı ve alakalı olduğunu gördüm.  Sohbet ettiğim insanların bilgisi, telaffuzu ve konulara duyarlığı beni şaşırttı. Sonradan arkadaşlarımdan, Kırklareli’nde okur yazar oranının % 99 civarında olduğunu, büyük bir bölümünün de üniversite mezunu olduğunu öğrendim ve çok mutlu oldum.
Köftenizi ve yoğurdunuzu çok beğendim. Mükemmeldi. Bu güne kadar bu lezzeti hiçbir yerde görmedim.  Bu arada hiçbir gazeteciye yakalanmadık, siz bizi burada nasıl buldunuz?  Şaştım. Oysa çok yağmur yağıyor, ortalıkta kimseler yok. Bizde cemaatin arasına karışıp akşam namazımızı kılmak için camiye geldik. Sizi burada görünce şaşırdım doğrusu. “ dedi.
Ayak üstü sohbetimizden birkaç saat sonra  Abdurrahman Dilipak, Kırklareli Milletvekili Şenol Gürşan, Vali Mustafa Yaman, Emniyet Müdürü  M.Behzat Canbazoğlu, Ak Parti İl Başkanı Emin Tunç, İlçe Başkanı Hamit Orakçı  ve Kırklareli’li vatandaşlar  Üniversite Rektörlüğü konferans salonunda yerlerini aldılar.   Tasavvuf musikisiyle başlayan proğram, şehitlerimiz için 1 dakikalık saygı duruşu ve ardından İstiklal marşı ile devam etti. Açılış konuşmasını Aşiyan Bilim Kültür ve Sanat Derneği Başkanı Mustafa Keskin yaptı. Keskin Derneklerinin kısa bir süre önce kurulduğunu, ilk faaliyet olarak da bu proğramı düzenlediklerini, kültür ve sanat ağırlıklı etkinliklerinin devam edeceğini söyledi.
Hızırbey camii Müezzini Necmettin Ötün’ün kuran tilaveti ile devam eden proğram  Abdurrahman Dilipak, Milletvekili Şenol Gürşan ve Kırklareli Üniversitesi Öğretim üyesi  Mustafa Yayla’nın konuşmacı olarak katıldığı  konferansla devam etti.
Kırklareli Ak Parti Milletvekili Şenol Gürşan,  Balkanlarda, Ortadoğu’da ecdadımızın sahip oldukları toprakları kaybettikten sonra Millet olarak bu topraklarla irtibatımızı tamamen kestiğimizi, oysa oralarda Müslüman ve Türk kardeşlerimizi bıraktığımızı belirterek,  “ 500 yıldır hakimiyetimizde olan bu toprakları kaybettikten sonra irtibatımızı devam ettirmeliydik. Osmanlı son dönemlerinde iç çekişmelerin olduğu kriz odaklı bir dış politika uyguladı. Cumhuriyet’ten sonra da bu noktada iyi bir dış politika uygulayamadık.  Balkanlar ve Ortadoğu ile ilişkilerimizi kopardık. Devam ettiremedik. Buralarda yaşayan insanlarla kardeşlik hukukumuz var.  Ak Parti iktidarına kadar da buralarla irtibatlı olacak bir  dış politika uygulayamadık. Fransa Ermeni soykırımı yasasını çıkarınca  kızdık, lanet ettik, tepkiler verdik ama Cezayir’in bağımsızlığında  Fransa’nın yanında yer aldık. Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra doğru bir dış politika uygulanmadı.  Mustafa Kemal Atatürk Hatay meselesinde uyguladığı strateji ve doğru dış politika ile Hatay’ı bize kazandırdı.  Atatürk’ten sonraki kuşak yönetimler maalesef bu politikayı anlamamıştır.  Aslında onların Atatürk’ü anladıklarını da sanmıyorum.” Dedi.
Gazeteci Yazar Abdurrahman Dilipak’ta konuşmasında Dünya coğrafyasından bahsederek,  Dış politikada Türkiye’nin  Arap Baharı ile tarihi bir fırsat yakaladığını söyleyerek; “ Geçmişte 110 ülke Osmanlı tarafından İstanbul’dan yönetiliyordu. Şimdi THY’da bu 110 ülkeye de uçuş var. 
Biz geçmişimizi arıyoruz. Köklerimizi arıyoruz. Son yüz yılda 1. dünya savaşı, 2. dünya savaşı, ve adına soğuk savaş denen savaşları  çıkardılar. Şimdi de 4. dünya savaşı çıkarma  planları yapıyorlar. Ancak batının çöküşü başladı. Yunan battı, sırada İtalya ve Belçika gibi ülkeler var.  Batı dünyası şu anda serumla yaşıyor.
Arap baharına Avrupalı gibi bakmamak gerekir.  Burada bir insanlık vazifesi yapılmaktadır. Ortadoğu’ya sahip çıkmak dinimizin gereğidir.  Orası bizim bir imparatorluğu kaybettiğimiz yerdir. Biz orada kaybettiğimiz uygarlığı arıyoruz. İnsanlığı arıyoruz. Tarihimizi arıyoruz. İnsan kaybettiğini, kaybettiği yerde arar, başka bir yerde değil.” dedi.
Dilipak Anayasa çalışmalarına da değinerek; “ Anayasa çalışmaları yapıyoruz ya, kendi köyümüzün anayasası için uğraşmayalım. Yapılacak anayasa İslam dünyası için model olacak bir anayasa olmalı. Onun için bu meseleyi de bir insanlık davası olarak ele almalıyız.
Biz alemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberin ümmetiyiz. Havada uçan kuş, yerde sürünen böcek için bile çözüm üretmek zorundayız.   Haksızlık kimden gelirse gelsin mazlumdan yana zalime karşı olmalıyız. Suriye’deki şii diktasından şikayet ediyorum.  Peki Bahreyn’deki sunni diktasına ne diyeceğiz ? Adil olalım. Bahreyn’de Şiiler  sayı olarak çok fazla. Ama sunni yönetimi var. İmam-ı Azam  Ebu hanefi’nin içtiatına bakın hanefiyseniz. 
 Ben eğer Suriye’de Musevi diktasına sahip çıkmıyorsam, Bahreyn’deki sunni diktasına da  sahip çıkmamalıyım. Ancak o zaman adaletten yana bir düzen oluşur.
Düne kadar IMF’den borç para alıyorduk. Şimdi Merkez Bankasında 100 milyar doların üzerinde likit para var.  ABD’nin üç nükleer filosunun her birinin yıllık gideri 100 milyar doların üzerinde. Biz 100 milyar dolarla dünyaya meydan okuyoruz.  ABD’nin savunma bütçesindeki stoku bizden 10 kat fazla. Pekala biz gücümüzü nereden alıyoruz?  Dualarınız olmasa ne işe yaradınız?
Biz Gazze’ye 50 milyon dolar yardım ettik. İşte o 100 milyar doların karşılığı oradaki kardeşlerimize ettiğimiz yardımlardır. Onların dualarıdır. Biz Araplara yardım etmedik.  Eğer Araplar Yahudi çocuklarını katledecek olsaydı biz onlara da yardım ederdik. Onun içindir ki Arap Baharı Türkiye’nin şansı olmuştur. Türkiye için kazanılan siyasi ve iktisadi bir zaferdir.” dedi.

Hiç yorum yok: