20 Haziran 2016 Pazartesi

Muhalifler ezdi geçti!


 Kırklareli Günlüğü

Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com
MHP Tüzük Kurultayından bir gün önceki köşe yazımda; “Herkes heyecanla Pazar gününü bekliyor. Çünkü Milliyetçi Hareket Parti Kongresi memleket meselesi haline geldi. Neden? MHP’nin mevcut yönetimi iş başında kalırsa;  Ak Parti, bu yönetimle seçime girecek olan MHP’yi yutar, MHP Baraj altında kalır.  Olağanüstü kongre yapılarak MHP yönetimi değişirse, MHP halkın umudu olur.  İşte sorunun cevabı bu. Zira yapılan tüm kamuoyu yoklamalarının sonucu böyle.
 İktidarın Başkanlık hayali amacına ulaşamaz. Ak Parti ciddi anlamda kan kaybeder, 17/25 Aralık dosyaları açılır. Sonra ne olur? Yargı safhaları başlar…
MHP’nin mevcut yönetiminin de bunları bildiği halde, partilerinin baraj altına gitmesine nasıl izin verdiklerine kimse akıl erdiremiyor.”  diye yazmış ve tereddüt içinde  olanlara, Kurultayı  engellemenin  mümkün olmayacağını, mutlak surette yapılacağını  ve  kurultayın ülke için siyasal bir dönüm noktası olacağını ifade etmiştim. İfade ettiğim gibi de oldu. Devlet Bahçeli’nin; bu defa Kurultayı engellemeye gücü yetmedi…
MHP teşkilatı, tarihinde ilk defa Genel Merkezin inisiyatifi olmadan delege iradesiyle  kurultay  gerçekleştirdi. 1.148 civarında MHP delegesinden  937’si noter tasdikli olarak Kurultaya katıldı. Geri kaldı 211 delege. Bu delegelerin yarısının da mazeretleri nedeniyle Kurultaya katılamadığı çeşitli kaynaklarca açıklandı.
Bu matematiğe göre MHP Kurultay delege sayısının 3/2’sinden  fazlası muhalif kanadın yanında yer aaldı, Genel Başkan Devlet Bahçeli’yi ve kapattığı MHP teşkilatlarına atadığı Başkanlarla yönetimlerini hükümsüz kıldı.
Tüzük Kurultayında 13 tüzük maddesi değiştirildi, Genel Başkan seçimi için 10 Temmuz tarihinde karar kılındı.
Oyunda kırmızı kart görerek oyun  harici kalan bir çok futbolcunun oyundan atılmayı hazmedemeyerek itiraz ettiği  gibi  Sayın Bahçeli’de Genel Merkezde ki 10 Temmuz’a kadar oturacağı koltuktan, delege sayılarının yetersiz olduğunu, kurultayda bir sürü hukuksuzluk bulunduğunu iddia ederek, itiraz açıklamaları yaptı.  Bahçeli itiraz etmesine itiraz etti ama MHP Genel Merkez Avukatı Yücel Bulut, Twitter’dan yaptığı açıklamada, “MHP Genel Merkezi; 19 Haziran 2016 tarihli ‘olağanüstü genel kurula ilişkin olarak yargı yoluna başvurmayacaktır!” ifadesini kullandı.  Gerçekten delege sayıları açıklandığı gibi doğru değilse, kurultayda hukuksuzluk varsa neden yargıya gitmiyorsunuz Sayın Bahçeli...  Yargıya gidin, kurultay iptal edilsin ve bir türlü bırakamadığınız koltuk size kalsın…
Şimdi MHP camiasında merak edilen konu, muhalif kanadın yanında oldukları için görevden alınan ve boyunlarına hain yaftası asılan başkanlara,  atanmışların ne diyeceği.  Eski MHP Kırklareli İl Başkanı Kürşad Yamaner bu konuda şu açıklamayı yaptı; “ Herkesten  geleceğe dair doğru öngörü bekleyemezsiniz. Bazıları büyük resim yerine küçük resme bakar ve göremez. Biz bize hain yaftası asan kardeşlerimizi de kucaklayacağız. Onların doğru düşünemedikleri için yanılgı içine düştüklerini biliyoruz. Hatalı olduklarını gördüler. Her ne olursa olsun ülkücü ülkücünün kardeşidir.” dedi. 
Şimdi gözler 10 Temmuz’da yapılacak olan MHP Genel Başkanlık seçimine çevrildi. 10 Temmuz’da ki seçim sonucu,  en başından beri iddia ettiğim üzere, MHP ile birlikte ülke siyasetinin de dönüm noktası olacaktır. Bu seçim siyasetin dengelerini değiştirecektir. Bence bu değişim ülke inansının menfaatine  olacaktır.





19 Haziran 2016 Pazar

Yamaner; “MHP’de Yeni Bir Dönem Başladı”


MHP Eski Kırklareli İl Başkanı Kürşad Yamaner;  “MHP Genel Merkezi yönetimi  3/2 çoğunlukla yetkilerini kaybetmiştir. Bundan sonra ki süreçte yapılacak seçimin ardından  yeni bir dönem başlayacak ve MHP yeni Genel Başkanıyla iktidara yürüyecektir.”

Faruk CEYLAN
MHP 6. Olağanüstü Tüzük  Kurultayı sona erdi. 1148  Delegeden 837 Delegenin Noter huzurunda  katıldığı Kurultayda elde edilen 3/2 çoğunlukla Mevcut Genel Merkez Yönetimi,  İl ve İlçelere  atama ile getirilen Başkan ve Yönetimlerinin de geçerliliğini yitirdiği, eski MHP İl Başkanı Kürşad Yamaner'den öğrenildi.
Yamaner,  kendisine Protokolde yer ayrılmasına rağmen  Kurultaya katılmayan Devlet Bahçeli'nin Genel Merkezden katılım sayılarının yeterli olmadığını açıklayarak ısrarla kafa karıştırma çabalarının beyhude olduğunu, noterin,  Devlet Bahçeli'nin iddialarını resmi olarak çürüttüğünü söyledi.
Tüzük Kurultayında 13 Tüzük maddesinin  değiştiğini de belirten Kürşad Yamaner, partiden ihraç edilen ve şu anda hayatta olmayan bir milletvekilinin   hakkının manevi şahsında  iade edildiğini kendisi ile  yaptığımız telefon görüşmesinde açıkladı.
Şimdi süreç 10 Temmuzda yapılacak Genel Başkanlık  seçimi ile devam edecek. Seçim sonrası MHP'de yeni bir dönemin  başlayacağı Tüzük Kurultayına  gelen 3/2 delegenin   katılımıyla tespit edildiğini de belirten Yamner, MHP’nin yeni Genel Başkanıyla iktidara yürüyeceğini söyledi.



SON DAKİKA HABERİ - MHP KURULTAYINDA YETERLİ DELEGE SAYISI SAĞLANDI




MHP ESKİ KIRKLARELİ İl BAŞKANI
KÜRŞAD YAMANER KURULTAY
SALONUNDA
 

Eski MHP İl Başkanı Kürşad Yamaner, MHP Kurultayı ile ilgili Telefonla yaptığı Açıklamada, ülkücülerin kenetlendiğini ve coşkunun büyük olduğunu söyledi

MHP'de muhalif adayların parti tüzüğünü değiştirmek için toplanması sürüyor. Salon içi ve dışında yoğun güvenlik önlemlerinin  alındığı, Partililerin salona girmek için uzun kuyruklar oluşturduğu, eski MHP Kırklareli İl Başkanı Kürşad Yamaner ve eski Merkez İlçe Başkanı Mesut Şalk’la yaptığımız telefon görüşmesinden öğrenildi.
KÜRŞAD YAMANER KURULTAY
SALONUNDAN SELAM GÖNDERDİ
Kendileri ile telefon irtibatı kurduğumuz eski MHP İl Başkanı Yamaner ve eski Merkez İlçe Başkanı Mesut Şalk; MHP'nin 6. Olağanüstü Büyük Kongresi öncesi Söğütözü'ndeki Anadolu Otel'de delegelerle biraraya gelen MHP Genel Başkan Adayı Sinan Oğan’ın, kongreyle ilgili yaptığı konuşmada;  “Görüldüğü gibi kongre heyecanını bütün ülkücüler yaşıyor. Biraz önce havaalanı yanındaki Büyük Anadolu Oteldeydim. Bütün delegelerimiz oradaydı.  Delegelerimizde  büyük bir coşku var. Ülkücülere yakışır, centilmenlik içinde  bir kongre yapacağız” ifadelerini kullandığını söylediler.
Kürşad Yamaner, Sinan Oğan’ın , Kongre için yeterli sayıya ulaşıldığını da belirttiğini de yapılan bu açıklamalara ekledi.

ESKİ MHP İLÇE BAŞKANI MESUT ŞALK
KURULTRAY SELFİSİ YAPARAK  GAZETEMİZLE
PAYLAŞTI
Eski İl Başkanı Kürşad Yamaner ve Mesut Şalk, Kırklareli delegelerin tamamı ile Kurultay salonuna  ulaştıklarını belirttiler. Yamaner;  “Kırklareli olarak firesiz buradayız. İlk günde de  bu günde kararlı duruşumuzun arkasındayız.  Ben ve arkadaşlarım bu sebeple 19 Haziran’da kurultayımıza iştirak ettik.
Bizler hareketi bir bütün olarak büyük hedeflere taşıma iddiasındayız. Vazgeçilecek tek bir ülküdaşımız olmadığı şuuruyla hareket ederek bu gün  yapılacak tüzük kurultayımıza bütün ülküdaşlarımızı davet ettik.
Sürecin başından bu yana onlarca il ve ilçe görevden alınmıştır. Ülkücüler birbirine düşman edilmekte, farklı zeminlerde ölçüsüz sözler ülküdaşlık hukukunu zedelemektedir. Bu durum Milliyetçi Hareket Partisi için, dahada önemlisi Türkiye için sürdürülebilir değildir.
Artık ülkücü irade ile inatlaşmaktan, ülkücüyü ülkücüye düşman etmekten vaz geçilmelidir. Bu duygu ve düşüncelerimle  inanıyorum ki Kurultayımız Türk demokrasi tarihinin en şanlı mücadelelerinden birinin zaferi  olacak, imza veren vermeyen bütün ülküdaşlarımızla kucaklaşarak, her fikre, her adaya saygı içerisinde gerçekleşecektir. Tüzük kurultayımıza tüm dava arkadaşlarımızın eksiz  katılacağına inanıyorum. Çünkü bu gün karar günüdür, tavır günüdür. Bir duruş günüdür. Bu gün sağlanacak yüksek katılım, daha sonra gerçekleşecek seçimli kurultayımızın da sağlıklı geçmesinin teminatı olacaktır.

Bu gün Tarihin akışı değişecek ve artık hep birlikte yüzümüzü iç mücadelelerden ülkücü hareketin geleceğine  çevireceğiz.” dedi.

KURULTAYDAN İLK FOTOĞRAFLAR
MHP PINARHİSAR DELEGESİ ÜMİT ÇALIK VE
MHP DEMİRKÖY DELEGESİ EROL AKINCI  KURULTAYDA


18 Haziran 2016 Cumartesi

DEVLET BAHÇELİ ADAY OLMAYACAK!


Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmaqil.com
Kırklareli Günlüğü
MHP Genel Başkan Adayı Ümit Özdağ, Ulusal Basında yaptığı açıklama ile Devlet Bahçeli'nin genel başkanlığa aday olmayacağını öne sürdü.

MHP'de genel başkanlığa  aday olan isimlerden Prof. Ümit Özdağ yaptığı açıklamada, "Sayın Bahçeli, Pazar günü
 Ankara'da toplanacak üst kurul delege sayısını gördükten sonra genel başkanlığa  aday olmayacaktır." dedi. Bence de  aday olup da rezil olmaktansa, olmamak en doğru karar olur.

Prof. Özdağ, 7 Haziran seçimlerini işaret ederek, "Eğer o tarihten 1 Kasım'a giden süreçte MHP ‘Hayırcı' bir yaklaşım sergilemeseydi, belki de çok farklı bir ortamda, çok farklı şeyleri konuşuyor olacaktık" ifadelerini kullandı.

KURULTAY BİLMECESİ  NASIL ÇÖZÜLECEK?

Tüzük kurultayı 19 Haziran'da mı (yarın)?  Yoksa Devlet Bahçeli’nin iddia ettiği gibi 10 Temmuz’'da mı yapılacak? MHP'nin tüzük kurultayı 19 Haziran'da (yarın) mahkemenin verdiği karar uyarınca gerçekleşecek. Sonra 10 Temmuz'da genel merkez tüzük değişikliği yapılıp üzerinden 15 günden fazla gün geçtiği için herhangi bir sıkıntı olmadan 10 Temmuz'da genel başkan seçimli kurultay yapılabilecek.

Devlet Bahçeli, “10 Temmuz'da
 sabah  tüzük değişikliğini öğleden sonra genel başkan seçimini yaparız. "  açıklamaları yapıyor. Yapamaz. Çünkü kurultayla yapılacak tüzük değişikliğinin yürürlüğe girmesi için Yargıtay Başsavcılığına bu değişikliğin verilmesi gerekiyor. Tüzük değişikliğinden sonra üst kurul delegeleri listesinin 15 gün de askıda kalma süresi var. Devlet Bahçeli’nin " Yargı kararına saygılıyız ama 19 Haziran'ı tanımıyoruz" ifadelerinin Hukuki bir dayanağı yok.  Yargı kararına saygıyla da hiç alakası yok. 
Yargı kararına göre Çağrı Heyeti  19 Haziran'da tüzük kurultayını  yapma kararı aldı. Buna göre  tüzük kurultayı yarın yapılacak ve MHP’de bir dönem sona ererken, yeni bir dönem başlayacak. Buda Türkiye’nin bir Hukuk Devleti olduğu gerçeğini bir kez daha ortaya koyacaktır.
Kurultaydan sonra MHP’de ve ülkede  toplum lehine önemli değişiklikler olacağı toplumun her kesiminin beklentisi haline  geldi. Dolayısı ile MHP Kurultay’ı sadece MHP'liler değil, MHP'li olmayanlar tarafından da çok önemseniyor.

Kurultayın toplum aleyhine bir kaos yaşanmadan yapılmasını;  vatana, millete hayırlı olmasını diliyorum.

16 Haziran 2016 Perşembe

İl Jandarma Komutanlığı yarışmasının birincileri ödüllerini aldı


Resim Yarışması birincisi  Çiçek Çakırel
birinciliklere  doymuyor. Çiçek objektiflere,
en büyük destekçisi olan  ailesi ile poz verdi
3.Sınıf Öğrencisi Çiçek Çakıreli’in Resim dalında  dördüncü birinciliğini  kazandığı yarışmanın birincileri,  ödüllerini  İl Jandarma Komutanı  Kıdemli Albay Selahattin Acara’nın elinden aldılar.

Faruk CEYLAN
Jandarma Teşkilatının 177. Kuruluş yılı dönümü tüm yurtta olduğu gibi Kırklareli’de de kutlandı. Atatürk anıtına çelenk sunumuyla başlayan kutlamalar, İl Jandama Komutanı  Kıdemli Albay Selahattin Acara ve beraberindekilerin Vali Esengül  Civelek’i ziyaretleriyle devam etti.
Kırklareli İl Jandarma Komutanlığın,  177.yıl etkinlikleri çerçevesinde açtığı Resim, Şiir ve Kompozisyon yarışmasında dereceye  giren öğrencileri, aileleriyle birlikte İl Jandarma Komutanlığında konuk etti.  Komutanlığın toplantı salonunda düzenlenen  ödül töreninde, İl Jandarma  Komutanı  Kıdemli Albay Selahattin Acara’a  yarışmada birinci olan öğrencilere ödüllerini vererek, öğrencilerle birlikte ailelerini ve okul idarecilerini de  tek tek kutladı.
Jandarma Komutanlığının  düzenlediği  yarışmanın resim dalı birinciliğini Atatürk İlk Öğretim Okulu,  3-A sınıfı öğrencisi Çiçek Çakırel, ikinciliği M.Kemal İlk Öğretim Okulu 3-D sınıfı öğrencisi  Beyza Altaş  ve üçüncülüğü de aynı okul ve aynı sınıf öğrencisi İrem Nur Gündüz kazandı.
Kompozisyon birincisi Ahsen Duran 
Şiir yarışmasında ; birinciliği Ahmet Mithat Orta Okulu 8-B sınıfı öğrencilerinden Aleyna Aygün, ikinciliği İstiklal Orta Okulu 8-D sınıfı öğrencilerinden Kübra Sena Şen ve üçüncülüğü de Mustafa Dalcalı Orta Okulu 5-B sınıfı öğrencilerinden Kadir Yiğit Akcan kazandı.
Kompozisyon yarışmasında ise;  birinciliği Fahri Kasap oğlu Orta Okulu 8-B sınıfından Ahsen Duran, ikinciliği Mustafa Dalcalı Orta Okulu 7-B öğrencilerinden Eylül Eşiyok ve üçüncülüğü de aynı okul ve aynı sınıf öğrencisi Ayşenur Atalay kazandı.  Yarışmada birinci olan öğrencilere ödüllerini veren  İl Jandarma Komutanı Selahattin Acara, öğrencilerle tek tek sohbet etti.  Jandarma Kıdemli Albay  Acara, öğrencilere  geleceğe dair nasihatlerde bulunarak medeni cesaretleri ve başarılarından dolayı kutladı.

ÖDÜL CANAVARI ÇİÇEK  ÇAKIREL DÖRDÜNCÜ BİRİNCİLİĞİNİ KAZANDI

Resim Yarışması birincisi Çiçek Çakırel
Şimdiye kadar  girdiği Resim yarışmalarının  tümünü  kazanan İlk Okul 3. Sınıf öğrencisi minik Çiçek Çakırel , Jandarma Komutanlığının 177. Kuruluş Yıldönümü sebebiyle  açtığı resim yarışmasında da birinci olarak dördüncü birinciliğini elde etti..  
Resim yarışmalarında adeta  birinciliklere abone olan Çiçek Çakırel için  herkes “Ödül canavarı Çiçek.” diyor.  Birinciliklere doymayan minik Çiçek’in birinci olan eseri,  törene katılanlar tarafından da  diğer yarışmacı arkadaşlarına göre daha profesyonel  bulundu.

