*Kaynarca Belediye Başkanı Serdar Türker,
M.Ö. ye dayanan Kaynarca tarihini gün yüzüne çıkarma çalışmalarına devam ediyor.
Tuna Nehrine düşen, Kaynarca kaynağında
su yüzüne çıkan baston efsanesinin heykeli yakında Kaynarca’ya dikilecek.
THA-Yunan
Çağdaş Edebiyatının kurucusu kabul edilen ve 1849 yılında Kırklarerli’nin Vize
İlçesi’nde doğmuş olan Georginos VİZYONOS,dilimize”Moskof Selim”diye çevrilen
kitabında Kaynarca’nın, pırıltılar yaparak fokurdayan gürül gürül sularından
uzun uzun bahseder.
Mübadele öncesine kadar önemli bir Rum ve Bulgar nüfusu barındıran Kaynarca’nın o dönemlerdeki adı Yene’dir.
Mübadele öncesine kadar önemli bir Rum ve Bulgar nüfusu barındıran Kaynarca’nın o dönemlerdeki adı Yene’dir.
Halk arasında bugün bile ”Yene
Suyu” diye anılan Kaynarca kaynak
sularının Tuna Nehrinden geldiğine dair mistik öyküler yörede hala
anlatılmaktadır.
Tuna boylarında koyun
otlatan bir çobanın bastonunu koyunlarına
attığı ve Tuna nehrinin çok derin olduğu için bastonunu alamadığı, uzun bir
zaman sonra bu bastonun Kaynarca kaynağında su yüzüne çıktığı anlatılır.
Rivayete göre Kaynarca kaynağında
bulunan çobanın bastonu Kaynarca’da bir kahvenin duvarına asılır.
Bastonunu Tuna nehrine
düşüren çobanın yıllar sonra yolu Kaynarca’ya düşer. Çoban kahveye girdiğinde
bastonunun duvarda asılı olduğunu görür ve hayrete düşer. Kahveciye bastonu
nereden bulduğunu sorar. Kahveci’de bastonun Kaynarca Kaynağında bulunduğunu,
belki bir gün sahibi çıkar diye duvara astığını söyler. Çoban bastonun kendisine
ait olduğunu söyleyince, kahveci bunu nasıl ispatlarsınız der. Çoban, bastonun
içine biriktirdiği altınları koyduğunu söyler. Baston duvardan indirilir ve
içinde altın olduğu görülünce çobana iade edilir. Çobanda kahveciye bastonunu
muhafaza ettiği için bir altın verir.
Bu efsane Kaynarca’da ki onlarca efsaneden
sadece biri. Biz bu efsaneyi yaşatmak için, Kaynarca’ya dışarıdan gelenlerinde
öğrenip, gittikleri yerlerde anlatmaları ve Kaynarcamızın tanıtımını
yapmalarını sağlamak için çok yakında Kaynak başında güzel bir sürprize
hazırlanıyoruz.
Milattan Önceye dayanan tarihi
ve tarihsel geçmişimizi gün yüzüne
çıkartmak amacı ile Kaynak başına ; hikayesini anlatmaya çalıştığım Tuna
boyunda Koyunlarına asasını atan ve Tuna nehri çok derin olduğu için asasını
alamayan çobanın heykelini dikeceğiz. Heykelimizin yapım çalışmaları
Kırklarelili hemşehrimiz Heykeltraş Emel Benzet tarafından devam ediyor.” dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder