30 Ekim 2014 Perşembe

Öğrenciler sinema filmi çekiyor. SUR KAFE filmin stüdyosu oldu.


Kırklareli’de sinema filmi çekiyorlar

Üniversiteli öğrenciler Kırklareli’de sinema filmi çekiyorlar

Kırklareli Üniversitesi öğrencisi yönetmen Akyıldız; “Harçlıklarımız ile sinema filmi çekiyoruz. Vali ve Belediye Başkanımız ve iş adamlarımızdan  destek bekliyoruz.”


Kırklareli Üniversitesinde yeni açılan  Radyo televizyon programcılığı  bölümü öğrencileri Kırklarelide sinema  filmi çekimlerine başladılar. Film stüdyosu olarak Sur Kafeye ait tarihi mekanı kullanan öğrenciler çok yetenekli bir ekip kurduklarını ve iddialı bir film çekmek için kolları sıvadıklarını belirttiler.
Filmin yönetmeni M. Ali Akyıldız, önce kısa film çekmeyi tasarladıklarını ancak ortaya çıkan ekibin çok yetenekli gençlerden oluştuğunu fark edince  sinema filmi çekmeye karar verdiklerini  söyledi.
Çekimleri Sur Kafeye ait tarihi mekanda başlayan film iç ve dış mekan çekimleri ile devam edecek. Maskenin Yüz Sözlüğü adlı Film, soyut anlamlara beden yüklemeyi, insanın hayal dünyası ile gerçek dünya arasında ki çatışmayı konu alıyor.
 Maskenin Yüzü adlı romandan filme aktırılan senaryonun ve romanın  yazarı da  filmin yönetmeni M.Ali Akyıldız. Filmin baş rol oyuncusu: Ali Şarman, Işık: Yağız Küçük, Makyöz: Eylül Akyüz. Filmde rol alan öğrenciler ise;   Sevim Karslı, Buse Pehlivan, Ebru Çağlar, Davut Balcı, Koray Gülcü, Yağız Küçük, Ahmet Karakaya, Keziban Yuca, Gökhan Deliktaş, Çiğdem Kuruoğlu, Eylül Akyüz, M.Ali Akyıldız, Göker Toska, Sebahat Çelik, Emre Demirbaş ve  Nursena Engin Buğuzludan oluşuyor.



29 Ekim 2014 Çarşamba

Bu kızanlarda iş var.



Bu kızanlarda iş var!

Faruk CEYLAN

Kırklareli Üniversitesi Radyo Televizyon Proğramcılığı bölümü öğrencileri harçlıklarını ortaya koyarak sinema filmi çekiyorlar. Sinema filmi çekmek üzere bir araya gelen 25 öğrencinin çektiği filmin yönetmenliğini sınıf arkadaşları M.Ali Akyıldız yapıyor. Parasız pulsuz büyük bir işe kalkışan,  gelecekte  Türkiye’nin en genç sinemacıları olmaya aday gençler daha  geçen sene liseyi bitirmiş ve bu yıl Kırklareli Üniversitesi Radyo Televizyon Proğramcılığı bölümünde eğitimlerinin siftahını yapmışlar. Çok genç ama bir o kadar da kabiliyetli bu pırıl pırıl gençler sinema filmi çekebilmek için ailelerinin gönderdiği harçlıkları bir araya getirerek yola çıkmışlar. Sur kafenin yanında ki tarihi binayı düzenleyerek film seti  haline getirmişler. Yaşıtları babalarından gelen para ile öğrenciliğin tadını çıkarır gezip  eğlenirlerken, onlar sinema aşkı ile yemeden içmeden gece yarılarına kadar çalışarak şimdiden Türk sinema dünyasına girebilmek için görmeye değer bir çaba sarf ediyorlar.
Bu pırıl pırıl ve çalışkan gençlerle, Sur kafeye kahve içmeye gittiğimde, Kafe işletmecisi Engin Bilgin sayesinde  tanıştım.  İyi ki de tanıştım. Büyük bir ciddiyet ve disiplin içinde ki çalışmalarını izledim. Metruk binayı kendi imkanları ile nasıl harika bir set haline getirdiklerini gördüm.  İşlerini  büyük bir aşk ile yaptıklarına tanık oldum. Yönetmen M.Ali Akyıldız, “Maskenin yüzü sözlüğü” adlı bir roman yazmış. Roman henüz yayınlanmamış. Bu roman filmin konusu olacak. Senaryo da M.Ali Akyıldız tarafından kaleme alınmış.
Genç sinemacıların planına göre çektikleri sinema filminde Roman’ın tanıtımı yapılacak. Roman yayınlanıp piyasaya çıktığında ise elde edilecek gelirin tamamı Lösemili çocuklar ile Çocuk Esirgeme Kurumuna bağışlanacak. Bu erdemli düşüncenin ardından romanın yayınlanabilmesi için Parafiks yayın evi sahibi, “Peymani Tılsım”, “Osmanlının gizli sırları”, “Beyaz Ley hatları “, “Aşk sandığı” gibi eserleri edebiyat dünyasına kazandırmış olan genç yazar Murat Çavga ile kitabın yayını için görüşme sözü verdim.  Onlara Murat Çavga’nın popüler yazarlardan ziyade genç yazar ve yeteneklere imkan tanıdığını anlattım.  Çok mutlu oldular. Sessiz sedasız çalışırlarken birinin gelip kendilerine katkı sözü vermenin hazzını yaşadılar. Sevinçten havalara uçtular ve o kadarcık bir destek sözünde bulunmamın kendilerini ateşlediğini, şevklerini ve çalışma azimlerini arttırdığını sevinç çığlıkları atarak ifade ettiler.
Bu çocuklarda fark edilmesi gereken bir ışık var. Biz Trakya’lıların tabiri ile “Bu kızanlarda iş var.” Mutlak sahip çıkılması desteklenmesi gereken bir iş…
Bu yaşta bir çok genç kötü alışkanlıklar edinip, kötü yollarda yürürken onlar günü simit ve çayla  geçirip harçlıkları ile sanat yolunda yürüyorlar.
Çekingenlikleri açıkça belli olan bir ruh hali ile  bana  Kırklareli Valisi ve Belediye Başkanından maddi destek alıp alamayacaklarını sordular. Bu konuda  benim bir şey söylememin doğru olmayacağını, doğrunun Valimiz Esengül Civelek ve Belediye Başkanımız M.Siyam Kesimoğlu ile bizzat kendilerinin görüşmesinin olduğunu söyledim onlara. Umuyorum ki bu girişimleri karşılıksız kalmaz.
Filmin yönetmenliğini Senaryo yazarı M.Ali  Akyıldız yapıyor. Akyıldız aynı zamanda filmin kameramanı ve oyuncu. Filmin jönü Baş rol oyuncusu Ali Şarman. Kadro oldukça zengin toplamda 25 kişilik bir ekibe sahipler.  Işık’ta, ışık gibi bir delikanlı Yağız Küçük var. Makyöz’de Eylül Akyüz.
 Eylül’e benimde kızımın Ankara’da okuduğunu, babaları için kızlarının çok kıymetli olduğunu söylediğimde iki damla göz yaşı süzüldü gözlerinden. İçim acıdı… Bir tarafta gurbetlik, öbür tarafta tüm imkansızlıklara rağmen sanat aşkı. Aşk böyle bir şey işte. İçinizde o aşk yoksa isteseniz de olmaz zaten.
Soyut anlamlara beden yüklenen filmde, insanın hayal dünyası ile gerçek dünya arasında ki çatışma anlatılıyor. Filmde,  Sevim Karslı,Buse Pehlivan, Ebru Çağlar, Davut Balcı, Koray Gülcü, Yağız Küçük, Ahmet Karakaya, Keziban Yuca, Gökhan Deliktaş, Çiğdem Kuruoğlu, Eylül Akyüz, Göker Toska, Sebahat Çelik, Emre Demirbaş, Nursena Ergin Buğuzlu ve M.Ali Akyıldız rol alıyor.
Tüm imkansızlıklara rağmen   toplum adına güzel işlerin  mücadelesini  veren evlatlarımızı gönülden kutluyor, özellikle iş  adamlarını  Kırklareli’nin  adını belki de tüm Türkiye’ye duyuracak olan bu gençlere sahip çıkmaya davet ediyorum.






26 Ağustos 2014 Salı

Yollar kışın mı yapılacak?

Kırklareli Günlüğü
Faruk CEYLAN

Yollar kışın mı yapılacak?

Pazartesi günü Malkara’ya doğru yol alırken, Kırklareli’nin Babaeski İlçesi’ne bağlı, Karahalil Beldesi Belediye Başkanı Dindar Seçen’i makamında ziyaret ettim.  Hava güzel olunca Dindar Başkanla birlikte Belediye binasının yan tarafında bulunan kahvehanenin koyu gölgesine oturduk ve sabah çayımızı içmeye başladık. Biz sabah çayını içerken Başkanla gazeteciyi bir arada yakalayan Karahalillilerle kendimizi derin bir sohbetin içinde bulduk. Karahalilliler Özel İdare’nin sorumluluğunda olan yollardan dertli olduklarını dile getirdiler. 
köşe yazısının devam için tıklayınız


Yollar kışın mı yapılacak

Malkara Günlüğü

Faruk CEYLAN


Pazartesi günü  Malkara’ya doğru yol alırken,  Babaeski İlçesine bağlı, Karahalil Beldesi Belediye Başkanı Dindar Seçen’i  makamında ziyaret ettim.  Hava güzel olunca Dindar Başkanla birlikte Belediye binasının yan tarafında bulunan kahvehanenin  koyu gölgesine oturduk ve sabah çayımızı içmeye başladık.   Biz sabah çayını içerken  Başkanla  gazeteciyi bir arada yakalayan Karahalillilerle kendimizi  derin bir sohbetin içinde bulduk.   Karahalilliler  Özel İdarenin sorumluluğunda olan yollardan dertli olduklarını dile getirdiler.

faruk ceylan yazının davamı için tıklayınız.


30 Temmuz 2014 Çarşamba

“Sur Bahçeli Kafe” antik görünümü, mistik havasıyla Büyük Cami arkasında hizmete açıldı

“Sur Bahçeli Kafe” farklı konsepti, orijinal tarihi yapı içerisinde ki geniş bahçesi ile Kırklareli merkez ilçe Yayla Mahallesi Namazgah Caddesi Büyük Cami (Hızırbey Camii) arkası 6 numarada Kırklarelililerin hizmetine açıldı.

Haberin devamı için tıklayınız

11 Temmuz 2014 Cuma

Hastalığın tedavisi için eğitim şart!

Malkara Günlüğü

Hastalığın tedavisi için eğitim şart!


Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com

Oldum olası geç yatarım. Geç yatmak  bende uzun yılların alışkanlığı.  Yaz, kış evimin balkonunda gecenin sessizliğini dinlemek, uyumaktan daha fazla dinlenmeme vesile olur. 
İnsanlar benim uyumadığım saatlerde uyusalar da, bazen ışıkları yanan tek tük eve rastlıyorum. Adam ya hasta uyuyamıyor, ya uykusu kaçtı. Acaba  o da  bir türlü vazgeçemediğim şu meret sigarayı içmek için mi uyandı diye düşünüyorum.
Bu istisnaların dışında, çoğunluk o saatlerde derin uykuda. O Uykuda ki insanların  içinde mutlaka;  bebek, yaşlı, hasta, sabah çok erken işe gidecek olanlar var…

Faruk Ceylan'ın Köşe yazısının devamını okumak için tıklayınız...

Gazetemiz Yazı İşleri Müdürlüğüne Faruk Ceylan atandı


Gazetemiz Yazı İşleri Müdürü Aydın Ataseven’in sağlık sebeplerinden dolayı görevinden ayrılması ile Yazı İşleri Müdürlüğü görevine Trakya’da Yeşilyurt Gazetesi yazarlarından, daha önce Yeni Emek Gazetesinin Haber Müdürlüğünü yapan Faruk Ceylan atandı.

Haberin devamı için tıklayınız

10 Temmuz 2014 Perşembe

10 Temmuz Dünya Nüfus Günü

10 Temmuz Dünya Nüfus Günü

Faruk Ceylan
farukceylan39@gmail.com

Belki bir çoğumuz bilmiyoruz ama  bu gün Dünya Nüfus günü;  1987 yılından beri  10 Temmuz neden Dünya nüfus günü olarak kutlanıyor? 

Faruk Ceylan Köşe yazısının devamını okumak için tıklayınız.

11 metrekare bu adama dar geliyor

11 metrekare bu adama dar geliyor

Faruk Ceylan
farukceylan39@gmail.com

Fahrettin Canbaz, Malkara  Gazibey Mahallesinde 11 metre karelik dükkanda Bakkallık yapıyor. Marketlerin acımasız tekeline rağmen ayakta duruyor, ticari anlamda  yaşam savaşı veriyor.

Faruk Ceylan Köşe yazının devamı için tıklayınız.

9 Temmuz 2014 Çarşamba

MHP Milletvekili Engin Alan Paşa 12 Temmuz Cumartesi günü Kırklareli’de


Faruk CEYLAN-Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kırklareli İl Başkanlığının 12 Temmuz'da düzenleyeceği iftar yemeğine, Balyoz davasından tutuklu olarak yargılanırken 2011 yılında MHP İstanbul Milletvekilliğine aday gösterilen ve seçimi kazanarak Milletvekili olan 4 yıl Milletvekili olarak cezaevinde tutulan, tüm sanıkların salıverilmesine rağmen ilgili davadan tek başına cezaevinde kalan, geçtiğimiz günlerde tahliye edilerek 4 yıl sonra Mecliste yemin eden,   bebek katilini Türkiye'ye getiren, eski Özel Kuvvetler Komutanı, Emekli Korgeneral İstanbul Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)  Milletvekili Engin Alan Paşa gelecek. Engin Alan Paşanın Kırklareli’ne geleceğini duyan partili partisiz bir çok vatandaş, paşanın Kırklareli’ne gelişine çok sevindiklerini ve büyük heyecan duyduklarını söylediler.
MHP İl Başkanı Şaban Savaşan MHP Milletvekili Engin Alan Paşanın Kırklareli’ye gelişi ile ilgili şunları söyledi; “ PKK ile göğüs göğse çarpışmış olan, büyük kahraman,Milletvekilimiz Engin Alan paşamız 12 Temmuz’da düzenlediğimiz iftar yemeğine onur konuğumuz olarak gelerek bizleri şereflendirecektir. Kendisini misafir edebilmekten, şahsım ve partim adına büyük gurur duyacağız. İftar yemeğimize tüm Kırklareli halkı davetlidir.” Dedi.
Engin Alan Paşa Cumartesi günü saat 17.00'de Mehteran eşliğinde Gar binası önünde karşılanacak. Alan Paşa Kırklarelili esnafını ziyaret edecek ve sonrasında, MHP'nin Dereköy yolu üzerinde ki  Safir Yazlık düğün bahçesinde vereceği iftar yemeğine katılacak.  
Kırklareli 12 Temmuz Cumartesi günü  MHP’nin düzenleyeceği  iftar yemeğine gelecek olan Kahraman paşa Engin Alan’ı bekliyor. 


8 Temmuz 2014 Salı

Hayrabolu’da 280 bin dekar toprağa ayçiçeği ekildi.


Faruk Ceylan- Hayrabolu’da bu yıl 280 bin dekar toprağa yağlık ayçiçeği ekildi Hayrabolu Ziraat Odası Başkanı Basri Bulut, Hayrabolu ovası ve yöresinde ekilen ayçiçeklerinin çiçek açmaya başladığını söyledi.
Bu yıl ayçiçeğinde bereketli bir yıl beklendiğini  de söyleyen Bulut, "Hava şartları bunda büyük etken, toprağın yapısına göre ürün beklentisinde değişkenlikler olabiliyor. Bundan sonrada yağacak yağmurlar  rekolteyi etkiler. Ancak şu haliyle ayçiçeği bitkisi çok güzel bir gelişim gösteriyor" dedi.
Bulut, Türkiye'nin yüzde 10'luk yemeklik yağ ihtiyacını karşılayan ayçiçeği diyarı Hayrabolu'da bu yıl yaklaşık olarak 280 bin dekar alanda ayçiçeği ekildiğini kaydetti. 

Haberin devamını okumak için lütfen yıklayını:


"Türkiye Domates üretiminde lider Ülkelerden biri .


  Faruk Ceylan-- Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Servet Varış
Türkiye 'nin domates üretiminde lider ülkelerden biri olduğunu, üretilen ürünlerin Rusya, Almanya  ve Ortadoğu ülkelerine ihraç edildiğini söyledi. 
Domatesin tercih edilmesinde lezzet faktörünün ön planda olduğunu belirten  Varış, "Türkiye'de yetiştirilen domatesler, Avrupa'da özellikle kuzey Avrupa  ülkelerinde yetiştirilen domateslerden daha lezzetli. Bunun nedeni Türkiye'nin doğal olarak yüksek ışık potansiyeline sahip olması.
Türkiye, güneş ülkesi. İngiltere'de ya da Hollanda'da üretilen domatesler ancak yapay ışıklandırma yapılırsa Türkiye'de ki seviyeye gelebilir" dedi.
Prof Dr.Varış,Türkiye 'de yılda 10 milyon tondan fazla domates yetiştirildiğini,
diğer ülkelerin Türkiye  seviyesine gelmek için teknolojiden yararlanıldığını vurguladı. Doğal ortamı sağlamaya çalışmanın masraflı olduğu bu nedenle genellikle fotosentezi arttırmak için ışıklandırma yapıldığını belirten Varış, şunları kaydetti:

"O nedenle bizim doğal üstünlüğümüz var. Zaten bu ülkelerin çoğu, mesela İngiltere için yetiştirilen domates yeterli olmuyor. İspanya'dan, diğer Avrupa ülkelerinden, Hollanda 'dan domates alıyorlar. Şimdi  İspanya'dan gelen domatesler, İngiltere 'nin yetiştirdiği diğer domateslere göre kışın bile daha lezzetliler. Çünkü İspanya da bizim gibi Akdeniz  ülkesi. Bu nedenle Akdeniz ülkelerinin doğal olarak domateste lezzet  konusunda bir avantajı var."dedi. 

İğneada’da kurulması planlanan Termik Santrale çadır kamplı protesto


Kuzey Ormanlarını  Savunma grubu Kırklareli'nin Demirköy İlçesine bağlı İğneada Beldesi, Beğendik Köyü sınırları içerisinde kurulması planlanan termik santral projesini çadır kampı kurarak protesto etti. Termik ve nükleer santrallerin zararlarına dikkat çekmek amacıyla Beğendik köyü kamp alanında 200 çadır kuruldu.
Kuzey Ormanlarını  Savunma grubu  Trakya'da yeni doğa katliamları istemediklerini  duyurmak, İğneada  cennetinde termik ve  nükleer santral , taş ocağı istemediklerini belirtmek için  bu eylemi yaptıklarını söylediler.
Eylem alanında ki kampta  grup adına bir açıklama yapan Kuzey Ormanlarını  Savunma grubu üyesi Erol Babaoğlu, Istranca ve longoz ormanlarının, hayvan ve insan sağlığının termik ve nükleer santrallerin tehdidi altında olduğunu söyledi.
Termik ve nükleer santrallerin insan sağlığı açısından son derece zararlı olduğunu da dikkat çeken Babaoğlu, santrallerin tedavi edilemeyecek hastalıklara neden olabileceğini ifade etti.
Trakya'nın eşsiz bir doğal güzelliği olduğunu  belirten Erol Babaoğlu, "Duyduk ki, dünyanın en yaşlı sıradağları, kadim Istrancalar, ormanlar, kuşlar, dünyanın en büyük  longozlarından biri olan İğneada longozu, balıklar ve çocuklar, termikle, nükleerle, taş ve maden ocaklarıyla, zehirli atıklarla tehdit altında. Kalktık, çadırlarımızla, sırt çantalarımızla, şarkılarımızla toplandık sana geldik. Biliyoruz ki hepimiz Trakya'dan İstanbul'a, İstanbul'dan Sapanca'ya uzanan eşsiz kuzey ormanlarının çocuklarıyız. Trakya'da yeni doğa
katliamları istemediğimizi duyurmak, cennette termik ve nükleer santral, taş ocağı istemiyoruz demek için geldik. Trakya İstanbul'daki çılgın projelere kurban edilmesin" dedi.
Yaklaşık 400 kişilik grup açıklamanın ardından ellerinde "termik santral istemiyoruz" ve "abe siz ayırdır orman kesmeler falan" yazılı pankart ile yürüyüş yaptılar.