22 Ocak 2016 Cuma
21 Ocak 2016 Perşembe
ÖZGÜR KAYA’DAN ARSENİK BELGESİ
Faruk CEYLAN farukceylan39@gmail.com |
CHP Lüleburgaz İlçe Başkanı Özgür Kaya’nın geçtiğimiz günlerde yaptığı arsenikli su açıklamalarından sonra, Kırklareli İl Özel İdaresinden ve bir muhtardan açıklamalar gelmişti. Açıklamaların tatmin edici olmadığını belirten CHP İlçe Başkanı Özgür Kaya, suda ki arsenik meselesinin hafife alınacak boyutta olmadığını belirterek, arsenik oranlarının tehlike boyutlarını bu defa belgelerle açıkladı.
Başkan Kaya, suda arseniğin tehlike boyutunu gösteren belgeleri de kamuoyu ile paylaştı. Başkan Kaya’nın açıklamaları halkta tedirginlik yarattı. Halk yetkililerden inandırıcı resmi açıklamalar beklediğini söyledi.
Lüleburgaz’a bağlı köylerde yapılan analiz sonuçlarında içme sularının ağır metaller içerdiğini ve oranların tehlikeli boyutlarda olup, insan sağlığını tehdit edecek kadar yüksek değerlere sahip olduğunu belirten Özgür Kaya, Kırklareli’de toplam 16 köyle ilgili olarak, devletin olumsuz raporlarının elinde olduğunu belirtti ve bu raporları kamuoyu ile paylaştı.
İddialar ürkütücü, halk tedirgin. Meseleyi hafife almak kesinlikle mümkün değil. Bu konuda Devletin yetkili organları tarafından gerekli analizlerin zaman geçirilmeden yapılması, CHP İlçe Başkanı Özgür Kaya’nın iddiaları doğruysa gerekli tedbirler alınana, arıtma tesisleri kurulana kadar suların kullanılmasına izin verilmemelidir. Suda arsenik var ama oranı düşük, zaten arıtma yapacağız tarzında olayın geçiştirilmesi asla kabul edilebilecek bir durum değildir.
Geçmişte Çernobil felaketinden sonra bu ülkenin Bakanı televizyonlara çıkıp; “Çayda radyasyon yok. Bakın ben içiyorum. Sizde için hiçbir şey olmaz.” dediğini umarım hatırladınız. Sonra ne oldu? Bakan sigortalı ama radyasyonlu çaylar gönül rahatlığı ile içildi ve bölgede kanser, küçük çocuklarda dahil olmak üzere patladı.
Arsenikli su meselesinde aynı duruma düşmemek için olaya hassasiyetle yaklaşılmalıdır. Siyasal olarak Özgür Kaya’nın haklı çıkma ihtimaline karşı bir şeyler gizlenmemeli, Kaya haklı çıksa da gerçekler halkla paylaşılmalıdır.
Muhalefet partisi İlçe Başkanı Özgür Kaya’nın haklı çıkmasını engelleyeceğim diye insanlarımızın zehirlenmesine, inanıyorum ki kimse göz yumamaz , asla böyle bir şeye izin veremez ama işte o kör olası Bakan var ya ister istemez insanı olumsuz düşünmeye sevk ediyor işte….
Lütfen kimse üzerine bir şeyler almasın, hatta gocunmasın. Bu ülke de yaşanmışlar ve yaşayanlar var…
Her ihtimali düşünmek gerekiyor. Neden? Çünkü insan hayatı söz konusu. Anlatmak istediğim olayı kişiselleştirmeden, kim haklı çıkarsa çıksın, ya da çıkmasın gerçekler resmi olarak tespit edilip tedbir almak farz olmuştur. Aksi halde bunun vebalini kimse taşıyamaz
Başkan Kaya, suda arseniğin tehlike boyutunu gösteren belgeleri de kamuoyu ile paylaştı. Başkan Kaya’nın açıklamaları halkta tedirginlik yarattı. Halk yetkililerden inandırıcı resmi açıklamalar beklediğini söyledi.
Lüleburgaz’a bağlı köylerde yapılan analiz sonuçlarında içme sularının ağır metaller içerdiğini ve oranların tehlikeli boyutlarda olup, insan sağlığını tehdit edecek kadar yüksek değerlere sahip olduğunu belirten Özgür Kaya, Kırklareli’de toplam 16 köyle ilgili olarak, devletin olumsuz raporlarının elinde olduğunu belirtti ve bu raporları kamuoyu ile paylaştı.
İddialar ürkütücü, halk tedirgin. Meseleyi hafife almak kesinlikle mümkün değil. Bu konuda Devletin yetkili organları tarafından gerekli analizlerin zaman geçirilmeden yapılması, CHP İlçe Başkanı Özgür Kaya’nın iddiaları doğruysa gerekli tedbirler alınana, arıtma tesisleri kurulana kadar suların kullanılmasına izin verilmemelidir. Suda arsenik var ama oranı düşük, zaten arıtma yapacağız tarzında olayın geçiştirilmesi asla kabul edilebilecek bir durum değildir.
Geçmişte Çernobil felaketinden sonra bu ülkenin Bakanı televizyonlara çıkıp; “Çayda radyasyon yok. Bakın ben içiyorum. Sizde için hiçbir şey olmaz.” dediğini umarım hatırladınız. Sonra ne oldu? Bakan sigortalı ama radyasyonlu çaylar gönül rahatlığı ile içildi ve bölgede kanser, küçük çocuklarda dahil olmak üzere patladı.
Arsenikli su meselesinde aynı duruma düşmemek için olaya hassasiyetle yaklaşılmalıdır. Siyasal olarak Özgür Kaya’nın haklı çıkma ihtimaline karşı bir şeyler gizlenmemeli, Kaya haklı çıksa da gerçekler halkla paylaşılmalıdır.
Muhalefet partisi İlçe Başkanı Özgür Kaya’nın haklı çıkmasını engelleyeceğim diye insanlarımızın zehirlenmesine, inanıyorum ki kimse göz yumamaz , asla böyle bir şeye izin veremez ama işte o kör olası Bakan var ya ister istemez insanı olumsuz düşünmeye sevk ediyor işte….
Lütfen kimse üzerine bir şeyler almasın, hatta gocunmasın. Bu ülke de yaşanmışlar ve yaşayanlar var…
Her ihtimali düşünmek gerekiyor. Neden? Çünkü insan hayatı söz konusu. Anlatmak istediğim olayı kişiselleştirmeden, kim haklı çıkarsa çıksın, ya da çıkmasın gerçekler resmi olarak tespit edilip tedbir almak farz olmuştur. Aksi halde bunun vebalini kimse taşıyamaz
19 Ocak 2016 Salı
ERDAĞ HOCA KILIÇDAROĞLU’NA ATEŞ PÜSKÜRDÜ
Faruk CEYLAN farukceylan39@gmail.com |
ADD Kırklareli Şube Başkanlığının düzenlediği konferansa konuşmacı olarak katılan CHP Tekirdağ Milletvekili adaylarından, Ceza Avukatı Doç.Dr.Ali İhsan Erdağ ile konferans sonrası yollarımız sigara da kesişmiş,ikimizde konferansta uzun süre sigara içemediğimizden şu meret sigara bizi bir çay bahçesinde birer bardak çayla bir araya getirmişti. Masama geldi, oturdu ve beraberinde uzunca bir çay sohbetinde bulunduk. Samimi ve cana yakın hoca elimde ki Sınır Kent Gazetesini görüp incelemiş ve çok beğenmişti. Erdağ hoca bu görüşmemizden sonra gazetemize siyasi gündemle ilgili açıklamalar da bulunarak sayfalarımızda yer almıştı. Sık sık yaptığımız telefon görüşmelerinde de sürekli siyaset ve ülke yönetimi adına sohbetler ettik hocayla.
CHP Kurultayından sonra da beni arayan değerli hocamız, Kuraltay hakkında Trakya’da ki tüm gazetelere açıklama yapacağını, ilk açıklamasını da Sınır Kent’e yapmak istediğini söyledi.
Telefon görüşmemiz sırasında başarısız Genel Başkan diye tanımladığı Kılıçdaroğlu’nun yeniden Genel Başkan seçilmesine tepkili olduğunu belirten Doç.Dr.Ali İhsan Erdağ, CHP Genel Başkanlığına yeniden seçilen Kılıçdaroğlu’na oy veren delegelere biatçı delegeler diyerek sözlerine şöyle devam etti; “Son kurultay ile ilgili, pardon "tiyatro" ile, hatta "sirk" de diyebilirim, ilk değerlendirmem şudur efendim; biraz sert olacak yalnız, kusura bakmayın. Merak da etmeyin ama daha da sertleşeceğim, çünkü önce Halk'tan koptuk biz, kopardılar yavaş, yavaş. Şimdiyse üyemizden. Tedbir almazsak "biatçı" delegemizle, yakında seçmen de terk edecek bizi. Bilesiniz…
Ne yani, onca olumsuzluğa rağmen, onca uygun koşula rağmen, iktidar mı oldunuz da, tek adayla, "kaybeden" tayfayla girdiniz genel kurultaya. % 25'te kaldınız be… CHP bu tayfayla ileri mi gider geri mi?
CHP’yi mum gibi eriten Kılıçdaroğlu ile partimiz sürekli kan kaybetti, bundan sonra da kan kaybından gider. Oysa biz, önce üyeyi, sonra delegeyi kazanacağız. Önce CHP'yi geri alacağız kısmetse, sonrası kolay, Türkiye zaten kazanılır.
Dersimlilerin filan değil bu Koca çınar. Bu parti, koca Türk Mustafa Kemal Atatürk, silah ve dava arkadaşları eşsiz Türk kahramanlarının yadigarıdır bize, size de kalmaz, bilesiniz. Çok sevinmeyin her yolun bir sonu vardır. Dilerim bu yolun sonu gelene kadar CHP’nin sonu gelmesin. Bunu herkes çok iyi bilsin! “ diyerek Kılıçdaroğlu’na tepki gösterdi.
Anlaşılan bir daha ki kurultaya hazırlanıyorsunuz hocam dediğim de ise , Erdağ Hoca; “Neden olmasın, Atatürk ülkenin kurtuluşunu Trakya’dan başlatmadı mı? “ dedi ve tüm Kırklareli’ye selam, sevgi ve saygılarını gönderdiğini söyledi.
Telefon görüşmemiz sırasında başarısız Genel Başkan diye tanımladığı Kılıçdaroğlu’nun yeniden Genel Başkan seçilmesine tepkili olduğunu belirten Doç.Dr.Ali İhsan Erdağ, CHP Genel Başkanlığına yeniden seçilen Kılıçdaroğlu’na oy veren delegelere biatçı delegeler diyerek sözlerine şöyle devam etti; “Son kurultay ile ilgili, pardon "tiyatro" ile, hatta "sirk" de diyebilirim, ilk değerlendirmem şudur efendim; biraz sert olacak yalnız, kusura bakmayın. Merak da etmeyin ama daha da sertleşeceğim, çünkü önce Halk'tan koptuk biz, kopardılar yavaş, yavaş. Şimdiyse üyemizden. Tedbir almazsak "biatçı" delegemizle, yakında seçmen de terk edecek bizi. Bilesiniz…
Ne yani, onca olumsuzluğa rağmen, onca uygun koşula rağmen, iktidar mı oldunuz da, tek adayla, "kaybeden" tayfayla girdiniz genel kurultaya. % 25'te kaldınız be… CHP bu tayfayla ileri mi gider geri mi?
CHP’yi mum gibi eriten Kılıçdaroğlu ile partimiz sürekli kan kaybetti, bundan sonra da kan kaybından gider. Oysa biz, önce üyeyi, sonra delegeyi kazanacağız. Önce CHP'yi geri alacağız kısmetse, sonrası kolay, Türkiye zaten kazanılır.
Dersimlilerin filan değil bu Koca çınar. Bu parti, koca Türk Mustafa Kemal Atatürk, silah ve dava arkadaşları eşsiz Türk kahramanlarının yadigarıdır bize, size de kalmaz, bilesiniz. Çok sevinmeyin her yolun bir sonu vardır. Dilerim bu yolun sonu gelene kadar CHP’nin sonu gelmesin. Bunu herkes çok iyi bilsin! “ diyerek Kılıçdaroğlu’na tepki gösterdi.
Anlaşılan bir daha ki kurultaya hazırlanıyorsunuz hocam dediğim de ise , Erdağ Hoca; “Neden olmasın, Atatürk ülkenin kurtuluşunu Trakya’dan başlatmadı mı? “ dedi ve tüm Kırklareli’ye selam, sevgi ve saygılarını gönderdiğini söyledi.
ERDAĞ HOCA KILIÇDAROĞLU’NA ATEŞ PÜSKÜRDÜ!
Faruk CEYLAN farukceylan39@gmail.com |
·
CHP 35. Olağan Kurultayını yaptı. Tek başına aday olan Kemal Kılıçdaroğlu yeniden genel başkanlığa seçildi. Ancak Kılıçdaroğlu'na sandıktan uyarı geldi. Tek başına aday olduğu kurultayda Kılıçdaroğlu, yüzde 20 oy kaybetti. Kullanılan oylardan 248'i geçersiz sayıldı.
CHP'nin toplam bin 275 delegesi bulunuyordu.
CHP Genel başkan adayları arasında yer alan İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Genel Başkan adaylığı için yeterli 128 imzayı toplayamadı. Balbay "92 imzada kaldı ve aday olamadı. Muharrem İnce ve Umut Oran'ın daha önce çekilmesiyle birlikte tek aday kalan Balbay da yeterli imzayı toplayamayınca, Kılıçdaroğlu genel başkanlık yarışında tek kaldı.
Ankara Spor Salonundaki kurultayda, genel başkanlık seçimi için
bin 238 delegeden 990'ının oyunu alan Kılıçdaroğlu, yeniden gelen başkan seçildi.
CHP Genel başkan adayları arasında yer alan İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Genel Başkan adaylığı için yeterli 128 imzayı toplayamadı. Balbay "92 imzada kaldı ve aday olamadı. Muharrem İnce ve Umut Oran'ın daha önce çekilmesiyle birlikte tek aday kalan Balbay da yeterli imzayı toplayamayınca, Kılıçdaroğlu genel başkanlık yarışında tek kaldı.
Ankara Spor Salonundaki kurultayda, genel başkanlık seçimi için
bin 238 delegeden 990'ının oyunu alan Kılıçdaroğlu, yeniden gelen başkan seçildi.
Ceza Avukatı Doç.Dr.Ali İhsan Erdağ
ADD Kırklareli Şube Başkanlığının düzenlediği konferansa konuşmacı olarak katılan CHP Tekirdağ Milletvekili adaylarından, Ceza Avukatı Doç.Dr.Ali İhsan Erdağ ile konferans sonrası yollarımız sigara da kesişmiş,ikimizde konferansta uzun süre sigara içemediğimizden şu meret sigara bizi bir çay bahçesinde bir araya getirmişti. Masama geldi, oturdu ve beraberinde uzunca bir çay sohbetinde bulunmuştuk. Bu arada sigaramızı da tüttürmüştük. Samimi ve cana yakın hoca elimde ki Sınır Kent Gazetesini görüp incelemiş ve çok beğenmişti. Erdağ hoca bu görüşmemizden sonra gazetemize siyasi gündemle ilgili sıkça açıklamalar da bulunarak sayfalarımızda yer almıştı.
CHP Kurultayından sonra beni arayan değerli hocamız, Kuraltay hakkında Trakya’da ki tüm gazetelere açıklama yapacağını, ilk açıklamasını da Sınır Kent’e yapmak istediğini söyledi.
Telefon görüşmemiz sırasında başarısız Genel Başkan diye tanımladığı Kılıçdaroğlu’nun yeniden Genel Başkan seçilmesine tepkili olduğunu belirten Doç.Dr.Ali İhsan Erdağ, CHP Genel Başkanlığına yeniden seçilen Kılıçdaroğlu’na oy veren delegelere biatçı delegeler diyerek sözlerine şöyle devam etti; “Son kurultay ile ilgili, pardon "tiyatro" ile, hatta "sirk" de diyebilirim, ilk değerlendirmem şudur efendim; biraz sert olacak yalnız, kusura bakmayın. Merak da etmeyin ama daha da sertleşeceğim, çünkü önce Halk'tan koptuk biz, kopardılar yavaş, yavaş. Şimdiyse üyemizden. Tedbir almazsak "biatçı" delegemizle, yakında seçmen de terk edecek bizi. Bilesiniz…
Ne yani, onca olumsuzluğa rağmen, onca uygun koşula rağmen, iktidar mı oldunuz da, tek adayla, "kaybeden" tayfayla girdiniz genel kurultaya. % 25'te kaldınız be… CHP bu tayfayla ileri mi gider geri mi?
CHP’yi mum gibi eriten Kılıçdaroğlu ile partimiz sürekli kan kaybetti, bundan sonra da kan kaybından gider. Oysa biz, önce üyeyi, sonra delegeyi kazanacağız. Önce CHP'yi geri alacağız kısmetse, sonrası kolay, Türkiye zaten kazanılır.
Dersimlilerin filan değil bu Koca çınar. Bu parti, koca Türk Mustafa Kemal Atatürk, silah ve dava arkadaşları eşsiz Türk kahramanlarının yadigarıdır bize, size de kalmaz, bilesiniz. Çok sevinmeyin her yolun bir sonu vardır. Dilerim bu yolun sonu gelene kadar CHP’nin sonu gelmesin. Bunu herkes çok iyi bilsin! “ diyerek Kılıçdaroğlu’na tepki gösterdi.
Anlaşılan bir daha ki kurultaya hazırlanıyorsunuz hocam dediğim de ise , Erdağ Hoca; “Neden olmasın, Atatürk ülkenin kurtuluşunu Trakya’dan başlatmadı mı? “ dedi ve tüm Kırklareli’ye selam, sevgi ve saygılarını gönderdiğini söyledi.
ADD Kırklareli Şube Başkanlığının düzenlediği konferansa konuşmacı olarak katılan CHP Tekirdağ Milletvekili adaylarından, Ceza Avukatı Doç.Dr.Ali İhsan Erdağ ile konferans sonrası yollarımız sigara da kesişmiş,ikimizde konferansta uzun süre sigara içemediğimizden şu meret sigara bizi bir çay bahçesinde bir araya getirmişti. Masama geldi, oturdu ve beraberinde uzunca bir çay sohbetinde bulunmuştuk. Bu arada sigaramızı da tüttürmüştük. Samimi ve cana yakın hoca elimde ki Sınır Kent Gazetesini görüp incelemiş ve çok beğenmişti. Erdağ hoca bu görüşmemizden sonra gazetemize siyasi gündemle ilgili sıkça açıklamalar da bulunarak sayfalarımızda yer almıştı.
CHP Kurultayından sonra beni arayan değerli hocamız, Kuraltay hakkında Trakya’da ki tüm gazetelere açıklama yapacağını, ilk açıklamasını da Sınır Kent’e yapmak istediğini söyledi.
Telefon görüşmemiz sırasında başarısız Genel Başkan diye tanımladığı Kılıçdaroğlu’nun yeniden Genel Başkan seçilmesine tepkili olduğunu belirten Doç.Dr.Ali İhsan Erdağ, CHP Genel Başkanlığına yeniden seçilen Kılıçdaroğlu’na oy veren delegelere biatçı delegeler diyerek sözlerine şöyle devam etti; “Son kurultay ile ilgili, pardon "tiyatro" ile, hatta "sirk" de diyebilirim, ilk değerlendirmem şudur efendim; biraz sert olacak yalnız, kusura bakmayın. Merak da etmeyin ama daha da sertleşeceğim, çünkü önce Halk'tan koptuk biz, kopardılar yavaş, yavaş. Şimdiyse üyemizden. Tedbir almazsak "biatçı" delegemizle, yakında seçmen de terk edecek bizi. Bilesiniz…
Ne yani, onca olumsuzluğa rağmen, onca uygun koşula rağmen, iktidar mı oldunuz da, tek adayla, "kaybeden" tayfayla girdiniz genel kurultaya. % 25'te kaldınız be… CHP bu tayfayla ileri mi gider geri mi?
CHP’yi mum gibi eriten Kılıçdaroğlu ile partimiz sürekli kan kaybetti, bundan sonra da kan kaybından gider. Oysa biz, önce üyeyi, sonra delegeyi kazanacağız. Önce CHP'yi geri alacağız kısmetse, sonrası kolay, Türkiye zaten kazanılır.
Dersimlilerin filan değil bu Koca çınar. Bu parti, koca Türk Mustafa Kemal Atatürk, silah ve dava arkadaşları eşsiz Türk kahramanlarının yadigarıdır bize, size de kalmaz, bilesiniz. Çok sevinmeyin her yolun bir sonu vardır. Dilerim bu yolun sonu gelene kadar CHP’nin sonu gelmesin. Bunu herkes çok iyi bilsin! “ diyerek Kılıçdaroğlu’na tepki gösterdi.
Anlaşılan bir daha ki kurultaya hazırlanıyorsunuz hocam dediğim de ise , Erdağ Hoca; “Neden olmasın, Atatürk ülkenin kurtuluşunu Trakya’dan başlatmadı mı? “ dedi ve tüm Kırklareli’ye selam, sevgi ve saygılarını gönderdiğini söyledi.
15 Ocak 2016 Cuma
ANNELER DERNEĞİ ANNELİK YAPIYOR
Aynur Adalı Başkanlığında
faaliyetlerini soluksuz sürdüren
Kırklareli Anneler derneği yöneticilerini, Dernek binasında ziyaret
ettim. Ekip her zamanki gibi hummalı bir
çalışma içindeydi.
Gültaç Admeş Altındağ,
Kırklareli’de kalp ameliyatı olacak 3
yaşında ki bir kız çocuğunun İstanbul’da olduğunu, ailesinin maddi sıkıntılar
çektiğini öğrenince aileye ulaşmış ve yaptığı görüşmenin ardından yönetime toplantı çağrısında bulunmuş.
Ziyaretim tamda bu toplantının üzerine denk geldi.
Başkan Yadalı ve yönetim
kurulu üyeleri 3 yaşımdaki minik çocuk için aramadık yer, baş vurmadık kişi
bırakmadılar.
Ziyaretim tamamen tesadüftü
ve bu vakaya tanık oldum. Faaliyetlerini yakından takip ettiğim, her
etkinliğine katılmaya çalıştığım Anneler derneğinin, tabelasında yazan anneler
ifadesinin sadece tabelada kalmadığını bu gönül elçilerinin gerçektende annelik
yaptığına tanık oldum.
Gördüklerim beni ziyadesi
ile mutlu etti, bir o kadarda duygulandırdı. Bazı anne babanın kendi evladı
için bile bu denli mücadele etmediğini
bildiğimden, Anneler derneği üyelerinin
hiç bir şeyi olmayan o minik yavru için deyim yerinde ise kendilerini nasıl parçaladıklarını görmek
herkesin tanık olması gereken bir
insanlık dersinden başka bir şey değildi.
Başkan Aynur Adalı ile Yönetim Kurulu üyeleri
Nilgün Özdil, Gültaç Admeş Altındağ,
Gülay Gökçe, Gülşen Kaymaz Pervin Dündar, Mine İnce, Türkan Pakdemir’e
gönül dolusu teşekkür ediyor, Kamu kurum ve kuruluşlarını, özel sektörü ve
birey olarak herkesi bu muhteşem insanlara desteğe davet ediyorum. HALEBAK!
Kırklareli Günlüğü
Lüleburgaz
Belediyesi tarafından Hakan Bayrakçı’ya ait araştırma şirketine yaptırılan ve 7
ayrı grup üzerinde sürdürülen kadın ve çocukları kapsayan anket, Aşkiye Neşet Çal sahnesinde gerçekleştirilen
sunum ile paylaşıldı.
Sunumun
sorular bölümünde söz alan Kenan Gören’in, “konuşma, seçime gir” diyerek
başlayan konuşmasını Belediye Başkanı Emin Halebak mikrofonu kapattırarak kesti
ve Kenan Gören’i susturdu. Kenan Gören’in
soru sormasına izin vermeyen Belediye Başkanı Emin Halebak,
sinirlenerek, " Anket ile ilgili soru soracaksan sor, sormayacaksan sus.
Ben seçime girdim. Benimle tartışma. İstiyorsan seçimde karşıma çık"
diyerek salonda gergin bir ortamın oluşmasına neden oldu. Emin Halebak’ın bu
sert çıkışı sıcak ortamda soğuk rüzgarlar estirdi ve ortamı buz gibi etti, ciddi anlamda gerdi, ardından
soru ve cevap bölümü başlamadan bitti.
Lüleburgaz
Belediye Başkanı Halebak’ın zaman zaman ortaya çıkan agresif halleri
Lüleburgazlılar tarafından bilinen bir durum. Halebak’ın tavrı doğrumu? Yanlış
mı? Tartışılacak bir konu ama orada soru
soranın da sorusunun devamında Başkana hakaret etmeyi planlayıp, planlamadığı
da başka bir tartışma konusu.
Belki de vatandaş Başkana hakaret ve küfre
varan söylemlerde bulunacaktı. Başkanın o kadar insan içinde müdahalesi, şahsı
tanıyor olmasından ve iyi niyetli
olmadığını bilmesinden de kaynaklanabilir.
Şimdi Başkan ve Soru soran Kenan bey ile aralarında
geçmişten gelen bir şeyler olup olmadığını bilmediğimiz için kimseyi suçlamak istemiyorum
ama o ortamda cereyan eden hadiseyi de doğru bulmuyorum.
Emin
Halebak’ı yakinen tanıdığım için onun aklından geçeni çat diye insanın yüzüne
söyleyen bir fıtrata sahip olduğunu biliyorum. Bu bir yaradılış meselesi. İyiyi
de kötüyü de söylüyor adam, riya yapmasını beceremiyor.
Bazı
vatandaşları makamından kovduğuna bile tanık oldum. Aslında hayret verici olan
Halebak’ın o vatandaşı kovması değil, kovduğu vatandaşın her şeye rağmen onu
sevmeye devam etmesi…
Agresif
ama doğal bir yapısı olan Emin Halebak, tüm bu hallerine rağmen doğal
bulunuyor, çok seviliyor ve her dönem
rahatlıkla belediye başkanı seçilebiliyor. Burada soru Halebak neden seviliyor? Neden seçiliyor? Ben bu soruların cevabını bulamadım. Başkanı tanımayan için hadise ciddi
eleştirileri gerektirse de Lüleburgaz onu bu şekilde seviyor ve bağrına
basıyor, yapacak bir şey yok…
“Hesaplandığında soygunun büyüklüğü ortaya çıkar!”
Kırklareli Günlüğü
Faruk CEYLAN farukceylan39@gmail.com |
Kırklareli
Ak Parti Milletvekili Selahattin Minsolmaz’ın Kırklareli’ne hızlı trenin
geleceği ile ilgili yaptığı açıklamalar basında sıkça yer almaya başladı. Minsolmaz’ın
hızlı tren projesinin Kırklareli gelişimine büyük ivme katacağını
belirtmesi Kırklarelilileri sevindirirken, “Bu tren sahiden Kırklareli
merkezden geçecek mi? “ sorusunu da yoğun şekilde gündeme getirdi. Kırklareli’de yaşayanlar,
merkezden geçmeyecek trenin Kırklareli’ne bir faydasının olmayacağını
belirtiyorlar.
Bildiğim kadarı ile tren
Kırklareli merkeze uğramıyor. Yapılmış
olan proje değişiklikleri ile güzergah
değişip Tren belki de merkezden geçer.
Böyle bir şey var mı? Yok mu? Bilmiyorum. Dolayısı ile bu tren buradan geçer mi? Geçmez mi?
Bilemeyiz ama CHP Lüleburgaz İlçe Başkanı Özgür Kaya,
Milletvekili Minsolmaz’a hitaben Basında çıkan
açıklamasında; “Sen sağlık getiremiyorsan hızlı treni nasıl
getireceksin?” sorusunu soruyor ve
iktidarın Kırklareli’ne tren falan getirmeyeceğini iddia ediyor.
Başkan Özgür Kaya,
“Kırklareli insanımıza yakışır şekilde yönetilmiyor. Siyaset hayat
kalitesini yükseltme işidir. Şuanda Kırklareli sağlık konusunda 65.ci sıradadır.
Şırnak'tan ve birçok İlden daha yetersiz durumdadır. Lüleburgaz’da üniversite hastanesi
bulunmamakta ağır hastalar başka yerlere götürülmektedir. İnsanlarımızın sorununa çare olamayan bir Kırklareli
politikası var. Peki yöneten kim?
AKP bu konuda insanlara,
bize oy vermezseniz sizi Trakya’dan beter ederim diyor. Kendilerine oy
vermeyenleri dışlayan bu iktidardan kurtulmak en başta bizim görevimizdir. Bu
görevimizi yerine getirebilmek için çalışmaya devam edeceğiz.
Milletvekili Selahattin
Minsolmaz gazetelere beyanat veriyor. Hızlı tren gelecek bölgemiz gelişecek. Önce
sağlık getir sağlık, sen sağlık getiremiyorsan hızlı treni nasıl getireceksin?
Hızlı treni getireceğiz diyorlar bütün trenlerimizi kaldırıyorlar. Hızlı tren
gelecek diye yeni rant alanları yaratmaya yeni arsaları bire on katlamaya ve
pazarlamaya çalışıyorlar. Hızlı tren filan getirecekleri yok. Büyük projeler
yapmayı düşünenler yoğun bakım ünitesini Lüleburgaz’a getirmek için çalışma
yapsınlar’” Açıklamalarında bulundu. Kırklareli İlinde en büyük nüfusa sahip
olan Lüleburgaz’da sağlık sorunları yaşandığı Lüleburgazlı vatandaşlar
tarafından da dile getiriliyor. Vatandaşta, Sağlıkta devrim yaptığını iddia
eden Ak Parti iktidarının o devrimi Lüleburgaz’da da yapmasını istediklerini
söylüyorlar.
CHP İlçe Başkanı Özgür Kaya,
Ak Parti iktidarını ve Milletvekilini hedef alan iddialarında “Avrupa Birliğine uyum projeleri olarak başlayan ‘’doğru
işler’’ AKP yöneticilerinin elinde yeni rant alanlarına çevriliyor. Sitelerde
apartmanlarda ve kooperatiflerdeki yönetim sorunlarını bahane ederek
kendilerine şirketler kuruyor, bu şirketlerle bütün apartman, site ve
kooperatif yönetimlerini ele geçirmeye ve bunların üyelerini haraca bağlamaya
çalışıyorlar.
Apartmanlarda
daire başına ödenecek aidatlar ilerleyen yıllarda vatandaşı kendi evinde kiracı
durumuna düşürecek kadar yükselecek.
Hane başına 15
lira ile 80 lira arası aidat. Lüleburgaz’ımızdaki 50.000 hane ve tüm
Türkiye deki 40 milyon hane hesaplandığında soygunun büyüklüğü ortaya çıkar.”
İddiaları ile Ak Partiyi hedef alan CHP İlçe Başkanı Kaya halka bu yönde açıklamada
bulunuyor...
9 Ocak 2016 Cumartesi
Yazar Erdoğan Kantürer Sınır Kent Gazetesini ziyaret etti.
Erdoğan Kantürer, Sınır Kent Gazetesini ziyareti
sırasında TEAROS adlı eseri ile ilgili
bilgiler vererek, Kaynarca Tarihinin gün yüzüne çıkması için önemli çalışmalar
yapan Kaynarca Belediye Başkanı Serdar Türker’in Kaynarca için büyük şans
olduğunu dile getirdi.
Erdoğan Kantürer, Tearos adlı eserini Sınır Kent Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Faruk Ceylan için imzaldı |
Yazar Kantürer, sohbet sırasında Yazı İşleri Müdürü Ceylan’a
Kaynarca tarihi ile ilgili kısaca şu bilgileri aktardı; “Yörenin antik
dönemlerdeki ilk sahipleri yöreye adını veren Traklar’dır. Trakya Kralı
Teoros’un, bu bölgedeki kaynakları sayfiye yeri olarak ziyaret ettiğinden,
tarihin babası kabul edilen Heredot vasıtasıyla haberdar oluyoruz. Tearos
Irmağı ya da Tearos Pınarları olarak bilinen bu bölgede sıcak ve soğuk su
kaynaklarının olduğu, bu sebeple soyluların bu bölgeyi sayfiye ve arınma yeri
olarak kullandığını biliyoruz.
Heredot tarihinden aktarılan bir diğer bilgi ise yöreyi adeta
taçlandırır. M.Ö. 513 yılında Pers hükümdarı bu bölgeden geçmiş, ordularıyla 3 gün
bu su kaynaklarında konaklayıp, rivayet edilen o meşhur sözü söylemiştir :
Tearos İnsanlık tarihine etki edecek bir eser |
"Tearos Kaynakları, bir ırmağın verebileceği
suyun en üstününü ve en güzelini vermektedir. Perslerin ve anakaranın kralı,
insanların en üstünü ve en güzeli, Hystastpes oğlu Darius da, ordularıyla İskit
üzerine yürürken bu kaynağın yanından geçti."
Tearos kaynakları diye bahsedilen bu bölgede, şimdi gerçekliği
hakkında Heredot tarihinde yazılanlar haricinde herhangi bir emare bulunmayan
bir de dikilitaş diktirerek, nişanını bıraktığı anlatılır.
Darius; “Ben dünyaya sahibim, Tearos dünyanın en güzel sularına…” dedi.
Erdoğan Kantürer, kısa bir süre sonra basılarak, kitapçılarda yerini
alacak Tearos
adlı eserini imzalayarak, Sınır Kent Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Faruk Ceylan’a hediye
etti.
KIRKLARELİ BELEDİYESİNDEN ŞEHİTLERE VEFA
Kırklareli’de
Belediye Meclisi kararı ile dört sokağın ismi değiştirildi.
Belediye Meclisi kararınca Pınar, Kocahıdır ve Karakaş mahallelerinde dört sokak
ismi Kırklarelil şehitlerin isimleri ile değiştirildi.
Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu, belediye binasında
gerçekleştirilen meclis toplantısında, şehit isimlerinin sokak isimleriyle
değiştirilmesinden dolayı mutluluk duyduklarını söyledi.
Şehitlerin isimleriyle anı ve hatıralarının her zaman
yaşatılacağını ifade eden Kesimoğlu, kararın alınmasına destek olan meclis
üyelerine teşekkür etti.
Karara göre, Pınar Mahallesi'nde Türker Sokağı Şehit
Deniz Kuvvetleri Kıdemli Çavuş Soner Güvenç Sokağı, Kocahıdır
Mahallesi Sarıyeri Sokağı Şehit Piyade Onbaşı Tuncay Güdücü Sokağı, Karakaş Mahallesi
Bağlaryolu Sokağı Şehit Jandarma Kıdemli Çavuş Alemdar Albayrak
Sokağı, Uzun Sokağı ise Şehit
Jandarma Kıdemli Çavuş Yıldırım Akbulut Sokağı olarak
değiştirildi.
KIRKLARELİ’DE YILIN BASIN ÖDÜLLERİ YARIN VERİLECEK
Kırklareli Valisi Esengül Civelek |
Vali Esengül
Civelek, Gazeteciler gününde Basın Mensupları onuruna yemek veriyor.
Yemek, yarın İl Emniyet Müdürlüğü Sosyal
Tesislerinde verilecek. Yılın Basın Ödüllerini hak eden Gazetecilerin ödülleri de düzenlenen yemekte verilecek
Tha-Kırklareli Valiliği’nin katkıları ile Kırklareli Gazeteciler
Cemiyeti tarafından, Genel Haber, Özel Haber, Spor Haberi, Yaşam, İl
Tanıtım Fotoğrafı, İl Tanıtım Videosu dallarında bu yıl Kırklareli’ de ilk defa
tüm çalışan basın mensupları arasında düzenlenen 2015 Yılı Basın Ödüllerini hak
eden gazeteciler, Kırklareli Gazeteciler Cemiyetinin Jüri heyeti tarafından
belirlendi.
Kırklareli Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Selim Tiran |
Yarışmada ödüle layık görülen
eserlerin sahipleri, 10 Ocak Pazar günü İl Emniyet Müdürlüğü Sosyal
Tesislerinde, Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Vali
Esengül Civelek’in, Basın Mensupları
onuruna vereceği akşam yemeğinde Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Selim Tiran tarafından açıklanacak ve
gazetecilerin ödülleri düzenlenecek yemekte
verilecek.
6 Ocak 2016 Çarşamba
AMAN DİKKAT ÜNAL BAŞKUR!
Faruk CEYLAN farukceylan39@gmail.com |
CHP’nin çiçeği burnunda İl
Başkanı Ünal Başkur, geçtiğimiz günlerde Basında yer alan bir konuşmasında,
Fenerbahçeli ve Beşiktaşlıları
kızdıracak bir cümle kullandı. Ünal Başkur, Basında çıkan hali ile
konuşmasına şöyle başlamıştı; “ Ben şimdi konuşmamı biraz ötekileştireceğim.
Bir slogan vardır en son şöyle bitiyor; “Gerçekleri tarih yazar, tarihi de
Galatasaray.” İşte bu cümle ile Ünal Başkur sahiden önemli bir ötekileştirme
yaptı ve Kırklareli’de kişisel olarak
çok sevilmesine rağmen ciddi anlamda
tepki aldı. Şimdi Galatasaraylı
olmayan herkes, Ünal Başkur’un neden
böyle bir cümle kullanma ihtiyacı hissettiğini sorguluyor…
CHP’nin değerli Başkanı, çok kıymetli kardeşim Ünal Başkur, bence de bu
cümle ile çam devirdiniz. Unutmayınız ki, Türk insanı gazeteyi birinci sayfadan değil, son sayfadan, yani spor
sayfasından okumaya başlar. Büyük bir kitlenin öncelikli tercihi Futboldur.
Geçmişte Fenerbahçe’nin
kalesi Kadıköy’den bir Galatasaray yöneticisi aday olmuş, zamanın Fenerbahçe
Kulüp Başkanı o Galatasaraylı adaya; “aman Kadıköy’den aday olma kaybedersin”
diye uyarıda bulunmuştu. Aday olan
yönetici de, partisinin Kadıköy’de çok güçlü olduğuna güvenerek aday olmuştu ve
kendi partisinden olan o Galatasaraylı olmayanların oyunu alamadığı için seçimi
kaybetmişti.
Bence siz bu ve bunun gibi durumları göz önünde bulundurun
ve şu Galatasaraylılığınızı biraz arka planda bırakın. Bizim insanımız bu
ve bunun gibi durumları pek lehte değerlendirmez. CHP’li bile olsa, Fenerbahçeliliği,
Beşiktaşlılığı partisinin önüne geçer.
Ülkemizde bir çok Başbakan,
Cumhurbaşkanı Televizyonda Ulusa
sesleniş konuşması yaparlarken, konuşma günü bahse konu takımların maçı olduğu
güne denk geldiğinde programından vaz
geçmiştir. Ertelemiştir. Acaba Neden?
Şimdi siz şu tarih yazdırdığınız Galatasaray
için “ne var canım, abartma abi “ diyebilirsiniz ama bence siz bunu yaşayarak tecrübe etmeye kalkmayın zira
yapı anlattığımdan farklı değil. Tecrübeme güvenin.
Bir ülke ki adamın eşinin,
siyasi inancının ve sevdiği bir çok değerin önüne renk aşkı geçmektedir. İşte
bu ülke bizim ülkemiz. Üstelik sizi tanıdığını iddia edenlerin bir
kısmı sizin Fenerbahçeli olduğunuzu da söylediler ama benim bu konuda bir
fikrim yok.
Ha bu arada unutmadan şunu da
hatırlatayım, Mesut Yılmaz Başbakanlığı döneminde Fenerbahçe hakkında bir çam
devirmiş ve Fenerbahçeli taraftarlar; “Sandıkta
görüşürüz Mesut bey” pankartı açmışlardı. Mesut bey bu pankartı ve tepkiyi
önemsememişti ama ANAP’lı Fenerbahçeliler onu
sandığa gömmüştü. Tabiî ki sizin
düşüncenize ve söyleminize kimsenin ipotek koymaya hakkı yok ama madem bu
söylemde bulundunuz, karşı cevaplara da hazır olunuz. Benden söylemesi, iyi
niyetle bir hatırlatma yapmak istedim Hepsi o kadar. Yoksa niyetimi ortaya koymaktan hiç
çekinmediğimi, asla geri vites
yapmadığımı herkes bilir.
Size ve siyasi söylemlerinize
örnek olan Galatasaray’ınıza başarılar
diliyorum.
4 Ocak 2016 Pazartesi
SİYASETİN KLASİĞİ BAŞKAN HACI
CHP’nin çiçeği burnunda İl Başkanı Ünal
Başkur İl Başkanı seçildikten sonra ilk ziyaretini, kazanmasında en büyük paya
sahip olan Babaeski Belediye Başkanı
Abdullah Hacı’ya yaptı.
Kırklareli siyasetenin mihenk taşı
Belediye Başkanı Abdullah Hacı, ziyaret
sırasında, siyasi hayatında birçok ön seçime girdiğini, sonuç ne olursa olsun
kimseye küsmediğini, darılmadığını ve sonucun olumsuzluklarını daima kendisinde
aradığını belirtti ve küsenlere, darılanlara gönderme yaparak, birlik olma
mesajı attı.
“Bir
siyasetçinin kantarı sandıktır.” diyen Başkan Abdullah Hacı, Babaeski
örgütünün, Büyükmandıra, Karahalil, Alpullu
ve Sinanlı ile her zaman birlik içinde olduğunu belirterek, Babaeski’nin
siyasette önemli bir güç olduğunu söyledi.
Abdullah Hacı gerçekten de Kırklareli
siyasetinde desteği gerekli bir lider.
Kendisini ilk Belediye Başkanı seçildiği günden beri tanır, sık sık görüşürüm.
Babaeski için yaptıklarına yakinen şahidim.
Hizmetleri hakkında ki yorumlarımda
geçmişte çok tepkiler aldım ama zaman
beni hep haklı çıkardı. Doğru yorum ve eleştirilerim zaman süzgecinden doğru
olarak geçtiğinde, Babaeski’de ki eleştiri makineleri bile; “ Yahu Faruk Ceylan
bunu çok önce yazmıştı. Tam da dediği gibi oldu.” demişlerdi. Örnek mi? Buyurun onlarca örnekten birini siz değerli
okurlarımla paylaşayım;
Cumhuriyet Halk
Partisi’nin Babaeski Belediye Başkan Adaylığı için yarışan Aday Adayları’ndan
Av. Abdullah Hacı, Haluk Tezsezer ve Ozan Yetkin Hazar’ın şanslarını, 24 Kasım
2013 Pazar günü yapılacak olan seçimden önce ilan edebilmek için yaptığım
araştırmalarımı, seçim tarihinden 58 gün önce oy oranları ile birlikte köşemden yazmıştım. Yazım Babaeski’de deprem etkisi yaptı. O gün, yani seçim yapılmadan
58 gün önce ki yazımdan dolayı bazı kesimler ki, bunlara gazeteci
meslektaşlarımın da bir kısmı dahildir, verdiğim sonuçların yanlış olduğu
yönünde yoğun söylemlerle, şahsımı ve gazetemizi hedef alan mesnetsiz saldırılarda bulunmuşlardı.
Bende
zaman her şeyin ilacı kabilinden kimseye kulak asmadım, kızmadım, darılmadım ve bu
HERBOKOLOG’ları tebessümle
karşıladım.
Seçimden 58 gün önce
yazdığım o köşe yazımda, Abdullah Hacı’nın
%56, Ozan Yetkin Hazar’ın %22, Haluk Tezsezer’in %14, kararsızların da %8
oy oranına sahip olduklarını belirtmiştim.
Bazı Gazeteci
arkadaşlarım tarafından da tepki gördüğüm o sonuçlar işte bu sonuçlardı. Sonra ne oldu? 58 gün geçti, 24 Kasım 2013
Pazar günü geldi ve
Babaeski’de 1260 CHP Üyesinden 1128’i Efsane Düğün Salonunda oy
kullandı. Bana tepki gösteren
Herbokologlar yanıldığımı görmek için
hevesle sırıtarak dişlerini gösteriyordu.
Sandıklar açıldığında; Av. Abdullah Hacı 671 oy ve %59.5 oy oranı ile ipi açık ara önde
göğüsledi. Ozan Yetkin Hazar 234 oy ve %21
oy oranı ile ikinci, Haluk Tezsezer 213 oy ve %19 oy oranı ile seçimden 3. Sırada çıktı. 10 kişi geçersiz oy
kullandı.
Araştırmamın oy oranlarıyla, sandıktan çıkan oranları
karşılaştırdığımızda, Av. Abdullah Hacı’nın aldığı oy anketimizde %3.5, Ozan Yetkin Hazar’ın aldığı oy %1, Haluk Tezsezer’in aldığı oy %5’lik bir sapma gösterdi. Araştırmamdan çıkan geçersiz oylar ve %8’lik
kararsızları da değerlendirmeye aldığımızda toplamda sapma oranı %1.5’lara düştü.
Dolayısı ile yapmış olduğum araştırmanın toplamda başarı oranı %98.5’e denk geldi. Bu sonuçlar başarısız olduğumu görme arzusu
içinde olanların sırıtmalarını sonlandırdı. Bazıları beni tebrik etmek zorunda kaldı...
Benim, mesleğimde ki ilke yaptığım işten emin olmak ve herkesten önce doğruyu değerli
okuyucularımla paylaşmaktır. Başka
bir kaygı taşımam ve emin değilsem de asla kaleme almam...
Ünal Başkur’un kazandığı seçimin de burun farkı ile sonuçlanacağını, Abdullah Hacı’nın desteğini
alanın seçimi kazanacağını hatırlayacağınız üzere köşemde yazmıştım.
Abdullah Hacı, Milletvekili Vecdi Gündoğdu’nun Milletvekili
adaylığını belirleyen en önemli faktör olmuştu. O Abdullah Hacı bu defa da Ünal
Başkur'un İl Başkanlığının belirleyicisi oldu.
Abdullah Hacı’nın, örgütünde kurduğu yıkılmaz birlik ile bundan
sonra ki dönemde neler yapacağını takip ederek birlikte izleyeceğiz. Aslında bu konuda da tahminlerim var ama onları emin olduktan sonra yazacağım.
Ünal Başkur’un yaptığı bir Basın açıklamasında ki gafını yorumlayarak siz değerli
okurlarım için yarın ki SINIR KENT Gazetesinde paylaştım. Bayiinizden SINIR KENT Gazetesi almayı unutmayın ve çiçeği burnunda Başkanın gafını okuyun.
Ünal Başkur'a başarılar diliyor, yeni yılın tüm okurlarıma, Kırklarelili hemşehrilerime mutluluk,
başarı, sıhat ve bol para getirmesini diliyorum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)