Daha önce;  Turizm Haftası, 23 Nisan Bayramı, Trafik Haftası resim yarışmalarında  birinci olan Çiçek Çakır’el  bu yarışmayla dördüncü birinciliğini elde ederek birinciliği yine kimseye kaptırmadı. 
Şiir yarışması birincisi Aleyna Aygün





15 Haziran 2016 Çarşamba

PKK’NIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

DOĞRUCU DAVUT

Ülkemizde öyle olaylar yaşanıyor ki hangi tarafa baksak, hangi konuyu açsak, kiminle  konuşsak, aynı şeyler söyleniyor. Nereye gidiyoruz? Bunun sonu ne olacak? Çare ne? Bozuk olan moralinizi daha fazla bozmak istemiyorum. Çevremizdeki yakınlarımız ve arkadaşlarımız ile gündemi yaşamamak için gündemden kaçmaya günceli konuşmamaya çalışıyoruz ama nafile. İnsan düşünen varlık olduğu için ne kadar kaçarsan kaç ülkemizin içine düştüğü bu olumsuz durum beynimizi oyuyor, moralimizi bozuyor. Ne iş yaparsanız yapın ister istemez ülkemizin içine düştüğü bu vahim durum insanın davranışlarını ve ruh halini etkiliyor.
  Çare nedir?  Dere geçerken at değiştirilmez demiş atalarımız. Bugünkü siyasi iktidarı beğensek de beğenmesek de  terör ile mücadelelerini desteklememiz gerektiğine inanıyorum. AKP şöyleydi böyleydi yanlış politikalar uyguladı, çözüm süreci yanlıştı, kandırıldık gibi mazeretlerini inanmasak bile gün bugündür iktidarın terörle mücadelesini destek vermeliyiz.
İŞİMİZ ZOR

Lozan Antlaşması'yla bugünkü sınırlarımız ile devlet olarak varlığımız kabul edildiğinde bize söylenen sözlerin ne manaya geldiğini bugün daha iyi anlamanın zamanıdır diye düşünüyorum.  1950 de  çok partili hayata geçtik.  DP iktidarı yeni bir kalkınma modeli ile iyi neticeler almaya başladı. Emperyal Güçler hemen karar verdi. Bu hızla gidilirse Türkiye Cumhuriyeti bizi dinlemez bize rakip olur. Kalkınmayı engellemek için anarşi ortamı yaratılmalıydı  ve yaratıldı, Sonuç ? 27 Mayıs 1960 İhtilali. 10 sene süren kalkınma süreci böylece sona erdi ve askeri darbe yeni bir siyasi oluşum doğurdu.  CHP aynı kaldı, Demokrat Parti Adalet Partisi AP oldu. Siyasi arayışlar ile boşa geçen zaman 1967 yılında Adalet Partisi tek başına iktidar, yeniden toparlanma yeni bir atılım.  Çok geçmeden emperyal güçler devrede, 1968 dünya gençlik hareketlerinin ülkemize sıçraması. Bu sefer de gençlerimizin kışkırtılması ile ortaya çıkan anarşik ortam.  Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamı, Kızıldere baskını. Sonuç 12 Mart 1971 askeri müdahalesi ile tek başına Adalet Partisi'nin iktidarına son verilmesi ve ardından gelen 1973 seçimleri ve koalisyon idareleri.  Muhtıra ile yaratılan siyasi istikrarsızlık peş peşe gelen milliyetçi cephe hükümetleri ve gençlik hareketleri ile anarşik ortamın yaratılması. Beş bine yakın gencimizin sağ sol çatışmalarından kaybedilmesi.  Türkiye üzerinde Batı emperyalizminin oynadığı oyunları göremeyen siyasi yapı ve iktidarlar. İki Lider Ecevit ile Süleyman Demirel'in anlaşamama sonucunda gelinen nokta. Yine ihtilal yine demokrasiye müdahale yine kalkınmaya darbe.  Seneler 12 Eylül 1980 Kenan Evren darbesi diye anılan askeri ihtilal, kaybedilen zaman kayıp zamandan sonra yine kalkınma başladı. Derlenip toparlanmaya başlayan Türkiye Cumhuriyeti ve bu başarıdan korkan çıkarlarına uygun görmeyen aynı güçler bu sefer ülkemize Kürt meselesini  beraberinde PKK'yı çıkarttı 1984 Şemdinli Eruh baskını ile başlayan PKK  ayaklanma ve saldırıları halen devam etmekte amaçları Türkiye'yi parçalamak ve Lozan’ın intikamını almak. Sabırlı ve kararlı olmamız gerektiği kanaatindeyim.

Melike Albayrak Beldesinin ve Kırklareli’nin Gururu oldu

Tribün
Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmaqil.com

12.06.2016 Tarihinde Afyon da düzenlenen Türkiye Güreş Federasyonu Bayan Minder Güreş Turnuvasında, Büyükmandıralı sporcu Melike Albayrak  62 Kiloda Türkiye Birincisi oldu.
Osmanlı Saray Pehlivanı Şamdancı Kara İbo’nun yetiştiği, yiğidin harman olduğu Güreş Beldesinden  bir Bayan güreşçinin çıkıp Türkiye şampiyonu olması Beldede ve Kırklareli’de sevinç yarattı.
Türkiye Şampiyonu olarak adı gibi bayraklaşan ve  Kırklareli’nin gururu olan Melike Albayrak’ın ilk ziyaretçisi Büyükmandıra’nın sevilen ve çalışkan Belediye Başkanı Sertaç Balyemez oldu. Türkiye Şampiyonu Melike Albayrak’ı evinde ziyaret ederek kutlayan Başkan Sertaç Balyemez; “Türkiye Şampiyonu olan  Beldemizle birlikte tüm  Kırklareli’yi   gururlandıran Melike Albayrak'ı  ve ailesini tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum. Büyükmandıra Belediyesi olarak Melike’ye her türlü desteği vermeye hazırız.” dedi.ve
Bizde Melike Albayrak kardeşimizi kutluyor,  kendisine Avrupa ve Dünya çapında başarılar diliyoruz.
HAYDİ ASLANLAR SİZ ZORU SEVERSİNİZ!
En son Avrupa Şampiyonasına da  Fatih Terim'le katılan ve üçüncülük elde ederek tarihi bir başarıya imza atan  A Milli takımımız, grup maçlarında dönem dönem sıkıntılı günler geçirmiş ama  akıl almaz bir dirençle mücadele ederek zoru başarmış ve   Avrupa Şampiyonası  Euro 29016'ya katılma hakkını elde etmişti.
Fransa'daki Avrupa Futbol Şampiyonasına katılma hakkını elde eden Millilerimiz, ilk maçını Hırvatlara kaybederek grup maçlarına kötü başladı.  A Milli Takımımız  ikinci sınavını son şampiyon  İspanya’ya karşı verecek. Zoru başarmayı seven Millilerimiz gruptan çıkma şansını sürdürebilmesi için İspanya’yı yenmek zorunda.  D Grubunda mücadele eden Ay yıldızlı ekibimizin,  İspanya’dan sonraki rakibi Çek Cumhuriyeti.

İspanya maçı öncesi tüm Türkiye ayakta ve İspanya maçından gelecek  galibiyet haberini bekliyor, Millilerimizin galip geleceğine  gönülden inanıyorlar. Bizde inanıyor ve başarılar diliyoruz. Milletçe dualarımız Milliler için olsun. 

Pazar Günü Tarihi bir gün olacak!


Kırklareli Günlüğü
Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com

Gözler Milliyetçi Hareket Partisinin Pazar günü yapılacak olan Tüzük kongresine çevrildi. Partili partisiz herkes yargının kararını verdiğini ve kongrenin bu defa  yapılacağını biliyor ama  bu kongrenin de Gemerek’ten çıkarılan kararla engellendiği gibi  yeni bir karar ile tekrar engellenir mi sorusunu sormadan edemiyor.
Herkes heyecanla Pazar gününü bekliyor. Çünkü Milliyetçi Hareket Parti Kongresi memleket meselesi haline geldi. Neden? MHP’nin mevcut yönetimi iş başında kalırsa;  Ak Parti, bu yönetimle seçime girecek olan MHP’yi yok edecek. MHP Baraj altında kalacak.  Olağanüstü kongre yapılarak MHP yönetimi değişirse, MHP halkın umudu olacak.  İşte sorunun cevabı bu. Zira yapılan tüm kamuoyu yoklamalarının sonucu böyle. İktidarın Başkanlık hayali amacına ulaşamayacak. Ak Parti ciddi anlamda kan kaybedecek, 17/25 Aralık dosyaları açılacak. Sonra ne olacak? Yargı safhaları başlayacak…
MHP’nin mevcut yönetiminin de bunları bildiğini varsayarak, partilerinin baraj altına gitmesine nasıl izin verdiklerini kimse anlayamıyor. Şahsen bende.  MHP üst kurul delegeleri gidişatın şuurunda. Bu yüzden son dakikaya kadar  Bahçeli’nin yanında olanlar bile Bahçeli’nin inadından vaz geçmesini istiyor. MHP Milletvekilleri de aklın yolunun bir olduğunda birleşerek bu inattan vaz geçilmesi için Devlet Bahçeli ile görüştükleri basında yer alıyor.
Yargı kararına  rağmen, Devlet Bahçeli ve ekibi yargıya saygılı olduklarını belirterek inatla; “Seçimli Kongre 10 Temmuz’da yapılacak. Başka bir  tarih kabul etmeyiz.” diyor. Muhalifler; “Yargı karar verdi. Kongre 19 Haziran’da yapılacak. Hiçbir güç bunu engelleyemez.” diyor.
Bence 19 Haziran Pazar günü ülke için siyasal bir dönüm noktası, Devlet Bahçeli için de siyaset döneminin sona ereceği  gün olacak gibi gözüküyor. Tabi ki bu kongrenin yapılmasını da engelleyecek bir gerekçe bulunmazsa. Bulunursa ne olu?   Sizce ne olur bilemiyorum ama  ben ne olacağını kestiremiyorum…




VİCDAN FELCİNE UĞRAMIŞIZ!

Kırklareli Haberci

Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com
İnternette bir video izledim, inanın kanım dondu. Bir genç kurgu gereği; cüzdanını kaybettiğini, karnının  çok aç olduğunu söyleyerek,  seyyar  yemek satıcılarının  bulunduğu yerlerde  yemek yiyen onlarca kişiden  yedikleri yemekten bir parçasını kendisine vermelerini istiyor. Hiç kimse yediği yemekten bir parça vermediği gibi bir çoğu gencin arkasından küfürler savuruyor.
Akıl alacak gibi değil gerçekten. Aç bir insana yediğiniz ekmekten bir parça vermiyorsunuz üstelik kovarak küfrediyorsunuz. Tabi ki hikaye  bununla bitmiyor. Bu arada bir başka genç elinde pizza kutusu ile bir dilencinin yanına gidiyor ve kutuyu önüne bırakıp uzaklaşıyor. Dilenci kutuyu açtığında sıcacık pizzayı iştahla yemeye başlıyor. Aç olduğu için yemek yiyenlerden yemek isteyen genç bu defa pizza yiyen dilencinin yanına oturup; cüzdanını kaybettiğini bu yüzden   karnının çok aç olduğunu söyleyerek, dilenciden  yemeğini kendisiyle  paylaşmasını istiyor. Dilenci tereddüt etmeden  gence bir parça pizza uzatıyor. Genç uzatılan pizzayı yedikten sonra kalkıyor, giderken de dilencinin önüne bir miktar para bırakıyor. Dilenci gencin arkasından ağlamaya başlıyor.
İşte bu videoyu izledikten sonra ister istemez,  biz Türk insanı olarak ne ara bu kadar vicdansız olduk diye düşünmekten kendimi alamdım.  Aklıma, toplumun vicdan felcine uğradığını savunan, bu konuda bilimsel ve dini kaynakları kullanarak vicdansızlığın ciddi bir hastalık olduğunu; bu hastalığın tedavisinin de Kuran ayetlerinde saklı olduğunu savunan İsmet Yenigün abi geldi.  İsmet abi yüzlerce kitap ve kaynak devirmiş, bir çok bilim adamı ile irtibata geçerek Vicdan felci konusunda önemli araştırmalar yapıp, Üniversitelerde vicdanoloji kürsüsü kurulması için çalışan bir abi. Bu abi  konu ile ilgili yurt dışından büyük destek bulmuş. Çalışmaları devam ediyor.
Ben bu videoyu izledikten sonra İsmet Yenigün abiyi haklı bularak  toplumun vicdan felcine uğradığına tamamiyle inandım. Nereden nereye; Komşusu aç iken tok yatmayan ecdadın torunları bu gün bir   parça ekmeği aç olan biriyle paylaşmayacak hale gelmiş. Hırs, ihtiras, para ve iman zayıflığı  insanımızı  kör  ve vicdansız hale getirmiş.

Acaba ülkemiz  neden dürüst fakirler, aç gözlü zenginler ülkesi oldu?    

14 Haziran 2016 Salı

Eylül Ayına Kadar 5 Proje Start Alacak!

Siyasi kaygısı olmadığını söyleyen  Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu; “Hiçbir siyasi kaygı taşımıyorum. Tek kaygım Kırklareli insanına hak ettiği hizmetleri sunmaktır.  Bunun için çalışmalarımı gelecek seçimler için değil, gelecek nesiller için planlıyorum.” dedi.

Eylül Ayına Kadar 5 Proje Start Alacak!

Kesimoğlu; “Halka gidip  cek, cak  şeklinde konuşmayı, ortaya bir  şey koymadan vaad etmeyi çok sevmiyorum.  Projelerimizi  eşzamanlı olarak başlattıktan sonra halkımıza giderek hayata geçirmek için başlattığımız bu projeleri konuşacağız. Cek, cak  demek yerine, söz verdik yapıyoruz diyerek halkımızla kucaklaşacağız.”

Faruk CEYLAN
Fen İşleri Müdürlüğü tarafından Karakaş mahallesi Karakaşbey sokakta yapılan yol ve  kaldırım düzenleme çalışmalarını Başkan Yardımcısı Fettah Aygün ile birlikte yerinde inceleyen Başkan  Kesimoğlu, ihtiyaç duyulan tüm bölgelerde çalışmaların devam edeceğini söyledi.
Kesimoğlu, "Çalışmalarımız aralıksız  devam ediyor. Fen İşleri Müdürlüğümüz tarafından hızlı bir çalışma yürütülüyor.  Karakaşbey sokaktaki çalışmamızı kısa sürede tamamlayıp, programımızda yer alan diğer bölgelere geçeceğiz. Yaz döneminde yol ve kaldırımı yapılmamış bölge bırakmamayı hedefliyoruz." dedi.

Yol ve kaldırım yapım çalışmaları  incelemelerinden sonra  kendisi ile  makamında görüştüğümüz Başkan Kesimoğlu,  Hazır olan 5 projenin Eylül ayı gibi  hayata geçirilmesi için start vereceklerini belirtti ve projelerin hayata geçirilmesi noktasında   siyasal ve bürokratik
engellerin büyük ölçüde aşıldığını söyledi. 
Başkan Mehmet Kesimoğlu sorularımız üzerine şu açıklamalarda bulundu; “Artık Kırklareli’nin çehresini değiştirecek hizmetleri sunacağımız projeleri hayata geçirme zamanı geldi. Bu güne kadar siyasi ve bürokratik engellerle  cebelleştik. Bunları büyük ölçüde aştık. Kimin ne dediğinin derdinde değilim. Kırklareli’ye tarihinde görülmemiş hizmetleri sunma derdindeyim.
Halka gidip  cek, cak şeklinde konuşmayı, ortaya bir  şey koymadan vaad etmeyi çok sevmiyorum.  Projelerimizi  eşzamanlı olarak başlattıktan sonra halkımıza giderek hayata geçirmek için başlattığımız bu projeleri konuşacağız.  Cek, cak  demek yerine, söz verdik yapıyoruz diyerek tafsilatlı olarak paylaşacağız.
Sorunuz üzerine söylüyorum, bazı çevreler tarafından hakkımda  yapılan eleştirileri dikkate almıyorum. Çünkü o çevreler söylemiyor, söyleniyorlar.  Söylenenlerle defalarca bir araya geldim. Kahvede ve  sokakta ki söylenmelerinizi bırakın, buyurun yüzüme söyleyin, konuşun eleştirin. Eleştirileriniz  bize rehber olsun. Yol göstersin. Yanlış bir  uygulama varsa  düzeltelim. Dedim ama maalesef yan yana gelince kimse ağzını açıp tek kelime konuşmuyor,  sadece benim olmadığım yerde kahve köşelerinde söylenerek dedikodu ediyorlar.
Ben eleştirilere çok açık  bir insanım ama eleştirlerle iftiralar bir birine karışınca bu hem insani, hem de siyasi anlamda  kabul edilecek bir durum olmuyor. Aslında Dedikoduları üretenler menfaat umarak umdukları  menfaatleri  bulamayan minik bir zümre. Halkı gaza getirmeye, bizlere iftira etmeye çalışan bu bitik insanları  ciddiye almıyorum.
Konuyu buraya getiren sorularınız olmasa bu cümleleri bile söylemek istemezdim. Biz kırk kişiyiz, kırkımızda birbirimizi biliriz. Dolayısı ile halkımızda neyin ne, kimin kim  olduğunu, geçmişte kimin neler yaptığını, yapmadığını, bu memlekete ne zararlar verdiğini   iyi biliyor. Hiç kimse balık hafızalı değil, yaşayan yaşadıklarını unutmadı.

Belediye Başkanı seçilmeden önce verdiğim tüm sözlerin arkasındayım. Halkımıza  hizmet noktasında ne söz verdiysem verdiğim tüm sözleri görev sürem içerisinde yerine getireceğim. Bunun için hiçbir siyasi kaygı taşımıyorum. Tek kaygım Kırklareli insanına hak ettiği hizmetleri sunmaktır.  Çalışmalarımı gelecek seçimler için değil, gelecek nesiller için yapıyorum.” dedi.  

13 Haziran 2016 Pazartesi

Yüzme Akademesi Proje Yarışması sonuçlandı




Lüleburgaz Belediyesi Lüleburgaz Yıldızları Yüzme Akademisi Mimari Proje Yarışması  birinciliğini; Eren Başak (Mimar, ODTÜ Ekip Temsilcisi), Meral Özdengiz Başak (Mimar ODTÜ), Deniz Dilankara (Mimar ODTÜ) ekibi kazandı.

Faruk CEYLAN
Lüleburgaz Belediyesi Lüleburgaz Yıldızları Yüzme Akademisi Mimari Proje Yarışması Kolokyum Toplantısı  LYFA Salonu’nda yapıldı.
Lüleburgaz Kaymakamı Mustafa Kaya, Belediye Başkanı Emin Halebak, Belediye Başkan Yardımcısı Rasim Arslan, Belediye Meclisi Üyeleri, Daire Müdürleri, Lüleburgaz Şoförler Odası Başkanı Kenan Koç ve çok sayıda Lüleburgazlı vatandaşın  katıldığı toplantıda Lüleburgaz Yıldızları Yüzme Akademisi için yapılan projeler hakkında bilgilendirmeler  yapıldıktan sonra  jüri tarafından dereceye giren projeler tanıtıldı..
82 bin metrekare alana yapılacak olan Yüzme Akademisi  için  33 proje  başvurusu yapıldı. İlk değerlendirme sonunda yapılan elemede  8 proje kaldı.
Belediye Başkanı Emin Halebak; “Ben yapıların insanların hayatını, düşünce sistemini etkilediğini ve hayatlarına yön verdiklerine inanıyorum. Biz belediye olarak kurumsal yapılar oluşturmaya gayret ediyoruz. Bundan önce de çeşitli projeleri hayata geçirdik. Hepsinde mükemmeli bulmak için yarışma düzenledik.  
İyi yaşamak için iyi yapıları vücuda getirmeliyiz. Bu yüzden Kentimizin eksikliklerini gidermeye çalışıyoruz. İnsanlarımız tatil zamanı her yere gidebiliyor ama çalıştığı sürece, uzak yerlere tatile gitmeden de  yüzebilecekleri ve dinlenebilecekleri sabit bir yerimiz olması gerektiğini düşündük ve bu işe açılan  yarışma ile baişladık. Toplantımıza katılan katılmayan herkese teşekkür ediyor dereceye girenleri kutluyorum” dedi.
Başkan Halebak’ın konuşmasından sonra Yüzme Akademisi için yarışan  33 projeden son 8’e kalan projeler değerlendirildi ve görüşler belirtildi.
Daha sonra dereceye giren proje sahiplerine plaket verildi. Kaymakam Kaya, Birincilik Ödülünü alan proje sahiplerini tebrik ederek  plaket ve çiçek verdi.
Belediye Başkanı Halebak, Başkan Yardımcısı Arslan ve Daire Müdürleri dereceye giren proje sahipleri, katılımcılar ve jüri üyelerine plaket ve çiçekler verip kutladılar.
Kolokyum verilen kokteyl ile sona erdi.

Yapılan Proje yarışmasında; Sennur Akansel, H. Sinan Omacan, Feride Önal, Deniz Dokgöz, Yeşim Çağlayan ve  Erdinç Keskin’den oluşan jüri üyelerinin  değerlendirmesi sonucunda şu projeler dereceye girdi:

Birincilik Ödülü;  Eren Başak (Mimar, ODTÜ Ekip Temsilcisi), Meral Özdengiz Başak (Mimar ODTÜ), Deniz Dilankara (Mimar ODTÜ),
İkincilik Ödülü; Fatih Yavuz (Y. Mimar ODTÜ, Ekip Temsilcisi), Seden Cinasal Avcı (Mimar)
Üçüncülük Ödülü; Oknur Çalışkan (Y. Mimar Ekip Başı)
Mansiyon Ödülü; İskender Hüseyinkulu (Ekip Başı, Mimar, KTÜ), Doğukan Abacı (Peyzaj Mimarı, İstanbul Ün.)
Proje Mansiyon Ödülü 1: Emrah Akpınar (Ekip Temsilcisi, Mimar, DEÜ), Ahmet Üstekidağ (Mimar SDÜ)
Proje Mansiyon Ödülü 2: Zuhal Kol (Ekip Başı, Y. Mimar, İTÜ)
Zehra Saday Aygün (Mimar, İTÜ)
Proje Mansiyon Ödülü 3: Boğaçhan Dünaralp (Mimar, DEÜ), Arzu Kutkam (Peyzaj Y. Mimar Ankara Ün.)
Proje Mansiyon Ödülü 4: Güven Şener (Yrd. Doç. Dr. Mimar), Şirin Bayram (Y.Mimar), Tuğçe Ercan (Dr. Y. Mimar)








Emin Halebak; “ Ben onların hayellerini çaldım!”

Başkan Halebak;  “Halkımız benden adımın emin olduğu kadar  emin. Bu yüzden art niyetli ve dayanaksız   eleştiriler  noktasında kimin ne söylediğini çok fazla önemsemiyorum.”

Emin Halebak; “ Ben onların hayellerini çaldım!”

Makamında ziyaret ettiğimiz Lüleburgaz Belediye Başkanı Emin Halebak, borcu olmayan nadir  Belediyelerden Lüleburgaz   Belediyesinin,  Lüleburgaz’ı bir Avrupa kenti haline getirdiğini  söyledi.

Faruk CEYLAN-ÖZEL HABER
Lüleburgaz’da çok eleştirilen ama dört dönemdir rakiplerine nal toplatarak Belediye Başkanı seçilen Emin Halebak’ı makamında ziyaret ettik. Başkana hakkındaki eleştirileri sorduk. Başkan Halebak,  halkın görev süresi içinde Lüleburgaz’ın kazanımlarını görerek  kendisine  ard arda yetki verdiğini belirterek;  “ Kimin ne söylediği  önemli değil,  çünkü  dört dönemdir son sözü halk söylüyor.” dedi..
 1999 yılında Demokratik Sol Partiden aday olduğunu ve halkın kendisine duyduğu güvenle Belediye Başkanı seçildiğini anlatan   Başkan Emin Halebak,  makamında gerçekleştirdiğimiz sohbet sırasında  şunları kaydetti; “1999 yılı seçimlerinde  Demokratik Sol Partiden Belediye Başkan adayı oldum.  O gün Demokratik Sol Partinin Lüleburgaz’da  50 üyesi bile yoktu ama halk bana  güvendi ve yetki  verdi.  Demokratik Sol Partiden Belediye Başkan adayı olduğumda  siyasi  rakiplerim  çok güldü, sevenlerim ise   büyük risk aldığımı, DSP ile kazanmamın mümkün olmadığını üzülerek söylemişlerdi. Halkımızın güvenine layık oldum ve  dört dönemdir  görevimin başındayım.
O gün 50 üyesi bile olmayan DSP ile 66 bin 484 oy olarak Belediye Başkanı seçildim. En yakın rakibim  30 bin 592 oyda kaldı.  Seçimi 35 bin 982 farkla kazandım. 
Halkımız Emin Halebak’a güvendi ve bende Emin Halebak olarak bu güveni boşa çıkarmadım, halkımızı yanıltmadım. Lüleburgaz halkına tarihinde  almadığı hizmetleri sundum. Lüleburgaz’ı kasaba vasfından kurtarıp,  bölgenin metropolü haline getirmek için söz verdim, çalıştım ve bunu başardım. Zaten başaramasaydım halkımız beni  dört dönem Belediye Başkanı seçmezdi ki. Bir dönem sonra kapıyı gösterirdi.  Halka hizmet sunamayan, memnun edemeyen biri neden dört dönem ard arda Belediye Başkanı seçilsin?
Bütçemizin dışında  AB projeleriyle sürekli kaynak sağladık. Büyük yatırımlarda bulunarak kısa sürede hayata geçirdik ve halkımızın hizmetine sunduk.  Belediyemizi  bir şirket  mantığı ile yönettik, sürekli kazandırdık. Bu yüzden borcu olmayan ender Belediyelerden biri olduk.   Yaptığımız  hizmet ve yatırımlara rağmen bazı dar düşünceli çevreler tarafından ilk günden beri eleştirildik. Haksız eleştiriler bizleri kamçıladı ve daha çok çalışmaya yöneltti. Bu eleştiri odakları her dönemde; tamam Emin Halebak bu defa gidiyor, kesin  kaybedecek, diye sürekli umutlandı ama halkımız aldığı hizmetlerin memnuniyeti ile  Belediye Başkanlığımın devamı için bize yetki vermeye devam etti ve onların  umutlarını da boşa çıkardı.
Son dönemde ki çalışmalarımızla da  İlçemiz şantiye haline geldi, deyim yerindeyse  Lüleburgaz’ın altını üzerine getirdik. Bir saniye boş durmadık ve ayrımcılık yapmadan  insan  odaklı yatırımlarımızı sürdürdük, halkımızın hizmetine sunduk, sunmaya da devam ediyoruz.
Evet Emin Halebak eleştiriliyor. Biz  17 yıldır  dayanağı olmayan  bu eleştirilere artık alıştık.  Hizmetler gözler önünde olunca  art niyetli ve dayanaksız  eleştiriler  amacına ulaşamıyor ve  sandıktan çıkan Emin Halebak oylarını  etkileyemiyor. “ dedi.
Başkan Halebak’ın  açıklamalarından sonra kendisine şu şekilde bir soru yönelttim;  “Sizinle görüşme talebimizden önce yaklaşık bir hafta   Lüleburgaz’da çeşitli kesimlerle görüştük. Söyleşilerde bulunduk. Onlara Emin Halebak’ı sorduk. Aldığımız cevapların büyük çoğunluğunda, Lüleburgaz’da Emin Halebak sevgisinin fanatik taraftarların;  Fenerbahçe, Galatasaray sevgisi gibi bir sevgiye dönmüş olduğunu  gördük. Tabi ki azda olsa  eleştirilerde vardı. Ancak bazı eleştirilerde çok acımasız ifadeler  kullanıldı.  Sizin hırsız olduğunuzu  söyleyenlerde çıktı. Buna rağmen övgüler eleştirileri katlayarak geçti ama bahse konu bu  acımasız eleştirler için ne söyleyeceksiniz?  
“ Evet  hırsız olduğumu ifade ederek eleştirenler doğru söylemiş. Çünkü ben onların  hayellerini çaldım. Bulunduğum makamda olmayı hayel edenlerin hayellerini  gerçekleştirebilmelerine 17 yıldır  izin vermedim.  Halkımızın büyük desteği ile de onların hayallerini çalmaya devam edeceğim.
Belediye İhalelerinde kullandığımız programları bir çok Belediye kullanmaya cesaret edemiyor. Neden? Çünkü dileyen herkes elektronik ortamda ne yaptığımızı istediği anda görme şansına sahip.  Bu sebeple her dakika halkın denetimine açığız.  Yaptığımız  ihaller ve  münferit alımlar dahil   bu sistemden her şeyi görmek mümkün. Belediyede yapılan her iş halkın gözü önünde cereyan ediyor. Halkın güvenini kazanmam, açık ve şeffaf yönetimimizden kaynaklanıyor. Halkımız benden adımın Emin olduğu gibi emin. Bu yüzden art niyetli   eleştiriler  noktasında kimin ne söylediğini çok fazla önemsemiyorum. Esas olan bize Başkanlık yetkisini veren değerli halkımızın ne dediğidir. Zaten onlar diyeceğini sandıkta diyor.
Lüleburgaz Belediyesi; yönetim, yatırım ve hizmet zenginliği açısından Trakya’da ki bir çok Belediyenin gıpta ettiği ve  örnek aldığı bir Belediye haline geldi.  Özveri ile çalışan ekibimizin büyük gayretleri ile verdiğimiz hizmetlerin karşılığında Lüleburgaz Belediyesi olarak  bir çok ödül kazandık.
Halkımızın memnuniyeti, kurum ve kuruluşların değerlendirmeleri ile taktir edilerek ödüllendirilmemize rağmen hala bizleri eleştirenler varsa biz doğruyu yapıyoruz demektir.
Başkan yardımcılarım ve Belediye çalışanı arkadaşlarım  sağ olsunlar 17 yıldır büyük bir gayretle çalıştılar.  Özveri ile yapılan çalışmalarımızın karşılığını almış olmamızın mutluluğunu ekibim ve halkımız ile birlikte yaşıyoruz.
Biz  ayırımsız Lüleburgaz halkının tamamını içine alan büyük bir aileyiz. İnanıyorum ki aile birliğimizi bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.  Lüleburgaz  halkı aldığı hizmetlerle  yüzleri gülen kentin  insanları olmuşlardır. Bizlere  olan güvenlerinden dolayı onlara yürekten teşekkür ediyoruz.  “ dedi.