8 Kasım 2015 Pazar

Eğitim şart

Kırklareli Günlüğü 

Faruk CEYLAN

farukceylan39@gmail.com

Kırklareli Eğitime en fazla önem veren, Üniversiteye öğrenci yerleştirmede Türkiye birincisi olan  ve fakiri zengini  evladına ayırabileceği en yüksek eğitim bütçesini  ayırmaya çalışan insanlardan müteşekkil bir İl. 
Türkiye ortalamasına baktığımız vakit,  fakir aile  bütçesinin 0.6'sını eğitime ayırabiliyor. "Binde 6. zengin aile ise bütçesinin  Yüzde 4.2'sini  eğitime harcıyor.
Arada büyük uçurum var. Fakirin ki %1 bile değil.  İşte bunun için bu 
konu  gündeme gelmelidir.
Hükümetin Eğitimde fırsat eşitliğini sağlayarak sadece zenginin değil, fakirin çocuğunun da istediği eğitimi sağlayacak bir yasal düzenleme getirmesi  gereklidir.
Devlet Avrupa da olduğu gibi eğitim giderini özellikle dar gelirli ailelerin üzerinden kaldırmalıdır. Gerçi ülkede ki dar gelirli sayısı nüfusun zengin sayısını defalarca katlamaktadır ama insanca düşünüldüğünde  bir de  ülkenin kalkınması söz konusu olduğunda  gerçekten de eğitim şart.
Geçmişte  Kamu Kurumunda müstahdem olarak çalışan bir babayı kaldırımın köşesine oturmuş ağlarken gördüm. Evlatlar babalarının ağladıklarına pek şahid olmazlar. Baba ağladıysa eğer;  O baba çaresizdir, yapacağı bir şey kalmamış, mutlaka yolun sonuna gelmiştir...
Ağlayan babayı görünce bir yakını ölmüştür her halde diye düşündüm. Nereden bilebilirdim ki adamın ölmekten daha beter bir durumda olduğunu. Tanıdığım bir hemşehrimiz olduğu için kendisine  neden ağladığını sordum. Olur ya belki bir yardımımız dokunur  dedim ama   ne mümkün!
Adamcağız ağlamayı kesmeden şunları söyledi;  Kızım üniversiteyi kazandı ondan ağlıyorum.Şaşırdım ve iyi ya ne güzel, sevincinden mi ağlıyorsun? diye sordum. Adam hiddetle yüzüme baktı, kızının Orta Doğu Teknik Üniversitesini kazandığını, kendisinin aldığı maaşla kızını okutmasının mümkün olmadığını söyledi ve anlatmaya başladı;  Kızım lisede çok başarılıydı. Üniversite sınavına girmek istediğini söyledi. Çok istekliydi. Dershaneye gönderemediğim  için nasıl olsa kazanamaz diye düşündüm ve hevesi kırılmasın  sınava girsin dedim. O da tuttu sınavı kazandı. Ben şimdi ne yapacağım diyerek daha yüksek sesle ağlamaya başladı.
İşte bu benim rastladığım bir baba. Acaba bu babalardan daha kaç tane var?

Hiç yorum yok: