Faruk Ceylan
farukceylan39@gmail.com
Eski bayramlarda eller
öpülür, harçlıklar alınır, lokum ya da en lüksünden akide şekeri ikram
edilirdi. Çikolata ikramı, zengin evlerinde
ancak büyük ve ağır misafirlere yapılırdı.
Normal zamanda giyilen,
yıkanmaktan rengi benzi uçmuş pantolon ve gömlekler, altı pençeli ayakkabılar
yerini yeni alınmış bayramlıklara bırakır, yeni bayramlıklar da uykularımızı kaçırırdı. Şimdi ki bayramlarda
normal zamanda giyilen ayakkabı ve elbiselerle, bayram da giyilenlerin farkı
kalmadığından, o heyecan da kalmadı artık.
Zaten şimdi gençler giyilmeden eskitilen, üretici tarafından yırtık-pırtık edilmeyen elbise veya pantolonlara da pek itibar etmiyorlar. Şimdiki bayramlarda geçmişin neşesi de yok… Çocukların gülüp oynayıp, kapı kapı dolaşarak şeker toplamaları da. Büyüklerinden bayram harçlığı koparıp, sevinç naraları atmak da yok artık. Ya o alınan harçlıklarla yapılan muzurluklar, mantar, maytap, torpiller patlatılır, şaka yollu da olsa arkadaşlar korkutulurdu. Bunlar Sokak aralarında, mahallelerde yok denecek kadar az değil mi şimdi?
Acaba çağ bilgisayar çağı da ondan mı çocuklar sokaklar dan çekildi? Yoksa ekonomik sıkıntılar mı insanları bu hale getirdi? Ekonomik ve sosyal sıkıntıların da etkisi var tabiî ki, ancak mahalle kültürünün yerini Bilgisayar kültürünün alması da büyük etken.
Dünkü bayramların fakirliği ve yokluğu, manevi zenginlikle güzelleşiyordu. Bugün o günlere göre şartların çok daha iyi olmasına rağmen bayramlar neden manevi zenginlik ile güçlendirilemiyor?
Şimdi bayram mesajı çekiliyor ziyaret yerine, hiç olmassa sesini duymak için bir telefon bile açılmıyor çoğu zaman. Mahalle de, Apartman da, herkesin bayramını kutlamak için çokta fazla bir gayret görülmüyor.
Çoğunluk bayramı tatil olarak düşünüyor. Bayramın tatil olarak düşünülmesi, değerlerin yok olduğunu da gösteriyor. Ülkemizde yaşanan kültür emperyalizminin bayramlarda da kendini göstermesi normal bir hadise değil mi?
Bizim zamanınızda her şey daha güzeldi, şimdi değil. Bu gençler de çok sorumsuz, saygısız, kültüründen de kopuk. Diyerek gençlerimizi suçlamaya hiç kimsenin hakkı yok. Asıl suçlanması gerekenler, gençlerimizi Türk kültürüne, örf ve adetine göre yetiştirmeyen, biz ana babalarda.
Kültür Emperyalizmi bizlerden bir şeyleri alıp götürürken çocuklarımıza daha insafsız davranmış. Bizlerden bir şeyleri alıp götürmeye muvaffak olamasaydı eğer, çocuklarımıza da bir nebze bir şeyler kalırdı. Bu cümleyi herkes için söylemek doğru olmaz belki ama tanıma uygun sayı da az değil ki...
Zaten şimdi gençler giyilmeden eskitilen, üretici tarafından yırtık-pırtık edilmeyen elbise veya pantolonlara da pek itibar etmiyorlar. Şimdiki bayramlarda geçmişin neşesi de yok… Çocukların gülüp oynayıp, kapı kapı dolaşarak şeker toplamaları da. Büyüklerinden bayram harçlığı koparıp, sevinç naraları atmak da yok artık. Ya o alınan harçlıklarla yapılan muzurluklar, mantar, maytap, torpiller patlatılır, şaka yollu da olsa arkadaşlar korkutulurdu. Bunlar Sokak aralarında, mahallelerde yok denecek kadar az değil mi şimdi?
Acaba çağ bilgisayar çağı da ondan mı çocuklar sokaklar dan çekildi? Yoksa ekonomik sıkıntılar mı insanları bu hale getirdi? Ekonomik ve sosyal sıkıntıların da etkisi var tabiî ki, ancak mahalle kültürünün yerini Bilgisayar kültürünün alması da büyük etken.
Dünkü bayramların fakirliği ve yokluğu, manevi zenginlikle güzelleşiyordu. Bugün o günlere göre şartların çok daha iyi olmasına rağmen bayramlar neden manevi zenginlik ile güçlendirilemiyor?
Şimdi bayram mesajı çekiliyor ziyaret yerine, hiç olmassa sesini duymak için bir telefon bile açılmıyor çoğu zaman. Mahalle de, Apartman da, herkesin bayramını kutlamak için çokta fazla bir gayret görülmüyor.
Çoğunluk bayramı tatil olarak düşünüyor. Bayramın tatil olarak düşünülmesi, değerlerin yok olduğunu da gösteriyor. Ülkemizde yaşanan kültür emperyalizminin bayramlarda da kendini göstermesi normal bir hadise değil mi?
Bizim zamanınızda her şey daha güzeldi, şimdi değil. Bu gençler de çok sorumsuz, saygısız, kültüründen de kopuk. Diyerek gençlerimizi suçlamaya hiç kimsenin hakkı yok. Asıl suçlanması gerekenler, gençlerimizi Türk kültürüne, örf ve adetine göre yetiştirmeyen, biz ana babalarda.
Kültür Emperyalizmi bizlerden bir şeyleri alıp götürürken çocuklarımıza daha insafsız davranmış. Bizlerden bir şeyleri alıp götürmeye muvaffak olamasaydı eğer, çocuklarımıza da bir nebze bir şeyler kalırdı. Bu cümleyi herkes için söylemek doğru olmaz belki ama tanıma uygun sayı da az değil ki...
Eleştirilerimizin özeti, Babalarımızın bizlere
verdiklerini bizim çocuklarımıza verememiş olmamızdadır. Sanki çocuklarımızı
Türk gibi değil de Avrupalı gibi yetiştirmek marifetmiş gibi yetiştirmiş ve
tüyü dikmişiz…
Türk - İslam aleminin ve Kırklareli’li hemşehrilerimin Mübarek Kurban Bayramını en içten duygularımla tebrik eder, Cenab-ı haktan Türk’e önderlik, Müslüman’a birlik nasip etmesini niyaz ederim.
Türk - İslam aleminin ve Kırklareli’li hemşehrilerimin Mübarek Kurban Bayramını en içten duygularımla tebrik eder, Cenab-ı haktan Türk’e önderlik, Müslüman’a birlik nasip etmesini niyaz ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder