20 Mayıs 2014 Salı

Köylü yabani yavru tilki besliyor..!


* Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından koruma altına alınan Yavru Tilkiye Köylü tarafından Cemşit ismi konuldu.  

Gülcan Kutlu-Kırklareli’nin Demirköy İlçesine  bağlı İğneada Beldesi Avcılar köyünde,  ormandan köye inen yabani yavru  tilki köylülerle arkadaş oldu.
Avcılar Köyü sakinleri, köy meydanında gördükleri, insanlardan kaçmayan yabani tilkiye ateş etmek yerine  onu elleriyle beslemeye başladılar.
Köylünün  Cemşit adını verdiği  yavru tilkinin insanlardan kaçmadığını belirten Avcılar köyü sakinlerinden İsmail Akça ilk kez kendisinin  evinden getirdiği tavuk eti ile yavru  tilkiyi  beslediğini söyledi. Cemşit tilki karnını doyurduktan sonra   gerçek evine, ormana  geri dönüyor,  karnı acıkınca yeniden Avcılar köyüne gelip kendisine yemek verilmesini bekliyormuş..
Tilki köylüye, köylü tilkiye alışınca tüm köy halkı,  tilki köye geldiğinde evlerinden getirdiği yiyeceklerle yavru tilkiye ikramlarda bulunmaya başlamış.
Tilki dostu köylüler Cemşit  tilkinin en çok bisküviyi sevdiğini, kendisine kremalı bisküvi ile sade bisküviyi  birlikte verildiklerinde,  kremalı bisküviyi tercih  ettiğini  söylüyorlar. Köylülerden alınan bilgiye göre, Tavuk etini çiğ olarak yemeyen cemşit tilki, kızarmış tavuğa bayılıyormuş.
Avcılar köyü halkı, Cemşit’in karnı acıktığında köy meydanına gelerek sessizce  kendisine yemek verilmesini beklediğini, ikramlardan sonra bıyığını silerek gittiğini anlatıyorlar. Cemşit'in öyküsünü duyanlar Cemşit’i görmek için Avcılar köyüne akın ediyorlar.
Avcılar köyünde bir yabani tilkinin köylülerce beslendiğini öğrenen Demirköy Kaymakam'ı Musa Aydemir’de , köye giderek Cemşit'i kendi elleriyle besledi. Böyle bir olayın  çok nadir görüldüğünü ifade eden  Kaymakam Aydemir,  konu hakkında şunları kaydetti;

 '' Istranca'lar da yaban hayvan çeşitliliği çok fazla. Bunlar koruma altında olan hayvanlar. Spor amaçlı bile olsa bu hayvanların öldürülmesine karşıyım. Bu hayvanları korumak için elimizden geleni yapacağız. Cemşit'in varlığını duyduğumda inanmakta zorlandım. Avcılar Köyüne gidip görmek istedim. Gittim, gördüm ve ellerimle besledim. Böyle bir olaya şahit olmak beni çok mutlu etti'' dedi.
Köylüler tarafından beslenen Cemşit Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından koruma altına alındı. Avcılar köyü sakinleri Cemşit'in varlığına çok alıştıklarını, köye gelmeye devam ettiği sürece kendisini beslemeye devam edeceklerini söylediler.


19 Mayıs 2014 Pazartesi

Türkiye o canların hesabının sorulmasını bekliyor.

Malkara Günlüğü

Türkiye o canların hesabının sorulmasını bekliyor.

Faruk Ceylan
Farukceylan39@gmail.com

Enerji Bakanlığının  verdiği rakamlara göre  Soma’da 302 madenci kardeşimiz hayatlarını kaybetti. Bu acı Soma’dan Türkiye’ye yayıldı . Maden şirketi sahiplerinin açıklamalarına göre bu kadar insanın ölümünde bir kusur bulunmuyor.
Devlet bu konuda soruşturma başlattı. Herkes 302 madencinin ölümünde kimlerin kusurlu olduğunu ve ne ceza alacaklarını merakla bekliyor.
Türkiye Maden ölümlerinde dünyada 3. Sırada. Avrupa’da da ilk sıralarda. Geçen 73 yılda Ülkemizde 3 binden fazla madenci kardeşimiz hayatını kaybetmiş. Ancak Soma bu güne kadar olanların en ağırı.
7 Milyon maden işçisinin çalıştığı Çin’de,  yasalara uygun olmayan maden ocaklarının kapatılması, şirket sahiplerine ağır cezalar getirilmesi ölüm oranını en düşük seviyeye çekmeye yetmiş.
2007 yılında Shanxi eyaletinde 105 işçinin ölümüne sebep olan patlamadan sonra sorumlu bulunan 78 kişi ağır hapis cezasına çarptırılmış. Madenin sahibi müebbet hapse mahkum edilmiş.
ABD’de Kanunda belirtilen standartları taşımayan ve bu sebepten ölüme yol açan iş yerlerine 250 bin dolar para ve 6 ay hapis cezası veriliyor.
2010 yılında Batı Virginia’da ki bir madende ölen 29 madencinin ailelerine, aile başı olmak üzere  1.5 milyon dolar tazminat  ödenmiş.  Maden ocağı kapatılmış, sahibi de 5 yıl hapis cezası almış.
Kanada’da 1992’de meydana gelen ve 26 kişinin ölümüne sebep olan maden kazasından sonra, hükümet  madeni mühürlemiş, maden sahibi ve yöneticileri müebbet hapse mahkum olmuş.
Avustralya’da sadece ölüm riski olan bir ihlalde veya yaralanma da bile, şirket sahibi 3 milyon dolar para cezasına, 5 yıla kadarda hapis cezasına çarptırılıyor.
Şili’de  bir madende meydana gelen  göçük sebebiyle, hiç kimse ölmediği halde,  Devlet Başkanı  Şili Madencilik Denetleme Kurumunun tüm üst düzey yetkililerini görevden almış, Ülkede yasal standardlara uymayan 18 madeni kapatmış, 300 maden şirketine de şartların iyileştirilmesi için zaman vermiş, verilen zaman içinde eksikler giderilmez ise de kapatma işlemi yapacağını tebliğ etmiş.
Dünya’da durum bu.  Ağır yaptırımlar ölümleri durma noktasına getirmiş.   Ülkemizde  73 yılda 3 bin can gitmiş. Son yaşanan Soma hadisesinde de resmi ölüm sayısı 302. Doğal olarak giden canları geri getirmek  mümkün değil . Ancak örnekler gösteriyor ki, O canların hesabının sorulması ve ölümlerin engellenmesi mümkün. 
Şimdi  tüm Türkiye,  Televizyonlara çıkıp Dünya Devleti olduğumuzu söyleyenlerden o canların hesabının sorulmasını bekliyor…



Tozaklı Köyü Yağmur ve Şükür duasına bin kişi katıldı.




Faruk Ceylan-Erdoğan Şendir
Tozaklı  Köyü Muhtarı Ali İnan ve İhtiyar hayetinin  17. 05. 2014 Cumartesi günü düzenlediği   yağmur ve şükür duasına bin kişilik bir katılım oldu.
Yapılan yağmur ve şükür  dualarının ardından, davetlilere Tozaklı Köyü Mevlüt  Özmen  Çok Amaçlı Kültür  salonunda yemek ikramında bulunuldu.
Yağmur  ve Şükür duasına katılan davetlileri Tozaklı köyünden yağmur uğurladı. Duanın hemen ardından yağmur yağması köylünün yüzünü güldürdü.  

 Köyüne verdiği hizmetler ile  ünü Tozaklı sınırları dışına  taşan  çalışkan Muhtar Ali İnan, düzenlenen  yağmur ve şükür duasına katılımın yüksek olmasının kendilerini ziyadesi ile mutlu ettiğini belirterek, gazetemize şu açıklamada bulundu;  “ 17. 05. 2014 Cumartesi günü köyümüzde yapılan yağmur ve şükür duasına katılımın yüksek olması beni de, ihtiyar heyetimizi de ziyadesi ile mutlu etti.  Davetimize katılan başta ilçe kaymakamımız Cemal DEMİRYÜREK,İlçe Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAŞKAYA, İlçe Emniyet Müdürü Salim ALEMDAR,  İlçe Jandarma Karakol Komutanı Yüzbaşı Necip KÖSE, Serkan ATMACA, Mehmet ERDOĞAN, İlçe Orman İşletme Şefi Cihan GENÇ, İlçemiz Müftüsü Abdullah KARA, İlçe Kaymakamlığı Yazı İşleri Müdürü Kemal ÇAĞLAYAN, Sekreter Merve KUŞ, Köylere Hizmet Götürme Birliği Görevlisi Mesut BAYRAKTAROĞLU, MHP İlçe Başkanı Ümit ÇALIK ve yönetimi, Ak Parti İlçe Başkanı Tarık BAYRAKTAROĞLU ve Yönetimi, Ak Parti İl Genel Meclis Üyesi Serdar DURA, CHP İl Genel Meclis Üyesi Çetin ŞİNİKOĞLU, 296 Sayılı Pınarhisar yağlı tohumlar kooperatifi Yönetim Kurulu başkanı Salih
KÖSE ve Pınarhisar Yağlı Tohumlar Kooperatif Müdürü Mustafa KUBAN, İlçemiz esnaflarından Hüseyin ÇALIK, Kayalı Petrolcülüğü temsilen Aydın KARIŞTIRANLI, Akkır Petrolcülük sahibi Vasfi AKKIR, Petek Ticaret sahibi Tuncay PETEK, Aynaoğlu İnşaattan Kemal AYNAOĞLU, Lastikçi Erol ALP, Turgut Ticaret ve adını hatırlayamadığım diğer esnaf vatandaşları ile İlçemiz vatandaşları,  Kırklareli Damızlık Sığır Yetiştiriciler Birliği Başkanı Ali DERMENCİ, Trakya Birlik Yönetim Kurulu Üyesi Başkan Yardımcısı Hilmi KAHRAMAN, İlçemize bağlı köylerimizin köy muhtarları ile köylerinden gelen imam ve vatandaşları, Vize İlçesine bağlı Çavuş Köyü, Develi köyü, Soğucak Köyü ve Has boğa Köyü Muhtarları ile köylerinden gelen vatandaşları, Lüleburgaz İlçesi Ertuğrul Köyü Muhtarı ile Köylerinden gelen vatandaşları ile yoğun iş temposuna rağmen,  bizleri kırmayarak  davetimize icabet eden, bizleri onurlandıran, İlimizin en eski ve en çok okunanYeşilyurt Gazetesi yazarlarından Faruk CEYLAN ve Muhabir Erdoğan ŞENDİR’e
  Bu organizasyonun Tozaklı Köyü  misafirperverliğine yakışır biçimde oluşmasında maddi ve manevi imkânları ile bizlere destek olan başta köyümüz vatandaşları ile esnaf arkadaşlara, gelen misafirleri karşılamakta ve ikram esnasında yardımcı olan köyümüz gençlerine, Tozaklı Köyü Muhtarı Ali İNAN ve İhtiyar Heyeti arkadaşlarım Feyzi KARADUMAN, Sebahattin GÜLER, Halil USLU ve Kenan UYSAL’la birlikte  teşekkürü borç biliriz. “ 




                 


İğneada sezonu erken açtı.


Gülcan Kutlu-İstanbul'un yanı başındaki cennet İğneada sahilleri bu yıl geçen yıla göre daha renkli bir sezonun sinyallerini veriyor. Yaklaşık iki haftadır devam eden serin ve yağışlı havanın ardından sıcaklık değerlerinin yükselmesi ile birlikte İğneada plajı hareketlendi.
Güneşli havayı gören yerli turistler sahile ve çay bahçelerine akın ettiler. İstanbul, Tekirdağ ve Edirne'ye yakınlığı ile tatilcilerin gözdesi olan İğneada da sezon hazırlıkları devam ederken, havanın güzel olmasını fırsat bilen deniz severler gün boyunca sahilde, parklarda ve piknik alanlarında eğlendiler.  Termometrelerin hava sıcaklığını 22 derece olarak ölçtüğü İğneada'da yazdan kalma hafta sonu yaşandı. İğneada da sezonun erken başlayabileceğini söyleyen turistler, havaların güneşli ve sıcak olması sebebiyle  böyle güzel bir günü kaçırmamak için çocuklarıyla sahillere, park alanlarına ve piknik yerlerine akın ederek güneşin tadını çıkardılar. Turistler piknik yaparak, çocuklarıyla parklarda vakit geçirerek, sahilde yürüyüş yaparak ve sahilde denizi seyrederek hatta bir bölümü deniz suyunun soğuk olmasına aldırmadan denize girerek İğneada da güzel bir gün geçirdiler.
Kışın etkisinden kurtulduklarını belirten yerli turistler, '' Çocuklar da biz de soğuk ve yağışlı havalar yüzünden evlere kilitlendik. Hem çocuklar hem de biz biraz vakit geçirelim diye düşündük. Bu güneşli günün tanını çıkarabilmek için İğneada'ya geldik. İğneada doğası ile harika bir yer. Pikniğimizi yapıp sonra denize girebiliyoruz. Denizi çok temiz, kumsalı ise harika''dediler.
Neşeli tavırları ile plaja renk katan turistler, yazdan kalma bu güzel günün anısına hatıra fotoğrafları çektirdiler. Havaların ısınmaya başlaması ile birlikte özellikle hafta sonları İğneada plajlarının bundan sonra daha kalabalık olması bekleniyor.



16 Mayıs 2014 Cuma

Tozaklı Köyü bu gün yağmur ve şükür duası yapacak.


* Muhtar Ali  İnan hazırlıkların  en az bin kişiyi ağırlamak üzere  planlandığını  ifade etti.

Faruk Ceylan-Erdoğan Şendir-Tozaklı  Köyü Muhtarı Ali İnan bu gün 12.00-14.00 saatleri arasında yağmur ve şükür duası yapacaklarını belirterek herkesi yapılacak duaya beklediklerini söyledi.
Muhtar Ali İnan, yağmur ve şükür duası ile ilgili olarak şu açıklamayı yaptı; “ Bu gün saat 12.00-14.00 arası  Tozaklı köyümüz de yağmur ve şükür duası organizasyonu yapıyoruz. Çok kıymetli halkımızı ve  dostlarımızı da aramızda görmek istiyoruz. Katılımları beni de, Köy ihtiyar heyetimizi de ziyadesi ile mutlu edecektir. “ dedi.

Köyüne verdiği hizmetlerle ünü Tozaklı sınırları dışına  taşan  çalışkan Muhtar Ali İnan’nın  düzenlediği  yağmur ve şükür duasına katılımın yüksek olacağı beklenirken, Muhtar İnan hazırlıkların  en az bin kişiyi ağırlamak üzere  planlandığını  ifade etti.

14 Mayıs 2014 Çarşamba

Dermokil firması Malkara’da halka ücretsiz saç ve cilt testi yaptı.


Faruk Ceylan-Dermokil Xtreme firması Güzellik Uzmanı Fulya Güney Malkaralı hanımlar ile  beylere saç ve cilt  testi yaptı.
Bir Eczanede Malkaralılar ile buluşan Güzellik Uzmanı Fulya Güney, Kırılan, yıpranmış saçlar, saç dökülmeleri, sivilce, siyah nokta ve ölü hücreler ile ilgili testler yaptı.
Uzman Güney; Halka bilinçsiz kullanılan sabun ve şampuanların zararlarını, kırılmış ve yıpranmış saçların onarılması, saç dökülmesini engelleyen formülleri, yumuşak ellere sahip olmanın sırlarını, cilt yenileme formülleri ile sivilce, siyah nokta, ölü hücrelerin canlandırılması,  kırışıklıklardan kurtulmanın yollarını anlattı.
Malkaralı hanımların yanı sıra erkeklerinde katıldığı  testlerde saç dökülmesi ile kırışıklanma konuları en fazla ilgiyi gördü.  Güzellik uzmanı Fulya Güney,  tüm bu olumsuzluklardan kurtulmak için mutlaka bilinçli olarak bakımların yapılması ve doğru ürünlerin kullanılması gerektiğinin altını çizdi.


İnece Belediye Başkanı Şahabettin Vardar’dan örnek davranış..!


İnece Belediye Başkanı Vardar, Kepçe almak için makam aracını satıyıor!

* Başkan Vardar; “Belediyemizin 1 TL. borcu yok. Bize borçsuz bir Belediye bıraktığı için Eski Başkan İlyas Yılmam’a teşekkür ederim.
İnece Belediye Başkanı Vardar Hizmet için
Makam aracını satılık etti. 

Faruk Ceylan-Erdoğan Şendir-İnece’nin  genç Belediye Başkanı Şahabettin Vardar’ın koltuğa oturması ile Beldenin çehresinin değişmeyi başladığını gördük. Kısa sürede İnece’yi pırıl bir hale getiren Başkan Vardar, seçim vaadi olan Çamlık Bölgesinde ki çalışmalarıyla da taktir topluyor. İnece Çamlığına  ilave masa ve banklar yaptırdıklarını, bunların montajının tamamlanmak üzere olduğunu söyleyen Başkan Şahabettin Vardar; “ Seçim öncesi halkımıza verdiğim tüm sözleri bir bir yerine getireceğim. Yerine getiremeyeceğim sözleri vermedim.  Amacım vermiş olduğum sözlerden daha fazlasını yapmak.” dedi.
İnece Belediye Başkanı Şahabettin Vardar, kendisine borçsuz bir Belediye teslim ettiği için eski Belediye  Başkanı İlyas Yılmam’a teşekkür ederek sözlerine şöyle devam etti; “ Sizin aracılığınızla eski Başkanımız İlyas Yılmama teşekkür etmek istiyorum. Bizlere borçsuz bir Belediye teslim etti. Belediyemizin 1 TL borcu yok. Alacağı var.  Bu yüzden bir çok Belediye Başkanına göre şanslıyım.  Önce ki Başkanlardan büyük borçlarla Belediye teslim alan yeni Başkanların işi gerçekten zor. Devamlılık esası ile kendilerine kalan  borçları  ödemek zorundalar. Bu da verilecek hizmetleri zamanında yapma imkanını ortadan kaldıracak, kendilerine zaman kaybettirecek.

Öncelikli olarak Belediyemize yeni bir kepçe kazandırmak istiyorum. Mevcut kepçemiz çok eski. Sürekli arıza çıkarıyor.  Hızlı ve zamanında hizmet verebilmek için mutlaka yeni  bir kepçe almamız gerekiyor. Bütçemiz kısıtlı, yeni bir kepçe alma imkanımız yok ama ben eski kepçemizi ve Fuluence marka Makam aracımı ihale ederek satıp, onlardan elde edeceğim para ile Belediyemize yeni bir kepçe kazandırmak istiyorum.” Dedi.
Başkan Vardar’a  Makam aracını sattığında yerine kullanabilecek bir araçlarının olup olmadığını sorduğumuzda ise; “ Belediyeye ait  Toros Marka 1997 model steyşın bir aracımız var. Gerektiğinde bu aracı kullanırım. Ben halkımıza hizmet için bu göreve talip oldum. Fuluence makam aracı hem çok lüks, hem de çok pahalı bir araç. Yakıt masrafı da  çok fazla.  Bu kadar kısıtlı imkanlarla hizmet etmeye çalışırken bu araçla gezmeyi kendi adıma doğru bulmuyorum.  Ben burada yaşayan insanların içinden çıktım.  Sadece  Halkımıza hizmet için varım. Saltanatla gezmeye değil, hizmet etmeye geldim.” Dedi.




Çizmeleri çıkarayım mı..?


Yeni Emek Faruk Ceylan yazısı



12 Mayıs 2014 Pazartesi

Üsküp Belediyesinden "Balkanlarda ki Türkler" sempozyumu.



*Bulgaristan’da düzenlenecek olan etkinliğin  sahipliğini Üsküp Belediye Başkanlığı ile Bulgaristan Rodoplarda Dostluk ve Kültür Paylaşımı Derneği üstlenecek.

Faruk Ceylan-Erdoğan Şendir-17-18 Mayıs tarihlerinde Bulgaristan’ın Filibe Vilayeti, Smolyan Şehri Sırnitsa kasabasında “Balkanlarda ki Türkler.”konulu sempozyum düzenlenecek.
Sempozyumun ev sahipliğini  Üsküp Belediyesi ile Bulgaristan Rodoplarda Dostluk ve Kültür Paylaşımı Derneği yapacak. Üsküp Belediye Başkanı Hüseyin Kasap Bulgaristan’da düzenlenecek olan  “Balkanlarda ki Türkler.”konulu sempozyumun düzenlemesinde Kırklareli Üniversitesinin büyük katkısı olduğunu belirterek şunları kaydetti; “ Bulgaristan’ın Filibe Vilayeti, Smolyan Şehri, Sırnitsa kasabasında, Rodoplarda Dostluk ve Kültür Paylaşım Derneği ile birlikte düzenleyecekleri sempozyumda Kırklareli Üniversitesinin büyük katkıları oldu. Kendilerine teşekkürü bir borç biliyorum. Sempozyuma Kırklareli Üniversitemizden de iki Öğretim görevlisi katılacak. Sempozyum iki ülke arasında ki dostluk ilişkileri açısından önemli ancak Balkanlarda ki Türk soydaşlarımız açısından önemi daha da büyük olacak” Dedi. 

Kaynarca Belediye Başkanı Serdar Türker “Kırkap” ve Trakap” Daimi Encümenine seçildi.


Faruk Ceylan-Erdoğan Şendir-Kaynarca Belediye Başkanı Serdar Türker “KIRKAP” Kırklareli Kalkınma Birliği Plan Bütçe Komisyonu ile Daimi Encümen üyeliğine seçildi. Kırklareli, Edirne ve Tekirdağ İllerinin katıldığı “TRAKAP”  Trakya Kalkınma Birliği toplantısında da, Kaynarca Belediye Başkanı Serdar Türker “TRAKAP” Plan Bütçe Komisyonu ile Daimi Encümen üyeliğine seçildi.
 “KIRKAP” VE “TRAKAP” Plan Bütçe Komisyonu ile Daimi Encümen üyeliklerine  seçilen Kaynarca Belediye Başkanı Türker;
  Şahsımı “KIRKAP” ve “TRAKAP” Plan Bütçe Komisyonu ile Daimi Encümen üyeliklerine layık görmelerinden dolayı üyelerimize teşekkür ederim.  Amacımız topraklarımıza sahip çıkmak ve ileride gerçekleşecek olan 1/25000 lik planlamada ilimiz ve ilçelerimizin  zarar görmemesini sağlamaktır.” Dedi..

8 Mayıs 2014 Perşembe

Ve Mutlu son… 21 gündür kayıp Beste Selin Taş Bolu'da bulundu.

*Kırklareli'nin Babaeski ilçesinde 21 gün önce okula gitmek için evden ayrılan ve kaybolduğu konuşulan Beste Selin Taş Bolu'da bulundu.
Kırklareli'nin Babaeski ilçesinde 21 gün önce okula gitmek için evden ayrılan ve bir daha dönmeyen 16 yaşındaki lise öğrencisi Beste Selin Taş, Bolu'da bulundu. Bir ihbarı değerlendiren Bolu Emniyet Müdürlüğü ekipleri,  şehirlerarası otobüs terminalinde yaptıkları kontrollerde, B.Selin Taş ve erkek arkadaşı  olduğu iddia edilen M. Ç'yi buldu. Taş ve M.Ç, polis ekiplerince ifadeleri alınmak üzere emniyete  götürüldü. İstanbul'da mali müşavirlik yapan anne Gönül Düşova Taş, yaptığı açıklamada, kızı bulunduğu için çok mutlu olduğunu söyledi. Kızının bulunması için yardım eden herkese teşekkür eden Taş, şöyle  konuştu: "Allah herkesten razı olsun. Çocuğuma nasıl kavuşacağımı bile  bilmiyorum. İstanbul'dan Bolu'ya kızımı almaya gidiyorum. Allah kimseyi evladıyla sınamasın. Tek dileğim bu. İnşallah bundan sonra her şey daha güzel olacak." Baba Mehmet Taş da 21 gündür üzüntü içinde olduklarını ve her yerde  kızlarını aradıklarını anlattı.

Kızının Bolu Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi'nde olduğunu ifade eden  Taş, "Kızım şu anda çok daha güvende. 20 gündür bir üzüntümüz vardı. Kızımın  sağlığından ve yaşamından çok endişeliydim. Kızımı görene kadar bu endişem yine  devam edecek. Bu durumun neden olduğunu merak ediyorum. Bunları ancak kızıma  kavuştuğum zaman öğreneceğim. Bana yardım eden herkese çok teşekkür ediyorum. Bu  ülkede iyi insanlar da varmış. İnsanların duyarlı davranmasına ve kendi başına  gelmişcesine bize yardım etmesine coşkuyla tanık oldum" diye konuştu.

Ağayeri Köyü'nde anneannesi Mukaddes ve dedesi Niyazi Düşova ile  yaşayan Babaeski Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Beste Selin Taş, 17 Nisan'da  okula gitmek için evden ayrılmış ve bir daha eve dönmemişti. Taş'ın erkek  arkadaşı olduğu öne sürülen M.Ç. ile kaçtığı iddia edilmişti. 

Beste Selin Taş'ın kaybolması Basında böyle yer almıştı.


 


Ölüme Davetiye!


Başta Demirköy Kaymakamı olmak üzere yetkililer acaba tedbir almak için neyi bekliyor? Birilerinin ölmesini mi?

Gülcan Kutlu-Kırklareli'nin Demirköy İlçesi Karaman yolu ve Demirköy İlçesi ana yol girişinde başıboş gezen büyük baş hayvanlar kazalara neden olurken ölüme davetiye çıkarıyorlar.
Yolların virajlarla dolu olması sürücüler için risk oluştururken, yollarda başı boş gezen ve kimsenin umurunda olmayan büyükbaş hayvanlarda riski arttırarak meydana gelen kazaların baş aktörü olmaya devam ediyor.
Yakınmalarını dile getiren vatandaş; “Özellikle yaz sezonunun gelmesi sebebiyle trafiğin artmasından dolayı Kaymakamlığın gereken önlemleri almasının  zamanı geldi. Yolda dolaşan büyük baş hayvanlar yüzünden kaza yapma  korkusundan rahat araba kullanamaz olduk. Yolda sürekli karşımıza çıkan hayvanların ne yapacaklarını kestirmeye çalışarak yanlarından geçmeye çalışıyoruz.  Ancak  aniden önümüze çıktıklarında panikliyoruz.  Yetkililerin harekete geçmeleri için ölümlerin mi yaşanması gerekiyor?”  Diyerek durumun vahametini dile getiriyorlar.
Bölgede sürücülerin zor anlar yaşaması, yollarda Allah’a emanet seyretmesi ise bu konuda defalarca haber yapmamıza rağmen yetkilileri harekete geçirmiyor.
Başta Demirköy Kaymakamı olmak üzere yetkililer uyuyor mu? Tedbir almak için neyi bekliyorlar? Halkın büyük şikayetlerine konu olan salma gezen hayvanlarla ilgili bir tedbir almak için birilerinin ölmesi mi bekleniyor?
Demirköy'de büyük baş hayvan yetiştiricilerinin hayvanlarını başıboş yollara bırakmasını engellemek bu kadar mı zor?

Bu soruları soran vatandaşlarımız, Kaymakam beyin, ölüme davetiye çıkaran  bu  durum karşısında artık harekete geçmesini, başı boş gezen hayvan sahiplerine hayvanlarını yollara bırakmama konusunda gerekli uyarıları yaparak tehlike saçan bu durumu sonlandırmasını istediklerini söylüyorlar

7 Mayıs 2014 Çarşamba

Keşan Belediye Başkanı Özcan’dan Pazar yeri yıkımının ertelenmesine cevap


“2006 yılından bu yana 1/25 binlik planları bekliyoruz.  8 yıldır bitirilemedi.  Planlar yapılmadan hiç bir şey yapamayız.”

Faruk Ceylan-Erdoğan Şendir-Keşan Belediye Başkanı Opr. Dr. Mehmet Özcan, Yerel bir gazetenin   3 Mayıs 2014 tarihli sayısında yer alan “Erikli’deki erteleme kararıyla ilgili suç duyurusunda bulunulacak” başlıklı haberine cevap verdi.
 Erikli Sahili’nde bulunan, mülkiyeti davalı olan 1844-1845-1846-1847 numaralı parseller üzerinde geçici kurulu pazaryerindeki dükkanlar hakkında, Türk Ceza Kanunu’nun “İmar kirliliğine neden olma” başlıklı 184. Maddesi gereğince Keşan Belediye Başkanlığı tarafından yıkım kararı alınmış, ancak alınan karar doğrultusunda; Keşan belediyesi tarafından Pazaryerinin yıkımı, sezon sonuna ertelenmişti. Bu erteleme kararının uygulanması durumunda ise Mal Müdürlüğü’nün Keşan Belediyesi hakkında mahkeme kararını infaz etmemesi nedeniyle suç duyurusunda bulunacağı açıklanmıştı.
Konuyla ilgili kendisiyle görüştüğümüz Keşan Belediye Başkanı Opr. Dr. Mehmet Özcan, suç duyurusunda bulunulduğunu, ancak kimsenin esnafı düşünmediğini dile getirdi.
 Erteleme kararını esnafın mağdur olmaması için aldıklarını belirten Başkan Özcan“Sezon sonunda burasını yıkacağız. Herkes karıştırıyor. Kabak. esnafın başına patladı.  Erikli’nin imar planlarını bu güne kadar bitiremediler. 1/25 binlik planlar 8 yıldır bitirilemedi. Böyle olunca da tekrardan imar plan revizyonu yapamıyoruz. Bu yol açılsa, ben oraya Yayla’da yaptığım gibi güzel bir pazaryeri yapacağım. Planlı, projeli güzel bir yer olacak. Ama yapamıyorum. Plan tadilatı da yapamıyorum. Niye Yayla’da yaptıkta oraya yapmıyoruz? Çünkü 2006 yılından bu yana planları yapmalarını bekliyoruz. Planlar yapılmadan hiç bir şey yapamayız. Millet alıştı artık her şeye suç duyurusunda bulunmaya ama esnafı düşünen yok.” dedi.Başkan Özcan, Keşan Çok Amaçlı Pazaryeri Projesi’nin müteahhitleri ile görüşmelerinin devam ettiğini   belirterek; proje inşaatının tekrar eski hızla hayata geçtiğini  dile getirdi.Başkan Mehmet Özcan geçtiğimiz günlerde katıldığı  Marmara Belediyeler Birliği  toplantısında yapılan seçimde Marmara Belediyeler Birliği Çocuk Hakları Komisyonuna seçildi.

Spor sever Keşanlılardan Belediye Başkanı Dr.Mehmet Özcan’a teşekkür.


*Kaymakam Bekir Dınkırcı’da  spor yapıyor…
Faruk Ceylan-Havaların ısınması ile Keşan Belediyesi Atatürk Stadyumu, spor yapmak isteyen genç yaşlı  Keşanlıların cazibe merkezi  haline geldi.
Keşanlı vatandaşlar sabah erken ve akşamüzeri saatlerde Keşan Belediyesi Atatürk Stadyumuna gelerek  gelerek  yürüyüş ve spor yapıyorlar, spor aletlerinden faydalanıyorlar. Keşan Kaymakamı Bekir Dınkırcı’da haftada birkaç gün düzenli olarak spor yapanların arasında  yer alıyor.
Vatandaşlar Keşan Belediyesi Atatürk Spor Tesisleri’ni kullanımlarına imkan  sağlayan Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan’a teşekkür ettiler.



Bu iş Finale gider mi..?

Basketbolda Edirneli Melekler ikide iki yaptı. Edirne 66    As Osmaniye 53
Faruk Ceylan-Erdoğan Şendir- Edremit’te devam eden Final 6 müsabakalarının ilk gününde Ormanspor’u 80-55’lik skorla mağlup ederek turnuvaya galibiyetle başlayan Edirne Bayan Basketbol takımı, turnuvanın ikinci  gününde de,  güçlü rakiplerinden As Osmaniye Bayan Basketbol takımını 66-53’lük skorla yenerek ikinci galibiyetini ulaştı. İlk günde olduğu gibi ikinci günde de  Tribünlerde Edirneli taraftarın desteği vardı.
 Edirnespor’da Mercedes Marie Walker 16 sayı 16 ribaunt yaparken, maç sonunda maçın en değerli oyuncusu seçildi. Edirne’nin Meleklerinden  Oya Salter’de maçı 14 sayı ile tamamladı. As Osmaniye’de ise  Nihan Araz 16 sayı ile takımının en skorer oyuncusu oldu.
Maçın başlamasıyla As Osmaniye 4-0’lık bir seriyle 10-8 öne geçti. Edirnespor 6-0’lık bir seri  ile skoru 10-14 lehine çevirdi.
ilk periyot başa baş mücadele sonunda Edirnespor’un 20-19 üstünlüğü ile  sona erdi. Edirnespor ikinci periyota sert bir savunma ve başarılı hücum organizasyonları ile başladı.  13-0’lık seri yakalayan Edirneli melekler skoru 33-19’a getirdi ve farkı 14 sayıya çıkardı.
Bu dakikadan sonra As Osmaniyeli bayanlar toparlanarak, ard arda buldukları 7 sayı düşürdü. İkinci periyot  35-28 Edirnespor’un  üstünlüğü ile sona erdi.
Edirne üçüncü periyoda kötü başladı ve  As Osmaniye’nin 6-0’lık serisini önleyemedi fark 1 sayıya indi 35-34.  Bu dakikadan sonra Edirnespor yeniden oyuna ağırlığını koyarak toparlandı.
Edirne üçüncü periyodun son  2 dakikasına girerken yakaladığı   12-2’lik seriyle  skoru 47-38’le lehine çevirdi. Kalan sürede As Osmaniye 5-3’lük bir üstünlük sağladı ve final periyotuna takımlar Edirnespor’un  50-43 üstünlüğünde girdiler.
Final periyotu As Osmaniye’nin 4-0’lık sarisiyle başladı ve fark 3 sayıya kadar  indi 50-47. Edirnespor biri serbest atıştan 3 sayı bularak Osmaniye’nin farkı kapatmasına izin vermedi 53-47. 
 As Osmaniye maçı bırakmadı, galibiyeti kopartmak için büyük çaba sarf etti. 5-0’lık bir seri ile maçın son 6 dakikasına  farkı bire indirerek, 53-52’lik skorla girdi.  Mercedes Walker’ın 2’de 2 serbest atış sayılarıyla skoru 55-52’ye getiren Edirnespor son 3,5 dakikaya  53-55 önde girdi. Kalan sürede rakibi karşısında savunma sertliğini iyice artıran Edirnespor rakibine tek sayı fırsatı dahi vermeyerek 9-0’lık bir üstünlük yakaladı ve  maçı 66-53 kazandı.
Maçtan sonra Edirnespor başkanı Murat Boyacıoğlu soyunma odasında oyuncularını tebrik etti. Edirnespor üçüncü maçını  Çankaya Üniversitesi ile yapacak.
As Osmaniye: Ayşe İpek Derici, Buket Ülke, Katarine Mrcela 14, Nihan Araz 16, Melisa Sevim, Arzu Özyiğit, Seval Türk, Seda Tabakçı 10, Hazal Poyraz, Julia Suzan Demirer, Hande Güven 8, Aysu Keskin 8.
Edirnespor: İrem Tulgar 8, Halime Uykan, Mercedes Marie Walker 16, İlayda Tokmak, Meriç Banu Yenal 6, Pelin Küccük 5, Gamze  Zeren, Özge Turmuş, Aynur Metin 2, Oya Salter 14, Seda Güçlü 8.


2 Mayıs 2014 Cuma

“3 Mayıs Türkçülük Bayramı”


Kırklareli Günlüğü
Faruk Ceylan
farukceylan39@gmail.com
“3 Mayıs Türkçülük Bayramı
Cumhuriyetin ilanından sonra fikir ve edebiyat dünyamızın önde gelen yazar ve düşünürlerinden bir kısmı Türk Tarihi, Türk milli kültürü, Türk dili üzerine yazılar yazmıştır. Bunlar başta Ziya Gökalp, Namık Kemal, Rıza Nur, Mehmet Emin, Ali Süavi gibi isimlerdi.
Atatürk’ün ölümünden sonra Cumhurbaşkanı olan İsmet İnönü’nün, 2. Dünya Savaşı esnasında Rusların Almanya’ya üstünlük sağlaması sonrası Sosyalist bloklara hoş görünme gayretleri öne çıkmıştır.
O yıllarda birkaç dergi ve gazetede sadece fikir alanında örgütlenen, Türk maneviyatına inanan, ilimde ve fende Türkçü bir bakışla hayatı algılayan başta Nihal Adsız, Necdet Sancar, Hasan Ferit Cansever, Fethi Tevetoğlu, Zeki Velidi Toğan, Orhan Şaik Gökyay, Alparslan Türkeş, , Reha Oğuz Türkkan, Osman Yüksel Serdengeçti   gibi  Türkçü yazarlar o günün  iktidarı  tarafından hedefe konulmuş ve bu grubun yok edilmesine karar verilmiştir.
Yakın tarihimize “Irkçılık- Turancılık Davası” olarak geçen dava o dönemin MEB Sabahattin Ali’nin, Fikir adamı  Hüseyin Nihal Adsız’a dava açmasıyla başlamış,
07 Eylül 1944 başlayan bu dava da 23 Türkçü yazar ve düşünür yargılanmıştır.
Açılan  davaya bağlı olarak  yürütülen soruşturmalar  çerçevesinde  Nihal Adsız’ın evinde yapılan aramalarda, o dönemde Üsteğmen olarak görev yapan ve daha sonraları  Türk Dünyasının ve Türk Milliyetçilerinin “Başbuğu” olacak olan Alparslan Türkeş’in, Nihal Adsız’a gönderdiği mektup ve yazıları da ortaya çıkınca; Alparslan Türkeş’de gözaltına alınarak İstanbul Tophane’deki Askeri Cezaevine konulmuştur.
“Irkçılık ve Turancılık” yaptıkları iddiaları ile tutuklanan Türk milliyetçileri, başta Alparslan Türkeş, Reha Oğuz Türkkan,Nihal Adsız, Zeki Velidi Toğan olmak üzere  Irkcılık ve turancılık yaptıklarını itiraf ettirmek üzere işkencelere tabi tutulmuş,”tabutluklara” konulmuş,el ve ayak  tırnakları kerpetenle  sökülmüştür. Tarihe geçen bu  işkence ve tabutluklara rağmen milli ve manevi değerlerine sımsıkı bağlı, gönülleri Türk milliyetçiliği ile dolu insanlara yapılan işkenceler tesir etmemiş ve mahkeme günü beklenmiştir.“Irkçılık ve Turancılık” davasının ilk yargılaması 3 Mayıs 1944 tarihinde Ankara’da yapılmıştır.
Cumhuriyetten sonra Türkçülerin ve kendilerini “Türk Milliyetçileri” olarak ifade edenlerin bu tarihe kadar yalnız duygu ve düşüncede yaşattıkları ve edebi, ilmi sınırları aşmayan “Türkçülük hareketi” artık eyleme dökülen bir hareket olarak ortaya çıkmıştır.
3 Mayıs günü Ankara’da yapılan duruşma yurdun dört bir yanından gelen ve büyük çoğunluğu üniversite öğrencisi olan  binlerce gencin gösterisine sahne olmuştur.
Nihal Adsız duruşmada ki savunmasında; “'Biz Ziya Gökalp?ın, Mehmet Emin?in şiirleriyle beslendik. Haritalarda, ırkımızın yaşadığı yerlere baktık. Milletimize fenalık edenleri tarihte okuduk. Ve milli kini ateşten damgalar gibi kalbimize yazdık.?? Türkçü ve Turancı olduğum için mahkum olursam bu mahkumluk hayatımın en büyük şerefini teşkil edecektir." demiştir.

23 Sanıklı bu davada 65 oturum yapılmış, davadan 13 sanık beraat etmiş, diğer sanıklar başta Alparslan Türkeş, Zeki Velidi Toğan, Nihal Adsız, Oğuz Türkkan, Cihat Savaş Fer, Nurullah Barman, Fethi Tevetoğlu Necdet Sancar,Cebbar Şenel,ve Cemal Oğuz Öcal gibi sanıklarda 26 Ekim 1945 tarihine kadar cezaevinde kaldıktan sonra  tahliye edilmişlerdir.
3 Mayıs 1944 tarihli duruşmadan sonra Ankara’da yaşanan “Ankara yürüyüşü ve direnişini” yaşatmak maksadıyla bu gün  ilk defa 3 Mayıs 1945 tarihinde Tophane Askeri cezaevinde tutuklu bulunan başta Alparslan Türkeş, Nihal Adsız, Zeki Velidi Togan, Necdet Sancar ve Reha Oğuz Türkkan olmak üzere on tutuklu tarafından kutlanmış ve daha sonraki yıllarda da kutlanma kararıyla  bu  direnişin  “Türkçüler Günü”  “Türkçülük Bayramı”olarak kutlanmasına  karar verilmiştir.
1945 yılından sonra Türk milliyetçileri 3 Mayısları büyük bir coşkuyla kutlamış, Türk milletinin tarih sahnesinde hep var olması, şanlı tarihine, geçmişine sahip çıkılması ve dünya yüzündeki tüm Türklerin özgürce ve kardeşçe yaşaması için mücadeleleri sürmüştür.
Sırf Türkçü ve Türk Milliyetçisi oldukları için tabutluklarda yatırılan, tırnakları kerpetenle sökülen,türlü  işkencelere  maruz kalan Türk Milliyetçileri, bugünde şartlar ne olursa olsun bu büyük milletin en büyük savunucusu ve koruyucusu olmaya devam etmektedirler.
"Bütün Türk'ler bir ordu..." Bu dört kelime, Türk soyunun Ülküsünü dile getiren sözlerin en güzellerinden biridir. Büyük fikir adamımız Ziya Gökaalp'in bir makalesinden çıkarılıp bir Ülkü haline getirilen bu söz, emelleri hiç bir karşılık beklemeden Türklüğe hizmet olan tüm dünya Türk'ünün de parolası olmuş, günümüze kadar gelmiştir. Muhakkak ki  bundan sonra ki nesillere de aktarılacaktır.
 Tüm dünya Türklüğünün 3 Mayıs Türkçülük Bayramını kutluyor, Cenab-ı Allah'tan, Müslümana birlik, Türk'e önderlik nasip etmesini niyaz ediyorum. 





1 Mayıs 2014 Perşembe

Yunan komşudan Malkara Ortadoks Kilisesine ziyaret




Yunan komşudan Malkara Ortadoks Kilisesine ziyaret.



*Yunan Patelıs Mıchelıs ve eşi Fotını  Malkara  İnönü caddesinde ki Ortadoks kilisesini ziyaret etti.

Faruk Ceylan-Erdoğan Şendir-Yıkılmaya yüz tutmuş tarihi 1800’lü yıllara dayanan Malkara İnönü caddesinde ki Ortadoks kilisesi Yunansitanlı bir aile tarafından ziyaret edildi.
Kilisenin adresini sormak için Gazetemize gelen Patelıs Mıchelıs, eşi Fotını ve beraberindekilerle kilise hakkında görüştük.
  Yunanistan’da  Elektrik Teknisyeni olduğunu belirten  Patelıs Mıchelıs  kendisini tanıtarak şunları söyledi; “ Ben ve ailem  Dedeağaç’ta yaşıyoruz. Dedeağaç, (Aleksandropolis)    Yunanistan Batı Trakya Evros İlinde (Nomos) bir liman kenti olup Evros   ilinin  merkezidir. 2001 yılı nüfusu 48.885'dir.
 Dedeağaç Evos İlinin en büyük şehri olup  İpsala Gümrük Kapısından 30 dakika (40 km) kadar uzaklıkta yer alan İpsala ile sınır komşusu bir Kenttir.   Küçük bir havaalanı ve bir sağlık bilimleri fakültemiz  bulunmaktadır.
Kentimizin  en işlek caddesi "Dimokratias"dır. Cadde üzerinde birçok cafe, banka ve alışveriş merkezi bulunmaktadır.” Dedi.
Patelıs Mıchelıs, İnönü caddesinde bulunan Ortadoks kilisesinin 1870’li yıllarda faal olduğunu  kayıtlardan çıkardıklarını belirterek, kilisenin karşısında bulunan tarihi evde de kilisenin papazının oturduğunu söyledi.
Mıchalıs, kilisenin bakımsızlıktan yıkılmak üzere olduğunu ve depo olarak kullanıldığını öğrendiklerini belirterek,  kilise içinde ki eskizlerin ve sütunların yakın bir gelecekte tamamen yok olacağına dikkat çekti.
Patılıs Mıchalıs, geçmişten bu güne gelen tarihin tüm insanlığa miras olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti;  “Kilisenin yıkılmaya yüz tutmuş olmasına üzüldüm. Burada bir tarih var.  Bu ve bunun gibi tarihi mirasların inançları ne olursa olsun tüm insanlara bırakılmış bir miras olduğunu düşünüyorum. Bu tarihi yapının yok olması sadece bizim için değil, Türkiye için, Malkara için de bir kayıptır. Biz
Yunanistan’dan kalkıp buraya kilise ziyaretine geldik. Kilise restore edilip yıkılmaktan kurtarılır, resmi olarak ziyarete açılırsa bizler gibi bir çok insan Malkara’ya akın eder ve kilise ziyaretinde bulunur Buraya ziyaret amaçlı gelecek olan insanların Malkara ekonomisine büyük katkıları olur diye düşünüyorum.” Dedi.
Mıchalıs Patelıs’in eşi Fotını Patelıs’de dedelerinin ve babalarının uzun yıllar Edirne’nin İlçesi Uzunköprü’de yaşadıklarını, daha sonra  Uzunköprü’den Yunanistan’a göç ettiklerini , babasının çocukken Uzunköprü’den, Malkara’ya gelerek bu kiliseyi sıklıkla ziyaret ettiğini kendilerine anlattığını söyledi.
Mıchel ve Fotını Patelıs çifti  babalarının, atalarının  geçmişini yaad ettikleri için çok mutlu olduklarını belirterek, kendilerine göstermiş olduğumuz ilgiden dolayı da gazetemiz çalışanlarına teşekkür ettiler.