21 Ocak 2016 Perşembe

ÖZGÜR KAYA’DAN ARSENİK BELGESİ


Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com

CHP Lüleburgaz İlçe Başkanı Özgür Kaya’nın geçtiğimiz günlerde yaptığı arsenikli su açıklamalarından sonra, Kırklareli İl Özel İdaresinden ve bir muhtardan açıklamalar gelmişti. Açıklamaların tatmin edici olmadığını belirten CHP İlçe Başkanı Özgür Kaya, suda ki arsenik meselesinin hafife alınacak boyutta olmadığını belirterek, arsenik oranlarının tehlike boyutlarını bu defa belgelerle açıkladı.
Başkan Kaya, suda arseniğin tehlike boyutunu gösteren belgeleri de kamuoyu ile paylaştı. Başkan Kaya’nın açıklamaları halkta tedirginlik yarattı. Halk yetkililerden inandırıcı resmi açıklamalar beklediğini söyledi.
Lüleburgaz’a bağlı köylerde yapılan analiz sonuçlarında içme sularının ağır metaller içerdiğini ve oranların tehlikeli boyutlarda olup, insan sağlığını tehdit edecek kadar yüksek değerlere sahip olduğunu belirten Özgür Kaya, Kırklareli’de toplam 16 köyle ilgili olarak, devletin olumsuz raporlarının elinde olduğunu belirtti ve bu raporları kamuoyu ile paylaştı.
İddialar ürkütücü, halk tedirgin. Meseleyi hafife almak kesinlikle mümkün değil. Bu konuda Devletin yetkili organları tarafından gerekli analizlerin zaman geçirilmeden yapılması, CHP İlçe Başkanı Özgür Kaya’nın iddiaları doğruysa gerekli tedbirler alınana, arıtma tesisleri kurulana kadar suların kullanılmasına izin verilmemelidir. Suda arsenik var ama oranı düşük, zaten arıtma yapacağız tarzında olayın geçiştirilmesi asla kabul edilebilecek bir durum değildir.
Geçmişte Çernobil felaketinden sonra bu ülkenin Bakanı televizyonlara çıkıp; “Çayda radyasyon yok. Bakın ben içiyorum. Sizde için hiçbir şey olmaz.” dediğini umarım hatırladınız. Sonra ne oldu? Bakan sigortalı ama radyasyonlu çaylar gönül rahatlığı ile içildi ve bölgede kanser, küçük çocuklarda dahil olmak üzere patladı.
Arsenikli su meselesinde aynı duruma düşmemek için olaya hassasiyetle yaklaşılmalıdır. Siyasal olarak Özgür Kaya’nın haklı çıkma ihtimaline karşı bir şeyler gizlenmemeli, Kaya haklı çıksa da gerçekler halkla paylaşılmalıdır.
Muhalefet partisi İlçe Başkanı Özgür Kaya’nın haklı çıkmasını engelleyeceğim diye insanlarımızın zehirlenmesine, inanıyorum ki kimse göz yumamaz , asla böyle bir şeye izin veremez ama işte o kör olası Bakan var ya ister istemez insanı olumsuz düşünmeye sevk ediyor işte….
Lütfen kimse üzerine bir şeyler almasın, hatta gocunmasın. Bu ülke de yaşanmışlar ve yaşayanlar var…
Her ihtimali düşünmek gerekiyor. Neden? Çünkü insan hayatı söz konusu. Anlatmak istediğim olayı kişiselleştirmeden, kim haklı çıkarsa çıksın, ya da çıkmasın gerçekler resmi olarak tespit edilip tedbir almak farz olmuştur. Aksi halde bunun vebalini kimse taşıyamaz

19 Ocak 2016 Salı

ERDAĞ HOCA KILIÇDAROĞLU’NA ATEŞ PÜSKÜRDÜ


Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com
CHP 35. Olağan Kurultayını yaptı. Tek başına aday olan Kemal Kılıçdaroğlu yeniden genel başkanlığa seçildi. Ancak Kılıçdaroğlu'na sandıktan uyarı geldi. Tek başına aday olduğu kurultayda Kılıçdaroğlu, yüzde 20 oy kaybetti. Kullanılan oylardan 248'i geçersiz sayıldı.CHP'nin toplam bin 275 delegesi bulunuyordu.CHP Genel başkan adayları arasında yer alan İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Genel Başkan adaylığı için yeterli 128 imzayı toplayamadı. Balbay "92 imzada kaldı ve aday olamadı. Muharrem İnce ve Umut Oran'ın daha önce çekilmesiyle birlikte tek aday kalan Balbay da yeterli imzayı toplayamayınca, Kılıçdaroğlu genel başkanlık yarışında tek kaldı.Ankara Spor Salonundaki kurultayda, genel başkanlık seçimi için bin 238 delegeden 990'ının oyunu alan Kılıçdaroğlu, yeniden genel  başkan seçildi. DoçDr.Ali İhsan Erdağ, Kuraltaya teki gösterdi ve kurultay sonrası beni telefonla arayarak Kurultay hakkında görüşlerini paylaştı. Erdağ hoca ile Kırklareli'ye geldiğinde tesadüfen tanışmıştım. Bu tanışma kısa sürede bir dostluğa dönüştü.
ADD Kırklareli Şube Başkanlığının düzenlediği konferansa konuşmacı olarak katılan CHP Tekirdağ Milletvekili adaylarından, Ceza Avukatı Doç.Dr.Ali İhsan Erdağ ile konferans sonrası yollarımız sigara da kesişmiş,ikimizde konferansta uzun süre sigara içemediğimizden şu meret sigara bizi bir çay bahçesinde  birer bardak çayla  bir araya getirmişti. Masama geldi, oturdu ve beraberinde uzunca bir çay sohbetinde bulunduk.  Samimi ve cana yakın hoca elimde ki Sınır Kent Gazetesini görüp incelemiş ve çok beğenmişti. Erdağ hoca bu görüşmemizden sonra gazetemize siyasi gündemle ilgili  açıklamalar da bulunarak sayfalarımızda yer almıştı. Sık sık yaptığımız telefon görüşmelerinde de sürekli siyaset ve ülke yönetimi adına sohbetler ettik hocayla.
CHP Kurultayından sonra da  beni arayan değerli hocamız, Kuraltay hakkında Trakya’da ki tüm gazetelere açıklama yapacağını, ilk açıklamasını da Sınır Kent’e yapmak istediğini söyledi.
Telefon görüşmemiz sırasında başarısız Genel Başkan diye tanımladığı Kılıçdaroğlu’nun yeniden Genel Başkan seçilmesine tepkili olduğunu belirten Doç.Dr.Ali İhsan Erdağ, CHP Genel Başkanlığına yeniden seçilen Kılıçdaroğlu’na oy veren delegelere biatçı delegeler diyerek sözlerine şöyle devam etti; “Son kurultay ile ilgili, pardon "tiyatro" ile, hatta "sirk" de diyebilirim, ilk değerlendirmem şudur efendim; biraz sert olacak yalnız, kusura bakmayın. Merak da etmeyin ama daha da sertleşeceğim, çünkü önce Halk'tan koptuk biz, kopardılar yavaş, yavaş. Şimdiyse üyemizden. Tedbir almazsak "biatçı" delegemizle, yakında seçmen de terk edecek bizi. Bilesiniz…
Ne yani, onca olumsuzluğa rağmen, onca uygun koşula rağmen, iktidar mı oldunuz da, tek adayla, "kaybeden" tayfayla girdiniz genel kurultaya. % 25'te kaldınız be… CHP bu tayfayla ileri mi gider geri mi?
CHP’yi mum gibi eriten Kılıçdaroğlu ile partimiz sürekli kan kaybetti, bundan sonra da kan kaybından gider. Oysa biz, önce üyeyi, sonra delegeyi kazanacağız. Önce CHP'yi geri alacağız kısmetse, sonrası kolay, Türkiye zaten kazanılır.
Dersimlilerin filan değil bu Koca çınar. Bu parti, koca Türk Mustafa Kemal Atatürk, silah ve dava arkadaşları eşsiz Türk kahramanlarının yadigarıdır bize, size de kalmaz, bilesiniz. Çok sevinmeyin her yolun bir sonu vardır. Dilerim bu yolun sonu gelene kadar CHP’nin sonu gelmesin. Bunu herkes çok iyi bilsin! “ diyerek Kılıçdaroğlu’na tepki gösterdi.
Anlaşılan bir daha ki kurultaya hazırlanıyorsunuz hocam dediğim de ise , Erdağ Hoca; “Neden olmasın, Atatürk ülkenin kurtuluşunu Trakya’dan başlatmadı mı? “ dedi ve tüm Kırklareli’ye selam, sevgi ve saygılarını gönderdiğini söyledi.

ERDAĞ HOCA KILIÇDAROĞLU’NA ATEŞ PÜSKÜRDÜ!


Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com
 ·
 

CHP 35. Olağan Kurultayını yaptı. Tek başına aday olan Kemal Kılıçdaroğlu yeniden genel başkanlığa seçildi. 
Ancak Kılıçdaroğlu'na sandıktan uyarı geldi. Tek başına aday olduğu kurultayda Kılıçdaroğlu, yüzde 20 oy kaybetti. Kullanılan oylardan 248'i geçersiz sayıldı.
CHP'nin toplam bin 275 delegesi bulunuyordu.
CHP Genel başkan adayları arasında yer alan İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Genel Başkan adaylığı için yeterli 128 imzayı toplayamadı. Balbay "92 imzada kaldı ve aday olamadı. Muharrem İnce ve Umut Oran'ın daha önce çekilmesiyle birlikte tek aday kalan Balbay da yeterli imzayı toplayamayınca, Kılıçdaroğlu genel başkanlık yarışında tek kaldı.
Ankara Spor Salonundaki kurultayda, genel başkanlık seçimi için
bin 238 delegeden 990'ının oyunu alan Kılıçdaroğlu, yeniden gelen başkan seçildi.
Ceza Avukatı Doç.Dr.Ali İhsan Erdağ
ADD Kırklareli Şube Başkanlığının düzenlediği konferansa konuşmacı olarak katılan CHP Tekirdağ Milletvekili adaylarından, Ceza Avukatı Doç.Dr.Ali İhsan Erdağ ile konferans sonrası yollarımız sigara da kesişmiş,ikimizde konferansta uzun süre sigara içemediğimizden şu meret sigara bizi bir çay bahçesinde bir araya getirmişti. Masama geldi, oturdu ve beraberinde uzunca bir çay sohbetinde bulunmuştuk. Bu arada sigaramızı da tüttürmüştük. Samimi ve cana yakın hoca elimde ki Sınır Kent Gazetesini görüp incelemiş ve çok beğenmişti. Erdağ hoca bu görüşmemizden sonra gazetemize siyasi gündemle ilgili sıkça açıklamalar da bulunarak sayfalarımızda yer almıştı.
CHP Kurultayından sonra beni arayan değerli hocamız, Kuraltay hakkında Trakya’da ki tüm gazetelere açıklama yapacağını, ilk açıklamasını da Sınır Kent’e yapmak istediğini söyledi.
Telefon görüşmemiz sırasında başarısız Genel Başkan diye tanımladığı Kılıçdaroğlu’nun yeniden Genel Başkan seçilmesine tepkili olduğunu belirten Doç.Dr.Ali İhsan Erdağ, CHP Genel Başkanlığına yeniden seçilen Kılıçdaroğlu’na oy veren delegelere biatçı delegeler diyerek sözlerine şöyle devam etti; “Son kurultay ile ilgili, pardon "tiyatro" ile, hatta "sirk" de diyebilirim, ilk değerlendirmem şudur efendim; biraz sert olacak yalnız, kusura bakmayın. Merak da etmeyin ama daha da sertleşeceğim, çünkü önce Halk'tan koptuk biz, kopardılar yavaş, yavaş. Şimdiyse üyemizden. Tedbir almazsak "biatçı" delegemizle, yakında seçmen de terk edecek bizi. Bilesiniz…
Ne yani, onca olumsuzluğa rağmen, onca uygun koşula rağmen, iktidar mı oldunuz da, tek adayla, "kaybeden" tayfayla girdiniz genel kurultaya. % 25'te kaldınız be… CHP bu tayfayla ileri mi gider geri mi?
CHP’yi mum gibi eriten Kılıçdaroğlu ile partimiz sürekli kan kaybetti, bundan sonra da kan kaybından gider. Oysa biz, önce üyeyi, sonra delegeyi kazanacağız. Önce CHP'yi geri alacağız kısmetse, sonrası kolay, Türkiye zaten kazanılır.
Dersimlilerin filan değil bu Koca çınar. Bu parti, koca Türk Mustafa Kemal Atatürk, silah ve dava arkadaşları eşsiz Türk kahramanlarının yadigarıdır bize, size de kalmaz, bilesiniz. Çok sevinmeyin her yolun bir sonu vardır. Dilerim bu yolun sonu gelene kadar CHP’nin sonu gelmesin. Bunu herkes çok iyi bilsin! “ diyerek Kılıçdaroğlu’na tepki gösterdi.
Anlaşılan bir daha ki kurultaya hazırlanıyorsunuz hocam dediğim de ise , Erdağ Hoca; “Neden olmasın, Atatürk ülkenin kurtuluşunu Trakya’dan başlatmadı mı? “ dedi ve tüm Kırklareli’ye selam, sevgi ve saygılarını gönderdiğini söyledi.

15 Ocak 2016 Cuma

ANNELER DERNEĞİ ANNELİK YAPIYOR

Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com

 Aynur Adalı Başkanlığında faaliyetlerini soluksuz sürdüren  Kırklareli Anneler derneği yöneticilerini, Dernek binasında ziyaret ettim. Ekip her zamanki gibi  hummalı bir çalışma içindeydi.
Gültaç Admeş Altındağ, Kırklareli’de  kalp ameliyatı olacak 3 yaşında ki bir kız çocuğunun İstanbul’da olduğunu, ailesinin maddi sıkıntılar çektiğini öğrenince aileye ulaşmış ve yaptığı görüşmenin ardından  yönetime toplantı çağrısında bulunmuş. Ziyaretim tamda bu toplantının üzerine denk geldi.
Başkan Yadalı ve yönetim kurulu üyeleri 3 yaşımdaki minik çocuk için aramadık yer, baş vurmadık kişi bırakmadılar.
Ziyaretim tamamen tesadüftü ve bu vakaya tanık oldum. Faaliyetlerini yakından takip ettiğim, her etkinliğine katılmaya çalıştığım Anneler derneğinin, tabelasında yazan anneler ifadesinin sadece tabelada kalmadığını bu gönül elçilerinin gerçektende annelik yaptığına tanık oldum.
Gördüklerim beni ziyadesi ile mutlu etti, bir o kadarda duygulandırdı. Bazı anne babanın kendi evladı için bile bu denli  mücadele etmediğini bildiğimden, Anneler derneği üyelerinin  hiç bir şeyi olmayan o minik yavru için deyim yerinde ise  kendilerini nasıl parçaladıklarını görmek herkesin tanık olması gereken bir  insanlık dersinden başka bir şey değildi.
 Başkan Aynur Adalı ile Yönetim Kurulu üyeleri Nilgün Özdil, Gültaç Admeş Altındağ,  Gülay Gökçe, Gülşen Kaymaz Pervin Dündar, Mine İnce, Türkan Pakdemir’e gönül dolusu teşekkür ediyor, Kamu kurum ve kuruluşlarını, özel sektörü ve birey olarak herkesi bu  muhteşem  insanlara desteğe davet ediyorum.  




HALEBAK!

Kırklareli Günlüğü 
 
Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com
Lüleburgaz Belediyesi tarafından Hakan Bayrakçı’ya ait araştırma şirketine yaptırılan ve 7 ayrı grup üzerinde sürdürülen kadın ve çocukları kapsayan anket,  Aşkiye Neşet Çal sahnesinde gerçekleştirilen sunum ile paylaşıldı.
Sunumun sorular bölümünde söz alan Kenan Gören’in, “konuşma, seçime gir” diyerek başlayan konuşmasını Belediye Başkanı Emin Halebak mikrofonu kapattırarak kesti ve Kenan Gören’i susturdu. Kenan Gören’in  soru sormasına izin vermeyen Belediye Başkanı Emin Halebak, sinirlenerek, " Anket ile ilgili soru soracaksan sor, sormayacaksan sus. Ben seçime girdim. Benimle tartışma. İstiyorsan seçimde karşıma çık" diyerek salonda gergin bir ortamın oluşmasına neden oldu. Emin Halebak’ın bu sert çıkışı sıcak ortamda soğuk rüzgarlar estirdi ve ortamı  buz gibi etti, ciddi anlamda gerdi, ardından soru ve cevap bölümü başlamadan bitti.
Lüleburgaz Belediye Başkanı Halebak’ın zaman zaman ortaya çıkan agresif halleri Lüleburgazlılar tarafından bilinen bir durum. Halebak’ın tavrı doğrumu? Yanlış mı? Tartışılacak  bir konu ama orada soru soranın da sorusunun devamında Başkana hakaret etmeyi planlayıp, planlamadığı da başka bir tartışma konusu.
 Belki de vatandaş Başkana hakaret ve küfre varan söylemlerde bulunacaktı. Başkanın o kadar insan içinde müdahalesi, şahsı tanıyor  olmasından ve iyi niyetli olmadığını bilmesinden de kaynaklanabilir.
Şimdi  Başkan ve Soru soran Kenan bey ile aralarında geçmişten gelen bir şeyler olup olmadığını  bilmediğimiz için kimseyi suçlamak istemiyorum ama o ortamda cereyan eden hadiseyi de doğru bulmuyorum.
Emin Halebak’ı yakinen tanıdığım için onun aklından geçeni çat diye insanın yüzüne söyleyen bir fıtrata sahip olduğunu biliyorum. Bu bir yaradılış meselesi. İyiyi de kötüyü de söylüyor adam, riya yapmasını beceremiyor. 
Bazı vatandaşları makamından kovduğuna bile tanık oldum. Aslında hayret verici olan Halebak’ın o vatandaşı kovması değil, kovduğu vatandaşın her şeye rağmen onu sevmeye devam etmesi…
Agresif ama doğal bir yapısı olan Emin Halebak, tüm bu hallerine rağmen doğal bulunuyor, çok seviliyor ve  her dönem rahatlıkla belediye başkanı seçilebiliyor. Burada  soru Halebak neden seviliyor?  Neden seçiliyor?  Ben bu soruların cevabını bulamadım.  Başkanı tanımayan için hadise ciddi eleştirileri gerektirse de Lüleburgaz onu bu şekilde seviyor ve bağrına basıyor, yapacak bir şey yok…





“Hesaplandığında soygunun büyüklüğü ortaya çıkar!”

Kırklareli Günlüğü

Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com
Kırklareli Ak Parti Milletvekili Selahattin Minsolmaz’ın Kırklareli’ne hızlı trenin geleceği ile ilgili yaptığı açıklamalar basında sıkça yer almaya başladı.  Minsolmaz’ın  hızlı tren projesinin Kırklareli gelişimine büyük ivme katacağını belirtmesi Kırklarelilileri sevindirirken, “Bu tren sahiden Kırklareli merkezden geçecek mi? “ sorusunu da yoğun şekilde  gündeme getirdi. Kırklareli’de yaşayanlar, merkezden geçmeyecek trenin Kırklareli’ne bir faydasının olmayacağını belirtiyorlar.
Bildiğim kadarı ile tren Kırklareli merkeze uğramıyor.  Yapılmış olan proje  değişiklikleri ile güzergah değişip Tren belki de merkezden geçer.  Böyle bir şey var mı? Yok mu? Bilmiyorum. Dolayısı ile  bu tren buradan geçer mi? Geçmez mi? Bilemeyiz  ama  CHP Lüleburgaz İlçe Başkanı Özgür Kaya, Milletvekili Minsolmaz’a hitaben Basında çıkan   açıklamasında; “Sen sağlık getiremiyorsan hızlı treni nasıl getireceksin?” sorusunu soruyor  ve iktidarın Kırklareli’ne tren falan getirmeyeceğini iddia ediyor.
Başkan Özgür Kaya, “Kırklareli  insanımıza  yakışır şekilde yönetilmiyor. Siyaset hayat kalitesini yükseltme işidir. Şuanda Kırklareli sağlık konusunda 65.ci sıradadır. Şırnak'tan ve birçok İlden daha yetersiz durumdadır.  Lüleburgaz’da üniversite hastanesi bulunmamakta ağır hastalar başka yerlere götürülmektedir. İnsanlarımızın  sorununa çare olamayan bir Kırklareli politikası var. Peki yöneten kim? 
AKP bu konuda insanlara, bize oy vermezseniz sizi Trakya’dan beter ederim diyor. Kendilerine oy vermeyenleri dışlayan bu iktidardan kurtulmak en başta bizim görevimizdir. Bu görevimizi yerine getirebilmek için çalışmaya devam edeceğiz.
Milletvekili Selahattin Minsolmaz gazetelere beyanat veriyor. Hızlı tren gelecek bölgemiz gelişecek. Önce sağlık getir sağlık, sen sağlık getiremiyorsan hızlı treni nasıl getireceksin? Hızlı treni getireceğiz diyorlar bütün trenlerimizi kaldırıyorlar. Hızlı tren gelecek diye yeni rant alanları yaratmaya yeni arsaları bire on katlamaya ve pazarlamaya çalışıyorlar. Hızlı tren filan getirecekleri yok. Büyük projeler yapmayı düşünenler yoğun bakım ünitesini Lüleburgaz’a getirmek için çalışma yapsınlar’” Açıklamalarında bulundu. Kırklareli İlinde en büyük nüfusa sahip olan Lüleburgaz’da sağlık sorunları yaşandığı Lüleburgazlı vatandaşlar tarafından da dile getiriliyor. Vatandaşta, Sağlıkta devrim yaptığını iddia eden Ak Parti iktidarının o devrimi Lüleburgaz’da da yapmasını istediklerini söylüyorlar.
CHP İlçe Başkanı Özgür Kaya, Ak Parti iktidarını ve Milletvekilini hedef alan iddialarında “Avrupa Birliğine uyum projeleri olarak başlayan ‘’doğru işler’’ AKP yöneticilerinin elinde yeni rant alanlarına çevriliyor. Sitelerde  apartmanlarda ve kooperatiflerdeki yönetim sorunlarını bahane ederek kendilerine şirketler kuruyor, bu şirketlerle bütün apartman, site ve kooperatif yönetimlerini ele geçirmeye ve bunların üyelerini haraca bağlamaya çalışıyorlar.
Apartmanlarda daire başına ödenecek aidatlar ilerleyen yıllarda vatandaşı kendi evinde kiracı durumuna düşürecek kadar yükselecek.
Hane başına 15 lira ile 80 lira arası aidat. Lüleburgaz’ımızdaki  50.000 hane ve tüm Türkiye deki 40 milyon hane hesaplandığında soygunun büyüklüğü ortaya çıkar.” İddiaları ile Ak Partiyi hedef alan CHP İlçe Başkanı Kaya halka bu yönde açıklamada bulunuyor...

Şu meşhur hızlı tren gerçekten gelecek mi? Daha önemlisi Kırklareli Merkeze uğrayacak mı? Bekleyip göreceğiz.

9 Ocak 2016 Cumartesi

Yazar Erdoğan Kantürer Sınır Kent Gazetesini ziyaret etti.


 Erdoğan Kantürer, Sınır Kent Gazetesini  ziyareti sırasında  TEAROS adlı eseri ile ilgili bilgiler vererek, Kaynarca Tarihinin gün yüzüne çıkması için önemli çalışmalar yapan Kaynarca Belediye Başkanı Serdar Türker’in Kaynarca için büyük şans olduğunu dile getirdi.
 
Erdoğan Kantürer, Tearos adlı eserini Sınır Kent
Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Faruk Ceylan için imzaldı
THA-Tearos  kitabının yazarı  Erdoğan Kantürer Sınır Kent Gazetesini  ziyaret etti. Gazetenin  Yazı İşleri Müdürü Faruk Ceylan’a M.Ö. yıllara dayanan  Kaynarca Tarihine ışık tutan kitabı ile ilgili bilgiler aktaran Erdoğan Kantürer,  o tarihin gün yüzüne çıkması için önemli çalışmalar yapan Kaynarca Belediye Başkanı Serdar Türker’in  de Kaynarca için büyük şans olduğunu dile getirdi.
Yazar Kantürer, sohbet sırasında Yazı İşleri Müdürü Ceylan’a Kaynarca tarihi ile ilgili kısaca şu bilgileri aktardı; “Yörenin antik dönemlerdeki ilk sahipleri yöreye adını veren Traklar’dır. Trakya Kralı Teoros’un, bu bölgedeki kaynakları sayfiye yeri olarak ziyaret ettiğinden, tarihin babası kabul edilen Heredot vasıtasıyla haberdar oluyoruz. Tearos Irmağı ya da Tearos Pınarları olarak bilinen bu bölgede sıcak ve soğuk su kaynaklarının olduğu, bu sebeple soyluların bu bölgeyi sayfiye ve arınma yeri olarak kullandığını biliyoruz.
Heredot tarihinden aktarılan bir diğer bilgi ise yöreyi adeta taçlandırır. M.Ö. 513 yılında Pers hükümdarı  bu bölgeden geçmiş, ordularıyla 3 gün bu su kaynaklarında konaklayıp, rivayet edilen o meşhur sözü söylemiştir :
Tearos İnsanlık tarihine etki edecek bir eser
"Tearos Kaynakları, bir ırmağın verebileceği suyun en üstününü ve en güzelini vermektedir. Perslerin ve anakaranın kralı, insanların en üstünü ve en güzeli, Hystastpes oğlu Darius da, ordularıyla İskit üzerine yürürken bu kaynağın yanından geçti."
Tearos kaynakları diye bahsedilen bu bölgede, şimdi gerçekliği hakkında Heredot tarihinde yazılanlar haricinde herhangi bir emare bulunmayan bir de dikilitaş diktirerek, nişanını bıraktığı anlatılır.
Darius; “Ben dünyaya sahibim, Tearos dünyanın en güzel sularına…”  dedi.
Erdoğan Kantürer, kısa bir süre sonra basılarak, kitapçılarda yerini alacak Tearos adlı eserini imzalayarak, Sınır Kent Gazetesi  Yazı İşleri Müdürü Faruk Ceylan’a hediye etti.


KIRKLARELİ BELEDİYESİNDEN ŞEHİTLERE VEFA


Kırklareli’de   Belediye Meclisi kararı ile   dört sokağın ismi değiştirildi.
Belediye Meclisi kararınca Pınar, Kocahıdır ve Karakaş mahallelerinde dört sokak ismi Kırklarelil şehitlerin isimleri ile değiştirildi.
Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu, belediye binasında gerçekleştirilen meclis toplantısında, şehit isimlerinin sokak isimleriyle değiştirilmesinden dolayı mutluluk duyduklarını söyledi.
Şehitlerin isimleriyle anı ve hatıralarının her zaman yaşatılacağını ifade eden Kesimoğlu, kararın alınmasına destek olan meclis üyelerine teşekkür etti.

Karara göre, Pınar Mahallesi'nde Türker Sokağı Şehit Deniz Kuvvetleri Kıdemli Çavuş Soner Güvenç Sokağı, Kocahıdır Mahallesi Sarıyeri Sokağı Şehit Piyade Onbaşı Tuncay Güdücü Sokağı, Karakaş Mahallesi Bağlaryolu Sokağı Şehit Jandarma Kıdemli Çavuş Alemdar Albayrak Sokağı, Uzun Sokağı ise Şehit Jandarma Kıdemli Çavuş Yıldırım Akbulut Sokağı olarak değiştirildi.

KIRKLARELİ’DE YILIN BASIN ÖDÜLLERİ YARIN VERİLECEK

Kırklareli Valisi Esengül Civelek
        
Vali Esengül Civelek,  Gazeteciler gününde  Basın Mensupları onuruna yemek veriyor. Yemek, yarın  İl Emniyet Müdürlüğü Sosyal Tesislerinde verilecek. Yılın Basın Ödüllerini hak eden Gazetecilerin ödülleri de düzenlenen yemekte verilecek

Tha-Kırklareli Valiliği’nin katkıları ile Kırklareli Gazeteciler Cemiyeti tarafından, Genel Haber, Özel Haber, Spor Haberi, Yaşam, İl Tanıtım Fotoğrafı, İl Tanıtım Videosu dallarında bu yıl Kırklareli’ de ilk defa tüm çalışan basın mensupları arasında düzenlenen 2015 Yılı Basın Ödüllerini hak eden gazeteciler, Kırklareli Gazeteciler Cemiyetinin  Jüri heyeti tarafından belirlendi.
Kırklareli Gazeteciler Cemiyeti
Başkanı Selim Tiran 
Yarışmada  ödüle layık görülen eserlerin sahipleri, 10 Ocak Pazar günü İl Emniyet Müdürlüğü Sosyal Tesislerinde, Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Vali Esengül Civelek’in,   Basın Mensupları onuruna vereceği  akşam yemeğinde Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Selim Tiran tarafından açıklanacak ve gazetecilerin ödülleri düzenlenecek yemekte  verilecek.  


6 Ocak 2016 Çarşamba

AMAN DİKKAT ÜNAL BAŞKUR!

Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com

CHP’nin çiçeği burnunda İl Başkanı Ünal Başkur, geçtiğimiz günlerde  Basında yer alan bir konuşmasında, Fenerbahçeli ve Beşiktaşlıları  kızdıracak bir cümle kullandı. Ünal Başkur, Basında çıkan hali ile konuşmasına şöyle başlamıştı; “ Ben şimdi konuşmamı biraz ötekileştireceğim. Bir slogan vardır en son şöyle bitiyor; “Gerçekleri tarih yazar, tarihi de Galatasaray.” İşte bu cümle ile Ünal Başkur sahiden önemli bir ötekileştirme yaptı ve Kırklareli’de  kişisel olarak çok sevilmesine rağmen  ciddi anlamda tepki aldı.  Şimdi Galatasaraylı olmayan  herkes, Ünal Başkur’un neden böyle bir cümle kullanma ihtiyacı hissettiğini sorguluyor…
CHP’nin değerli Başkanı, çok  kıymetli kardeşim Ünal Başkur, bence de bu cümle ile çam devirdiniz. Unutmayınız ki, Türk insanı gazeteyi birinci  sayfadan değil, son sayfadan, yani spor sayfasından okumaya başlar. Büyük bir kitlenin öncelikli tercihi Futboldur.
Geçmişte Fenerbahçe’nin kalesi Kadıköy’den bir Galatasaray yöneticisi aday olmuş, zamanın Fenerbahçe Kulüp Başkanı o Galatasaraylı adaya; “aman Kadıköy’den aday olma kaybedersin” diye uyarıda bulunmuştu.  Aday olan yönetici de, partisinin Kadıköy’de çok güçlü olduğuna güvenerek aday olmuştu ve kendi partisinden olan o Galatasaraylı olmayanların oyunu alamadığı için seçimi kaybetmişti.
Bence siz  bu ve bunun gibi durumları göz önünde bulundurun ve  şu Galatasaraylılığınızı  biraz arka planda bırakın. Bizim insanımız bu ve bunun gibi durumları pek lehte değerlendirmez.  CHP’li bile olsa, Fenerbahçeliliği, Beşiktaşlılığı partisinin önüne geçer.
Ülkemizde bir çok Başbakan, Cumhurbaşkanı Televizyonda  Ulusa sesleniş konuşması yaparlarken, konuşma günü bahse konu takımların maçı olduğu güne denk geldiğinde  programından vaz geçmiştir. Ertelemiştir.  Acaba Neden?
 Şimdi siz şu tarih yazdırdığınız Galatasaray için  “ne var canım, abartma abi “ diyebilirsiniz  ama bence siz  bunu yaşayarak tecrübe etmeye kalkmayın zira yapı anlattığımdan farklı değil. Tecrübeme güvenin.
Bir ülke ki adamın eşinin, siyasi inancının ve sevdiği bir çok değerin önüne renk aşkı geçmektedir. İşte bu ülke bizim ülkemiz.   Üstelik sizi tanıdığını iddia edenlerin bir kısmı sizin Fenerbahçeli olduğunuzu da söylediler ama benim bu konuda bir fikrim yok.  
Ha bu arada unutmadan şunu da hatırlatayım, Mesut Yılmaz Başbakanlığı döneminde Fenerbahçe hakkında bir çam devirmiş ve Fenerbahçeli taraftarlar; “Sandıkta görüşürüz Mesut bey” pankartı açmışlardı. Mesut bey bu pankartı ve tepkiyi önemsememişti ama ANAP’lı Fenerbahçeliler onu  sandığa gömmüştü.  Tabiî ki sizin düşüncenize ve söyleminize kimsenin ipotek koymaya hakkı yok ama madem bu söylemde bulundunuz, karşı cevaplara da hazır olunuz. Benden söylemesi, iyi niyetle bir hatırlatma yapmak istedim Hepsi o kadar.  Yoksa niyetimi ortaya koymaktan hiç çekinmediğimi, asla  geri vites yapmadığımı  herkes bilir.

Size ve siyasi söylemlerinize örnek olan  Galatasaray’ınıza başarılar diliyorum. 

4 Ocak 2016 Pazartesi

SİYASETİN KLASİĞİ BAŞKAN HACI


 
Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com
CHP’nin çiçeği burnunda İl Başkanı Ünal Başkur İl Başkanı seçildikten sonra ilk ziyaretini, kazanmasında en büyük paya sahip olan  Babaeski Belediye Başkanı Abdullah Hacı’ya yaptı.
Kırklareli siyasetenin mihenk taşı Belediye Başkanı Abdullah  Hacı, ziyaret sırasında, siyasi hayatında birçok ön seçime girdiğini, sonuç ne olursa olsun kimseye küsmediğini, darılmadığını ve sonucun olumsuzluklarını daima kendisinde aradığını belirtti ve küsenlere, darılanlara gönderme yaparak, birlik olma mesajı attı.
 “Bir siyasetçinin kantarı sandıktır.” diyen Başkan Abdullah Hacı, Babaeski örgütünün, Büyükmandıra, Karahalil, Alpullu  ve Sinanlı ile her zaman birlik içinde olduğunu belirterek, Babaeski’nin siyasette önemli bir güç olduğunu  söyledi. 
Abdullah Hacı gerçekten de Kırklareli siyasetinde  desteği gerekli bir lider. Kendisini ilk Belediye Başkanı seçildiği günden beri tanır, sık sık görüşürüm. Babaeski için yaptıklarına yakinen şahidim. 
Hizmetleri hakkında ki yorumlarımda geçmişte çok  tepkiler aldım ama zaman beni hep haklı çıkardı. Doğru yorum ve eleştirilerim zaman süzgecinden doğru olarak geçtiğinde, Babaeski’de ki eleştiri makineleri bile; “ Yahu Faruk Ceylan bunu çok önce yazmıştı. Tam da dediği gibi oldu.”  demişlerdi.  Örnek mi? Buyurun   onlarca örnekten birini siz değerli okurlarımla paylaşayım;

Cumhuriyet Halk Partisi’nin Babaeski Belediye Başkan Adaylığı için yarışan Aday Adayları’ndan Av. Abdullah Hacı, Haluk Tezsezer ve Ozan Yetkin Hazar’ın şanslarını, 24 Kasım 2013 Pazar günü yapılacak olan seçimden önce ilan edebilmek için yaptığım araştırmalarımı, seçim tarihinden 58 gün önce oy oranları ile birlikte köşemden yazmıştım. Yazım Babaeski’de deprem etkisi yaptı. O gün, yani seçim yapılmadan 58 gün önce ki yazımdan dolayı bazı kesimler ki, bunlara gazeteci meslektaşlarımın da bir kısmı dahildir, verdiğim sonuçların yanlış olduğu yönünde yoğun söylemlerle, şahsımı ve gazetemizi hedef alan  mesnetsiz saldırılarda bulunmuşlardı. 
Bende zaman her şeyin ilacı kabilinden kimseye kulak asmadım, kızmadım, darılmadım ve bu HERBOKOLOG’ları   tebessümle karşıladım.
Seçimden 58 gün önce yazdığım o köşe yazımda,  Abdullah Hacı’nın %56, Ozan Yetkin Hazar’ın %22, Haluk Tezsezer’in %14, kararsızların da  %8 oy oranına sahip olduklarını belirtmiştim.
Bazı Gazeteci arkadaşlarım tarafından da tepki gördüğüm o sonuçlar işte bu sonuçlardı.  Sonra ne oldu? 58 gün geçti, 24 Kasım 2013 Pazar günü geldi ve
Babaeski’de 1260 CHP Üyesinden 1128’i Efsane Düğün Salonunda oy kullandı.  Bana tepki gösteren Herbokologlar  yanıldığımı görmek için hevesle sırıtarak dişlerini gösteriyordu.   
Sandıklar açıldığında; Av. Abdullah Hacı 671 oy ve %59.5 oy oranı ile ipi açık ara önde göğüsledi. Ozan Yetkin Hazar 234 oy ve %21 oy oranı ile ikinci, Haluk Tezsezer 213 oy ve %19 oy oranı ile seçimden 3. Sırada çıktı. 10 kişi geçersiz oy kullandı.
Araştırmamın oy oranlarıyla, sandıktan çıkan oranları karşılaştırdığımızda, Av. Abdullah Hacı’nın aldığı oy anketimizde %3.5, Ozan Yetkin Hazar’ın aldığı oy %1, Haluk Tezsezer’in aldığı oy %5’lik bir sapma gösterdi. Araştırmamdan çıkan geçersiz oylar ve  %8’lik kararsızları da değerlendirmeye aldığımızda toplamda sapma oranı %1.5’lara düştü. 
Dolayısı ile yapmış olduğum araştırmanın toplamda başarı oranı %98.5’e denk geldi.  Bu sonuçlar başarısız olduğumu görme arzusu içinde olanların sırıtmalarını sonlandırdı. Bazıları beni tebrik etmek zorunda kaldı... 
 Benim, mesleğimde ki  ilke yaptığım işten  emin olmak ve herkesten önce doğruyu değerli okuyucularımla paylaşmaktır.   Başka bir kaygı taşımam ve emin değilsem de asla kaleme almam...
Ünal Başkur’un kazandığı seçimin de burun farkı ile  sonuçlanacağını, Abdullah Hacı’nın desteğini alanın seçimi kazanacağını hatırlayacağınız üzere köşemde yazmıştım.
Abdullah Hacı, Milletvekili Vecdi Gündoğdu’nun Milletvekili adaylığını belirleyen en önemli faktör olmuştu. O Abdullah Hacı bu defa da Ünal Başkur'un  İl Başkanlığının belirleyicisi oldu.
Abdullah Hacı’nın, örgütünde kurduğu yıkılmaz birlik ile bundan sonra ki dönemde neler yapacağını takip ederek birlikte izleyeceğiz. Aslında bu konuda da tahminlerim var ama onları emin olduktan sonra yazacağım. 
Ünal Başkur’un   yaptığı bir Basın açıklamasında  ki gafını yorumlayarak  siz değerli okurlarım için  yarın ki  SINIR KENT Gazetesinde  paylaştım. Bayiinizden SINIR KENT Gazetesi almayı unutmayın ve çiçeği burnunda Başkanın gafını okuyun.
Ünal Başkur'a başarılar diliyor,  yeni yılın tüm okurlarıma, Kırklarelili hemşehrilerime mutluluk, başarı, sıhat ve bol para getirmesini diliyorum.