24 Kasım 2013 Pazar

ABDULLAH HACI EZDİ GEÇTİ…


*Babaeski CHP Belediye Başkan Adayını belirleyecek olan eğilim yoklamasında Rakipleri Abdullah Hacı’nın aldığı oya yaklaşamadı.
*Sonuçların açıklanmasıyla Abdullah Hacı’ya gösterilen sevgi sele dönüştü.

Faruk Ceylan-Erdoğan Şendir-Babaeski Cumhuriyet Halk Partisi Belediye Başkan Adayını belirleyecek olan üye bazında seçim (Eğilim yoklamaı) sabah saat 07.30’da Efsane düğün salonunda başladı. CHP üyeleri erken saatlerde seçimin yapılacağı salona adeta akın ettiler.
CHP’nin Belediye Başkan Aday adayları Abdullah Hacı, Haluk Tezsezer ve Ozan Yetkin Hazar, salona gelen üyeleri kapıda karşıladılar. Demokrasi örneğinin en net şekilde ortaya konduğu Babaeski’de, Aday adaylarında heyecan, üyelerde büyük coşku vardı. Aday adaylarının taraftarları  salona gelen üyeleri sandığa kadar götürüp oy vermelerine yardımcı oldular.
Kırklareli Aday adayları Abdullah Hacı ve Ozan Yetkin Hazar,Milletvekili M.Siyam Kesimoğlu ve CHP Babaeski İlçe Başkanı Fikri Karaca 3. Sandıkta oy kullanırken, Aday adayı Haluk Tezsezer 5.sandıkta oy kullandı.Oy kullanma işleminde Aday adaylarını eşleri yalnız bırakmadı. .
Abdullah Hacı oyunu saat: 09.00’da, Haluk Tezsezer saat:10.00’da, Ozan yetkin Hazar ise 11.40’da kullandı.
Sandıkların açılmasına 1 saat kala Abdullah Hacı kendine güvenen bir görüntü çizerken, Hakuk Tezsezer çok sakin gözüktü.  Ozan yetkin Hazar’ın ise heyecanlı olduğu her halinden belliydi.
Kırklareli Milletvekilleri, M.Siyam Kesimoğlu ve Turgut Dibek, CHP Genel Merkez Parti Meclis üyesi Sevnur Yıldırım, İstanbul Milletvekilleri, Ercan Cengiz ve Ali Özgündüz, İstanbul CHP İl Başkan yardımcısı Hatice Almaca, CHP il Başkanı Recep Zengin, Kırklareli CHP Belediye Başkan Aday adayı Kadir Gökçe, çevre CHP İlçe Belediye Başkanları, bazı İlçe Belediye Başkan Aday adayları ile çok sayıda CHP’sine gönül vermiş vatandaşlar  da sabah erken saatlerde seçim salonunda yerlerini aldılar.
Aday adaylarının destekçileri Salon önünde  guruplar halinde kulis çalışmaları yaptılar.
Saat 17.00’ye  kadar devam eden oy verme işleminde 1127 üye oy kullandı. 10 oy geçersiz sayıldı.
Sandık kurulu gözetmenlerinin  nezaretinde sandıklar açılarak oy sayımına başlandı. Sayılan oylar sonucunda, Abdullah  1127 oyun 670’ni,  Ozan Yetkin Hazar 234’ünü, Haluk Tezsezer’de 213’ünü aldı.
 Bu sonuçlarla Üye bazında yapılan eğilim yoklaması sonuçlarının galibi açık ara Abdullah Hacı oldu.
Sonuçlar açıklandıktan sonra, ezici bir üstünlükle seçimi kazanan Abdullah Hacı lehinde tezahüratlar yeri göğü inletti. CHP’lilerin Hacı sevgisi sele dönüştü







23 Kasım 2013 Cumartesi

Öğretmenler günü kutlu olsun.


Faruk Ceylan
Milletimizin geleceğine ipotek koymaya çalışan ve vatanımızın bağımsızlığına göz diken mihrakların saldırılarının yoğunlaştığı bu süreçte, geleceğimizi inşa edecek öğretmenlerimize, büyük görevler düştüğü tartışılmaz bir gerçektir.
İnancım odur ki; Türk milletinin içinde bulunduğu durumun bir kader olmadığını en iyi şekilde gösterecek olan da milli düşüncenin yılmaz savunucuları öğretmenlerimiz olacaktır. Umudumuz Türk gençliğinde ve  fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” nesiller yetiştirecek olan öğretmenlerimizdedir.

Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk.
Türk milletinin mutluluğu ve Türk devletinin yükselmesi ülküsü ile çocuklarımıza bir harf öğretebilmek için yurdumuzun her köşesinde, heyecanla halen bu kutsal görevi yapan ve mesleğini tamamlayarak, emeklilik günlerini yaşayan, fedakârlığın zirve isimleri olan saygıdeğer öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü kutluyor, aileleri ve öğrencileri ile birlikte mutlu, huzurlu ve afiyet  dolu yıllar temenni ediyor; bölücü teröre maruz kalarak hunharca şehit edilen kahraman öğretmenlerimizi de; rahmet, minnet ve şükranla yad ediyorum…

                                                                    
                                                                                                
                                                                       i


                                                                           

karahalil kış gelmeden karardı




7 Kasım 2013 Perşembe

Böyle bir Kaymakam görmediniz mi? Pınarhisarlılar gördüler.

Kırklareli Günlüğü


Faruk Ceylan

farukceylan39@gmail.com

Siz Devletin şefkatli elini bu denli sıcak hissettiren bir Kaymakam gördünüz mü? Yoksul Vatandaşının ihtiyacını gidermek için bu kadar çaba sarf eden bir Kaymakam gördünüz mü? Hastaya şifa, gence ağabey, yaşlıya evlat olanını?  İlçesinin adını dünyaya duyuranı mı? Adını İlçesine bağlı bulunan bir Köyün Kültür salonuna yazdıracak kadar sevilenini? Görmediniz mi? Pınarhisarlılar gördüler…
Iğdır Vali Yardımcılığına atanarak 3 ay önce Pınarhisar’dan ayrılan Mevlüt Özmen’i, özellikle yoksul Vatandaş, hasretle arıyor ve Mevlüt Özmen’in yeri dolmaz diyorlar.
İlginç olan varlığında eleştirenlerde Mevlüt Özmen’i arar olmuşlar!  İnsanlar hala çözümsüz bir işinde onu arıyorsa; “O olsaydı derdimize çare olurdu.” diyorlarsa, Mevlüt Özmen’in gönüllerde nasıl yer aldığını durup biraz düşünmek lazım.
Bir İlçe’den Pınarhisar’a ikametgâhını aldıran kanser hastası 19 yaşında ki çocuğun babası ile tesadüfen tanışmıştım. Acılı babanın yüzü gülüyordu.  “Yaşadığım İlçe’nin kaymakamı oğlumun tedavisi için gerekli yardımı yapamayacaklarını söyledi. Çaresizdim. Daha önce Pınarhisar’da yaşadığım için ikametimi Pınarhisar’a aldırdım. Mevlüt Kaymakama gittim. Mevlüt Kaymakam bir sürü yere telefon etti, bize hastane buldu.  Hastane masraflarının bir kısmını da Kaymakamlık fonundan karşılanmasını sağladı. “ demişti. 
Oğlu Kanser hastası acılı baba Devletin şefkatli elinin sıcaklığını hissetmenin büyük mutluluğu içindeydi. Bu ve benzeri örnekleri çoğaltmak mümkün.  İşte bu sadece bir tanesi…
Pınarhisar’da birçok vatandaşın Mevlüt Özmen’i araması, bunu da benimle paylaşmasıyla bu yazımı kaleme alarak, ben de onu anmayı ve bir selam göndermeyi istedim.
Pınarhisar sizi arıyor, Pınarhisar sizi özlüyor Sayın Valim.
Buradan 2013 yılı sonunda, yılın en’lerini seçen Basın kuruluşlarına, meslektaşlarıma Mevlüt Özmen’i Kırklareli’de yılın Bürokratı adayı olarak göstermek istiyor, Devletin gücünü ve şefkatini ortaya koyabilen Özmen gibi Bürokratların önünde saygıyla eğiliyorum. 


6 Kasım 2013 Çarşamba

Yakup Kadri Ceylan'ı rahmetle anıyoruz


Kırklareli aşığı, Türkiye sevdalısı Yakup Kadri Ceylan’ı 6 Kasım 1994 tarihinde kaybettik... Mekanı Cennet olsun.
HABER MERKEZİ-Kırklareli aşığı, Memleket sevdalısı Yakup Kadri Ceylan’ı 6 Kasım 1994 tarihinde kaybettik. Acı habere Kimse inanamamıştı, inanmak istemiyordu. Ölüm hepimiz için ürkütücü ama bir o kadar kaçınılmazdı. Ancak Yakup Kadri Ceylan’a çok genç yaşta geldi, sanki yakışmadı ölüm…
Kırklareli aşığı  Memleket sevdalısı, örnek bürokrat, yeri dolmayan insan Yakup Kadri Ceylan, inancı ve  siyasi görüşü ne olursa olsun Kırklareli insanını, Kırklarelili olma mantığı ile sevmiş, kucaklamıştı…

 Kırklareli’ye ve Kırklareli insanına çok şey vermiş, ama onlardan hiçbir şey almamıştı. Birçoğumuzdan alacaklı olarak aramızdan ayrılmıştı. Genç yaşta ayrılışı ise                (40 Yaşında.) Kırklareli’nin şanssızlığı olmuştu.
Kırklareli aşığı Yakup Kadri Ceylan, gençlik yıllarında  Milli sporcu olarak (Boks branşında) Kırklareli’nin adını tüm Türkiye’ye duyurmuş, 1973 yılında Hürriyet Gazetesinin düzenlediği Yılın Sporcusu anketinde Yılın Sporcusu seçilmişti.

Şimdiki adıyla Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, o günkü adıyla Beden Terbiyesi Bölge  Müdürlüğünde   daha 24 yaşındayken Türkiye’nin en genç Bölge Müdürü olarak görev yapmış, görev süresince amatör sporda yüzlerce  gence Ülke çapında başarı getiren imkanları sunmuştu. Ticaret lisesinde öğretmenlik yaptığı dönemlerde derse girdiği sınıflarda yüzde yüz başarı seviyesine  ulaşarak örnek bir eğitimci olmuş, Vatanına, Milletine ve ailesine faydalı bir kuşak yetişmesi için özveriyle çalışmıştı.  Öğrencileri bu gün hala;    “Ben Yakup hocanın öğrencisiyim” diyerek bu ayrıcalığın gururunu yaşamaktadırlar.
 Yakup Kadri Ceylan Bir dönem Tercüman, Sonhavadis ve Gerçek gazetelerinde haber ve köşe yazıları yazmıştı.
Son olarak Tarım Bakanlığı Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürlüğünde Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı. Genel Müdür Yardımcılığı yaptığı  süre içinde Ankara’da bir Bürokrat gibi değil, Milletvekili gibi çalıştı.  Hemşehrilerinin resmi ve özel tüm işlerini anında sonuçlandırdı. Kapısına giden hiçbir Kırklarelili çözümsüz olarak geri dönmedi. Hemşehrilerinin   tüm sorunlarında gece gündüz demeden yardıma koştu.

Aradan geçen 19 yıla rağmen hala evimizde, kahvede, pazarda onu konuşuyorsak, çözümsüz bir işimizde hala onu  hatırlayabiliyorsak, onun insan sevgisini, onun Kırklareli aşkını, Türkiye sevdasını, Tarih boyunca birçok siyasi tarafından sadece seçimden seçime hatırlanan ve bir tarafa itilmiş Kırklareli insanına kimliğini bahane ederek ilgisizliğe maruz bırakmamasını, dürüstlüğünü,  istisnasız tüm Kırklareli’nin sevgi ve takdirini kazanmış olduğunu anlatabiliyorsak Yakup Kadri Ceylanların kolay yetişmediğini doğruluyoruz.
Kırklareli aşığı, Örnek sporcu, örnek eğitimci, örnek Bürokrat ve örnek insan Yakup Kadri Ceylan’ı Kırklareli insanı da ömrü oldukça unutmayacak hayır dualarıyla yâd edecektir.



YAKUP KADRİ CEYLAN KİMDİR      :
Kentin tanınmış eşrafından Kasap Yakup Ceylan ve Sadriye Ceylan’ın oğlu Kasap Hüseyin Ceylan, Kırkpınar da yedi yıl aralıksız başaltında birinci olmuş, Minder güreşinde de beş yıl ard arda Türkiye Şampiyonu olmuş.  Üsküplü polis Mehmet Duran ve Fatma Duranın  kızı Emine hanımla evlendiklerinde yıl 1953tü. Kasap Hüseyin Ceylan ve Emine hanımın iki oğlundan biri olan Yakup Kadri Ceylan 25 Kasım 1954 yılında Kırklareli’nde dünyaya geldi. İlköğrenimini Tevfik Fikret İlk Okulunda, orta ve lise öğrenimini de Kırklareli Ticaret Lisesinde tamamladıktan sonra, önceki adı Turizm Ticaret Yüksek Öğretmen Okulu, şimdiki adı Ankara Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi, İşletme-Muhasebe bölümünü bitirdi. Kooperatifçilik ve Zirai Krediler konulu bir tezi de bulunan Yakup Kadri Ceylan’ın memuriyetteki ilk görev yeri Ankara Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüğü Muhasebe servisidir. Daha sonra Futbol Federasyonu Planlama Dairesinde Beden Terbiyesi Genel Müdürünün Özel Kalem Müdürlüğü görevine atandı. Bu görevinde artan bilgi ve deneyiminden sonra Kırklareli Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüğüne atandı. Bölge Müdürü olarak görevine başladığında 24 yaşında olup o yıllar itibariyle Türkiye’nin en genç Müdürü idi. Bölge Müdürlüğü döneminde onlara sağladığı geniş imkânlar ve spora olan hizmetlerinden dolayı Amatör sporcuların büyük sevgisini kazandı. Bir çok spor branşında Milli takım seviyesine kadar sporcuların yetişmesine imkân sağladı. Çok genç yaşına rağmen örnek alınacak bir yöneticilik ortaya koyarak Beden Terbiyesinin çehresini değiştirdi ve tüm Kırklarelililerin de sevgi ve takdirini kazandı. Bu dönemden sonra Yakup Kadri Ceylan Kırklarelililerin karşısına eğitimci olarak çıktı. Her zaman kutsiyetine inandığı öğretmenlik mesleğine Kırklareli Ticaret Lisesinde (Mezun olduğu okulda) başladı. Görevi süresince öğrencilerine baba şefkati ile yaklaşıp, Milli ve Manevi değerlerine bağlı, bilgili, çalışkan ve örnek alınacak öğrenciler yetiştirerek öğrencilerinin, Velilerin ve Milli Eğitim camiasının da gözdesi oldu. Mezun ettiği öğrencileri her fırsatta; “ Ben Yakup Kadri Ceylanın öğrencisiyim.”  demekten büyük gurur duyarak, Yakup Kadri Ceylan’ın öğrencisi olduklarından kendilerini ayrıcalıklı hissettiler. 
Son görevi olan Tarım Bakanlığı, Tarım Kredi Kooperatifi Merkez Birliği Genel Müdür Yardımcılığı görevine atandıktan sonra iyi ilişkileri sayesinde genişlettiği   bürokratik çevresi sebebiyle elde ettiği imkânları Kırklareli ve Kırklarelililer için kullanmakta tereddüt etmedi. Yetkilerini ve nüfuzunu sürekli Kırklareli insanının sorunlarını çözmede kullandı. Ankara’da işi olan hemşerilerine inanç ve siyasi görüşlerine bakmaksızın yardımcı oldu. İşlerini sonuçlandırmada önemli rol oynadı. Ankara’da bir Milletvekili gibi çalıştı. Hatta o dönemde Milletvekillerinin sonuçlandıramadığı işleri de takip edip sonuçlandırdı.
Bu gün Tarım Kredi Kooperatiflerinin malı olan Kırklareli Yem Fabrikasının Jet-pa tarafından alınmasından sonra büyük bir mücadele örneği vererek bu ihaleyi iptal ettirip fabrikanın Tarım Kredi Kooperatiflerince alınmasını sağladı. Fabrikanın alınmasındaki büyük çabası burada Kırklareli insanına iş istihdamı sağlamak, doğduğu büyüdüğü bu kentin insanlarının işsizlik sorununa bir nebze olsun çözüm getirmekti.


SPORCU VE GAZETECİ  KİŞİLİĞİ      : Yakup Kadri Ceylan okul yıllarında çeşitli spor dallarıyla uğraşmış, (Futbol, Basketbol,Voleybol ve Boks) ancak Boks sporunda Türkiye çapında başarılar elde etmişti. 1970 yılında 16 yaşında liselerarası Batı Anadolu grup birincisi oldu. Aynı yıl Marmara Bölgesi grup birincisi oldu. 1971 yılında Liselerarası Türkiye birincisi oldu. Ardından Gençler Batı Anadolu ve Marmara grup birincisi oldu. 1972 yılında Gençler Türkiye birincisi oldu. 1973 yılında 19 yaşında Türkiye ferdi boks şampiyonasında Türkiye birincisi oldu. Yine 1973 yılında Hürriyet Gazetesinin düzenlediği yılın sporcusu anketinde yılın sporcusu seçilerek ödülünü aldı. Başarı grafiğinin yükselmesiyle o dönemde Milli Takımlar Antrenörü Satılmış Varlık’ın dikkatini çekti. Satılmış Varlık tarafından Milli Takıma çağırıldı.  Daha 20 yaşında Milli sporcu olarak Kırklareli’nin sporda da gururu oldu. Boks sporunu zirvedeyken bıraktı.
Gerçek gazetesinde 1987 - 1988 yıllarında TRİBÜN ve ŞAKACI köşelerinden yazdığı nükteli spor makaleleri Kırklarelililer tarafından büyük beğeni ile okunurken, makaleleriyle savunduğu konulara çözüm getirdi. Sporda da karanlıkta kalan olayları su yüzüne çıkardı. Bazı çevreler tarafından tepki alırken,  her zaman kamuoyunun desteğini ve takdirini yanında buldu.
Tercüman ve Sonhavadis Gazetesinde haber, yorum ve röportaj konulu yazılar yazdı. Özellikle 1989 yılında Türklerin Bulgaristan’dan göçe zorlanmalarıyla Dereköy Gümrük kapısından Türkiye’ye giriş yapan soydaşlarımızla yaptığı ilginç röportajlarla, seçim döneminde siyasilerin mizah yönü ağırlıklı enteresan fotoğraflarını çekerek Tercüman ve Sonhavadis Gazetelerinde yayınlanmasıyla adını tüm yurda duyurdu.


1994 yılında aramızdan vakitsiz ayrıldığında inançları ve siyasi fikirleri sebebiyle asla bir araya gelmez denen, genç yaşlı binlerce insanı bir araya toplayarak ardından yürüttü ve ebediyete giderken bile liderliğini yaptı.

Ömründe sürekli insan biriktirdi. O kısacık ömrüne çok insan, çok hizmet sığdırarak hemşehrilerinin kalbinde yerine aldı. Bu güne kadar Kırklareli’nde kimseye nasip olmayan bir sevgi seliyle ebediyete intikal etti.
Kırklareli sevdalısı Yakup Kadri Ceylan’ın 19. Ölüm yıldönümünde yaptığı hizmetler ve insan sevgisi ile örnek alınmasını  dileyerek kendisini anıyor,  mekanı cennet olsun diyoruz.







Demirköy MHP İlçe Başkanı Erol Akıncı; “ Gazetenizin yayını sonuç getirdi. Demirköy Hastanesinin zemin etüdü yapılıyor.”



Faruk Ceylan-Erdoğan Şendir-Demirköy Milliyetçi Hareket Partisi İlçe Başkanı Erol Akıncı 14 Mayıs 2013 tarihinde Demirköy İlçe Devlet Hastanesi inşaatı hakkında bir açıklama yapmış ve açıklamaları  15 Mayıs’da gazetemizde “Demirköy İlçe Devlet Hastanesi inşaatına 15 yıldır çivi çakılmadı”  başlığı ile yayınlanmıştı.
Başkan Akıncı, 1999 yılında dönemin Bakanı olan Osman Durmuş tarafından temeli atılan 40 yataklı hastane inşaatına 15 yıldır bir çivi çakılmadığını,AK Parti iktidara geldikten sonra devam etme çabaları süren inşaatın yapımının tamamen  durduğunu iddia etmişti.
Demirköy İlçe Başkanı Akıncı, Gazetemizin yayının sonuç getirdiğini ve Demirköy’de 15 yıldır çivi çakılmayan hastane inşaatında zemin etüdü yapıldığını ifade etti.
MHP İlçe Başkanı  Akıncı konu ile ilgili olarak şu açıklamada bulundu; “ İlçemiz hastane inşaatına 15 yıldır çivi çakılmamıştı. Gazetenize Mayıs ayında  bu konu ile ilgili bir açıklama yapmıştım. Açıklamamın üzerinden 5.5 aylık bir zaman geçti ama yayınınız sonuç verdi. Nihayet hastane inşaatının devamı için bir başlangıç yapıldı. Hastane inşaatının zemin etüdünün yapıldığını, bu etüdden sonra da hastane inşaatının devam edeceğini öğrendim. Geçte olsa bu konuda harekete geçilmesini sağlayabildiysek ne mutlu bize. Tabi bu konuda Yeşilyurt Gazetesi olarak sizin de katkınız büyük.  İnşaallah bu inşaat başlayıp bitirilir de İlçemizin çok büyük bir sorunu çözüme kavuşur.” dedi.





Karahalil feryat etti; “Baz istasyonları öldürüyor! Kaymakamımızdan ve Valimizden yardım bekliyoruz. “



*Karahalil’in Demirkapı Mahallesinde 2 yıl içinde 8 kişi kanserden öldü, 3 kişi yaşam mücadelesi veriyor.

Faruk Ceylan-Erdoğan Şendir-Önceki gün Babaeski İlçesine bağlı, Karahalil Beldesi, Demirkapı Mahallesi  sakinlerinin daveti üzerine Karahalil’e gittik.  Karahalil Belediye Başkanı Dindar Seçen’in refagatıyla Demirkapı Mahallesi sakinleri ile buluştuk.  Demirkapı’da 2011 ve 2012 yılları içinde kanserden 8 kişi ölmüş, 3 kişi kanserle mücadele ediyor.
Mahalle sakinleri ani kanser vakası ve ölümlerin Turkcell,Avea ve Vadafone’e ait olan baz istasyonlarından kaynaklandığını iddia ederek feryat ediyorlar.  Kansere yakalanan ve ölenlerin hepsi baz istasyonlarına 50 ila 100 metre mesafede bulanan konutlarda yaşayan insanlar.
UMUT BABAESKİ KAYMAKAMI VE VALİ’DE
Yakınlarını kaybeden ve kansere yakalanan Demirkapı’lılar bunun bir tesadüf olmasının mümkün olmadığını, sebebinin su deposu üzerinde bulunan baz istasyonlarının olduğunu söyleyerek, umutlarının Babaeski Kaymakamı M.Asım Alkan ve Kırklareli Valisi Mustafa Yaman olduğunu ifade edip,  kendilerini bu baz istasyonlarından kurtarmalarını istediklerini söylediler. Demirkapı’da  halk baz istasyonlarının kaldırılması için imza kampanyası da başlatmış.

Demirkapı mahallesinde 2011 yılında 6 kişi, 2012 yılında 2 kişi kanserden ölmüş. 3 kişi kanserle mücadele ediyor. Ölenler arasında 12 yaşında bir kız çocuğu olmak üzere yaşları 50 ile 60 arasında olan 6 erkek ve 2 bayan bulunuyor. Kanserle mücadele edenler in 3’ü de bayan ve 2’sinin  yaşı 35, birinin de 40.
BAŞKAN SEÇEN; ” SİZVE BÖYLE BİR TESADÜF OLABİLİRMİ?
Bir aileden 2 kişi ölmüş, 2 kişi de halen kanser hastası. Bir aileden de biri ölmüş, biri de kanser hastası. Konu hakkında görüştüğümüz Belediye Başkanı Didar Seçen, kanser vakalarının mahalle sakinleri tarafından su depoları üzerine kurulan baz istasyonlarından kaynaklandığının iddia edildiğini belirterek; “ Ben Belediye Başkanı olarak her zaman vatandaşımın yanında oldum. Yine yanlarındayım ve kendilerine her türlü desteği vermeye hazırım.  Kanser vakalarının baz istasyonundan kaynaklandığını iddia ediyorlar. Baz istasyonlarının kanser vakalarında etkisinin ne kadar olduğunu çok iyi bilmiyorum ama ölenlerin ve kansere yakalananların hepside su deposuna yakın yerlerde ikamet eden vatandaşlarımız. Bunun bir tesadüf olması mümkün olmayacak gibi gözüküyor. Sizce böyle bir tesadüf olabilir mi? Konunun araştırılması ve vakanın baz istasyonundan kaynaklanıyor ise buradan kaldırılması için elimden geleni yapmaya hazırım. 
Baz istasyonları Mahalleye 80-100 metre mesafede, en azından bu istasyonlar  tespit edilecek etki alanı dışında bir yerlere kurulabilir.  Konunun teknik olarak incelenip karar verilmesi gerekiyor” dedi.




Başkan Üstündağ; ”Atatürk’ün Kurduğu CHP İşgal Altında!”



*Kırklareli İşçi Partisi İl Başkanı Üstündağ, CHP’yi kombalak’a benzetti ve  içi boş, kof. olarak niteledi.

Faruk Ceylan-Gazetemize açıklamada bulunan Kırklareli İşlçi Partisi İl Başkanı Teoman Ütündağ, Cumhuriyet Halk Partisine verdi veriştirdi. Üstündağ,  Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyat Halk Partisinin İşgal altında olduğunu iddia etti.
Belediye Başkanlığı seçimlerinde  iddialı olduklarını da belirten İşçi Partisi İl Başkanı Üstündağ sözlerine şöyle devam etti;  “Belediye Başkanlığı seçimlerine iddialı bir şekilde hazırlanıyoruz. Aralıksız çalışmalarımız devam ediyor. 26 Ekim’de Babaeski’de bir konferans düzenledik. Konfreransımıza,  İşçi Partisi Merkez Karar Yönetim Kurulu üyesi  Gazeteci Cüneyt Akalın,Partimizin Yönetim Kurulu üyesi  Nazım Atalay ve Karacaoğlan Köyünden Partimizin üyesi Fahrettin Güler konuşmacı olarak katıldılar.
Kadınlar kolu üyelerimiz, Öncü Gençliğimiz, Parti üyelerimiz ve halkımızın iştiraki ile geniş bir katılım sağladık.  Konferanstan sonra, Kadınlar Kolumuzun Trakya Bölgesi ekipleri, Öncü Gençliğimiz ve  TGB’liler  ile birlikte Babaeski’de “Okuyan adam eylemi” yaptık.  İnönü parkında ki bu  eylem oldukça büyük bir ilgi gördü. Gençlerimiz, ellerinde Aydınlık Gazeteleri ve kitaplarıyla eylemi 30 dakika sürdürdüler.  Yaya ve araçlarıyla İnönü parkı önünden geçen vatandaşlarımız eylemimize destek verdiler, sevgi gösterisinde bulunarak bizleri yüreklendirdiler. Gazeteniz aracılığı ile onlara da teşekkürlerimi gönderiyorum. Biz İşçi Partisi olarak yaptığımız bütün eylemlerden olumlu tepkiler alıyoruz.  Bunun sebebi de Ülkede Ulusal değerlere ve Kemalizme  önem veren, sahip çıkan  tek partinin İşçi Partisi olmasıdır.
Cumhuriyet Halk Partililer; “Biz Atatürk’ün kurduğu partiyiz” diyorlar. Evet onlar sadece Atatürk’ün kurduğu parti deler. 1980’de Atatürk’ün kurduğu parti kapandı. 1980’den sonra bu partiyi Tuna Soykan’la birlikte biz kurduk Kırklareli’de. Şu anda bu parti maalesef Atatürk’ün kurduğu parti değil, Atatürk’ün kurduğu bu parti işgal altında.  Kimin işgali altında? Neo liberalistlerin işgali altındadır.  Hiç Atatürk’ün partisi, gerici, bölücü, yobaz bir partinin eş güdümünde olabilir mi ?  Onunla iş birliği yapar mı? Onunla beraber Anayasa çalışmalarına katılır mı?  Atatürk’ün duruşunu bunlarda görebiliyormuyuz? Mümkün değil.
Şunu şöyle tarif edebilirim; meşe ağacının iki tane ürünü var. Bunlardan biri kombalak, öbürü de pelit. Pelit’i dikersin fidan olur, ağaç olur, orman olur. O pelit hayvan yemciliğinde kullanılır. 40 küsur kimyasal ürün elde edersin. Pelit böyle verimli bir üründür.  Birde meşenin kombalak dediğimiz bir ürünü var. Bu ürünün içi koftur, boştur, hiçbir işe yaramazlar. Köylerde çocuklar misket bulamadıkları için  kombalakla misket oynarlar. Kombalakın içinde bir delik ve kurt olur.  CHP aynı kombalak gibidir. İçi boş, kof. Ne olur bundan?  Hiçbir şey olmaz.
İşçi Partisi aynı pelit gibidir ve  orman gibi büyümektedir.  Çimleniyor, yeni pelitler veriyor. İşçi Partisi toplumunu besleyecek, gölgesinin altına alacak dev bir meşe ağacı gibidir ve süratle büyümeye devam ediyor. Bunu halkımız görüyor,  evet halkımız bu gücün de farkındadır. Ama onlar farkında değiller.
Biz İşçe Partisi olarak Kırklareli’de ve  tüm İlçe’lerinde Belediye Başkan adaylarımızı bu ay sonunda açıklayarak seçimlere katılacağız ve çok iddialıyız. Çünkü iddialı adaylarla seçime gireceğiz. Toplumun her kesiminden oy alabilecek adaylarla yola çıkıyoruz.  Özellikle Kırklareli’de ki adayımız hiçbir siyasi partinin adayı olmamış, dürüstlüğünden, Atatürk’çülüğünden  kimsenin şüphe edemeyeceği , Merkez sağdan, Milliyetçilerden  ve soldan, her kesimden oy alabilecek, bir aday olacak ve adayımızla Kırklareli Belediye Başkanlığını kazanacağız.
Son dönemlerde Partimize büyük katılımlar oluyor. Bu da bizi seçimlerde iddialı konuma getiriyor.  Son 7 aydır üye sayımız katlanarak büyüyor. Su yatağına doğru akmaya süratle devam  ediyor.
Üke iç savaş arefesinde,  Türkiye’nin ve Türk Milletinin tek şansı bize göre İşçi Partisidir. Bu yerel seçim bir tramplen olacak, 2015 Genel seçimlerinde mutlaka Türk Milletinin teveccühü ile Meclise gireceğiz. Hangi boyutta gireriz? O konuda bir şey diyemiyorum, neden? Biz aysberg gibi bir parti olduk.  Kendi gücümüzü biz bile tahmin edemiyoruz.  Ulusal kanalın, Aydınlık gazetesinin bunda payı çok  büyük. Halkımızı bilinçlendiriyorlar.  Bu güne kadar halkı aptal yerine koyanlar, Türk Milletinin ne kadar zeki olduğunu önümüzdeki seçimlerde görecekler.  Seçim sonuçları bunun en güzel kanıtı olacaktır.” dedi.





5 Kasım 2013 Salı

Kampanayanın ilk bebeği, Ayşem bebek, Tozaklı köyünde dünyaya geldi.




Faruk Ceylan-Erdoğan Şendir-Pınarhisar İlçesi’ne 8 kilometre uzaklıkta bulunan  Tozaklı Köyü Muhtarı Ali İnan31.12.2012 tarihinde başlattığı kampanya kapsamında, köyden göç edenleri geri döndürmeyi ve köyde hızla azalan nüfusu arttırmayı hedefleyerek, Tozaklı köyünde ikamet edip çocuk sahibi olanların 1 yıl su faturalarını ödeyeceklerini açıklamış, bu  haber ilk kez Gazetemiz de yayınlanmıştı. 
 Ulusal Basın ve Ajanslar Gazetemizden aldıkları Haberden sonra, Tozaklı köyüne gelerek haberi Ülke gündemine taşımışlardı. 
Ülke geneline yayılan haberi duyan İstanbul ve İzmir’den çeşitli firmalar Tozaklı Köyü Muhtarlığına koli, koli çocuk bezi ve mama göndermeye başladılar. 
Köy Muhtarı Ali İnan;  “ Haberi duyan İstanbul ve İzmir’den birçok firma köyümüze koliler dolusu çocuk bezi gönderdiler. Çocuk bezinin yanı sıra bebek eşyaları gönderenlerde var. “ demişti.
Tozaklı Köyü Muhtarı İnan, Muhtar olduğunda köy nüfusunun 804 olduğunu, bu gün itibariyle nüfusun 768’e düştüğünü söyleyerek, Gazetemize; “Göç sebebi ile  köyümüzde hızla azalan ve yaşlanan nüfusun gençleşmesini ve nüfus artışı sağlayarak, insanlarımızın köylerinde çalışıp kazanmalarını, köylerinin gelişmesine katkı sağlamalarını hedefledik. Kampanyamızı yanlış anlayanlar da oldu. Ancak yapmış olduğumuz bu Kampanyanın asla siyasi bir yönü yoktur ” şeklinde açıklama da bulunmuştu.
Muhtar Ali İnan, Kampanyanın Köy okulunun kapanmaması için de çok önemli olduğunu belirtmiş ve  Köy Okulunun geçmişte öğrenci olmadığı için 3 yıl kapalı kaldığını ifade etti ederek;  “Köyümüze hizmetlerinden dolayı Köy Muhtarlığımız kararıyla adını yeni yapılan Kültür Salonuna verdiğimiz eski Pınarhisar Kaymakamı, Iğdır Vali yardımcısı  Mevlüt Özmen ile eski  İlçe Milli Eğitim Müdürü’nün gayret ve destekleriyle okulumuz  geçen yıl yeniden açılarak öğretime başlamıştı.  Nüfus artışını sağlayarak okulumuzun yeniden  kapanmasını da ortadan kaldırmış olacağız.
Kampanyadan sonra daha önce göç eden 5 aile yeniden köyümüze döndü. Kayalı Petrol de çalışan ve Pınarhisar’da ikamet eden 1 çocuk sahibi Aydın Karıştıran’lı  kardeşimiz de ikametgahını Tozaklı köyüne aldıracak ve 2. Çocuğunu da Tozaklı’da yapacak. 
Biz muhtarlık olarak, Halk için Devleti, Devleti için Milleti çalıştıran bir kurumuz. Atalarımızdan bize miras İmece birliği ile dimdik ayaktayız.  Vatanımızın her karış toprağı için çalışır, gerekirse uğrunda ölürüz. “demiş ve kampanyanın Köylerine özel bir kampanya olduğunu, asla siyasi bir amacının bulunmadığını belirtmişti.

Tozaklı’da  Kampanyanın ilk bebeği dünyaya geldi.   

Muhtar İnan,  geçimsizlik nedeniyle boşanan 1 çocuk sahibi 39 yaşındaki Erdinç Çelik ve 33 yaşındaki hamile Selvinaz Çelik’i, yakınlarının da yardımıyla barıştırmış ve yeniden evlenmelerini sağlamıştı. Ali İnan Çifte bebekleri dünyay geldiği gibi başlattığı  proje kapsamında köy nüfusuna katkıları nedeniyle bir yıllık su faturasını karşılama sözü vermişti.
Kampanyanın bebeği 14.10.2013 tarihinde dünyaya gözlerini açtı. Erdinç-Selvinaz çifti bebeklerine Ayşem ismini verdi.
Ayşem dünyaya geldiği gibi Çelik çiftinin bedava su promosyonu başladı. Muhtar Ali İnan, Erdinç-Selvinaz çiftini evlerinde ziyaret ederek, minik Ayşem bebeğe altınını taktı.
Muhtar İnan; “Kampanyanın ilk bebeği, Ayşem bebek aramıza katıldı. Allah sağlıklı uzun ömür versin.  Önce ailesine, sonra da vatana, millete hayırlı evlat olsun. Şimdi Tozaklı halkından  yeni bebekler bekliyoruz. İnşaallah bu sayede hem nüfusumuz artacak, hem de zaman içinde genç bir nüfusa sahip olacağız.” dedi.




2 Kasım 2013 Cumartesi

Vize'nin kurtuluşunun 91. yılı törenlerle kutlandı.

*Kurtuluş kutlamalarında konuşan Başkan Selçuk Yılmaz; “Unutmamamız gereken bir gerçek var ki o da başımızda her zaman bir Mustafa Kemal Atatürk bulamayacağımız gerçeğidir”




Faruk Ceylan-Erdoğan Şendir-Vize’nin düşman işgalinden kurtuluşunun  91. Yılı 1 Kasım Cuma günü törenlerle kutlandı.
Saat:09.00’da Kaymakamlık önünde ki meydanda  Atatürk  anıtına çelenk sunumuyla başlayan tören
 1 dakikalık saygı duruşu ve   İstiklal Marşı ile devam etti.
Lüleburgaz Mehter Takımının muhteşem konserin de Vizeliler  marşlara eşlik ederlerken,  konser sonunda Mehter takımını ayakta alkışladılar.
 Kurtuluş kızının düşmandan kurtarılmasını temsil eden gösteriden sonra Kaymakam Murat Duru, Belediye Başkanı Selçuk Yılmaz, Garnizon Komutanı Jandarma Yüzbaşı Bora Taşdelen ve Cumhuriyet Orta Okulu 5. sınıf öğrencisi,  Kurtuluş kızı Emine Erden ile birlikjte    Vize halkının Kurtuluş bayramını kutladılar.
Vize’nin kurtuluşu ile ilgili bir konuşma yapan Belediye Başkanı Selçuk Yılmaz Ülkenin kurtuluşu için canını, kanını veren Şehit ve Gaziler ile Atatürk ve silah arkadaşlarının önünde saygıyla eğildiğini ifade ederek şunları söyledi; “Sayın Kaymakamım, Sayın Komutanım, Sayın Savcım, Belediye Başkanı arkadaşlarım, Türk silahlı Kuvvetlerinin mensupları, daire amiri arkadaşlarım, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, çok değerli bayanlar, baş tacımız olan değerli öğretmenlerimiz, sevgili öğrenciler ve ilçemizin gerçek sahipleri olan saygıdeğer Vizeli hemşehrilerim. hepinizi saygı ile selamlıyorum.


                İlk çağlardan bu yana çeşitli uygarlıkların merkezi olan, eğitim tarihimizde önemli bir yer tutan, ülkemiz için çok değerli bilim adamları, akademisyenler yetiştiren tarihi, kültürü ve doğal güzelliği ile insanları büyüleyen ilçemizin düşman işgalinden kurtuluşunun 91. yılını kutlamak üzere burada toplanmış bulunmaktayız. Bu mutlu gün hepimize kutlu olsun.

                Bu müstesna günümüzde bizleri yalnız bırakmayarak onurlandıran değerli belediye başkanlarımıza ve diğer misafirlerimize, tüm Vize halkı adına şükranlarımı sunuyorum.

                Allahın bize verdiği bu can önce vatan içindir. kurtuluşumuzu bu inanç içersinde hep beraber kutlarken, bize bu günleri, kanlarını canlarını yitirerek miras bırakan Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile şehitlerimize tanrıdan rahmet diler, gazilerimize ve laik Türkiye Cumhuriyetinin kahraman Türk silahlı kuvvetleri mensuplarına şahsım ve vize halkı adına şükranlarımı sunarım.

                Kurtuluşumuzun 91. yıldönümünü kutlarken, tarihi zenginliklerle dolu olan ilçemizin bu güne kadar gelen tarihinden bahsetmek istiyorum.

                İlçemizin tarihi Traklar adı verilen kavimlerin m.ö. 3000-4000 yıllarında ilçemize yerleşmesi ile başlar. m.ö. 190-72 yıllarında romalıların hakimiyetinde kalan ilçemiz daha sonra sırası ile, doğu trakya krallığı, m.s. 338-1363 yıllarında bizanslıların hakimiyetinde kalmış ve 1368 yılında lala şahin paşa tarafından türklerin egemenliğine geçmiştir. bundan sonra uzun yıllar osmanlı imparatorluğunda kalan ilçemiz bir çok savaş ve işgallerden sonra 1 kasım 1922 de büyük asker mustafa kemal atatürk ve askerlerinin vize’ ye gelmesi ile, yunan esaretine son verilmiş şanlı bayrağımız bir daha inmemek üzere ilçemiz semalarında dalgalanmaya başlamıştır.


                Yıldönümlerini kutladığımız, Cumhuriyetin ilanı ve kurtuluş bayramı bizlere ve gelecek nesillere çok önemli bir ders olmalıdır.

                Cumhuriyet nasıl kurulmuştur? Türk halkı esaretten nasıl kurtulmuştur?
                şunu herkes iyi bilmelidir ki bu memleket başka ülkelerin bizlere bağışlamasıyla bağımsızlığına kavuşmamıştır.

               


Her karış toprağı şehitlerimizin kanları ile sulanmış, rengini şehitlerimizin kanından alan şanlı bayrağımız, atalarımızın, dedelerimizin, askerlerimizin kanları ile bizlere bıraktığı kutsal emanetlerdir.

                Bu güne kadar nasıl koruduysak, bundan sonra da aynı inanç ve cesaretle bu ülkeyi korumak, bugünün ve gelecek neslin en asil görevi olmalıdır.


                Sevgili öğrenciler bu bayramlar kuru nutuklar atılsın diye değildir. bu bayramlar o günler neden ve niçin yaşandı, nasıl bu günlere gelindi hatırlamak içindir. geçmişini bilmeyen toplum geleceğine yön veremez. geçmişinizi, bu Cumhuriyetin nasıl kurulduğunu biliniz ki, bütün dünyanın en büyük lider olarak kabul ettiği Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e dil uzatma cesaretini gösteren densizlere verilecek cevabınız olsun.

                Bu günleri unuttuğumuz ve kendimizi rahata kaptırdığımız zaman, o kötü günleri tekrar yaşamak zorunda kalırız ama unutmamamız gereken bir gerçek var ki o da başımızda her zaman bir Mustafa Kemal Atatürk bulamayacağımız gerçeğidir. onun için onun ilkelerinden hiç bir zaman ödün vermemeliyiz.

Bayrağımız için, vatanımız için, çocuklarımız için, geleceğimiz için, hep beraber el ele Vizemiz için çalışmak zorundayız.

                Bizlerde vize belediyesi olarak gece gündüz demeden nasıl geçmiş tarihinde başkentlik yaptıysa, nasıl suyun bol olduğu bölge özelliği varsa, bugünde bu özelliklerini altyapısıyla, üst yapısıyla, sosyal alanlarıyla, çocuklarımızın, gençlerimizin, kadınlarımızın ve yaşlılarımızın en iyi ortamlarda yaşamalarını sağlamak için sizlere verdiğimiz sözleri nasıl tek tek yerine getirdiysek, bundan sonrada vize ilçesinde yaşamanın, vizeli olmanın onurunu ve gururunu yaşatmak için var gücümüzle gece gündüz demeden çalışmak en kutsal görevimizdir.


Tarihimizin bu önemli gününde, şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyor, büyük asker, büyük insan, büyük devlet adamı, Mustafa Kemal Atatürk’ ün önünde saygı ile eğiliyoruz.
               
                Vizemizin düşman işgalinden kurtuluşunun 91. yıldönümü hepimize kutlu ve mutlu olmasını diliyor, bu duygu ve düşünceler içerisinde herkesi en içten sevgi ve saygı ile selamlıyorum. 




Böyle bir Kaymakam görmediniz mi? Pınarhisarlılar gördüler...


Pınarhisar Kaymakamlık gazetesi de kapandı!


İnece'yi İnecelilerle yöneteceğim




İğneada Beğendik köyünde termik santral endişesi..!




Gülcan Kutlu-Demirköy İlçesinin, İğneada Beldesine bağlı Beğendik köyünde yapımı planlanan Termik Santral için düzenlenen ÇED toplantısında santrali yapacak firma yetkilisi, raporu hazırlayanlar ve devletin ilgili kurumları halka bilgi vermek amacı ile geldikleri Beğendik köyünde halkın tepkisi ile karşılaşmışlardı. Beğendik, çevre köy, çevre iller, çevre ilçeler ve çeşitli sivil toplum kuruluşları Termik Santral istemediklerini belirterek toplantının yapılmasını protestolarla engellemişlerdi.
CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, tepkilere neden olan Longoz Ormanları Milli Parkının yanı başındaki orman arazisine termik santral yapma başvurusunun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından reddedildiğini söyleyerek Beğendik köyü ve çevresine rahat bir nefes almalarını sağlamıştı.
Tüm bu yaşananlara rağmen Beğendik köylüsü endişeli. Beğendik köyünü ziyaret maksatlı köye giden DAYKO Vakfı Başkanı Nusret Türkkan, köylülerin endişelerini dile getirdi. Kendileriyle  Beğendik köy kahvehanesinde konuştuğumuz köylüler zaman zaman yabancı insanlara rastladıklarını ve bu yabancıların ölçümler yaptığını, sebebini sorduklarında da bir cevap alamadıklarını belirttiler.
Yabancıların köye arka yollardan gelmesi ve ölçümler yapmasının kendilerine de bir bilgi verilmemesinden dolayı endişe duyduklarını belirten köylüler; “ Biz geçimimizi hayvancılık ve tarımla yapıyoruz, doğaya zarar gelmesi demek bizim ekmek kapımızın kapanması demektir, biz ekmek kapımızın kapanmaması için mücadelemizi sonuna kadar devam edeceğiz, yılmayacağız, Beğendiğe ve  longoz ormanlarına zarar verilmemesi için ellimizden geleni yapacağız”  dediler.
DAYKO Vakfı Başkanı Nusret Türkkan da eğer böyle bir şey söz konusu olursa sonuna kadar Beğendik halkının yanında olacaklarını ve engellemek için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. 


İnece CHP Belediye Başkan Aday adayı Vardar; “ İnece’yi İnecelilerle birlikte yöneteceğim”


Faruk Ceylan-Erdoğan Şendir- CHP İnece Belediye Başkan aday adayı Şahabettin Vardar , İnece’de Okuldan Camiye, düğünden cenazeye halkla beraber olacaklarını, İnece’yi Köy görünümünden kurtarıp,  Modern bir Kent haline getireceklerini söyledi.
Şahabettin Vardar; “Hayata dair belirlediğim hedefleri mi gerçekleştirdim.  Bundan sonra ki tek hedefim, İnece için hizmette bulunmaktır.  İnece’me ve onun insanına  hizmet etmenin gurunu yaşamak istiyorum. Doğduğum, büyüdüğüm topraklara yatırımlar yapılmasını gerçekleştirmek, iş istihdamı sağlayarak İnece insanının ekonomik ve sosyal anlamda  sıkıntısız bir yaşama kavuşmasını sağlamayı istiyorum.
Belediye Başkanı olursam, sürekli Halkın içinde, onların yanında olacağım.  Halkın fikir ve önerileri yapacağım  hizmetin temeli olacak. Dolayısıyla Halkın yönetime katılmasını sağlayacağım. Aile ortamı içinde bir Belediyecilik anlayışı içinde olacağım. İnece’yi  İnecelilerle birlikte yöneteceğim. Bunun sözünü bu günden veriyorum.
Bu Makam hizmet makamıdır. Halkın sorunlarını unutup, Belediye Başkanı ünvanı ile ortalıkta dolaşma Makamı değildir.
Gençler için,  Yaşlılar için, hayvancılık ve çiftçilik için çok  önemli projelerim var. Bu projelerimi  yakında İnece halkı ile paylaşacağım.
Ben bu topraklarda doğdum ve burada büyüdüm. İnece benim ailem, bende bu ailenin bir ferdiyim. İfade ettiğim gibi Belediye yönetiminde mutlaka İneceliler de yer alacaktır. İnece’yi birlikte yöneteceğiz.” dedi.