11 Kasım 2015 Çarşamba

Her nefis ölümü tadacaktır!

Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com

Kırklareli Günlüğü 


Her nefis ölümü tadacaktır. Önemli  olan
kalplerde yaşamaktır

Büyük Önder  Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 10 Kasım 1938’de ebediyete intikal edişi  şüphesiz Türk  Millet’ini derinden üzmüştür. O’nun aniden aramızdan ayrılışı ki bu ayrılışta da aydınlanamayan karanlılarda kalan çok şey vardır,  Dünya milletleri arasında da büyük bir yankı uyandırmıştır. Atatürk’ün ölümünün ardından dünya liderlerinin yaptığı açıklamaların ortak noktası, O’nun bir dahi olduğu, büyük devlet adamlığı ve diğer dünya milletlerine örnek olabilecek çalışmaları olmuştur.
 Atatürk, reformcu ve ileriyi görebilen niteliklerinin yanında aynı zamanda büyük bir komutandı. Türk milleti ile  bütünleşerek  “ya istiklal ya ölüm” demiş, Millet’ini ölüm pahasına İstiklale şartlamıştır. Bu Şartlama zaferi getirmiştir.

Büyük Önder Atatürk, Milli Mücadele sonrası sağlanan başarının yeterli olmadığını düşünerek çok güç hatta imkânsız olan bir çok devrimler gerçekleştirmiştir. O’nun Türk Millet’ine  en büyük hediyesi ise Türkiye Cumhuriyeti olmuştur.
Devrimler ile Türk  Millet’ine  dünya devletleri arasında saygınlık kazandırmıştır. Kısa hayatının  son anına kadar memleketine hizmetten başka bir şey düşünmeyen  büyük lider; “Benden sonra beni benimsemek isteyenler bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar” diyerek kurduğu Cmhuriyete sahip çıkılmasını ve bunun ise çok çalışılarak bilimde ileri bir seviyeye çıkmak  suretiyle gerçekleşeceğini ifade etmiştir.

İşte bu yüzden, bütün 10 Kasım’lar Millet’çe  içinde bulunduğumuz yasa rağmen; Atatürk’ün fikirlerinin en iyi bir şekilde anlaşılarak tatbik edileceği günler olarak kalmalıdır. 
Onu sadece 10 Kasım’larda değil, her zaman anlamak için uğraş verip,  düşüncelerinden en üst düzeyde istifade ederek, ilmin ve fennin ışığında ülkemiz ve  Millet’imiz için neler yapabiliriz sorusuna cevaplar aramak zorundayız.
Dünya’nın hayranlık duyduğu, fikirlerini doktirin olarak kabul ettiği, hangi Millet’ten olursa olsun manevi şahsında saygıyla eğildiği bu dahi malesef ülkemizde itibarsızlaştırılmaya çalışılmaktadır. Fikirlerinden istifade ederek ülkenin gelişimi için çaba gösterileneceğine yok saymak için uğraş verilmektedir. Kısacası Atatürk ölmüş olduğu halde 77 yıldır bazı kesimlerin ödünü kopartmaktadır.
Bu şer odaklı güçlerin çabası onun bizlere bıraktığı fikirleri yok etmektir.  Yok edemeyeceklerini anlayınca da akıl almaz entrikalara baş vurmaktadırlar. Çünkü Atatürk dediğinizde akılları yerinden çıkmaktadır.
Ne yaparlarsa yapsınlar Millet’in kalbinde yaşayan büyük Atatürk sevgisini bitiremeyeceklerdir. Buna asla güçleri yetmeyecektir.
Atatürk 77 yıl önce Hak’ka yürüdüğünden bu güne Türk Millet’i tarafından unutulmamaış, sevgisi nesilden nesile büyümüş günümüze kadar gelmiştir. Oysa bu geçen 77 yılda kimler gelip, kimler geçmiştir. Kim hangisini hatırlamaktadır... Hepsi unutulmuş, yok olup gitmişlerdir.
Tabiiki her nefis ölümü tadacaktır. Önemli  olan kalplerde yaşamaktır. Atatürk, dünya durdukça Türk Millet’inin kalbinde yaşamaya devam edcek, fikirleri nesilden nesile ulaşarak Milli birliğimiz sonsuza kadar payidar olacaktır.
Rahat uyu Atam, Türk Millet’i  emanet ettiğin Cumhuriyet’in savunucusudur. Senin kalplerde ki sevgini bitirmeye kimsenin gücü yetmeyecektir.

Ebediyete intikal edişinin 77 yıl dönümünde seni rahmet ve şükranla anıyoruz. Ruhun şad, mekenaın Cennet olsun.

Hiç yorum yok: