Faruk CEYLAN
Bir ay on biri ayı
kurtarıyor mu?
Ramazan ayında türlü türlü iftar sofraları kuruldu, fakir fukara
doyuruldu. Namazlar kılındı, tövbe edildi. Sadaka ve yardımlarla Mübarek
Ramazan ayı son buldu. Bayram namazı,
ardından Bayramın ilk gününe denk gelen
Cuma namazı ile tövbe ve hamd edilerek,
Bayaram coşkuyla kutlandı. Bayramda
yoksullar ve çocuklar sevindirildi.
Herkesin huşu içinde (Allah’a boyun eğme, gönlü
korku, sevgi ve saygı ile dolu olma) yaşadığı,
tövbe ve ibadet ettiği, inancın zirve yaptığı bu ayın hemen ardından Bayramda gelince, bu ülkede artık asla hırsızlık yapılmaz.
Yapılıyorsada yapanlar tövbe etti ya
artık bir kibrit çöpü çalınmaz, bir tek
aç ve yoksul kalmaz, kimsenin hakkı kmseye geçmez diye düşünüyorum mecburen. Yoksa siz böyle düşünmüyormusunuz?
İyide çalan yine çalacaksa, kişi hakları gasp edilecekse, fakir
fukara ve yetimin aç kalması, açıkta kalması kimsenin umurunda olmayacaksa bu oruçlar neden tutuldu? Neden iftar
sofraları kuruldu? Neden camilerde basacak yer kalmadı? Huşu içinde Tövbeler ve dualar edildi...
Yalan mı oldu bunca çaba.
Yoksa bir aylık sevap on bir ayı kurtarıyorda benim mi haberim yok. Ben
bu işten bir şey anlayamadım, anlayan varsa anlatsın öğrenelim...
Yüce Peygamberimiz (sav); ”Günahlarına samimi olarak
tevbe eden kimse hiç günah işlememiş gibidir.” ( İbn Mace,Zühd,30 )
buyurmuştur. Yüce Peygamberimiz (sav),
böyle buyurmuş ama tövbe et affa uğra, sonra tövbenden vaz geç günah işle, yeniden tövbe et de dememiştir...
Allah (cc) o samimi tevbeyi bizlere de nasib
etsin, ben
dahil herkese hidayet versin. Tövbe edip bir daha geri vites yaptırmasın
inşaallah...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder