7 Temmuz 2015 Salı

YUNAN İFLASI.


TREDAŞ'A DAVA AÇIN

TREDAŞ'a dava açın ve habersiz elektrik kesintilerinden bozulan elektronik eşyalarınızın parasını alın


ÜNİ-PER-SEN GENEL MERKEZİNİ ZİYARET ETTİK.

Genel Başkan İbrahim Güzel; “Teşkilatlanmamızı  en az Devlet Üniversitelerinin %60’nında sağlayarak  İdari Personeli temsil eder hale geleceğiz. Sendikamızın arkasında siyasal ya da sosyal hiç bir güç yok. Bizim gücümüz sadece üyelerimizdir.”

 ÜNİ-PER-SEN GENEL MERKEZİNİ  ZİYARET ETTİK.

* Sendika Genel Merkezine yaptığımız ziyarette  bizi  ÜNİPERSEN Genel Başkanı İbrahim GÜZEL, Genel Başkan Yardımcısı (Başkan Vekili) Caner Yahya BOYAR ve  İdari ve Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Türker CEYLAN karşıladı.

Faruk CEYLAN-Kırklareli Gazetesi olarak  Nisan ayında kurularak faaliyete geçen, Türkiye’nin ilk ve tek Üniversite İdari Personel Sendikası (ÜNİ-PER-SEN) in  Genel Merkezini ziyaret ettik.
Sendika Genel Merkezinde bizi  ÜNİPERSEN Genel Başkanı İbrahim GÜZEL, Genel Başkan Yardımcısı (Başkan Vekili) Caner Yahya BOYAR ve  İdari ve Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Türker CEYLAN karşıladı.
Mevcut Sendikaların aksine, Genel Merkezi Kırklareli’de olan ÜNİPERSEN’in Genel Başkanı İbrahim Güzel, ÜNİPERSEN’i, Üniversite İdari Personelinin yaşadığı mağduriyetlere son vermek amacı ile kuruduklarını,  Sendikanın Genel Merkezinin  mevcut sendikalar gibi Anklara, İstanbul olmadığını, aksine Genel Merkezlerinin Kırklareli’de bulunduğunu söyledi.
Genel Başkan Güzel Kırklareli’den tüm Türkiye’ye ulaşarak, Üniversite İdari Personelinin kazanımlarını arttırmak için çalışacaklarınıda ifade etti.  
ÜNİPERSEN’in  sadece sendikacılık yapacağının altınıda çizen Genel Başkan Güzel;  “Sendikamızın arkasında siyasal ya da sosyal hiç bir güç yok. Bizim gücümüz sadece üyelerimizdir.” Dedi.   
 Güzel, Boyar ve Ceylan’la  devam eden sıcak ve samimi sohbetimiz sırasında ÜNİPERSEN Genel Başkanı İbrahim Güzel şu açıklamlarda bulundu; “Öncelikle yeni kurmuş olduğumuz sendikamıza  ve şahsımıza gösterdiğiniz alaka ile  Genel Merkezimize yapmış olduğunuz bu nazik ziyaretten dolayı teşekkür ediyorum. Ünipersen'i Kırklarelinde kurduk, kurulmasinda emeği gecen 16 kurucu üyemize ve kuruluş sonrasinda desteklerini bizden hiç esirgemeyen diğer üyelerimize buradan bir kez daha teşekkür ediyorum. 
            Sendikacılıkta genellikle çözüm yerine sorunlar anlatılır. Biz bunun aksine şöyle sorunlarımız var böyle sorunlarımız var demek yerine,  sorunları çözmek için öncelikle ne yapabiliriz konuşursak daha verimli olur diye düşünüyorum. Çünkü biz sendikamızı sorun çözme hedefi ile kurduk.
 Faruk bey bizim en önemli problemimiz İdari personelin  temsil edilmemesidir.  2012 ve 2013 yılında yapılan toplu sözleşmelerde Eğitim Hizmet Kolunda elde edilen kazanımların yanında maalesef Üniversite idari personeli adına hiçbir madde olmaması ÜNİPERSEN’in  kuruluş sebeplerinden biridir
Bunu gerçekleştirmek,  Ünipersen'i Üniversite İdari Personelinin temsilcisi konumuna getirebilmk için sizlerin yani, yazılı ve görsel basının desteğine ihtiyacımız var.  Bu desteği sizden görmemiz bizi ayrıca mutlu ediyor.
            Sizlerde biliyosunuz ki sendikal çalışmalar güçlü teşkilatla yapılır. 2,5 ay gibi kısa bir zamanda Kırklareli Üniversitesi Personelinin %25 ine hitap etmeyi başardık. Bu ivmeyi diğer üniversitelerde de yakalayıp sendikal çalışmalara ağırlık vereceğiz.  Şu an on  üniversitede çalışan arkadaşlarla görüşmelerimiz devam ediyor, bu arada Kırklareli dışından ilk üyemizi de Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nden aldık.  Üye formu gönderen arkadaşlarda var, onlarda elimize ulaştığı anda üyelik işlemlerini yapacağız,
Teşkilatlanmamızı  en az Devlet Üniversitelerinin %60’nında sağlayarak  İdari Personeli temsil eder hale geleceğiz. Sendika yöneticisi olarak bizim de yaşadığımız ve iyi bildiğimiz idari personel sorunlarını ve çözüm önerilerimizi daha da yüksek sesle dile getirebileceğiz.
Bu senenin memurlar açısından toplu sözleşme yılı olması sebebiyle Toplu sözleşme de yeni kurulan bir sendika olarak her ne kadar yetkimiz olmasada,  sendika olarak bizde varız deme adına hazırladığımız sorunların  çözüm önerileri adlı taslak çalışmayı bir iki gün içinde internet sitemiz üzerinden idari personelin görüşlerine açacak sonunda ortaya çıkan kesin çalışmamızıda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı, Devlet Personel Başkanlığı, Yetkili Sendika ve Mecliste grubu bulanan siyasi parti genel merkezlerine yazılı olarak göndereceğiz. Üyelerimizin ve basının desteği ile gelecek dönemde mutlaka toplu sözleşme masasına oturan bir sendika olacağız. ” dedi.
ÜNİPERSEN Genel Merkezimizde ki ziyaretimizde, Genel Merkez yöneticilerinin azimli çalışmaları ve    “Sendikamızın arkasında siyasal ya da sosyal hiç bir güç yok. Bizim gücümüz sadece üyelerimizdir.”  İfadelerinin,   ÜNİPERSEN’in  kısa sürede Türkiye’de ki idari personeli kucaklayarak tüm üniversitelerde var olacağının  kaçınılmaz kanıtı olduğunu gördük.

ÜNİPERSEN Genel Merkez ziyaret haberimiz YARIN KIRKLARELİ GAZETESİN'de. KIRKLARELİ GAZETESİ TÜM BAYİLERDE...


6 Temmuz 2015 Pazartesi

Kırklareli Haberci 250 bin tekil okuyucu sayısını geçti.

Kurulduğu andan itibaren, siz değerli okuyucularım tarafından ilgi ile takip edilerek, Kırklareli'nin en çok okunan internet gazetesi haline gelen Kırklareli Haberci sayenizde 250 bin tekil okuyucu sayısını geçti. 250 bin kişiye okutmayı başardığımız Kırklareli Haberci'nin  yeni hedefi 500 bin.
Kırklarelili  okurlarımızın yanı sıra Türkiye'de  ve Avrupa'nın  bir çok ülkesinde okur bulan Kırklareli Haberci, çok kıymetli okurlarımıza günün her saatinde haber ve yorumlarını gece gündüz demeden ulaştırmaya devam edecektir. 
Kırklareli Haberci'yi 250 bin sayısına ulaştıran siz değerli okurlarıma gönülden teşekkür ediyor, hep beraber 500 bine diyerek;  mutlu,umutlu, neşe dolu günler diliyorum. 
Faruk CEYLAN
Kırklareli Haberci Genel Yayın Yönetmeni
Sınır Kent Gazetesi Yazı İşleri Müdürü
Kırklareli Gazetesi yazarı. 

2 Temmuz 2015 Perşembe

ÖZEL RÖPORTAJ : "KAOS YAŞANMASIN"

*Kırklareli Ak Parti Milletvekili Hamdi Irmak  "Kırklareli" Gazetesine  açıklamalarda Bulundu.

“KAOS YAŞANMASIN”

*Maalesef Kırklareli’de yerel yönetim ile merkezi yönetim arasında bir farklılık olduğundan, beklenen hizmetler çok hızlı gerçekleşemedi. Ancak Başbakanımızın Lüleburgaz mitinginde açıkladığı, hatta söz verdiği hızlı tren olayı Trakya bölgesi için önemli bir değerdir.”


Öncelikle, 7 Haziran Genel  seçimlerinde Ak Partiden 25. Dönem  Kırklareli Milletvekili seçilen ve Milletvekili yeminini ettikten sonra ilk röpörtajı için  Kırklareli Gazetesini  tercih eden  Hamdi Irmak’a, Gazetemiz  adına teşekkür ediyoruz ve soruyoruz; 

Sayın Irmak, TBMM’de Kırklareli Milletvekili olarak yemin ettiniz ve  deyim yerindeyse ayağınızın tozu ile ilk röportajınızı Bize veriyorsunuz.  Neden Kırklareli Gazetesi?
Hamdi IRMAK-Adaylık sürecinde beni en çok eleştiren gazete Kırklareli gazetesi oldu. Özellikle siz Köşe yazılarınızla bizi ciddi şekilde eleştirdiniz. Tespit ve eleştirilerinizi kayda değer buldum. Çünkü ben asla eleştiriden kaçmam. Övgü dolu yazılar insanın nefsine hoş gelir ve  her zaman yanıltır. Eleştiriler ise hatalı şeylerin düzelmesi için uyarı niteliğindedir. Eleştirileriniz  bu süreçte bana katkı sağladı.
Şahsınızın Kırklareli Gazetesinde cesurca doğruları yazma gayreti sebebiyle ilk röportajı sizinle yapmayı kabul ettim.
İlkeli yayıncılığınız sebebiyle de  şahsınızda Gazeteniz sahibi Özden Ural, Genel Yayın Yönetmeniniz Şerafettin Ural ve tüm tüm gazete çalışanlarını kutlar, teşekkür ederim.
Kırklareli Gazetesi grubu olarak kısa bir süre önce sizin Yazı İşleri Müdürlüğünüzde yayın hayatına giren SINIRKENT Gazetenizi de inceledim ve çok beğendim. SINIRKENT Gazetesinin  Kırklareli ve Bölge halkına hayırlı olmasını dilerim. İki gazete ile gündem belirleyeceğinizden, Kırklareli’ye yeni bir soluk, yeni bir ses getireceğinizden hiç şüphem yok. 
Faruk CEYLAN-Övgü ve iyi dileklerinizden dolayı şahsım, patronum  ve gazete çalışanlarımız  adına bende size teşekkür ediyorum. Bize kısaca Hamdi Irmak’ı tanıtırmısınız?  Kimdir Hamdi Irmak
Hamdi IRMAK- Hamdi Irmak 1961 yılında Kırklareli’nin Kuleli köyünde doğdu. İlkokulu Lüleburgaz'da Emrullah Efendi İlköğretim okulunda okudum. Babam İrfan Irmak uzun yıllar Lüleburgaz'da Kur'an Kursu Hocalığı yaptı. Kendisi  Babaeski Kadıköylüdür.  Annem merhume Sevda Irmak Kuleli köyündendir.
1981 yılında İstanbul Hukuk Fakültesine girdim daha sonra yurt dışına giderek Siyasal Bilgiler Uluslararası İlişkiler okudum
1993 yılına kadar Tele Çizgi Reklam ve Animasyon A.Ş. de Orta-Doğu İşleri Koordinatörlüğü yaptım.
1993 yılında Dışişleri Bakanlığınca aday gösterilerek İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Genel Sekreterliğinde Siyasi İşler Dairesine atandım.
1995’te İKT Bosna-Hersek Temas Grubunda, İKT delegasyonu içinde görev yaptım.
1997 yılında İKT Genel Sekreteri Afganistan özel temsilcisi ile birlikte arabulucu heyetinde bulundum.
1998 yılında Rusya’nın inisiyatifindeki Tajikistan iç savaşının durdurulması görüşmelerinde gözlemci olarak bulunan İKT heyetinin içinde yer aldım.
1999 yılında Rusya-Çeçenistan görüşmelerinde İKT Genel Sekreteri temsilciliği yaptım.
2003 yılında Çeçenistan’da yapılan Başkanlık seçimlerine İslam Konferansı Teşkilatını temsilen Gözlemci olarak katıldım.
1993-2001 yılları arasında her yıl yapılan İslam Ülkeleri Dışişleri Bakanları toplantılarına ve üç yılda bir yapılan İslam Ülkeleri Devlet Başkanları toplantılarına İKT delegesi olarak katıldım.
1997 yılında Cambridge’de Toplantı Yönetme Teknikleri eğitimi, 1998 yılında Çok Taraflı Diplomasi müzakereleri eğitimleri aldım.
2002 Yılında yapılan Milletvekili seçimlerinde AK PARTİ üçüncü bölgeden aday oldum.
2003 yılında Azerbeycan’da yapılan Başkanlık seçimlerine İslam Konferansı Teşkilatını temsilen diğer uluslararası kuruluşlar ile birlikte Gözlemci olarak katıldım.
2004 yılında OIC- Islam Kalkınma Bankası arasındaki müşterek olarak yapılan OIC reorganizasyon çalışma grubu içinde bulundum.
2005 yılında İKT’deki Siyasi İşler Genel Müdür Yardımcılığı görevinden ayrılarak Türk Hava Yollarına Tanıtım ve Halkla İlişkiler Başkanlığı görevini üstlendim.
2005-2006 yılanrında THY’nin açmış olduğu yirmi dört hattın açılış çalışmaları başkanlığını yaptım.
2006-2007 yıllarında THY adına Paris ve Vanqower’da yapılan IATA zirvelerine katıldım.
2008’de ise İstanbul’da yapılan İATA zirvesinde THY adına organizasyon başkanlığını yaptım.
Ayrıca 2008 yılında THY’nin Star Alliance ortaklık giriş törenini organize ettim.
THY’nin 2008 yılındaki 75 inci yıl kutlamalarını gerçekleştiren komiteye başkanlık yaptım. Bu çerçevede THY adına hazırlanan 75.yıl tarihçe kitabını TRT de yayımlanan THY Belgeselinin hazırlanması ve ‘Yollar’ isimli senfonik müzik albümünün yapım komitesine başkanlık ettim.
THY’de 2005-2008 yılları boyunca Ulusal ve Uluslararası medyada yayınlanan reklam ve tanıtım çalışmalarını koordine ettim.
2004-2008 yılları arasında THY’nin prestij dergisi olan Skylife’ın yayım heyeti başkanlığını yaptım.
2008 - 2010 yılları arasında İSG A.Ş. de İş Geliştirme ve Havacılık Grup Başkanlığı yaptım. Kurumsal ilişkiler olarak DHMİ ve SHGM ilişkilerini koordine ettim.
2010 – 2013 yılları arasında Türk Telekom’da Genel Müdür danışmanı olarak çalıştım.
2013 Mart ayından bu yana İstanbul Şehir Üniversitesinde Genel Koordinatör olarak görev yapmaktayım.
Muhtelif dergilerde yayınlanmış araştırma-inceleme yazılarım bulunmaktadır.
Arapça ve İngilizce biliyorum.


Faruk CEYLAN-Gündemde Hükümetin kurulması var. Cumhurbaşkanı şu an itibari ile henüz hükümetin kurulması için partinize resmi olarak görev vermedi.  Hükümeti kurma Görevi önümüzde ki süreçte Ak Partiye verilecek. Ak Parti 13 yıl sonra gerçekleşmesi muhtemel koalisyon hükümetini kurabilecek mi?  Bu konuda ki ön görüşmeler  ortaya nasıl bir tablo çıkarıyor?
Hamdi IRMAK-Hükümetin kurulması ile ilgili resmi süreç sizinde belirttiğiniz gibi henüz başlamadı. Şu an ki görüşmeler siyasi partiler ile dostluklara yönelik görüşmelerdir. Tıpkı sizinle röportaj öncesi  kayda girmeden önce ki dostane  görüşmemizde olduğu gibi. Ancak röportaj başladıktan sonra, sizin gazeteci benim siyasetçi olarak konuştuğumuz gibi. 
Yani yapılan görüşmeler resmi olmayan görüşmelerdir.  Tabi ki biz Ak Parti olarak tek başına iktidar olmak isterdik. Hep altını çizerek koalisyonların memleket için çok faydalı olmadığını seçim meydanlarında konuştuk. Tek başına iktidarların istikrarını anlattık ama Halkın  iradesi  koalisyon istedi. Bu çerçevede milletimizin refahı için ne yapmamız gerekirse yapmak için mücadele ediyoruz. Yok biz koalisyon istemedik, kimseyle koalisyon yapmayacağız deme lüksümüz yoktur.  Başbakan Davutoğlu Halk iradesine saygılı olarak koalisyon için  resmi görev tevcih edilmediği halde herkesle görüşerek şimdiden her parti ile asgari müştereklerde buluşmak için çalışıyor. Bu ülkenin insanına hizmet için bunu yapma zorunluluğu vardır. Bunu yerine getireceğiz. Biz bütün çabamızı ortaya koyarız bu çabamıza rağmen hükümet kurulamazsa parti olarak bizim yapacağımız bir şey kalmaz. O zaman görev başka bir partiye verilir ve o parti hükümeti kurmak için çalışmalarına başlar.
Faruk CEYLAN- Sizce Koalisyon hükümetinin kurulma şansı, erken seçimden daha mı fazla? Yoksa ufukta erken seçim mi var?
Hamdi IRMAK-Hükümetin kurulma şansı daha fazla.  Kurulmalı, Türkiye hükümetsiz kalmasın, kaos yaşanmasın.  Tek başına iktidar olduğumuz zamanlar iktidar gücü vardı. Ama koalisyon olduğumuzda da  iktidar gücü olacaktır.  Bu iktidar ortakların kendine yontması için değil, ülkenin menfaatleri için olacaktır.
Faruk CEYLAN-Ak Partinin de içinde olduğu olası koalisyon hükümeti kurulursa siz Kırklareli Milletvekili olarak, Kırklareli için neler yapmayı planlıyorsunuz.
Geçmişte milletvelilliği yapanlar mutlaka Kırklareli için bir şeyler yapma çabası içinde olmuş ve yapmışlardır. Ancak  Kırklarelinin  İl olarak da,  fert olarak da geçmişte hak ettiği hizmetleri  çok fazla aldığını söylersek doğru bir cümle kurmuş olmayız. Çünkü Kırklarelililer bu konuda geçmişten bu güne memnuniyetsizliklerini yüksek sesle ifade ediyorlar.  Siz  Seçim konuşmalarınız da Milletvekili seçilirsem Kırklareli’nin makus talihini değiştireceğim demiştiniz.  Bana göre bu ifadeniz  Kırklareli’nin bu güne kadar alması gereken hizmeti alamadığının itirafıdır.  Öyleyse bu makus talih nasıl değişecek?
Hamdi IRMAK-Kırklareli şehir olarak, il olarak çok müstesna bir yerdir.   Ülkemizin diğer şehirlerinde olduğu gibi insanca yaşanacak bir şehir havasına bürünmesi lazım.  Bir Kayseri’ye bakın, Konya’ya bakın orada ki insanların yaşam standartları ne ise Kırklareli’de ki insanımızın da  bu standartlara ulaşması lazım.  Gelişen İllere baktığınızda yerel yönetimler ile merkezi yönetimlerin bir biri ile uyum içinde olanlar çok daha çabuk geliştiler.  Maalesef Kırklareli’de yerel yönetim ile merkezi yönetim arasında bir farklılık olduğundan, beklenen hizmetler çok hızlı gerçekleşemedi. Ancak Başbakanımızın Lüleburgaz mitinginde açıkladığı, hatta söz verdiği hızlı tren olayı Trakya bölgesi için önemli bir değerdir.
Faruk CEYLAN-Burada  sözünüzü kesmek zorundayım Sayın Irmak, Trakya bölgesi için önemli bir değer dediniz. Bu değer Kırklareli’ni de kapsayacak mı? Hızlı tren Kırklareli’ne gelecek mi?
Hamdi IRMAK-Evet  Sayın Ceylan Kırklareli’nide kapsayacak. Hızlı tren Kırklareliye de gelecek.  Proje tüm Trakya’yı kapsadığı için Trakya dedim .  Her ne kadar İstanbul’a üçüncü büyük hava limanı yapılıyorsa da, Başbakanımızın sözünü verdiği bizimde üzerinde çalışacağımız, Kırklareli ve Edirne’nin ortak kullanabileceği bir hava limanı  yapılacak ve bu da Kırklareli için, bölgemiz için çok önemli bir değer olacaktır.
Faruk CEYLAN-Röportaj öncesi sohbetimizde;  yaptık, Koalisyon kurar yeniden hükümet olursak yine yaparız. Demiştiniz. Olası bir koalisyon hükümeti kurduğunuzda Kırklareli için başka neler yapmayı planlıyorsunuz?  Ak parti adına yaptık diye tabir ettiğiniz yapılanları da okuyucularımızla paylaşırmısınız?   
Hamdi IRMAK-Bildiğiniz gibi şehrimizde 2007 yılından beri Kırklareli Üniversitesi  var ve bu gün itibari ile 18-19 bin civarında üniversite öğrencisi bu üniversite de eğitim almakta, Kırklareli’de yaşamaktadır. Bu Üniversitenin Türkiye ve dünyada önde gelen bir üniversite olması için çalışmalarımız olacaktır. Üniversitenin bulunduğu şehre hem bilimsel manada, hem de ekonomik manada büyük katkıları olmaktadır. Üniversitemiz hakkında belirttiğim çalışmalarımız bölge insanına yapacağımız hizmetler arasında önemli bir yer kapsamaktadır.
Kırklareli’de merkezi yönetimin yaptığı hizmetlerde yok  sayılamayacak kadar fazladır. Ama gönül istiyor ki çok daha fazlası olsun. Babaeski’de ki hastanenin Türkiye’de bir örneği daha yok. Şu an itibari ile tektir.  Kırklareli’de yapılan hastanemiz, evet bir takım aksaklıklar olmakta birlikte bu şehre, bu ile yapılan çok önemli bir hizmettir. Diş hastanesi Sağlık Bakanımız tarafından açılışı yapılarak Kırklareli’ne kazandırılmıştır. Keza Babaeski Sosyal Güvenlik kurumu binası. Bu bina hizmete girmeden önce Babaeski halkı hizmet  almak için Kırklareli’ye geliyor, hem zaman, hem de ekonomik kayba uğruyordu.
Trakya’ya genelde, Kırklareli’ye özelde baktığınızda %60’ının tarım arazisi olduğunu göreceksiniz.  İnsanlar tarımla uğraşmaktadır.   Bu tarım arazisinin sulaması ile ilgili seçim zamanında Veyseloğlu Bakanımız geldi ve sulama ile ilgili sekiz tane tesisin açılışını gerçekleştirdi. Bunları devam ettireceğiz. Köylümüzün daha fazla destek ve daha fazla  ürün alması için   hazırladığımız projeleri, orman köylümüz için hazırladığımız  projeleri   hayata geçirmeye devam edeceğiz. 
Hükümet olarak Buğday taban fiyatlarını 20 gün önce de açıklayabilirdik ama bunu bir seçim malzemesi olarak kullandılar algısını sağlalamak için açıklamadık. Biz bunu yapmasını bilmezmiydik? Biz hakikatten ilkeleri ve prensipleri ile yol alan bir siyasi hareketiz. İsteseydik seçimden önce taban fiyatlarını açıklardık. Hatta daha yüksek rakamlar açıklar ve böylece bir oy devşirmesi sağlayabilirdik. İşte bunları yapmıyoruz. Bunlar bizim ilkeli davranmamızdan kaynaklanıyor. Fırsatçı davranmak yerine ilkeli ve prensipli davranıyoruz. Ülkenin gerçeklerini ortaya koyuyoruz.  Biz bugün yaşıyoruz ama bizim çocuklarımız, bizim torunlarımız en az bizler kadar önemli. Onların yaşayacakları İl, onların yaşayacakları çevre bizim yaşadığımızdan  daha güzel olmalıdır. Biz bunların gerçekleşmesi için siyaset yapıyoruz.
Babaeski’ye bakın,  halkımız bir yıldır o çamurun içinde. Biz yapmak istesek de  onu yapma gücümüz yok. Biz ancak onun kaynaklarını verebiliriz.Hükümet olarak bu kaynakları verdik de. Yapacak olan Yerel yönetimdir. Onu da biz yapamayız ki.

İktidar olduğumuz  dönemlerde bunları yaptık. Ancak hizmetin hızlı bir şekilde gelmesi için başında örnek verdiğim illerde olduğu gibi merkezi yönetim ile yerel  yönetimlerin paralel çalışacak konumda olması çok önemli. Bunun da iyi bilinmesi gerekir.

ÖZEL RÖPORTAJ: "Kaos Yaşanmasın"



Ülke hükümetsiz kalmasın


Belediye eğlenceleri rağbet görüyor


30 Haziran 2015 Salı

Aktivist olmak


Aktivist olmak


Aç ve tok


Kırklarelispor'da zirve planları


30 Haziran tarihli Kırklareli Gazetesi baş sayfası


Ergun Selçuk'un spor aşkı bambaşka


Kırklareli Gazetesi 6. sayfası


Kırklareli Gazetesi 5. sayfası


Patlayan su borusuna anaında müdahale


Park ve Bahçeler Müdürlüğü Çiçekleri bakıma aldı.


29 Haziran 2015 Pazartesi

Yine, yeni, yeniden

Kırklareli Günlüğü

Faruk CEYLAN

Çok değerli okurlarım,  SINIR KENT’ten hepinize merhaba Bundan sonra SINIR KENT Gazetesi’nden sizlere seslenecek, haber, röportaj ve köşe yazılarımla, Kırklareli sorunlarının çözümü noktasında gözünüz, kulağınız, sesiniz  olmaya devam edeceğim. Eleştiri  ve önerilerinizi de “KIRKLARELİ GÜNLÜĞÜ” köşemden değerlendirmeye çalışacağım.
Eskiler bilir ama ben yinede hatırlatmak istiyorum, Gazetecilik hayatım 1977 yılında Hergün Gazetesi’nde başladı, daha sonra Hergün Gazetesi’nden Son havadis Gazetesi’ne geçtim. Sonhavadis Gazetesinde, Haberciliğin yanı sıra “KIRKLARELİ GÜNLÜĞÜ” adlı köşemden siyasi  yorum ve eleştiri yazıları yazdım. Yani “Kırklareli Günlüğü” köşemin geçmişi o yıllara dayanır. Bu köşeyi gittiğim  her gazeteye taşıdım.  Sonraki durağım Tercüman Gazetesi oldu. Tercüman Gazetesi ile anlaşarak, burada da siyasi  haber, röportaj ve spor yazıları yazdım.
 1983 yılında  ulusal basın tecrübemi yerel basında Yeşilyurt Gazetesi ile sürdürmeye başladım. Yeşilyurt Gazetesi’nde,  spor konulu, yorum ve eleştiri yazıları yazdım, Gazetenin Spor Sorumlu Müdürlüğü görevini yürüttüm.
1988 yılında Memuriyet hayatım başladı. Memuriyet sürecinde de Yeşilyurt ve Önadım  Gazetelerinde spor yazıları yazarak spor yazarlığı konusunda bayağı bir  yol kat ettim. Bu arada “TRİBÜN” adlı spor köşemden spor yorum ve eleştiri yazıları yazdım.  Tercüman Gazetesi’nin Kırklareli Muhabirliği görevini de sürdürmeye  devam ettim. Ardından dört  yıl Sabah Gazetesi’nin ve Atv’nin  Kırklareli muhabirliğini yaptım. Atv’de, Salim Tiran arkadaşım benimle birlikte kameraman olarak çalıştı. Salim arkadaşımla Atv ana habere bir çok haber girerek Kırklareli adını ülke çapında duyurma yı başardık.
 Sabah Gazetesi  Yurt Haberleri Müdürü Ali Birerdinç’in Star Gazetesi Genel Müdürlüğü’ne gelmesiyle ve onun isteği üzerine Star Gazetesine geçtim. Star Gazetesi’nin Trakya Bölge Sorumluluğunu üstlendim. Memuriyet hayatıma noktayı koyduktan sonra ulusalda günlük olarak yayımlanan Yeni Sabah Gazetesi’nin iki yıl  Trakya Bölge Müdürlüğü görevinde bulundum. Yeni Sabah’ın yanısıra  bu gün itibari ile  250 bin tekil okuyucu sayısına ulaşan “Kırklareli Haberci” adlı bir blog site hazırlayarak okurlarımla internette de buluştum.
1988 yılında memuriyet sebebiyle ayrıldığım, Elmas Cankurt’un sahibi olduğu Yeşilyurt Gazetesinde emekli olduktan sonra   üç  yıl çalıştım ve  Cankurt’un sahibi olduğu kardeş gazete Yeni Emek Gazetesinde Yazı İşleri Müdürü olarak göreve başladım. İki yıl  bu görevi sürdürdükten sonra  DA ulusal gazetelerle aynı anda  bayi standlarına giren, günlük yayımlanan ve Yay-Sat tiraj raporlarına göre günlük binbeşyüz satış rakamlarını zorlayan, Kırklareli’nin en çok satan rakipsiz  gazetesi,  Kırklareli Gazetesi ile anlaşarak;  haber, yorum ve eleştiri yazılarımla okurlarımla Kırklareli Gazetesinde buluştum. Gazetemizin Kırklareli’de en çok okunan  gazetelerin başında gelmesi sebebiyle  daha geniş bir okur kitlesine ulaştım.
Gazetemizin İmtiyaz Sahibi Özden Ural, Kırklareli Gazetesinden sonra, Kırklareli Gazetesi  grubuna ait  ikinci bir günlük Gazete olan “SINIR KENT” Gazetesini Yayım hayatına sunup,  Kırklarelili okurlarla  buluşturdu. Bende yayım hayatına merhaba diyen bu gazetenin Yazı İşleri Müdürlüğüne getirildim. Umuyorum ki Kırklareli gazetemizde olduğu gibi, Sınır Kent’le de yayın hayatına yeni bir ses ve soluk getireceğiz.  Bunun için siz değerli okuyucularımızın desteği çok önemli. Kırklareli Gazetesine sahip çıktığınız gibi, Sınır Kent gazetemize de sahip çıkacağınıza inancım tamdır.   
Bu inançla siz vefakar okurlarıma bundan böyle  “SINIR KENT” gazetesinden seslenecek, her zaman olduğu gibi gözünüz  kulağınız sesiniz  olmaya devam edeceğim. Kırklareli’nin sorunları ve  çözümü için bana farukceylan39@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz.
Tüm okurlarımı SINIR KENT’ten sevgi ve saygıyla kucaklıyor, mutlu, umutlu, aydınlık günler diliyorum.




Vira Bismillah; SINIRKENT Gazetesi bu gün okurları ile buluştu.

Vira Bismillah; Kırklareli Gazetemizin  kardeşi  SINIRKENT Gazetesi bu gün ilk sayısı ile okurlarımızla buluştu.  Özden URAL'ın  İmtiyaz Sahibi olduğu  Gazetemiz SINIRKENT'in Genel Yayın Yönetmenliğini  Şerafettin Ural, Sorumlu Yazı İşleri Müdürlüğünü de Faruk Ceylan yapacak.
Her zaman olduğu gibi yarışımız başkası ile değil sadece kendimiz ile olacak ve Yay-Sat satış raporlarına göre 1.500 tirajı zorlayan  Kırklareli Gazetemizin tirajını yakalamak için çalışacağız.
Kırklareli Gazetesine gösterdikleri büyük teveccüh ile  Gazetemizin  tiryakisi olan siz değerli okurlarımızın,  SINIRKENT Gazetemiz ile de gözü, kulağı ve sesi  olacak, gündemi belirlemeye, sorunların çözümüne katkı sağlamaya çalışacağız.  
SINIRKENT Gazetesinin fiyatı  herkes okusun diye sadece 25 kuruş olacak. 
Siz değerli okurlarımızın katkıları ile SINIRKENT kahvede, iş yeriniz de, evinizde okuyacağınız, okudukça tiryakisi olacağınız bir gazete olacak. Gazetemizin Kırklareli'ne hayırlı olmasını diliyor, şimdiden tüm okurlarımıza teşekkür ediyor, sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.








Kaynarca Turizm Beldesi olacak.

Kaynarca Belediye Başkanı Serdar Türker, Gazetemiz
Genel Yayın Yönetmeni Şerafettin Ural'a Kaynarca
Mağarası hakkında bilgiler verdi.

*Belediye Başkanı Serdar Türker; “ Hırıstiyan alemi için kutsal bir değer olan 2 bin 200  yıllık tarihi mağaranın yanı sıra, bin 200 yıllık kilise kalıntısı, tarihi papazın evi ve DARA kitabesi ile MÖ 515 yıllarına dayanan tarihe sahip  Kaynarcamızı Turizm Beldesi haline getirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”

Faruk CEYLAN-Pınarhisar ilçesine bağlı Kaynarca beldesinde bulunan  2 bin 200  yıllık tarihi mağara turizme açılıyor.
Kaynarca Belediye Başkanı Serdar Türker, mağaranın çevresinde düzenleme ve ışıklandırma çalışmaları yaptıklarını belirterek, mağaranın turizme açılması için Kültür ve Turizm Bakanlığına müracaat ettiklerini söyledi. Başkan Türker konu ile ilgili gazetemize şu açıklamalarda bulundu;  " 2 bin 200 yıllık bir tarihe sakip olan  Mağarayı Bulgaristan ve Yunanistan'dan gelen turistler ziyaret etmeye başladılar. Kaynarca mağarası  Hristiyanlığın ilk dönemlerinde kilise olarak kullanılmış. İçinde ki havuzlarda yeni doğan bebekler vaftiz edilmiş. Hiristiyanlar için kutsal bir mekan olan mağaraile ilgili  henüz geniş kapsamlı bir tanıtım gerçekleştirilmediği halde hafta sonları Bulgaristan ve Yunanistan’dan gelen çok sayıda  turist Kaynarca mağarasını ziyaret ediyor.
Mağara nın Turizme açılması için Kültür ve Turizm Bakanlığı ile görüşmelerimiz devam ediyor.
Kaynarcamıozın tanıtımını yapıp, Mağarayı ziyaret için Kaynarca’ya  gelen çok sayıda yerli ve yabancı turistin katkısıyla da daha çok turist ağırlamayı bekliyoruz.
 İran Hükümdarı DARA’nın  Sikitya Seferine giderken 700 yüz bin kişilik ordusuyla İstanbul Boğazını geçip  Kaynarca’ya gelmesi, Kaynarca membaları adını alan suyun başında konaklamasından sonra, Kaynarca’nın suyu DARA' nın çok hoşuna gitmiş ve suyun başına bir sütun diktirerek;  " DARA NASIL BU DÜNYANIN HAKİMİ VE HÜKÜMDARI İSE KAYNARCA SULARI DA SUYUN HÜKÜMDARIDIR " ibaresini yazdırmıştır. Bu kitabe mübadele sırasında Kaynarca’dan alınarak yurt dışına kaçırılmıştır. Kitabe hakkında  İran İslam Cumhuriyeti Konsolosu ile konuyu görüştük. Kaynarca’ya ait olan kitabenin bulunması için çalışmalara başaldılar. Kültür ve Turizm Bakanlığına yaptığımız müracaata da resmi cevap geldi. Bakanlığımız  kitabenin Kaynarca’ya geri dönmesi için  çalşmalara başladı. Hırıstiyan alemi için kutsal bir değer olan 2 bin 200 yıllık tarihi mağaranın yanı sıra, bin 200 yıllık kilise kalıntısı, papazın evi ve DARA kitabesi ile MÖ 515 yıllarına dayanan tarihe sahip  Kaynarcamızı Turizm Beldesi haline getirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. “ dedi. 




Kırklarelispor’da zirve planları


 
Kırklarelispor'un vefakar Teknik adamı Bilgin Erdem, kendisine
gelen transfer tekliflerini kabul etmiyor. 
*Kırklarelispor Teknik Direktörü Bilgin Erdem; “ Başarı için  öncelikli olarak devamlı maddi kaynak ve taraftarının tribünlerini doldurduğu  bir stadın olması şart.”

Faruk CEYLAN-Kırklarelispor’un yeni sezon  için transfer arayışları devam ediyor. Tarnsfer etmeyi düşündükleri bazı futbolcular ile görüşmelerin devam ettiğini belirten Kulüp yönetimi, transferde aceleci olmadıklarını, takımı kaliteli oyuncular ile takviye ederek, yeni sezonda zirve mücadelesi vermek istediklerini söylediler. Kırklarelispor Yönetimi inşaatı devam eden Atatürk stadyumunun yeni sezona yetişmesinin  zirve için yaptıkları planlar açısından önemli olduğunu  belirtti.

Yönetim ve taraftarın Kırklarelispor'u zirvede görmek istediğini belirten Teknik Direktör Bilgin Erdem; bunun  için, öncelikli olarak devamlı maddi kaynak, iyi tarnsfer ve taraftarının tribünlerini doldurduğu  bir stadın olmasının şart olduğunu söyledi.  Kırklarelispor’da oynadığı yıllarda Sarı Bilgin lakap'lı Bilgin Erdem, hırsı ve agresif futboluyla  öne  çıkmış, taktir edilmiş ve Kırklarelispor’a gönül verenlerce hep sevilmişti.  Erdem Teknik adamlığa soyunduğu günden itibaren futbolculuğundaki hırsını antrenörlüğünede  taşıyan ve başarısızlığı asla kabul etmeyen mizacıyla  futbolculuk yaşamındaki başarılarını Teknik adamlığınada yansıtmıştı.
Babaeskispor'u üç yıl ard arda Şampiyon yapan Erdem Kırklarelispor'u da yıllar sonra 3. lige çıkararak taraftarın profesyonel lig özlemini sona erdirmişti. Başarılı Teknik adam bir yıl sonra da Kırklarelispor’u  2. Lige taşımıştı.
Kırklarelispor’u Amatör ligden alıp önce 3.lige, bir sezon sonra  2.lige çıkaran Erdem, dört sezondur da tüm imkansızlıklara rağmen takımını 2.ligde tutmayı başarmıştı.
Başarılı teknik adam transfer için aldığı bütün teklifleri geri çevirmiş ve Kırklarelispor’da kalmayı tercih etmişti.
Bilgin Erdem, Gazetemize Kırklarelispor'un
başarısı ile 
ilgili bilgiler verdi.


Kırklarelispor taraftarı, Kamu  ve özel kurumların desteği, başarılı ve fedakar teknik adamın gayreti ile Kırklarelispor’un gelecek sezon zirveye çıkacağına inanıyor.
Teknik adam Bilgin Erdem, taraftarın gelecek sezon için beklentileri hakkında gazetemize şunları söyledi; “ Çok kolay olmasa da tüm imkansızlıklara rağmen dört sezondur 2.ligde mücadele ediyoruz.  2.lide kalıcı olduk ama doğal olarak taraftarımız daha büyük başarılar istiyor. Kırklarelispor’un şampiyon olmasını istiyor. Bunu bende, yönetimim de istiyor ama rakiplerimizin maddi güçleri inanın bizden  en az dört beş kat fazla. Kırklarelispor’umuzun gelirleri sınırlı, devamlı kaynağımız yok. Takıma büyük maddi destek sağlayacak kamu ve özel sektörümüz yok. Belirttiğim üzere rakiplerimiz oluşturdukları sosyal ve siaysi lobiler sayesinde bizim hayal bile edemiyeceğimiz maddi kaynaklar sağlıyorlar. Profesyonel ligler, amatör ligler gibi belirli maddi katkılarla götürülecek bir lig değil. Biz aynı şartlarla yarışmadığımız halde, ekonomik olarak  bizden  çok daha güçlü takımları geçerek ligde kalıyoruz. Bu da Yönetim ve futbolcularımızın öz verili gayretleri sayesinde oluyor.

Kırklarelispor’un en büyük sorunu arzu edilen  maddi desteği bulmakta güçlük çekmesidir. Maddi destek sağlanırsa 2.ligde şampiyon olmak çok zor olmayacak” dedi. 



Aç ve tok

Kırklareli Günlüğü

Aç ve tok.

Faruk CEYLAN 


Mübarek Ramazan ayı;  empati yapmayı , aç insanların halinden anlamayı öğreten büyük bir ibadettir.
Bu mübarek ayda, sadece oruç tutanlara değil, tutmayanlara karşı da anlayış gösterilmesi gerekir. Bu sayede onların gönüllerine de  güzel duyguların taşınmasına vesile olunabilir.
Bir çoğumuz İftar sofralarında, sahur sofralarında mütevazi de olsa birçok nimeti bir arada bulabiliyoruz. Bir çoğu da abartılı  iftar sofralarında basına poz veriyor.
Oruç tutarken aç kaldığımızda, susuz kaldığımızda o yemeği o gıdaları bulamayan insanların durumu ile kendi durumumuzu  mukayese ediyoruz.. Ediyoruz da, karnımız doyunca onlar aklımızda kalıyor mu? Kalıyor ise onları arayıp buluyormuyuz? Çünkü insanın karnı doyunca rehavet çöker ve açken aklına gelenler çabucak akıldan gider. İşte hepimiz sık sık bu soruları kendimize sorup, cevabını da dos doğru vermek durumundayız...
 Ramazan; hoşgörünün, sevginin ve saygının doruğa ulaştığı bir aydır. Ramazan, aynı zamanda yardımlaşma ve paylaşma ayıdır. Yoksula, hastaya ve ihtiyaç sahibi olanlara yardım elinin uzandığı bu ayda;  acaba servetinin hesabını bilmeyen kaç zengin, rızık bulmakta güçlük çekenleri arayıp buluyor. Lafım bulanlara değil, kimse üzerine alınmasın, zira ben bahse konu olanları bizzat biliyor ve onlara söylüyorum...

Bu mübarek ayda bir lokma ekmek bulamayanları arayıp bulmak inanın çok zor değil. Çünkü onlar zaten gözümüzün önünde. Önemli olan onlara gören gözlerle bakabilmektir. Örnek vermem gerekirse  ben şöyle bir etrafıma bakıp, bir lokma ekmeğe ihtiyacı olan, rızkını çöpte arayan, üstelik yaşlı ve düşkün bir çok insanı görebildim. Birini de hissettirmeden arkasından görüntüleyerek siz değerli yardım sever halkımızla paylaşayım istedim.
 Yardım sever  halkımızı tenzih ediyorum, benim sözüm aç ve yoksulu  görmezden gelene, iftar sofralarında fakirin yerine zengini ağırlayıp, şov yapanlaradır.

Ramazan ayının; yoksullarla, kimsesizlerle ve yüreği yaralı insanlarla güzelliklerin paylaşıldığı ve onların unutulmadığı bir ay olmasını diliyorum.