18 Temmuz 2016 Pazartesi

Söz Konusu Vatansa Gerisi Teferruattır

Kırklareli Günlüğü
Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com

Yaş itibariyle 12 Eylül’ü de, 28 Şubat’ı da yaşamış biri olarak, darbelerin devlet ve millet üzerindeki  tahribatını  yaşıtlarımın bildiği gibi iyi bilenlerdenim. Darbe girişiminde bulunanlar;  Evlatlarımızın  şehit olmasına sebep olmuş, Emniyet Genel Müdürlüğü, MİT, Milli iradenin tecelli ettiği TBMM’si vurulmuştur. Ülkenin üzerine çöken karanlık haklı haksız yorumlarla asla ortadan kalkamaz.
Darbe Ak Partiden ziyade TSK’ya karşı yapılmıştır. Darbenin başarısız olmasının en önemli unsuru da TSK bu oyuna gelmemiş,  top yekun bu plan içinde yer almamış  aksine darbecilere karşı durmuştur. İşte bu duruş orduyu ele geçirmeyi planlayan darbecilerin başarılı olmasını engellemiştir.
Bu darbe girişiminde sadece emir kulu olan vatan evlatları da unutulmamalıdır. Ana haber bültenlerinde yer alan ve  bir çoğunuzun da gözünden kaçmadığını sandığım tablo umuyorum ki bunu doğrulamaktadır. Emir almış 20 yaşında ki asker tankla hareket halindeyken, tankın üzerine bir sivil vatandaş çıkıyor. Asker sivil vatandaşa üzerime gelme  kabilinden  silahını doğrultuyor. Sivil vatandaş büyük bir cesaretle tankı kullanan askerle konuşuyor. Uzun bir konuşmanın ardından asker silahını  geri çekip sivil vatandaşın boynuna sarılıyor. Bu görüntü emir kulu askerlerin orada neden ve niçin bulunduğunu canlı olarak anlatıyor bence…
Polis,  askerlerin tutuklanmalarında hassas davranmış ve üzerine düşeni yapmıştır. Sivil vatandaşlardan bazılarının  emir kulu askerleri darp etmiş olmaları bir kahramanlık değildir. Aksine halk-asker düşmanlığı fotoğrafını ortaya koymaktadır ki bu da toplum hafızasında kötü bir fotoğraf karesi  olarak yer alacak olan  istenmeyen bir durumdur. Geçmişte yapılan ve başarılı olan darbelerde bile darbeciler halka silah doğrultmamış, devletin kurumları bombalanmamıştır. Bunlarda toplum hafızasında olumsuz yer alacak bir başka fotoğraftır.
TSK’nın böyle bir zafiyete düşmesi konusunda  40 yıl önceye gitmek gerekir. Bu zafiyete düşenleri  kimler askeri liselere yerleştirmiş, hangi eğitimlerden geçirmiş ve  bu gün general seviyesine yükseltmiştir?  Sorun bu gün değil o gün başlamıştır. TSK’nın bu zafiyet içine nasıl  düştüğü belli değilmidir?
İktidarın ve halkın,  78 milyonun geleceği için partizanlık yada ideolojik projeleri bir yana bırakarak,  Cumhuriyet’in kuruluş temelinde ki  milli birlikten vazgeçmeden kenetlenip hareket etmeleri,  yaşananları siyasallaştırmadan, kimseyi  ayrıştırmadan milli birliği kurmaları mümkündür. Dolayısıyla; söz konusu vatansa gerisi tefarruat olmalıdır.

Bu bağlamda birlik ve beraberliğimizin tesis edilerek  yaşananları bir daha yaşamamızı diliyorum.  

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Cok guzel analiz ,cok dogru tesbit ve guzelan anlasilabir bir ifade ile yazilmis bir yazi.Tebrikler Faruk.