7 Temmuz 2015 Salı
TREDAŞ'A DAVA AÇIN
TREDAŞ'a dava açın ve habersiz elektrik kesintilerinden bozulan elektronik eşyalarınızın parasını alın
ÜNİ-PER-SEN GENEL MERKEZİNİ ZİYARET ETTİK.
Genel
Başkan İbrahim Güzel; “Teşkilatlanmamızı en az
Devlet Üniversitelerinin %60’nında sağlayarak
İdari Personeli temsil eder hale geleceğiz. “Sendikamızın arkasında
siyasal ya da sosyal hiç bir güç yok. Bizim gücümüz sadece üyelerimizdir.”
ÜNİ-PER-SEN
GENEL MERKEZİNİ ZİYARET ETTİK.
* Sendika Genel Merkezine yaptığımız ziyarette bizi
ÜNİPERSEN Genel Başkanı İbrahim GÜZEL, Genel Başkan Yardımcısı (Başkan
Vekili) Caner Yahya BOYAR ve İdari ve
Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Türker CEYLAN karşıladı.
Faruk CEYLAN-Kırklareli Gazetesi olarak Nisan ayında kurularak faaliyete geçen, Türkiye’nin ilk ve tek Üniversite İdari
Personel Sendikası (ÜNİ-PER-SEN) in Genel Merkezini ziyaret ettik.
Sendika Genel
Merkezinde bizi ÜNİPERSEN Genel Başkanı İbrahim GÜZEL, Genel Başkan Yardımcısı (Başkan Vekili) Caner
Yahya BOYAR ve İdari ve Mali İşlerden
Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Türker CEYLAN karşıladı.
Mevcut Sendikaların aksine, Genel Merkezi Kırklareli’de olan ÜNİPERSEN’in Genel Başkanı İbrahim Güzel, ÜNİPERSEN’i, Üniversite
İdari Personelinin yaşadığı mağduriyetlere son vermek amacı ile kuruduklarını, Sendikanın Genel Merkezinin mevcut sendikalar gibi Anklara, İstanbul
olmadığını, aksine Genel Merkezlerinin Kırklareli’de bulunduğunu söyledi.
Genel Başkan Güzel Kırklareli’den tüm
Türkiye’ye ulaşarak, Üniversite İdari Personelinin kazanımlarını arttırmak için
çalışacaklarınıda ifade etti.
ÜNİPERSEN’in sadece sendikacılık yapacağının altınıda çizen
Genel Başkan Güzel; “Sendikamızın
arkasında siyasal ya da sosyal hiç bir güç yok. Bizim gücümüz sadece üyelerimizdir.”
Dedi.
Güzel,
Boyar ve Ceylan’la devam eden sıcak ve
samimi sohbetimiz sırasında ÜNİPERSEN Genel Başkanı İbrahim Güzel şu
açıklamlarda bulundu; “Öncelikle yeni kurmuş olduğumuz sendikamıza ve şahsımıza gösterdiğiniz alaka ile Genel Merkezimize yapmış olduğunuz bu nazik
ziyaretten dolayı teşekkür ediyorum. Ünipersen'i Kırklarelinde kurduk,
kurulmasinda emeği gecen 16 kurucu üyemize ve kuruluş sonrasinda desteklerini
bizden hiç esirgemeyen diğer üyelerimize buradan bir kez daha teşekkür
ediyorum.
Sendikacılıkta genellikle çözüm yerine sorunlar anlatılır. Biz bunun aksine şöyle sorunlarımız var böyle sorunlarımız var demek yerine, sorunları çözmek için öncelikle ne yapabiliriz konuşursak daha verimli olur diye düşünüyorum. Çünkü biz sendikamızı sorun çözme hedefi ile kurduk.
Sendikacılıkta genellikle çözüm yerine sorunlar anlatılır. Biz bunun aksine şöyle sorunlarımız var böyle sorunlarımız var demek yerine, sorunları çözmek için öncelikle ne yapabiliriz konuşursak daha verimli olur diye düşünüyorum. Çünkü biz sendikamızı sorun çözme hedefi ile kurduk.
Faruk
bey bizim en önemli problemimiz İdari personelin temsil edilmemesidir. 2012 ve 2013 yılında
yapılan toplu sözleşmelerde Eğitim Hizmet Kolunda elde edilen kazanımların
yanında maalesef Üniversite idari personeli adına hiçbir madde olmaması
ÜNİPERSEN’in kuruluş sebeplerinden
biridir
Bunu gerçekleştirmek, Ünipersen'i Üniversite İdari Personelinin temsilcisi
konumuna getirebilmk için sizlerin yani, yazılı ve görsel basının desteğine
ihtiyacımız var. Bu desteği sizden
görmemiz bizi ayrıca mutlu ediyor.
Sizlerde biliyosunuz ki sendikal çalışmalar güçlü teşkilatla yapılır. 2,5 ay gibi kısa bir zamanda Kırklareli Üniversitesi Personelinin %25 ine hitap etmeyi başardık. Bu ivmeyi diğer üniversitelerde de yakalayıp sendikal çalışmalara ağırlık vereceğiz. Şu an on üniversitede çalışan arkadaşlarla görüşmelerimiz devam ediyor, bu arada Kırklareli dışından ilk üyemizi de Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nden aldık. Üye formu gönderen arkadaşlarda var, onlarda elimize ulaştığı anda üyelik işlemlerini yapacağız,
Sizlerde biliyosunuz ki sendikal çalışmalar güçlü teşkilatla yapılır. 2,5 ay gibi kısa bir zamanda Kırklareli Üniversitesi Personelinin %25 ine hitap etmeyi başardık. Bu ivmeyi diğer üniversitelerde de yakalayıp sendikal çalışmalara ağırlık vereceğiz. Şu an on üniversitede çalışan arkadaşlarla görüşmelerimiz devam ediyor, bu arada Kırklareli dışından ilk üyemizi de Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nden aldık. Üye formu gönderen arkadaşlarda var, onlarda elimize ulaştığı anda üyelik işlemlerini yapacağız,
Teşkilatlanmamızı en az Devlet Üniversitelerinin %60’nında
sağlayarak İdari Personeli temsil eder
hale geleceğiz. Sendika yöneticisi olarak bizim de yaşadığımız ve iyi bildiğimiz
idari personel sorunlarını ve çözüm önerilerimizi daha da yüksek sesle dile
getirebileceğiz.
Bu senenin memurlar açısından toplu sözleşme
yılı olması sebebiyle Toplu sözleşme de yeni kurulan bir sendika olarak her ne
kadar yetkimiz olmasada, sendika olarak
bizde varız deme adına hazırladığımız sorunların çözüm önerileri adlı taslak çalışmayı bir iki
gün içinde internet sitemiz üzerinden idari personelin görüşlerine açacak
sonunda ortaya çıkan kesin çalışmamızıda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı,
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı, Devlet Personel Başkanlığı, Yetkili Sendika ve
Mecliste grubu bulanan siyasi parti genel merkezlerine yazılı olarak
göndereceğiz. Üyelerimizin ve basının desteği ile gelecek dönemde mutlaka toplu
sözleşme masasına oturan bir sendika olacağız. ” dedi.
ÜNİPERSEN Genel Merkezimizde ki ziyaretimizde,
Genel Merkez yöneticilerinin azimli çalışmaları ve “Sendikamızın arkasında siyasal ya da sosyal hiç bir güç yok. Bizim
gücümüz sadece üyelerimizdir.” İfadelerinin,
ÜNİPERSEN’in kısa sürede Türkiye’de ki idari personeli
kucaklayarak tüm üniversitelerde var olacağının
kaçınılmaz kanıtı olduğunu gördük.
ÜNİPERSEN Genel Merkez ziyaret haberimiz YARIN KIRKLARELİ GAZETESİN'de. KIRKLARELİ GAZETESİ TÜM BAYİLERDE...
6 Temmuz 2015 Pazartesi
Kırklareli Haberci 250 bin tekil okuyucu sayısını geçti.
Kurulduğu andan itibaren, siz değerli okuyucularım tarafından ilgi ile takip edilerek, Kırklareli'nin en çok okunan internet gazetesi haline gelen Kırklareli Haberci sayenizde 250 bin tekil okuyucu sayısını geçti. 250 bin kişiye okutmayı başardığımız Kırklareli Haberci'nin yeni hedefi 500 bin.
Kırklarelili okurlarımızın yanı sıra Türkiye'de ve Avrupa'nın bir çok ülkesinde okur bulan Kırklareli Haberci, çok kıymetli okurlarımıza günün her saatinde haber ve yorumlarını gece gündüz demeden ulaştırmaya devam edecektir.
Kırklareli Haberci'yi 250 bin sayısına ulaştıran siz değerli okurlarıma gönülden teşekkür ediyor, hep beraber 500 bine diyerek; mutlu,umutlu, neşe dolu günler diliyorum.
Faruk CEYLAN
Kırklareli Haberci Genel Yayın Yönetmeni
Sınır Kent Gazetesi Yazı İşleri Müdürü
Kırklareli Gazetesi yazarı.
2 Temmuz 2015 Perşembe
ÖZEL RÖPORTAJ : "KAOS YAŞANMASIN"
“KAOS
YAŞANMASIN”
*Maalesef
Kırklareli’de yerel yönetim ile merkezi yönetim arasında bir farklılık
olduğundan, beklenen hizmetler çok hızlı gerçekleşemedi. Ancak Başbakanımızın
Lüleburgaz mitinginde açıkladığı, hatta söz verdiği hızlı tren olayı Trakya
bölgesi için önemli bir değerdir.”
Öncelikle, 7 Haziran Genel seçimlerinde Ak Partiden 25. Dönem Kırklareli Milletvekili seçilen ve Milletvekili yeminini ettikten sonra ilk röpörtajı için Kırklareli Gazetesini tercih eden Hamdi Irmak’a, Gazetemiz adına teşekkür ediyoruz ve soruyoruz;
Sayın Irmak, TBMM’de Kırklareli Milletvekili olarak yemin ettiniz ve deyim yerindeyse ayağınızın tozu ile ilk röportajınızı Bize veriyorsunuz. Neden Kırklareli Gazetesi?
Hamdi
IRMAK-Adaylık sürecinde beni en çok eleştiren gazete Kırklareli
gazetesi oldu. Özellikle siz Köşe yazılarınızla bizi ciddi şekilde eleştirdiniz. Tespit ve eleştirilerinizi
kayda değer buldum. Çünkü ben asla eleştiriden kaçmam. Övgü dolu yazılar
insanın nefsine hoş gelir ve her zaman
yanıltır. Eleştiriler ise hatalı şeylerin düzelmesi için uyarı niteliğindedir.
Eleştirileriniz bu süreçte bana katkı
sağladı.
Şahsınızın Kırklareli Gazetesinde cesurca doğruları yazma
gayreti sebebiyle ilk röportajı sizinle yapmayı kabul ettim.
İlkeli yayıncılığınız sebebiyle de şahsınızda Gazeteniz
sahibi Özden Ural, Genel Yayın Yönetmeniniz Şerafettin Ural ve tüm tüm gazete
çalışanlarını kutlar, teşekkür ederim.
Kırklareli Gazetesi grubu olarak kısa bir süre önce sizin
Yazı İşleri Müdürlüğünüzde yayın hayatına giren SINIRKENT Gazetenizi de
inceledim ve çok beğendim. SINIRKENT Gazetesinin Kırklareli ve Bölge halkına hayırlı olmasını
dilerim. İki gazete ile gündem belirleyeceğinizden, Kırklareli’ye yeni bir
soluk, yeni bir ses getireceğinizden hiç şüphem yok.
Faruk
CEYLAN-Övgü
ve iyi dileklerinizden dolayı şahsım, patronum
ve gazete çalışanlarımız adına
bende size teşekkür ediyorum. Bize kısaca Hamdi Irmak’ı tanıtırmısınız? Kimdir Hamdi Irmak
Hamdi
IRMAK- Hamdi Irmak 1961 yılında Kırklareli’nin Kuleli köyünde doğdu. İlkokulu Lüleburgaz'da
Emrullah Efendi İlköğretim okulunda okudum. Babam İrfan Irmak uzun yıllar
Lüleburgaz'da Kur'an Kursu Hocalığı yaptı. Kendisi Babaeski Kadıköylüdür. Annem merhume Sevda Irmak Kuleli köyündendir.
1981 yılında İstanbul Hukuk Fakültesine girdim daha sonra yurt
dışına giderek Siyasal Bilgiler Uluslararası İlişkiler okudum
1993 yılına kadar Tele Çizgi Reklam ve Animasyon A.Ş. de
Orta-Doğu İşleri Koordinatörlüğü yaptım.
1993 yılında Dışişleri Bakanlığınca aday gösterilerek İslam
Konferansı Teşkilatı (İKT) Genel Sekreterliğinde Siyasi İşler Dairesine atandım.
1995’te İKT Bosna-Hersek Temas Grubunda, İKT delegasyonu içinde
görev yaptım.
1997 yılında İKT Genel Sekreteri Afganistan özel temsilcisi ile
birlikte arabulucu heyetinde bulundum.
1998 yılında Rusya’nın inisiyatifindeki Tajikistan iç savaşının
durdurulması görüşmelerinde gözlemci olarak bulunan İKT heyetinin içinde yer
aldım.
1999 yılında Rusya-Çeçenistan görüşmelerinde İKT Genel Sekreteri
temsilciliği yaptım.
2003 yılında Çeçenistan’da yapılan Başkanlık seçimlerine İslam
Konferansı Teşkilatını temsilen Gözlemci olarak katıldım.
1993-2001 yılları arasında her yıl yapılan İslam Ülkeleri
Dışişleri Bakanları toplantılarına ve üç yılda bir yapılan İslam Ülkeleri
Devlet Başkanları toplantılarına İKT delegesi olarak katıldım.
1997 yılında Cambridge’de Toplantı Yönetme Teknikleri eğitimi,
1998 yılında Çok Taraflı Diplomasi müzakereleri eğitimleri aldım.
2002 Yılında yapılan Milletvekili seçimlerinde AK PARTİ üçüncü
bölgeden aday oldum.
2003 yılında Azerbeycan’da yapılan Başkanlık seçimlerine İslam Konferansı Teşkilatını temsilen diğer uluslararası kuruluşlar ile birlikte Gözlemci olarak katıldım.
2003 yılında Azerbeycan’da yapılan Başkanlık seçimlerine İslam Konferansı Teşkilatını temsilen diğer uluslararası kuruluşlar ile birlikte Gözlemci olarak katıldım.
2004 yılında OIC- Islam Kalkınma Bankası arasındaki müşterek
olarak yapılan OIC reorganizasyon çalışma grubu içinde bulundum.
2005 yılında İKT’deki Siyasi İşler Genel Müdür Yardımcılığı
görevinden ayrılarak Türk Hava Yollarına Tanıtım ve Halkla İlişkiler Başkanlığı
görevini üstlendim.
2005-2006 yılanrında THY’nin açmış olduğu yirmi dört hattın
açılış çalışmaları başkanlığını yaptım.
2006-2007 yıllarında THY adına Paris ve Vanqower’da yapılan IATA
zirvelerine katıldım.
2008’de ise İstanbul’da yapılan İATA zirvesinde THY adına
organizasyon başkanlığını yaptım.
Ayrıca 2008 yılında THY’nin Star Alliance ortaklık giriş
törenini organize ettim.
THY’nin 2008 yılındaki 75 inci yıl kutlamalarını gerçekleştiren
komiteye başkanlık yaptım. Bu çerçevede THY adına hazırlanan 75.yıl tarihçe
kitabını TRT de yayımlanan THY Belgeselinin hazırlanması ve ‘Yollar’ isimli
senfonik müzik albümünün yapım komitesine başkanlık ettim.
THY’de 2005-2008 yılları boyunca Ulusal ve Uluslararası medyada
yayınlanan reklam ve tanıtım çalışmalarını koordine ettim.
2004-2008 yılları arasında THY’nin prestij dergisi olan
Skylife’ın yayım heyeti başkanlığını yaptım.
2008 - 2010 yılları arasında İSG A.Ş. de İş Geliştirme ve
Havacılık Grup Başkanlığı yaptım. Kurumsal ilişkiler olarak DHMİ ve SHGM
ilişkilerini koordine ettim.
2010 – 2013 yılları arasında Türk Telekom’da Genel Müdür
danışmanı olarak çalıştım.
2013 Mart ayından bu yana İstanbul Şehir Üniversitesinde Genel
Koordinatör olarak görev yapmaktayım.
Muhtelif dergilerde yayınlanmış araştırma-inceleme yazılarım
bulunmaktadır.
Faruk
CEYLAN-Gündemde
Hükümetin kurulması var. Cumhurbaşkanı şu an itibari ile henüz hükümetin
kurulması için partinize resmi olarak görev vermedi. Hükümeti kurma Görevi önümüzde ki süreçte Ak
Partiye verilecek. Ak Parti 13 yıl sonra gerçekleşmesi muhtemel koalisyon
hükümetini kurabilecek mi? Bu konuda ki
ön görüşmeler ortaya nasıl bir tablo
çıkarıyor?
Hamdi
IRMAK-Hükümetin kurulması ile ilgili resmi süreç sizinde
belirttiğiniz gibi henüz başlamadı. Şu an ki görüşmeler siyasi partiler ile
dostluklara yönelik görüşmelerdir. Tıpkı sizinle röportaj öncesi kayda girmeden önce ki dostane görüşmemizde olduğu gibi. Ancak röportaj
başladıktan sonra, sizin gazeteci benim siyasetçi olarak konuştuğumuz
gibi.
Yani yapılan görüşmeler resmi olmayan görüşmelerdir. Tabi ki biz Ak Parti olarak tek başına
iktidar olmak isterdik. Hep altını çizerek koalisyonların memleket için çok
faydalı olmadığını seçim meydanlarında konuştuk. Tek başına iktidarların
istikrarını anlattık ama Halkın
iradesi koalisyon istedi. Bu
çerçevede milletimizin refahı için ne yapmamız gerekirse yapmak için mücadele
ediyoruz. Yok biz koalisyon istemedik, kimseyle koalisyon yapmayacağız deme
lüksümüz yoktur. Başbakan Davutoğlu Halk
iradesine saygılı olarak koalisyon için
resmi görev tevcih edilmediği halde herkesle görüşerek şimdiden her
parti ile asgari müştereklerde buluşmak için çalışıyor. Bu ülkenin insanına
hizmet için bunu yapma zorunluluğu vardır. Bunu yerine getireceğiz. Biz bütün
çabamızı ortaya koyarız bu çabamıza rağmen hükümet kurulamazsa parti olarak
bizim yapacağımız bir şey kalmaz. O zaman görev başka bir partiye verilir ve o
parti hükümeti kurmak için çalışmalarına başlar.
Faruk
CEYLAN- Sizce
Koalisyon hükümetinin kurulma şansı, erken seçimden daha mı fazla? Yoksa ufukta
erken seçim mi var?
Hamdi
IRMAK-Hükümetin kurulma şansı daha fazla. Kurulmalı, Türkiye hükümetsiz kalmasın, kaos
yaşanmasın. Tek başına iktidar olduğumuz
zamanlar iktidar gücü vardı. Ama koalisyon olduğumuzda da iktidar gücü olacaktır. Bu iktidar ortakların kendine yontması için
değil, ülkenin menfaatleri için olacaktır.
Faruk
CEYLAN-Ak Partinin de
içinde olduğu olası koalisyon hükümeti kurulursa siz Kırklareli Milletvekili
olarak, Kırklareli için neler yapmayı planlıyorsunuz.
Geçmişte
milletvelilliği yapanlar mutlaka Kırklareli için bir şeyler yapma çabası içinde
olmuş ve yapmışlardır. Ancak
Kırklarelinin İl olarak da, fert olarak da geçmişte hak ettiği
hizmetleri çok fazla aldığını söylersek
doğru bir cümle kurmuş olmayız. Çünkü Kırklarelililer bu konuda geçmişten bu
güne memnuniyetsizliklerini yüksek sesle ifade ediyorlar. Siz
Seçim konuşmalarınız da Milletvekili seçilirsem Kırklareli’nin makus
talihini değiştireceğim demiştiniz. Bana
göre bu ifadeniz Kırklareli’nin bu güne
kadar alması gereken hizmeti alamadığının itirafıdır. Öyleyse bu makus talih nasıl değişecek?
Hamdi
IRMAK-Kırklareli şehir olarak, il olarak çok müstesna bir
yerdir. Ülkemizin diğer şehirlerinde
olduğu gibi insanca yaşanacak bir şehir havasına bürünmesi lazım. Bir Kayseri’ye bakın, Konya’ya bakın orada ki
insanların yaşam standartları ne ise Kırklareli’de ki insanımızın da bu standartlara ulaşması lazım. Gelişen İllere baktığınızda yerel yönetimler
ile merkezi yönetimlerin bir biri ile uyum içinde olanlar çok daha çabuk
geliştiler. Maalesef Kırklareli’de yerel
yönetim ile merkezi yönetim arasında bir farklılık olduğundan, beklenen
hizmetler çok hızlı gerçekleşemedi. Ancak Başbakanımızın Lüleburgaz mitinginde
açıkladığı, hatta söz verdiği hızlı tren olayı Trakya bölgesi için önemli bir
değerdir.
Faruk
CEYLAN-Burada sözünüzü kesmek zorundayım Sayın Irmak,
Trakya bölgesi için önemli bir değer dediniz. Bu değer Kırklareli’ni de
kapsayacak mı? Hızlı tren Kırklareli’ne gelecek mi?
Hamdi
IRMAK-Evet Sayın Ceylan
Kırklareli’nide kapsayacak. Hızlı tren Kırklareliye de gelecek. Proje tüm Trakya’yı kapsadığı için Trakya
dedim . Her ne kadar İstanbul’a üçüncü
büyük hava limanı yapılıyorsa da, Başbakanımızın sözünü verdiği bizimde
üzerinde çalışacağımız, Kırklareli ve Edirne’nin ortak kullanabileceği bir hava
limanı yapılacak ve bu da Kırklareli
için, bölgemiz için çok önemli bir değer olacaktır.
Faruk
CEYLAN-Röportaj öncesi
sohbetimizde; yaptık, Koalisyon kurar
yeniden hükümet olursak yine yaparız. Demiştiniz. Olası bir koalisyon hükümeti
kurduğunuzda Kırklareli için başka neler yapmayı planlıyorsunuz? Ak parti adına yaptık diye tabir ettiğiniz
yapılanları da okuyucularımızla paylaşırmısınız?
Hamdi
IRMAK-Bildiğiniz gibi şehrimizde 2007 yılından beri Kırklareli
Üniversitesi var ve bu gün itibari ile
18-19 bin civarında üniversite öğrencisi bu üniversite de eğitim almakta, Kırklareli’de
yaşamaktadır. Bu Üniversitenin Türkiye ve dünyada önde gelen bir üniversite
olması için çalışmalarımız olacaktır. Üniversitenin bulunduğu şehre hem
bilimsel manada, hem de ekonomik manada büyük katkıları olmaktadır.
Üniversitemiz hakkında belirttiğim çalışmalarımız bölge insanına yapacağımız
hizmetler arasında önemli bir yer kapsamaktadır.
Kırklareli’de merkezi yönetimin yaptığı hizmetlerde yok sayılamayacak kadar fazladır. Ama gönül
istiyor ki çok daha fazlası olsun. Babaeski’de ki hastanenin Türkiye’de bir
örneği daha yok. Şu an itibari ile tektir.
Kırklareli’de yapılan hastanemiz, evet bir takım aksaklıklar olmakta
birlikte bu şehre, bu ile yapılan çok önemli bir hizmettir. Diş hastanesi
Sağlık Bakanımız tarafından açılışı yapılarak Kırklareli’ne kazandırılmıştır.
Keza Babaeski Sosyal Güvenlik kurumu binası. Bu bina hizmete girmeden önce
Babaeski halkı hizmet almak için
Kırklareli’ye geliyor, hem zaman, hem de ekonomik kayba uğruyordu.
Trakya’ya genelde, Kırklareli’ye özelde baktığınızda %60’ının
tarım arazisi olduğunu göreceksiniz.
İnsanlar tarımla uğraşmaktadır. Bu tarım arazisinin sulaması ile ilgili seçim
zamanında Veyseloğlu Bakanımız geldi ve sulama ile ilgili sekiz tane tesisin
açılışını gerçekleştirdi. Bunları devam ettireceğiz. Köylümüzün daha fazla
destek ve daha fazla ürün alması
için hazırladığımız projeleri, orman
köylümüz için hazırladığımız
projeleri hayata geçirmeye devam
edeceğiz.
Hükümet olarak Buğday taban fiyatlarını 20 gün önce de
açıklayabilirdik ama bunu bir seçim malzemesi olarak kullandılar algısını
sağlalamak için açıklamadık. Biz bunu yapmasını bilmezmiydik? Biz hakikatten
ilkeleri ve prensipleri ile yol alan bir siyasi hareketiz. İsteseydik seçimden
önce taban fiyatlarını açıklardık. Hatta daha yüksek rakamlar açıklar ve
böylece bir oy devşirmesi sağlayabilirdik. İşte bunları yapmıyoruz. Bunlar
bizim ilkeli davranmamızdan kaynaklanıyor. Fırsatçı davranmak yerine ilkeli ve
prensipli davranıyoruz. Ülkenin gerçeklerini ortaya koyuyoruz. Biz bugün yaşıyoruz ama bizim çocuklarımız,
bizim torunlarımız en az bizler kadar önemli. Onların yaşayacakları İl, onların
yaşayacakları çevre bizim yaşadığımızdan daha güzel olmalıdır. Biz bunların
gerçekleşmesi için siyaset yapıyoruz.
Babaeski’ye bakın,
halkımız bir yıldır o çamurun içinde. Biz yapmak istesek de onu yapma gücümüz yok. Biz ancak onun
kaynaklarını verebiliriz.Hükümet olarak bu kaynakları verdik de. Yapacak olan
Yerel yönetimdir. Onu da biz yapamayız ki.
İktidar olduğumuz dönemlerde
bunları yaptık. Ancak hizmetin hızlı bir şekilde gelmesi için başında örnek
verdiğim illerde olduğu gibi merkezi yönetim ile yerel yönetimlerin paralel çalışacak konumda olması
çok önemli. Bunun da iyi bilinmesi gerekir.
30 Haziran 2015 Salı
29 Haziran 2015 Pazartesi
Yine, yeni, yeniden
Kırklareli Günlüğü
Faruk
CEYLAN
Çok değerli okurlarım,
SINIR
KENT’ten hepinize merhaba Bundan sonra SINIR KENT Gazetesi’nden sizlere
seslenecek, haber, röportaj ve köşe yazılarımla, Kırklareli sorunlarının çözümü
noktasında gözünüz, kulağınız, sesiniz olmaya devam edeceğim. Eleştiri ve önerilerinizi de “KIRKLARELİ GÜNLÜĞÜ”
köşemden değerlendirmeye çalışacağım.
Eskiler bilir ama ben
yinede hatırlatmak istiyorum, Gazetecilik hayatım 1977 yılında Hergün
Gazetesi’nde başladı, daha sonra Hergün Gazetesi’nden Son havadis Gazetesi’ne
geçtim. Sonhavadis Gazetesinde, Haberciliğin yanı sıra “KIRKLARELİ GÜNLÜĞÜ”
adlı köşemden siyasi yorum ve eleştiri yazıları
yazdım. Yani “Kırklareli Günlüğü” köşemin geçmişi o yıllara dayanır. Bu köşeyi
gittiğim her gazeteye taşıdım. Sonraki durağım Tercüman Gazetesi oldu.
Tercüman Gazetesi ile anlaşarak, burada da siyasi haber, röportaj ve spor yazıları yazdım.
1983 yılında ulusal basın tecrübemi yerel basında Yeşilyurt
Gazetesi ile sürdürmeye başladım. Yeşilyurt Gazetesi’nde, spor konulu,
yorum ve eleştiri yazıları yazdım, Gazetenin Spor Sorumlu Müdürlüğü
görevini yürüttüm.
1988 yılında Memuriyet
hayatım başladı. Memuriyet sürecinde de Yeşilyurt ve Önadım Gazetelerinde spor yazıları yazarak spor
yazarlığı konusunda bayağı bir yol kat
ettim. Bu arada “TRİBÜN” adlı spor köşemden spor yorum ve eleştiri yazıları
yazdım. Tercüman Gazetesi’nin Kırklareli
Muhabirliği görevini de sürdürmeye devam
ettim. Ardından dört yıl Sabah
Gazetesi’nin ve Atv’nin Kırklareli
muhabirliğini yaptım. Atv’de, Salim Tiran arkadaşım benimle birlikte kameraman
olarak çalıştı. Salim arkadaşımla Atv ana habere bir çok haber girerek
Kırklareli adını ülke çapında duyurma yı başardık.
Sabah Gazetesi Yurt Haberleri Müdürü Ali Birerdinç’in Star
Gazetesi Genel Müdürlüğü’ne gelmesiyle ve onun isteği üzerine Star Gazetesine
geçtim. Star Gazetesi’nin Trakya Bölge Sorumluluğunu üstlendim. Memuriyet
hayatıma noktayı koyduktan sonra ulusalda günlük olarak yayımlanan Yeni Sabah
Gazetesi’nin iki yıl Trakya Bölge Müdürlüğü
görevinde bulundum. Yeni Sabah’ın yanısıra
bu gün itibari ile 250 bin tekil
okuyucu sayısına ulaşan “Kırklareli Haberci” adlı bir blog site hazırlayarak
okurlarımla internette de buluştum.
1988 yılında memuriyet
sebebiyle ayrıldığım, Elmas Cankurt’un sahibi olduğu Yeşilyurt Gazetesinde
emekli olduktan sonra üç yıl çalıştım ve Cankurt’un sahibi olduğu kardeş gazete Yeni
Emek Gazetesinde Yazı İşleri Müdürü olarak göreve başladım. İki yıl bu görevi sürdürdükten sonra DA ulusal gazetelerle aynı anda bayi standlarına giren, günlük yayımlanan ve
Yay-Sat tiraj raporlarına göre günlük binbeşyüz satış rakamlarını zorlayan,
Kırklareli’nin en çok satan rakipsiz
gazetesi, Kırklareli Gazetesi ile
anlaşarak; haber, yorum ve eleştiri
yazılarımla okurlarımla Kırklareli Gazetesinde buluştum. Gazetemizin
Kırklareli’de en çok okunan gazetelerin
başında gelmesi sebebiyle daha geniş bir
okur kitlesine ulaştım.
Gazetemizin İmtiyaz
Sahibi Özden Ural, Kırklareli Gazetesinden sonra, Kırklareli Gazetesi grubuna ait ikinci bir günlük Gazete olan “SINIR KENT” Gazetesini Yayım hayatına
sunup, Kırklarelili okurlarla buluşturdu. Bende yayım hayatına merhaba
diyen bu gazetenin Yazı İşleri Müdürlüğüne getirildim. Umuyorum ki Kırklareli gazetemizde
olduğu gibi, Sınır Kent’le de yayın hayatına yeni bir ses ve soluk
getireceğiz. Bunun için siz değerli
okuyucularımızın desteği çok önemli. Kırklareli Gazetesine sahip çıktığınız
gibi, Sınır Kent gazetemize de sahip çıkacağınıza inancım tamdır.
Bu inançla siz vefakar
okurlarıma bundan böyle “SINIR KENT” gazetesinden seslenecek,
her zaman olduğu gibi gözünüz kulağınız
sesiniz olmaya devam edeceğim.
Kırklareli’nin sorunları ve çözümü için bana
farukceylan39@gmail.com
adresinden ulaşabilirsiniz.
Tüm okurlarımı SINIR KENT’ten sevgi ve saygıyla
kucaklıyor, mutlu, umutlu, aydınlık günler diliyorum.
Vira Bismillah; SINIRKENT Gazetesi bu gün okurları ile buluştu.
Vira Bismillah;
Kırklareli Gazetemizin kardeşi SINIRKENT Gazetesi bu gün ilk sayısı
ile okurlarımızla buluştu. Özden URAL'ın İmtiyaz Sahibi olduğu
Gazetemiz SINIRKENT'in Genel Yayın Yönetmenliğini Şerafettin Ural,
Sorumlu Yazı İşleri Müdürlüğünü de Faruk Ceylan yapacak.
Her zaman olduğu
gibi yarışımız başkası ile değil sadece kendimiz ile olacak ve Yay-Sat satış
raporlarına göre 1.500 tirajı zorlayan Kırklareli Gazetemizin tirajını
yakalamak için çalışacağız.
Kırklareli
Gazetesine gösterdikleri büyük teveccüh ile Gazetemizin tiryakisi
olan siz değerli okurlarımızın, SINIRKENT Gazetemiz ile de gözü, kulağı
ve sesi olacak, gündemi belirlemeye, sorunların çözümüne katkı sağlamaya
çalışacağız.
SINIRKENT
Gazetesinin fiyatı herkes okusun diye sadece 25 kuruş olacak.
Siz değerli
okurlarımızın katkıları ile SINIRKENT kahvede, iş yeriniz de, evinizde
okuyacağınız, okudukça tiryakisi olacağınız bir gazete olacak. Gazetemizin
Kırklareli'ne hayırlı olmasını diliyor, şimdiden tüm okurlarımıza teşekkür ediyor,
sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.
Kaynarca Turizm Beldesi olacak.
| Kaynarca Belediye Başkanı Serdar Türker, Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Şerafettin Ural'a Kaynarca Mağarası hakkında bilgiler verdi. |
*Belediye Başkanı Serdar
Türker; “ Hırıstiyan alemi için kutsal bir değer olan 2 bin 200 yıllık tarihi mağaranın
yanı sıra, bin 200 yıllık kilise kalıntısı, tarihi papazın evi ve DARA kitabesi
ile MÖ 515
yıllarına dayanan tarihe sahip Kaynarcamızı Turizm Beldesi
haline getirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
Faruk CEYLAN-Pınarhisar ilçesine bağlı Kaynarca
beldesinde bulunan 2 bin 200 yıllık tarihi mağara turizme açılıyor.
Kaynarca Belediye
Başkanı Serdar Türker, mağaranın çevresinde düzenleme ve ışıklandırma
çalışmaları yaptıklarını belirterek, mağaranın turizme açılması için Kültür ve
Turizm Bakanlığına müracaat ettiklerini söyledi. Başkan Türker konu ile ilgili
gazetemize şu açıklamalarda bulundu; " 2 bin 200 yıllık bir tarihe sakip olan Mağarayı Bulgaristan ve Yunanistan'dan gelen turistler
ziyaret etmeye başladılar. Kaynarca mağarası Hristiyanlığın ilk dönemlerinde kilise olarak
kullanılmış. İçinde ki havuzlarda yeni doğan bebekler vaftiz edilmiş.
Hiristiyanlar için kutsal bir mekan olan mağaraile ilgili henüz geniş kapsamlı bir tanıtım
gerçekleştirilmediği halde hafta sonları Bulgaristan ve Yunanistan’dan gelen
çok sayıda turist Kaynarca mağarasını
ziyaret ediyor.
Mağara nın Turizme
açılması için Kültür ve Turizm Bakanlığı ile görüşmelerimiz devam ediyor.
Kaynarcamıozın
tanıtımını yapıp, Mağarayı ziyaret için Kaynarca’ya gelen çok sayıda yerli ve yabancı turistin
katkısıyla da daha çok turist ağırlamayı bekliyoruz.
İran Hükümdarı
DARA’nın Sikitya Seferine giderken 700
yüz bin kişilik ordusuyla İstanbul Boğazını geçip Kaynarca’ya gelmesi, Kaynarca membaları adını
alan suyun başında konaklamasından sonra, Kaynarca’nın suyu DARA' nın çok
hoşuna gitmiş ve suyun başına bir sütun diktirerek; " DARA NASIL BU DÜNYANIN HAKİMİ VE
HÜKÜMDARI İSE KAYNARCA SULARI DA SUYUN HÜKÜMDARIDIR " ibaresini
yazdırmıştır. Bu kitabe mübadele sırasında Kaynarca’dan alınarak yurt dışına kaçırılmıştır.
Kitabe hakkında İran İslam Cumhuriyeti
Konsolosu ile konuyu görüştük. Kaynarca’ya ait olan kitabenin bulunması için
çalışmalara başaldılar. Kültür ve Turizm Bakanlığına yaptığımız müracaata da
resmi cevap geldi. Bakanlığımız
kitabenin Kaynarca’ya geri dönmesi için
çalşmalara başladı. Hırıstiyan alemi için
kutsal bir değer olan 2 bin 200 yıllık
tarihi mağaranın yanı sıra, bin
200 yıllık kilise kalıntısı, papazın evi ve DARA kitabesi ile MÖ 515 yıllarına dayanan tarihe sahip Kaynarcamızı Turizm Beldesi
haline getirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. “ dedi.
Kırklarelispor’da zirve planları
![]() |
| Kırklarelispor'un vefakar Teknik adamı Bilgin Erdem, kendisine gelen transfer tekliflerini kabul etmiyor. |
*Kırklarelispor Teknik Direktörü Bilgin Erdem;
“ Başarı için öncelikli olarak devamlı
maddi kaynak ve taraftarının tribünlerini doldurduğu bir stadın olması şart.”
Faruk CEYLAN-Kırklarelispor’un yeni sezon için transfer arayışları devam ediyor. Tarnsfer
etmeyi düşündükleri bazı futbolcular ile görüşmelerin devam ettiğini belirten
Kulüp yönetimi, transferde aceleci olmadıklarını, takımı kaliteli oyuncular ile
takviye ederek, yeni sezonda zirve mücadelesi vermek istediklerini söylediler. Kırklarelispor
Yönetimi inşaatı devam eden Atatürk stadyumunun yeni sezona yetişmesinin zirve için yaptıkları planlar açısından
önemli olduğunu belirtti.
Yönetim
ve taraftarın Kırklarelispor'u zirvede görmek istediğini belirten Teknik
Direktör Bilgin Erdem; bunun için,
öncelikli olarak devamlı maddi kaynak, iyi tarnsfer ve taraftarının
tribünlerini doldurduğu bir stadın
olmasının şart olduğunu söyledi. Kırklarelispor’da
oynadığı yıllarda Sarı Bilgin lakap'lı Bilgin Erdem, hırsı ve agresif
futboluyla öne çıkmış, taktir edilmiş ve Kırklarelispor’a
gönül verenlerce hep sevilmişti. Erdem
Teknik adamlığa soyunduğu günden itibaren futbolculuğundaki hırsını
antrenörlüğünede taşıyan ve
başarısızlığı asla kabul etmeyen mizacıyla futbolculuk yaşamındaki başarılarını
Teknik adamlığınada yansıtmıştı.
Babaeskispor'u üç yıl ard arda Şampiyon yapan Erdem Kırklarelispor'u da yıllar sonra 3. lige çıkararak taraftarın profesyonel lig özlemini sona erdirmişti. Başarılı Teknik adam bir yıl sonra da Kırklarelispor’u 2. Lige taşımıştı.
Babaeskispor'u üç yıl ard arda Şampiyon yapan Erdem Kırklarelispor'u da yıllar sonra 3. lige çıkararak taraftarın profesyonel lig özlemini sona erdirmişti. Başarılı Teknik adam bir yıl sonra da Kırklarelispor’u 2. Lige taşımıştı.
Kırklarelispor’u
Amatör ligden alıp önce 3.lige, bir sezon sonra
2.lige çıkaran Erdem, dört sezondur da tüm imkansızlıklara rağmen
takımını 2.ligde tutmayı başarmıştı.
Başarılı
teknik adam transfer için aldığı bütün teklifleri geri çevirmiş ve
Kırklarelispor’da kalmayı tercih etmişti.
![]() |
| Bilgin Erdem, Gazetemize Kırklarelispor'un başarısı ile ilgili bilgiler verdi. |
Kırklarelispor
taraftarı, Kamu ve özel kurumların
desteği, başarılı ve fedakar teknik adamın gayreti ile Kırklarelispor’un
gelecek sezon zirveye çıkacağına inanıyor.
Teknik
adam Bilgin Erdem, taraftarın gelecek sezon için beklentileri hakkında
gazetemize şunları söyledi; “ Çok kolay olmasa da tüm imkansızlıklara rağmen
dört sezondur 2.ligde mücadele ediyoruz.
2.lide kalıcı olduk ama doğal olarak taraftarımız daha büyük başarılar
istiyor. Kırklarelispor’un şampiyon olmasını istiyor. Bunu bende, yönetimim de
istiyor ama rakiplerimizin maddi güçleri inanın bizden en az dört beş kat fazla.
Kırklarelispor’umuzun gelirleri sınırlı, devamlı kaynağımız yok. Takıma büyük
maddi destek sağlayacak kamu ve özel sektörümüz yok. Belirttiğim üzere
rakiplerimiz oluşturdukları sosyal ve siaysi lobiler sayesinde bizim hayal bile
edemiyeceğimiz maddi kaynaklar sağlıyorlar. Profesyonel ligler, amatör ligler
gibi belirli maddi katkılarla götürülecek bir lig değil. Biz aynı şartlarla
yarışmadığımız halde, ekonomik olarak
bizden çok daha güçlü takımları
geçerek ligde kalıyoruz. Bu da Yönetim ve futbolcularımızın öz verili
gayretleri sayesinde oluyor.
Aç ve tok
Kırklareli Günlüğü
Aç
ve tok.
Faruk CEYLAN
Mübarek Ramazan
ayı; empati yapmayı , aç insanların halinden anlamayı öğreten
büyük bir ibadettir.
Bu mübarek ayda, sadece oruç tutanlara değil, tutmayanlara
karşı da anlayış gösterilmesi gerekir. Bu sayede onların gönüllerine de güzel duyguların taşınmasına vesile olunabilir.
Bir çoğumuz İftar sofralarında, sahur sofralarında mütevazi de olsa birçok nimeti bir arada bulabiliyoruz. Bir çoğu da abartılı iftar sofralarında basına poz veriyor.
Bir çoğumuz İftar sofralarında, sahur sofralarında mütevazi de olsa birçok nimeti bir arada bulabiliyoruz. Bir çoğu da abartılı iftar sofralarında basına poz veriyor.
Oruç tutarken aç kaldığımızda, susuz kaldığımızda o yemeği o
gıdaları bulamayan insanların durumu ile kendi durumumuzu mukayese ediyoruz.. Ediyoruz da, karnımız
doyunca onlar aklımızda kalıyor mu? Kalıyor ise onları arayıp buluyormuyuz? Çünkü
insanın karnı doyunca rehavet çöker ve açken aklına gelenler çabucak akıldan
gider. İşte hepimiz sık sık bu soruları kendimize sorup, cevabını da dos doğru
vermek durumundayız...
Ramazan;
hoşgörünün, sevginin ve saygının doruğa ulaştığı bir aydır. Ramazan, aynı
zamanda yardımlaşma ve paylaşma ayıdır. Yoksula, hastaya ve ihtiyaç sahibi
olanlara yardım elinin uzandığı bu ayda;
acaba servetinin hesabını bilmeyen kaç zengin, rızık bulmakta güçlük
çekenleri arayıp buluyor. Lafım bulanlara değil, kimse üzerine alınmasın, zira
ben bahse konu olanları bizzat biliyor ve onlara söylüyorum...
Bu mübarek ayda bir lokma ekmek bulamayanları arayıp bulmak inanın
çok zor değil. Çünkü onlar zaten gözümüzün önünde. Önemli olan onlara gören
gözlerle bakabilmektir. Örnek vermem gerekirse
ben şöyle bir etrafıma bakıp, bir lokma ekmeğe ihtiyacı olan, rızkını
çöpte arayan, üstelik yaşlı ve düşkün bir çok insanı görebildim. Birini de
hissettirmeden arkasından görüntüleyerek siz değerli yardım sever halkımızla
paylaşayım istedim.
Yardım sever halkımızı tenzih ediyorum, benim sözüm
aç ve yoksulu görmezden gelene, iftar
sofralarında fakirin yerine zengini ağırlayıp, şov yapanlaradır.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)














