15 Ocak 2012 Pazar

Kırklareli AK Parti Merkez İlçe seçiminde Yılan hikayesi.


*Gergin seçimden Hamit Orakçı çıktı


Haber: Faruk Ceylan-Fotoğraflar: İrfan Özeklioğlu- Kırklareli Ak Parti İl Başkanlığı Kofçaz,Pınarhisar,Demirköy,Babaeski,Lüleburgaz,Pehlivanköy ve Vize’de İlçe kongrelerini  tek listeyle sonuçlandırdı.
Ancak Kırklareli Merkez İlçe seçiminde iki liste çıkınca gergin anlar yaşandı. Divan Başkanı Mehmet Nil Hıdır ve Ak Parti İstanbul Milletvekili Hüseyin Bürge’nin tüm ısrarlarına rağmen mevcut İlçe Başkanı Hamit Orakçı’ya rakip çıkan Alper Çiler adaylıktan çekilmedi.
Ak Parti Merkez İlçe 4.Olağan Kongresi Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Merkez İlçe Başkanı Hamit Orakçı’nın Divan Kurulu heyeti için verdiği önerge delegeler tarafından kabul edilerek, Divan Başkanlığına M.Nil Hıdır, Katip üyeliklere de  Kırklareli İl Başkanı Emin Tunç, İnece Belediye Başkanı İlyas Yılmam,Üsküp Belediye Başkanı Erdoğan Kıyıcı ve Ak Parti İl Yöneticisi Şeref Sağlık seçildiler.
 Divan Başkanı M.Nil Hıdır’ın  “Başbakanımız kongrelerimizin birlik ve beraberlik içinde tek liste ile olmasını istiyor, bu talimata uymamak Başbakanımızı üzer. Gerçek demokrasi milletine hizmet edeni ödüllendirmektir. Hiç kimse Ak Partinin Demokratik olmayan bir seçim sistemi olduğunu söyleyemez.  İki adayımız İlçe Başkanlığı için müracaat etti Bunlardan birisi Genel Merkezimizin uygun gördüğü Hamit Orakçı’ydı. Diğeri de Genel Merkezin iradesi dışında, kendi iradesiyle aday olan Alper Çiler’di. Kendileriyle görüştük. Alper Çiler’e Genel Merkezin iradesinin Hamit Orakçı’dan yana olduğunu söyledik ve söz verdiğiniz arkadaşlar varsa bir araya gelin, yeni bir oluşum meydana getirin dedik.
Taktir edersiniz ki siz ilk okul çocukları değilsiniz. Talimatla hareket demokratik bir hareket olamayacağı için gelin anlaşın dedik.  Bu seçimi 25 Aralık’tan, 15 Ocağa erteledik. Bakın sayın Başbakanımızı incitmeyin dedik. Asla baskı yapmadık, zorlamadık. Neden? Demokrasiye olan saygımızdan. Alper Çiler’le bu günde görüştük. Ancak Alper Çiler; (Ben canımı veririm adaylıktan çekilmem. Arkadaşlarıma söz verdim onları yolda bırakmam.) dedi.

Alper kardeşimizin bu tavrı bir yiğide yakışacak bir davranıştır ama Genel Başkanımızın kardeşlik hukuku ve siyasi hukukuna karşı gelir bir gurup arkadaşına verdiğin sözü tutarsan  bu yiğitliğe sığmaz.” dedi.  Bunun üzerine delegelerden büyük bir tepkiler geldi. Divan başkanı bir müddet konuşamadı.  Delegeler “Bunun neresi demokrasi, masal anlatmayın, neden bir ikinci adayın olmasından korkuyorsunuz, Alper’in çekilmesi için dil dökmeyin. Taraf olmayın, Demokratik seçim istiyoruz” diye seslerini yükselttiler. Divan Başkanı Hıdır sık sık delegeleri uyararak susmalarını istedi. Zaman zaman delegelere sert ve yanlı tutumunu ifade eden tavırlar sergiledi.
Divan Başkanı Hıdır, Hamit Orakçı ile Alper Çiler’i içeride bir araya getirdiklerini, karma bir liste yaptıklarını, anlaşmaya vararak tek listeyle seçime girmek için imzalarını attıklarını söyleyince, Alper Çiller ( Ben böyle bir anlaşmaya imza atmadım. Adaylıktan da çekilmedim. Adayım)  dedi.

 Bunun üzerine Divan Başkanının Ak Parti Genel Merkezinin Hamit Orakçı’yı istediğini, Bunun Genel Merkezin talimatı olduğunu vurgulayıp ısrarla mevcut İlçe Başkanı lehinde konuşmalarını sürdürerek aleni taraf olması delegeleri çileden çıkardı. Tepkilerin dozu artarak devam etti. Delegeler, (Delegelerin oyuna ipotek koyamazsınız, siz  Hamit Orakçı’nın taraftarımısınız?. Bu kadar aleni yanlı olmayınız. Tarafsız olun. Bu tavırlar Ak Partiye yakışmıyor) diyerek tepkilerini dile getirdiler.  Çok sayıda delege yanlı tutumu protesto ederek  salonu terk etti.
Ardından İstanbul Milletvekili Hüseyin Bürge mikrofana geldi. Bürge konuşmasında ortak bir liste yaptıklarını Alper Çiller’in bu listeye isim vererek mütabık kaldıklarını ve bunu Genel Merkeze bildirdiklerini söyleyince Alper Çiller böyle bir anlaşmaya imza atmadığını tekrarladı.

Hüseyin Bürge; “ Teşkilata rağmen, teşkilatçılık, partiye rağmen particilik yapılamaz. Yaparsanız bağımsız hareket edersiniz” diyerek, Yılan ve onunla dost olan birinin altın alışverişi fıkrasını “Alper bu fıkrayı iyi dinle” deyip adamın oğlunun yılanın kuyruğunu nasıl kopardığını ve yılanın oğlanı soktuğunu, sonrada sende bu evlat, bende bu kuyruk acısı olunca dost olamayız dediğini anlattı. Bürge’nin de taraf olduğunu açık beyan etmesi karşısında Kırklareli Milletvekili Şenol Gürşan tarafsızlığını koruyarak, iki adaya da eşit mesafede durdu ve demokratik bir tavır sergiledi.
Bürge’nin de ikna konuşmaları Alper Çiler’i adaylıktan vazgeçiremedi ve  delegelerin tepkileri artınca  Milletvekili Hüseyin Bürge’de salonu erken terk edenlerden oldu.
Kongre sonrası görüştüğümüz delegeler Milletvekili Şenol Gürşan’ın tarafsızlığını koruması karşısında kongre koordinatörü ve Divan Başkanı M.Nil Hıdır ile İstanbul Milletvekili Hüseyin Bürge’nin taraf olmasını ve hem Alper Çiler’e hem de delegeye uyguladığı baskının Ak Partiye yakışmadığını söylediler.
Saat 17.00’ye kadar devam eden konuşmalardan sonra seçime 427 delegeden 330 delege  katıldı. 326 geçerli oydan Hamit Orakçı 202 oy, Alper Çiller 124 oy aldı ve  Hamit Orakçı Ak Parti Merkez İlçe Başkanı seçildi.

Ak Parti Kofçaz İlçe Başkanlığına Hüseyin Aktaş,Pınarhisar İlçe Başkanlığına Tarık Bayraktaroğlu,Demirköy İlçe Başkanlığına Hayrullah Yalçınsu,Babaeski İlçe Başkanlığına Güray Genç, Lüleburgaz İlçe Başkanlığına Ahmet Yılmaz,Pehlivanköy İlçe Başkanlığına Mehmet Açıkel ve Vize İlçe Başkanlığına da Kani Yavuz Genel Merkezin isteği üzerine tek listeli kongreyle  seçildiler.

İlçe Başkanlığına yeniden seçilen Hamit Orakçı yönetim kurulu  şu isimlerden oluştu:
Mehmet Sadık Kınık,Müjdat Savaş,Abdullah Sarı,Aynur Onbaş, İsmail Alayayla,Durkaya Kalkan,İsmail Mutafoğlu,Özkan Özbalcı,Sema Nur Alataş, Gürel Koçdemir,İlker Kayrak,Neslihan Akbay,Remzi Yazman,Recai Yalçınkaya,Fahriye Özten,Bahadır Erdoğan,Hatice Kayacan,Mahmut Seslikaya,Servet Bedir, Mehmet Has,Kayhan Türköz,Şükrü Özdemir,Barış Özcücecik,Mürsel Tetik.

Seçimi Kaybeden Alper Çiler ise seçime şu listeyle girdi:
Alper Çiler Üniversite mezunu,Fikri Altıntel Üniversite mezunu, Göksel Aksel Üniversite mezunu, Burcu Dinçer Üniversite mezunu, İlknur Funda Söylemez Üniversite mezunu,Uğur Bağdan Üniversite mezunu, Hande Türköz Üniversite mezunu,Coşkun Toklucu Üniversite mezunu, Abdullah Uysal Üniversite mezunu, Baki Bingöl Yüksek Okul mezunu,Recep Kocabalta Üniversite mezunu, Gökhan Başaran Lise mezunu, Yasemin Genç Lise mezunu,Bilgin Çağan Lise mezunu, Zafer Yılmaz Lise mezunu,Sevil Kıran Lise mezunu,Cavit Akıncıoğlu Lise mezunu, Salim Küçük Lise mezunu,Abdullah Akdeniz Lise mezunu,Tahir Yılmaz Lise mezunu,Veysel Arslan Lise mezunu,Harun Sevim Lise mezunu,Gürkan Mitap Lise mezunu, Aliş Biçer Orta Okul,Mahmut Okumuş Orta okul,Ahmet Akıncı Orta okul,Gürel Koçdemir İlk okul,Coşkun Beklerim İlk okul,Ayvaz Kartal İlk okul,

Atatürk’ün annesi Zübeyde hanım ölümünün 89. yılında Kırklareli Anneler Derneği tarafından anıldı.

Haber : Faruk Ceylan
Fotoğraflar : İrfan Özeklioğlu
Kırklareli Anneler Derneği Başkanı Aynur Yadalı ve yönetim kurulu üyeleri Atatürk’ün annesi Zübeyde hanımın ölümünün 89. Yılında, Anneler Derneği Başkanlığının girişimleri ile yaptırılarak Vilayet meydanında yerini alan  Zübeyde ana heykelinin önünde bir anma töreni düzenledi.

Anma törenine Zübeyde hanım ana sınıfı öğrenci ve velileri de katıldı. Tören Zübeyde ana heykeline çelenk sunularak başladı. Minik öğrenciler de Zübeyde hanım heykeline karanfil bırakarak ona sevgilerini yolladılar.
Başkan Yadalı Zübeyde hanımın hayatı hakkında bir açıklama yaparak, Zübeyde hanımın her Türk’ün anası olduğunu ve ölümünün 89. yılında kendisini şükran ve rahmetle andıklarını  söyledi. Törende minik öğrencilere Anneler Derneği tarafından ikramda bulunuldu.
Zübeyde Hanım (1857 - 1923)
Zübeyde Hanım 1857 yılında Selanik'te doğdu. Orta Anadolu'dan göç ederek, Selanik'in batısında Arnavutluk sınırına yerleştirilen yörüklerden, Hacı Sofi ailesinden Feyzullah Ağanın kızıdır. Selanik'te Gümrük Muhafaza Teşkilatında memur olan Ali Rıza efendi ile evliliğinden beş çocuk sahibi oldu. Fatma ve Ömer'i daha küçükken kaybetti.

1888 yılında Mustafa ilkokuldayken kocasını da kaybeden Zübeyde Hanım, zaman zaman çocukları ile birlikte kardeşi Hüseyin Ağa'nın çiftliğine giderdi. Bu sırada, Atatürk'ün ifadesiyle; iyi kalpli bir insan olan Ragıp Bey'le evlendi. Kızlarından Naciye de çok yaşamadı.
Balkan harbinden sonra, birçok Türk ailesi gibi, kızı Makbule ile birlikte Selanik'ten göç etti ve İstanbul'a gelerek Beşiktaş-Akaretler'de bir eve yerleşti. Milli Mücadele yıllarında Ankara'ya gelen Zübeyde Hanım, 1919'da ayrılmak zorunda kaldığı oğlunu, yıllar sonra Ankara'da Devlet Başkanı olarak gördü.
14 Ocak 1923'te tedavi amacıyla gittiği İzmir'de 66 yaşında vefat etti.

 


14 Ocak 2012 Cumartesi

Kırklareli (KESK)Eğitim-Sen Kırklareli Şubesi üyeleri maaş bordrolarını yakarak Hükümetin verdiği zammı protesto etti

Haber: Faruk Ceylan  Fotoğraflar: İrfan Özeklioğlu-    Kırklareli Eğitim-Sen Kırklareli Şubesi çalışanları maaş zamlarını protesto amacıyla  maaş bordrolarını yaktılar.
Memur zamlarını az bulan Sendika üyeleri Hükümeti protesto etmek için Karaumurbey caddesindeki saat kulesi önünde bir basın açıklaması yaparak Hükümeti  protesto ettiler ve maaş bordrolarını yaktılar.
Basın açıklamsını Sendika adına Şube Hukuk Sekreteri İsmail Karakaya yaptı. Karakaya şunları söyledi;  “ 2011 yılı enflasyon tahminlerinin iki katı üzerinde gerçekleşenb AKP hükümeti, enflasyon farkından kaynaklı olarak kamu emekçi,lerinin maaşlarına 2.68’lik artış yapacak.
Çarptırılmış enflasyon rakamlarına göre yapılacak bu artışı bile allayıp pullayıp müjde olarak yansıtanlar, Türkiye’de emeği ile geçinenlerin bin bir zorlukla yaşamlarınısürdürmeye çalışmasını görmezden gelmeye devam etmektedir.
Enflasyon hesaplamalarında yıllardır halkınb temel ihtiyaçlrıyla uzaktan lakası olmayan, deve eti, pinpon topu, gaz lambası fitili gibi ürünleri de dikkate alan TÜİK’u Aralık ayı ve 2011 yılı enflasyon rakamlarını açıklamış bulunuyor.   Ancak açıklanan oranlarla  halkın yaşadığı gerçek enflasyon arasında   uçurum vardır.   Söz konusu enflasyon farkıyla kamu emekçilerinin maaşlarına 30 ila 60 lira arasında bir fark yaratmaktadır. Ancak söz konusu rakamlardan daha fazlası yaşanan gerçek enflasyon sonucunda kamu emekçilerinin cebine girmeden buharlaşmıştır.
AKP Hükümeti, “Memuru enflasyona ezdirmeyeceğiz” söylemini terk etmeli, 2 milyon kamu emekçisinin,asgari ücretle geçinmeye çalışan 5 milyon asgari ücretlinin ve 9.5 milyon emeklinin taleplerine kulak vererek onlara insanca yaşayacak koşullar yaratmalıdır.
Siyasi iktidarın yaşanan enflasyon rakamlarını çarpıtarak bize reva gördüğü sefalete karşı insanca bir yaşam için bütün kamu emekçilerini bu taleplere sahip çıkmaya çağırıyoruz.” dedi.
Basın açıklamasından sonra Eğitim-sen üyesi bir gurup kamu çalışanı maaş bordrolarını yakarak hükümeti protesto ettiler.
                                                                                 

Kırklareli Eğitim-iş sendikası Bakan Ömer Dinçer’i istifaya çağırdı.


Haber : Faruk Ceylan
Fotoğraflar : İrfan Özeklioğlu
Kırklareli Eğitim-iş sendikası  Dingiloğlu parkı önünde yaptığı basın açıklamasıyla Bakan Ömer Dinçer’e  Atatürk’ü anma çoşkusuna ağır saldır da  bulunduğu gerekçesiyle tepki gösterdi
Kırklareli Eğitim-iş sendikası adına basın açıklamasını İl Başkanı Hayri Girgin yaptı. Basın açıklamasına, İşçi Partisi  ile  Atatürk’çü Düşünce derneği de destek verdi.
Eğitim-iş sendikası İl Başkanı Hayri Girgi yaptığı Basın açıklamasında şunları söyledi;
“ Geçmişte Atatürk’e ve Cumhuriyet’in temel değerlerine olan muhalefeti ile tanınan sayın Ömer Dinçer ve yönetimi, kamu vicdanını kanatan uygulamalarıyla adeta bilinçli olarak milyonları kontrolden çıkarmaya, toplumu bir provakasyon ortamına sürüklemeye çalışmaktadır.Atatürk’ün en büyük eserim dediği Cumhuriyet kutlamalarını eğlence kabul ederek yasaklayan anlayış, Atatürk’ü okullardan tasfiye etmek için hemen her gün yeni bir uygulamayı yaşama geçirmektedir.
 Bu sorumsuz tavrın en son örneği, Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürlüğü’nün konusu “Atatürk’ü Anma  Gençlik ve spor Bayramı” olan 11.01.2012 tarih , 817 sayılı genelgesiyle yaşama geçirildi. Devlet ciddiyetine yakışmayan mevzuat çarpıtmaları içeren  genelge de en üzücü yan, gizlenen çirkin amacın “duyum uydurması” ile gerekçelendirilmesidir. Maalesef AKP’nin geçmiş dönem politikalarının devamı olarak Milli Eğitim Teşkilatını düzenleyen mevzuattan Atatürk’ü tamamen silen Sayın Ömer Dinçer’in Atatürk karşıtlığı kontrolden çıkmış bulunuyor.
Ancak bu aşamada Eğitim-İş olarak Ömer Dinçer’e bir çağrımız var:
Sayın Ömer Dinçer!!! Oturmuş olduğunuz o Bakanlık koltuğunu lütfen tek ediniz. Buna razı olmuyorsanız biraz daha cesur davranarak o koltuğun arkasında asılı duran ve önünde gülücükler dağıttığınız Atatürk remini lütfen kaldırınız. Kaldırın ki milyonlar, emanet koltuklarda oturan yöneticilerin kime ve neye hizmet ettiğini görsünler.
CUMHURİYET TARİHİNDE İLK KEZ KAMU ÇALIŞANLARINA MAAŞ ZAMMI YOK!
Cumhuriyet tarihinde ilk kez kamu çalışanları maaş zammı almadan yeni bir yıla girmişlerdir. 10 yıldır yaptığı uygulamalarla, kamu çalışanlarını açlık sınırına yakın bir ücretle yaşamaya mahkum eden AKP iktidarı, 2012 bütçesinde ilk altı ay içinde belirlenen yüzde 3 sadaka zammı bile emekçilere çok görmüştür.
Kamu çalışanlarının 2012 Ocak maaşlarına, yalnızca 2011 yılı enflasyon farkı olan yüzde 2.7 oranında bir zam yapılmıştır. Bu rakam enflasyon farkını gerçek anlamda yansıtmamaktadır. Hükümetten bağımsız kurumların verileri bu rakamın üzerindedir. Gerçek yaşamda yoksul halka yansıyan enflasyon oranı ise çok daha yüksektir. Ayrıca ekonomik büyüme refah payı olarak kamu çalışanlarına yansıtılmadığı için maaşlarında reel anlamda gerileme yaşanmıştır.
Anlaşılan o ki AKP hükümeti, Türkiye’nin yaşadığı krizin faturasını tekrar yoksul halka ve 2.5 milyon kamu çalışanının sırtına yüklemek istemektedir.
Eğitim-İş olarak;
Toplumsal muhalefetin n önemli güçleri olan emek örgütlerini, aralarında ki farklılıkları bir yana bırakarak birlikte mücaele etmeye çağırıyoruz.
Bize düşen görev, kamu çalışanlarının sesine kulak vererek, AKP itidarının, emeği yok sayan politikalarına karşı birlikte bir eylem ortaya koymak olmalıdır. Bu anlamda siyasi iktidarın kamu çalışanlarını yok sayan, onları açlık ve yoksulluğa sevk eden politikalarını, bordrolarımızı yakarak protesto ediyoruz. “ dedi.

12 Ocak 2012 Perşembe

Namağlup lider Kırklareli BESK Basketbolcularının hedefi süper lig

Faruk Ceylan-  Kırklareli Tekerlekli Basketbol 1.liginin yenilgisiz tek takımı Kırklareli BESK’in hedefi ligin güçlü ekiplerinden Bornova Barış Gücü’nüde yenerek yenilmezliğini sürdürmek.
8 haftadır bileği bükülmeyen Kırklareli Bedensel Engelliler Spor kulübü 9. Haftayı galibiyetle kapatmak istiyor.
Pazar günü Saha ve seyirci avantajıyla Bornova’yı da yeneceklerini söyleyen Kırklareli BESK sporcuları lig sonunda süper lige çıkacağız. Biz inandık sizde inanın “ diyerek, Kırklareli’lerden salonu doldurup destek vermelerini istediler.



Kırklareli Valisi Mustafa Yaman’dan Gazeteciler Günün de gazetecilere kahvaltı

Haber: Faruk Ceylan
Fotoğraflar İrfan Özeklioğlu


Kırklareli Valisi Mustafa Yaman 10 Ocak Gazeteciler gününde Kırklareli’li gazetecilerle kahvaltıda buluştu.
Valilik tarafından Polis evinde düzenlenen Kahvaltıya Kırklareli’ndeki Ulusal ve Yerel Gazete temsilcileri katıldı.
Vali Mustafa Yaman Kahvaltıda yaptığı konuşmada şunları söyledi;  “ Davetimize katıldığınız için hepinize teşekkür ederim. Bu gün 10 Ocak Gazeteciler günü sizin gününüz ama 10 Ocak bizimde günümüz. Bu gün Türk İdareciler günü olarak ta  kutlanmakta.  Bu vesile ile sizlerle bir araya gelerek, hem sizin hemde bizim günümüzü kutlamış olduk. 
 Hepinizin Gazeteciler gününü kutlar, çalışmalarınızda başarılar dilerim.

 Sizlerde bizim gibi Kamu görevi yapıyorsunuz. Sizden  haber ve bilgi alma noktasında Kurumları zorda bırakmamanızı rica ediyorum. Zaten Devlet sırrı olmayan her bilgi sizlerle paylaşılıyor ve paylaşılacaktır.
 Gazeteciler olarak bizlere çok destek oluyorsunuz, bizde size destek olacağız. Bu konuda kimsenin kuşkusu olmasın” dedi.

Kırklareli lise merdivenleri törenle açıldı.

Haber : Faruk Ceylan
Fotoğraflar : İrfan Özeklioğlu
Kırklareli Ticaret lisesi ile Atatürk lisesini ayıran ve 50 yıldır lise merdivenleri olarak geçen merdivenli sokak, uzun yıllardır  Karaumur caddesi ile  Yayla ve Demirtaş mahallesini birbirine bağlıyor. Merdivenli sokak 50 yıldır kaba betondan yapılmış hali  ve kötü görünümüyle vatandaşın geçiş noktasıydı.
Kırklareli Belediye Başkanlığı Kentsel dönüşüm projesi kapsamında şehrin ortasındaki bu kötü görünümü yaptığı çaışma ile modern bir hale getirdi. 
Merdivenli sokakağın açılışı Vali Mustafa Yaman, Belediye Başkanı Cavit Çağlayan ve İl Emniyet Müdürü M.Behzat Canbazoğlu tarafından yapıldı.
Başkan Çağlayan  açılış konuşmasında şunları söyledi;  “ 50 yıldır kaba betondan yapılmış olan ve şehrin merkezinde bulunan bu kötü görünümlü merdivenli sokağın peyzaj çalışmalarını yaparak açılışını yapmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Burada halkın yanı sıra 50 yıldır liselerde okuyan öğrencilerin de anıları var.  Yapmış olduğumuz bu düzenlemeyle birde eğitimi simgeleyen “Okumak özgürlüktür” heykeli yaptırdık. Heykelden yapılan şelalelerle de güzel bir görünüm kazandırdık. Artık Kırklareli’liler bu sosoyal yaşam haline gelen mekana misafirlerini getirip, anı fotoğrafı da çekilebilir.” dedi.

9 Ocak 2012 Pazartesi

Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak Kırklareli’nde konferans verdi

Haber: Faruk Ceylan
Fotoğraflar: İrfan Özeklioğlu
Aşiyan Bilim, Kültür ve Sanat Derneğinin  Kırklareli Üniversitesi Rektörlük konferans salonunda düzenlediği  “ Arap Baharı ve Türkiye” konulu konferansa Gazeteci  yazar Abdurrahman Dilipak, Kırklareli Ak Parti Milletvekili Şenol  Gürşan ve Kırklareli Üniversitesi Öğretim üyesi  Mustafa Yayla konuşmacı olarak katıldılar.
Konferans öncesi Kırklareli Haberci  ekibi olarak Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak’la Hızır bey camiinde akşam namazı sonrası buluştuk  ve ayak üstü sohbet ettik.  Dilipak Kırklareli’nin küçük ama çok şirin bir kent olduğunu,  insanlarının da  çok kültürlü ve alakalı olduğunu  ifade ederek; “ Çok şirin bir kent,  arkadaşlarımızla etrafı epey bir dolaştım.  İnsanlar yolda önümü keserek bana sorular sordular.  Gerçektende Kırklareli insanın çok kültürlü , meraklı ve alakalı olduğunu gördüm.  Sohbet ettiğim insanların bilgisi, telaffuzu ve konulara duyarlığı beni şaşırttı. Sonradan arkadaşlarımdan, Kırklareli’nde okur yazar oranının % 99 civarında olduğunu, büyük bir bölümünün de üniversite mezunu olduğunu öğrendim ve çok mutlu oldum.
Köftenizi ve yoğurdunuzu çok beğendim. Mükemmeldi. Bu güne kadar bu lezzeti hiçbir yerde görmedim.  Bu arada hiçbir gazeteciye yakalanmadık, siz bizi burada nasıl buldunuz?  Şaştım. Oysa çok yağmur yağıyor, ortalıkta kimseler yok. Bizde cemaatin arasına karışıp akşam namazımızı kılmak için camiye geldik. Sizi burada görünce şaşırdım doğrusu. “ dedi.
Ayak üstü sohbetimizden birkaç saat sonra  Abdurrahman Dilipak, Kırklareli Milletvekili Şenol Gürşan, Vali Mustafa Yaman, Emniyet Müdürü  M.Behzat Canbazoğlu, Ak Parti İl Başkanı Emin Tunç, İlçe Başkanı Hamit Orakçı  ve Kırklareli’li vatandaşlar  Üniversite Rektörlüğü konferans salonunda yerlerini aldılar.   Tasavvuf musikisiyle başlayan proğram, şehitlerimiz için 1 dakikalık saygı duruşu ve ardından İstiklal marşı ile devam etti. Açılış konuşmasını Aşiyan Bilim Kültür ve Sanat Derneği Başkanı Mustafa Keskin yaptı. Keskin Derneklerinin kısa bir süre önce kurulduğunu, ilk faaliyet olarak da bu proğramı düzenlediklerini, kültür ve sanat ağırlıklı etkinliklerinin devam edeceğini söyledi.
Hızırbey camii Müezzini Necmettin Ötün’ün kuran tilaveti ile devam eden proğram  Abdurrahman Dilipak, Milletvekili Şenol Gürşan ve Kırklareli Üniversitesi Öğretim üyesi  Mustafa Yayla’nın konuşmacı olarak katıldığı  konferansla devam etti.
Kırklareli Ak Parti Milletvekili Şenol Gürşan,  Balkanlarda, Ortadoğu’da ecdadımızın sahip oldukları toprakları kaybettikten sonra Millet olarak bu topraklarla irtibatımızı tamamen kestiğimizi, oysa oralarda Müslüman ve Türk kardeşlerimizi bıraktığımızı belirterek,  “ 500 yıldır hakimiyetimizde olan bu toprakları kaybettikten sonra irtibatımızı devam ettirmeliydik. Osmanlı son dönemlerinde iç çekişmelerin olduğu kriz odaklı bir dış politika uyguladı. Cumhuriyet’ten sonra da bu noktada iyi bir dış politika uygulayamadık.  Balkanlar ve Ortadoğu ile ilişkilerimizi kopardık. Devam ettiremedik. Buralarda yaşayan insanlarla kardeşlik hukukumuz var.  Ak Parti iktidarına kadar da buralarla irtibatlı olacak bir  dış politika uygulayamadık. Fransa Ermeni soykırımı yasasını çıkarınca  kızdık, lanet ettik, tepkiler verdik ama Cezayir’in bağımsızlığında  Fransa’nın yanında yer aldık. Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra doğru bir dış politika uygulanmadı.  Mustafa Kemal Atatürk Hatay meselesinde uyguladığı strateji ve doğru dış politika ile Hatay’ı bize kazandırdı.  Atatürk’ten sonraki kuşak yönetimler maalesef bu politikayı anlamamıştır.  Aslında onların Atatürk’ü anladıklarını da sanmıyorum.” Dedi.
Gazeteci Yazar Abdurrahman Dilipak’ta konuşmasında Dünya coğrafyasından bahsederek,  Dış politikada Türkiye’nin  Arap Baharı ile tarihi bir fırsat yakaladığını söyleyerek; “ Geçmişte 110 ülke Osmanlı tarafından İstanbul’dan yönetiliyordu. Şimdi THY’da bu 110 ülkeye de uçuş var. 
Biz geçmişimizi arıyoruz. Köklerimizi arıyoruz. Son yüz yılda 1. dünya savaşı, 2. dünya savaşı, ve adına soğuk savaş denen savaşları  çıkardılar. Şimdi de 4. dünya savaşı çıkarma  planları yapıyorlar. Ancak batının çöküşü başladı. Yunan battı, sırada İtalya ve Belçika gibi ülkeler var.  Batı dünyası şu anda serumla yaşıyor.
Arap baharına Avrupalı gibi bakmamak gerekir.  Burada bir insanlık vazifesi yapılmaktadır. Ortadoğu’ya sahip çıkmak dinimizin gereğidir.  Orası bizim bir imparatorluğu kaybettiğimiz yerdir. Biz orada kaybettiğimiz uygarlığı arıyoruz. İnsanlığı arıyoruz. Tarihimizi arıyoruz. İnsan kaybettiğini, kaybettiği yerde arar, başka bir yerde değil.” dedi.
Dilipak Anayasa çalışmalarına da değinerek; “ Anayasa çalışmaları yapıyoruz ya, kendi köyümüzün anayasası için uğraşmayalım. Yapılacak anayasa İslam dünyası için model olacak bir anayasa olmalı. Onun için bu meseleyi de bir insanlık davası olarak ele almalıyız.
Biz alemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberin ümmetiyiz. Havada uçan kuş, yerde sürünen böcek için bile çözüm üretmek zorundayız.   Haksızlık kimden gelirse gelsin mazlumdan yana zalime karşı olmalıyız. Suriye’deki şii diktasından şikayet ediyorum.  Peki Bahreyn’deki sunni diktasına ne diyeceğiz ? Adil olalım. Bahreyn’de Şiiler  sayı olarak çok fazla. Ama sunni yönetimi var. İmam-ı Azam  Ebu hanefi’nin içtiatına bakın hanefiyseniz. 
 Ben eğer Suriye’de Musevi diktasına sahip çıkmıyorsam, Bahreyn’deki sunni diktasına da  sahip çıkmamalıyım. Ancak o zaman adaletten yana bir düzen oluşur.
Düne kadar IMF’den borç para alıyorduk. Şimdi Merkez Bankasında 100 milyar doların üzerinde likit para var.  ABD’nin üç nükleer filosunun her birinin yıllık gideri 100 milyar doların üzerinde. Biz 100 milyar dolarla dünyaya meydan okuyoruz.  ABD’nin savunma bütçesindeki stoku bizden 10 kat fazla. Pekala biz gücümüzü nereden alıyoruz?  Dualarınız olmasa ne işe yaradınız?
Biz Gazze’ye 50 milyon dolar yardım ettik. İşte o 100 milyar doların karşılığı oradaki kardeşlerimize ettiğimiz yardımlardır. Onların dualarıdır. Biz Araplara yardım etmedik.  Eğer Araplar Yahudi çocuklarını katledecek olsaydı biz onlara da yardım ederdik. Onun içindir ki Arap Baharı Türkiye’nin şansı olmuştur. Türkiye için kazanılan siyasi ve iktisadi bir zaferdir.” dedi.

7 Ocak 2012 Cumartesi

Kırklareli ÜOD İl Başkanından Çalışan Gazeteciler günü kutlaması


İrfan Özeklioğlu-Kırklareli Ülkü Ocakları İl Başkanı Muhammet Hanefi Demiroğlu, yaptığı yazılı açıklamayla " Çalışan Gazeteciler günü" kutlamasında bulundu,
Başkan Demiroğlu Çalışan gazeteciler günü hakkında şunları söyledi;
“1961 yılından bu yana gazetecilerin çalışma haklarında önemli iyileştirmeler getiren 212 sayılı yasanın yürürlüğe girmesi üzerine, 9 gazete patronu, yasayı protesto etmek için 3 gün boyunca gazete çıkarmama kararı aldılar. Bunun üzerine
Çalışan gazeteciler 'Basın' adı ile kendi gazetelerini 11-12-13 Ocak 1961 tarihlerinde yayımladılar. 10 Ocak 1961 günü haklarına ve basın özgürlüğüne sahip çıkmak amacı ile, sendika binası önünde toplanarak bir protesto yürüyüşü de  yaptılar.
1971 yılında 12 Mart müdahalesiyle  çalışan gazetecilerin  basın özgürlüğüne getirilen kısıtlamalara tepki olarak 10 Ocak, “Bayram” olmaktan çıkarıldı ve “Çalışan Gazeteciler Günü” olarak anılmaya başlandı.
Gazetecilerin susturulduğu toplumlarda halkta susar, gazeteciler halkın gözü kulağıdır. Basın özgürlüğü olmazsa halk sağırdır, kördür.  
Basının sansürlenmediği, özgürce yazabilme hakkına sahip olduğu  bir toplum olma dileklerimle, Basın emekçilerinin  Gazeteciler Gününü  kutlar, sağlık,mutluluk ve başarılar dilerim.

Keşan Belediyespor'un otobüsü uçuruma yuvarlandı, 1 kişi öldü.



Kırklareli Haberci-Bölgesel Amatör Lig’de  mücadele eden  Keşan  Belediyespor’lu futbolcuları taşıyan yolcu otobüsü Antalya’nın Korkuteli İlçesinde  uçuruma yuvarlandı. Meydana gelen kazada  bir  kişinin  öldüğü ve  çok sayıda yaralı olduğu öğrenildi.

Muhabirimiz Adem Önder’den alınan bilgilere göre, Keşan Belediyespor’lu futbolcuları Alanya’ya  götüren 34 FN 5809 plakalı otobüs, Korkuteli-Fethiye yolu Kargalık mevkiinde uçuruma yuvarlandı. Kısa sürede çok sayıda ambulansın olay yerine geldiği kazada, bir kişi öldü.

Kazada 1'i ağır çok sayıda kişi yaralanırken, yaralılar, Korkuteli hastanesine kaldırıldı.

6 Ocak 2012 Cuma

Türkiye 4. zellex kuaförün 2012 hedefi Türkiye şampiyonu olmak

Faruk Ceylan  Kırklareli’nin Türkiye 4. sü Zellex kuaför Ersin’in 2012 hedefi Türkiye şampiyonluğu. 2011 yılında Türkiye 4. olan Ersin, şampiyonluğu  kıl payı kaçırdığını, bu yıl Kırklareli’ne bir Türkiye Şampiyonluğu kazandırmak  istediğini  söyleyerek;  “ Geçen yıl şampiyonluğu kıl payı kaçırdım. Final ayağında elektrik tesisatında meydana gelen arıza sebebiyle modelin fönünü çekemedim.  Arıza sebebiyle bana ek süre verdiler ama elektrik tesisatına bir müdahalede bulunmadılar. Fön makinesi çalışmadığı içinde yapmış olduğum saç modelini sonlandıramadım. Ve final hakkımı kaybederek 4.lükle yetinmek zorunda kaldım. Bu aksilik olmayıp finale kalsaydım kesinlikle şampiyonluğu kazanacağıma inanıyordum. Bu yıl Allah’ın izniyle hedefim Kırklareli’ne Türkiye şampiyonu olarak dönmek” dedi.


Kırklareli Belediye Başkanı Cavit Çağlayan'dan "Çalışan Gazeteciler günü" kutlaması

 
Faruk Ceylan-Kırklareli Belediye Başkanı Cavit Çağlayan, yaptığı yazılı açıklamayla " Çalışan Gazeteciler günü" kutlamasında bulundu,
Başkan Çağlayan; "Unutulmaması gereken bir şey var ki, gazetecilerin susturulduğu toplumlarda sokaktaki insan kör ve sağır demektir'
 
1961 yılından bu yana gazetecilerin çalışma haklarında önemli iyileştirmeler getiren 212 sayılı yasanın yürürlüğe girmesi üzerine, 9 gazete sahibi, yasayı protesto etmek için 3 gün boyunca gazeteleri yayımlamama kararı alarak, 10 Ocak 1961 günü haklarına ve basın özgürlüğüne sahip çıkmak amacı ile, sendika binası önünde toplanarak bir yürüyüş yaptılar.

Gazeteciler, patronların boykot kararı karşısında ise Sendika'nın öncülüğünde, 'Basın' adı ile kendi gazetelerini 11-12-13 Ocak 1961 tarihlerinde yayımladılar. O tarihten sonra 10 Ocak, Çalışan Gazeteciler Bayramı olarak kutlandır. 1971 yılındaki 12 Mart müdahalesinden sonra ise çalışanların hakları ve basın özgürlüğüne getirilen kısıtlamalara tepki olarak 10 Ocak, 'Bayram' olmaktan çıkarıldı ve 'Çalışan Gazeteciler Günü' olarak anılmaya başlandı.
Ancak unutulmamalıdır ki; Gazetecilerin susturulduğu toplumlarda sokaktaki insan kör ve sağır demektir. Unutulmaması gereken bir şey var ki, gazetecilerin susturulduğu toplumlarda sokaktaki insan kör ve sağır demektir.
Bu duygu ve düşünceler ile tüm çalışan Gazeteciler Günlerini kutlar, sağlıklı günler dilerim"
 
Av. Cavit ÇAĞLAYAN
Kırklareli Belediye Başkanı

Kırklareli Kakava festivali bebeği "Zarife Bebek "


Faruk Ceylan-İrfan Özeklioğlu-Geçtiğimiz yıl Kırklareli Belediye Başkanlığı olarak hazırlanan temsili Kakava bebekleri gelen konuklara armağan edilmiş ve çok beğenilmişti.  Kırklareli yöresel kıyafetlerini taşıyan 'Yöresel Bebeklerin tek tip olarak üretilmesi için doğan ihtiyacın  Kırklareli Kız Teknik ve Meslek Lisesi ile ortak bir protokolde birleşerek yarışma açılmıştı.
Yarışmada öürencilerin tasarladıkları bebekler yarıştı ve Zarife bebek 1. oldu.
 Seçici kurul tarafından  dereceye giren emekleri ile onlara kimlik kazandıran öğrencilere ödülleri Belediye Başkan Yardımcısı Ünal BAŞKUR tarafından  verdi.

Başkanlık makamında gerçekleştirdiği bir toplantı ile Öğrencileri yarışmada gösterdikleri başarılarından dolayı kutlayan  Başkur; Kentlerin kimleri, kültürleri ve yöresel olguları ile var olduğunu belirterek, dereceye giren öğrencilere ödüllerini verdi.

Yarışmada ilk üçe giren yarışmacılar ve bebekleri şöyle sıralanırken, ilk üç dereceye giren yarışmacılar çeyrek altınla ödüllendirildi.

1- Zarife Bebek - Yeliz Soykan  Soykan
2- Ramize Bebek - Yaprak Sil
3- Narin - Gözde Sesler

Gerçekleşen yarışma sonunda birinci seçilen ''Zarife Bebek'' seri üretim yapılarak Kırklareli'nin 22. Yıl ''Kakava Bebeği'' olacak.

3 Ocak 2012 Salı

Kırklareli’nde Kanalizasyondan otomobil lastiği çıktı


Faruk Ceylan-Kırklareli  Sanayi Sitesinde bulunan 400’lük kanalizasyon büzünde yaşanan tıkanıklık sebebi ile bölgeye giden Belediye ekipleri  tarafından; kanal temizlemek için açılan büz içinden otomobil lastiği  çıktı.
Oto lastiğinin kanala nasıl girdiğine bir anlam veremediklerini belirten Kırklareli Belediye Başkanlığı ekipleri bu lastik yüzünden bir çok yerde tıkanmanın meydana geldiğini belirterek; “ Vatandaşlarımız kanalizasyonları tıkayacak olan, oto lastiği, doğada dönüşümü olmayan plastik, poşet vb. maddeleri lütfen kanalizasyona atmasınlar. Kendilerini dikkatli ve sorumlu davranmaya davet ediyoruz” dediler.

1 Ocak 2012 Pazar

Lüleburgaz spor Başkanı Siyami Aslan “ Lüleburgaz spor 3.ligde kalacak”

Haber: Faruk Ceylan
Fotoğraf:  İrfan Özeklioğlu
Spor Toto 3.lig 1. gurupta kümede kalma mücadelesi veren Siyami Aslan geçmişte Lüleburgaz spor’un 2.lig kapısından döndüğünü, final maçında kaybederek 2.lige yükselmeyi son dakikada kaçırdığını belirterek,  “ Çok yalnız kaldım. Yönetici arkadaşlarım bile yanımda olmadı. Şimdi yeni bir yönetimle Lüleburgaz spor’un başarısı için çalışıyoruz. Yeni yılla her şeyin daha iyi olacağına inanıyorum. Lüeburgaz’da herkes eleştiri   yapmayı seviyor ama elini taşın altına koymaya kalkınca eleştirenler ortadan kayboluyor.  Yeni yönetime gelen arkadaşlarıma güvenim tam. Hepsi zor günleri geride bırakmak için çok çalışıyorlar, Lüleburgaz’lıların da takımlarına sahip çıkmaları gerekli. Başarıyı istemek için sizde başarı için bir gayret göstermek zorundasınız. Çorbada tuzunuz bulunmak zorunda. Aksi halde başarı isteme hakkınız olmaz. Taraftarımızın da takımlarını yalnız bırakmayıp, desteklerini bekliyoruz. Lüleburgaz spor küme düşmeyecek ve 3.ligde kalacak. Biz buna inanıyoruz, sizde inanın” dedi.
Başkan Aslan;  2012 yılına girdiğimiz bu günlerde Lüleburgaz sporumuza destek olmayanlar köstekte olmasın diyerek sözlerine şöyle devam etti.  “ Seyircilerimize güvencemiz tam bizlere tam destek vereceklerine inanıyor ve güveniyoruz her şey Lüleburgaz spor için bu duygu ve düşüncelerimle şahsım ve yönetim kurulum adına 2012 yılının 2011 yılın dan sizlerin desteği ile daha başarılı  geçeceği ne bütün kalbimle inanıyorum” dedi .