30 Ekim 2015 Cuma

KIRKLAR YENDİ GELDİ!

Tribün

Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com
Kırklarelispor’un Menemen Belediyespor maçının oynanacağı  30 Ekim Cuma  günü  Sınır Kent Gazetesinde ki “Tribün” köşemden, “Haydi Kırklar yende gel” başlıklı yazımı yayınlamış, Kırklarelispor’a güvendiğimi ve deplasmanda kazanacağını iddia ederek; “ Yeşil beyazlı ekibimize güveniyorum. Menemenspor’u yeneceğine ve Zirveye çıkacağına da inanıyorum. Deyim yerinde ise ben bu totemi çok yapıyorum.” Diyerek belirtmiştim.  Önsezilerim beni yine yanıltmadı ve Kırklarelispor zor deplasmanda kazanarak hanesine üç puan daha yazdırdı.
 Aslında ben Kırklarelispor’a  ilk maçından beri güveniyorum. Puan kaybedip ligde alt sıralara  doğru giderkende   Kırklarelispor’un toparlanıp kazanacağını ve  zirve mücadelesine  ortak olacağını yazmıştım. O gün  beni eleştirenler, “tabi senin canın öyle istiyor da zor.” Diyenler  sanırım şimdi bana hak verdiler.
Tekrar söylüyorum bu grupta her an her şey olabilir. Yeterki Kırklarelispor  sahaya kazanmak için çıksın. Bunu istesin...
Kırklarelispor geçtiğimiz iki haftayı galibiyetle kapattı ve ligdeki şanssızlığını kırdı. Bu hafta aldığı altın galibiyetle de üçte üç yaptı. Şimdi  yakaladığı galibiyet serisi ile  kaybettiği puanları toplama zamanı.
Kırklarelispor  önümüzde ki hafta  Lüleburgaz  stadında Sarıyer ile karşı karşıya gelecek. Ben Kırklarelispor’un bu maçtan da 3 puanla ayrılarak galibiyet serisine devam edeceğine, zirve yarışını sürdüreceğine  inanıyor, Kırklar’ın evlatlarına başarılar diliyorum.


HOŞ GELDİN SEÇİM!

Kırklareli Günlüğü

Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com
Yarın Türkiye  ve Kırklareli sandık başına gidiyor. Seçime katılım oranı, karasızlar ve ilk defa oy kullanacak olanlar seçim sonuçlarında belirleyici olacak.
Siyasi partiler  kendisine oy vercek seçmenin sandık başına gidip gitmeyeceğinden kaygılı. Herkes ne olursa olsun seçmeni sandık başına götürmek için çalışıyor. Seçmen sandık başına gidecek mi? Onu yarın sandıklar açıldıktan sonra göreceğiz. Geçen seçimde 24 bin civarında  sandığa gitmeyen seçmen vardı...
Kırklareli’de CHP en az 2, MHP 1, Ak Parti 1 Milletvekili kazanmak için son dakikaya kadar mücadeleyi elden bırakmıyor.  Gerçektende son dakika maçı kazanmak için önemli. Bu dakika da ki gol çıkmaz, hakem santrayı bile göstermez.
Evet oy kullanmayanlar, sandığa gitmeyenler seçim sonuçlarını  etkiliyor ama kararsızları da unutmamak lazım.  Seçim günü geldi ama hala kararsız seçmenlerin sayısı   çok fazla.
 Kırklareli’de her seçim başka partiye oy veren kararsız  seçmen sayısı hiçte hafife alınacak sayıda  değil. Bu seçmen kesimi yoğun olarak kırsalda yer alıyor. Karasız seçmenler bazen adayın, bazende Parti Genel Başkanının bir sözünden etkilenerek oy kullanabiliyorlar.
7 Haziran seçimleri ile mukayese  ettiğimiz vakit  Kırklareli’de bu defa seçim coşkusu yok. Ne hikmetse bir sessizlik hakim. Bu sessizlik Kırklarelili seçmenin bir sürprize hazırlandığını gösterir gibi. Bir çok kişi de sandıktan sürpriz çıkacağını bekliyor, bunu da seçmenin sessizliğine bağlıyor benim gibi.
Kırklareli seçmeni hangi adayı meclise gönderecek onu yarın akşam saatlerinde öğreneceğiz ama inşaallah  sandıktan Kırklareli’ye hizmet edecek olanlar çıkar.
Ben tüm partilere ve adaylara başarılar diliyor, kazananın  Milletvekili adayları değil,  Kırklareli olmasını  diliyorum.

Seçimden sonra kazanan ve kaybedenler ile ilgili geniş yorumlarımızda  buluşmak üzere hoşçakalın Sınır Kent Gazetesinin tiryakileri değerli okuyucularım. 

26 Ekim 2015 Pazartesi

KAYNARCA BELEDİYE BAŞKANI TÜRKER KIRKLARELİ'Yİ TEMSİL ETTİ.

İstanbul- Maltepe Belediye Başkanlığı, 2.Türk - Alman Kardeş Şehirler, Uluslar arası Diyalog Konferansına, Kırklareli’den Kaynarca Belediye Başkanı Serdar Türker Davet edildi.

SERDAR TÜRKER, ULUSLARARASI DİYALOG KONFERANSINDA KIRKLARELİ’Yİ TEMSİL ETTİ

*Alman, Çin,  Afrika,  Filistin ve  Bosna Hersek temsilcilerinin katıldığı  Uluslar arası Diyalog Konferansında,  Kırklareli’ni temsilen kürsüye davet edilen Kaynarca Belediye Başkanı Serdar Türker’in konuşması, katılımcılara tercüme edilerek aktarıldı. Serdar Türker konuşmasını bitirdiğinde izleyenler tarafından  dakikalarca alkışlandı.

THA-İstanbul Maltepe Belediye Başkanlığının düzenlediği, 2.Türk - Alman Kardeş Şehirler Uluslar arası Diyalog Konferansına, Kırklareli’den Kaynarca Belediye Başkanı Serdar Türker davet edildi.
 Başkan Türker, davete Sınır Kent  Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Faruk Ceylan, Kaynarca Belediye Meclis üyesi İsmail Uçan ve Ertuğrul Ergan’la birlikte katıldı.
İstanbul -Maltepe Cevahir Otelde, Maltepe Belediye Başkanlığı tarafından düzenlenen  2.Türk - Alman Kardeş Şehirler, Uluslar arası Diyalog Konferansına, Almanya, Çin, Afrika, Filistin ve Bosna Hersek’ten gelen Konsolos Müsteşar ve Belediye Başkanları katıldılar.
Ülke temsilcileri Barış ve kardeşliğin diyalogla çözüleceğine dikkat çekerek, dil, din, ırk ayrımında bulunmadan kardeşlik bağlarının pekişmesi için çalıştıklarını anlatan  konuşmalarda  bulundular.
Konferansta,   Kırklareli’den davet edilen tek Belediye Başkanı olan Serdar Türker’de konuşma yapmak üzere kürsüye davet edildi. Başkan Türker konuşmasında Kırklareli ve
Kaynarca’nın,  insanlık tarihinin en eski yerleşim bölgesi olduğunu, Kırklareli aşağı pınar mevkiinde ki kazıların insanlık tarihini değiştirdiğini, ayrıntılı olarak aktardı ve Heredot tarihini kaynak  gösterdi.   İzleyenler Serdar Türker’in  tercüme edilen konuşmasını büyük bir hayret ve ilgi ile izlediler.
Kaynarca Belediye Başkanı Türker, tüm dillere tercüme edilen konuşmasında şunları kaydetti;  “Tarihçi Heredot, M.Ö 6.yy.’da kudretli ordularıyla İskitler üzerine yürüyen Pers hükümdarı  Darius’un,ordusuyla bir süre Teoros (Kaynarca) kaynaklarında konakladığından bahseder.
Darius, Kaynarca sularından öyle etkilenir ki bu suların kaynağına ,bir anıt diktirip, kitabe yazdırır.

 Hystapes’in oğlu Darius da ordusuyla İskit üzerine yürürken  kaynakların  bulunduğu bu gün kü Kaynarca’ya gelmiş.  Kaynarca’da  askerleri ile  3 gün konaklamış ve Kaynarca sularına hayran kalmış.

Darius Ben dünyaya, Tearos (Kaynarca) kaynakları  ise dünyanın en güzel sularına sahiptir.” Diyerek,  Suyun başına diktirdiği anıta; ”DARA NASIL BU DÜNYANIN HAKİMİ VE HÜKÜMDARI İSE KAYNARCA SULARI DA SUYUN HÜKÜMDARIDIR” ibaresini yazdırmıştır.
Kitabenin  Balkan Harbinde Bulgarlarca,  Kaynarca’dan  çekilirken  söküldüğü, Sofya’daki müzelerine götürüldüğü ve halen müzede sergilendiği söylenir.” dedi.
Kaynarca Belediye Başkanı Serdar Türker, konuşmasında, dünya’da barış ve kardeşliğin yolunun sevgiden geçtiğini belirterek, “. Dil, din, ırk gözetmeden, ayrım yapmadan, önce insan mantığı ile sağlanan  diyaloglar, dünya’da barış ve kardeşliği tesis etmek için fazlası ile yeterlidir. Burada farklı inanç ve ırklardan insanlar nasıl bir araya geldilerse, tercümanlar aracılığı ile de olsa nasıl ki aralarında diyalog sağlayarak kardeşçe kenetlenebiliyor ise bu kardeşliğin tüm dünya’da sağlanabileceğine gönülden inanıyor ve  bunu birlikte başaracağız diyorum.  İnsani olarak kardeşlik bağlarımızı pekiştiren siz değerli barış elçilerine beni dinleme zahmetinde bulunduğunuz için teşekkür ediyor, hepinize sevgi ve saygılarımı  sunuyorum.” dedi. Başkan Türker konuşmasının ardından dakikalarca alkışlandı.
Konferansın ikinci bölümünde katılımcılar üç grupta çalıştaylara katıldılar. Kardeş Belediyeler”  Çalıştayına katılan  Başkan Serdar Türker, katılımcıların park bahçe ve sokak tabelaları gibi projelerine karşı,  ülke temsilcileri ile   Kaynarca sularından  enerji elde edilmesi ile ilgili projesini paylaştı.  Türker’in projesine  tüm katılımcılar destek verdi.  Benzer çalışmalar konusunda projelendirme yapmayı planladıklarını belirten Alman temsilcileri proje için Başkan Türker ile görüşmelerini sürdüreceklerini  partner olmak  istediklerini söylediler.





    

23 Ekim 2015 Cuma

SENDE HAKLISIN!

Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com
Kırklareli Günlüğü 
Cuma, Müslümanlarca önemli bir toplanma günüdür. Müminin haftalık bayramı olarak tanımlanır. Bu günde Müslümanlar camilerde toplanırlar, okunan  hutbeleri  dinler ve birlikte cuma namazı kılarlar.
Bir  hadiste: "Üzerine güneşin doğduğu en hayırlı gün, cuma günüdür. Adem  o gün Cennet’e  konulmuş, o gün Cennetten çıkarılmıştır. Kıyamet’te  o gün kopacaktır." denmiştir.
Cuma günlerinde  Camilerde yer kalmayınca Cuma namazı kılmak isteyen cemaat Namazını camilerin bahçesinde ki kilim ve  naylon hasırlar üzerinde kılarlar. Arada bazen halıda denk gelir de az.  Çünkü Cuma namazının kazası yoktur.
Bu durumdan yazın kimse şikayetçi olmaz.  Herkes huşu içinde Cuma namazını kılar. Ancak kış geldiğinde durum değişir. Bahçede, hemde naylon hasır ve kilim  üzerinde namaz kılmak hiçte kolay olmaz.
Bu hafta da  Cuma namazı saatinde kış yüzünü fena gösterdi ve  hava normalden çok daha sertti. Cuma namazı kılmak üzere camilere koşan  ama camide yer kalmadığı için bahçede  namaz kılmak zorunda kalan  vatandaşlar soğuktan titrediler.
Haklı olarak  biraz yakındılar ve buna nasıl bir çözüm bulunabilir diye düşündüklerini belirttiler. Düşüncelerini belirtirlerken de Cami içinde sıcakta hutbe okuyan  imamlardan hutbeyi  fazla uzatmamalarını istediklerini belirttiler. Bunları söylerlerken,   İmamlarımıza saygımız sonsuz.  Bir lafımız  yok ama üşüyoruz. İmamlarımız  bir Cuma günü cemaatle birlikte bahçede namaz kılıp hutbe okusalar bahçede ki cemaatin durumunu daha iyi anlarlar diyerek  biraz sitemde bulundular.
Cemaatten bazıları da,  sağanak  yağmurda ve  yerde buz varken bile bahçede namaz kıldıklarını,  yağışlı havalar için camilerde tentelerin çoğaltılmasını istediklerini söylediler.
Cemaati dinledim haklısınız dedim. Sonra da aklıma   Nasreddin hocanın  fıkrası geldi;  Nasrettin Hoca yaşadığı yerde kadılık yapmaktadır.Bir gün iki adam gelerek birbirlerinden davacı olurlar. Hoca 1.adamı dinler ve ona. -sen haklısın.der diğer adam itiraz eder Hoca ona -sen de haklısın der. olup bitenleri izleyen Nasrettin Hoca nın hanımı: -hoca bu nasıl iştir?hem ona hem de diğerine haklısın dedin. der. Hoca bu söz üzerine hanımına döner ve. -sen de haklısın der.
Ben de sıkıntılarını dile getiren cemaate haklısınız dedim. Bu konuda gerçekten  herkes haklı ama  çözüm noktasında ne yapılabilir onu da  değerli İl Müftümüze bırakalım. İnşaallah bir çözüm bulur.

Cumanız mübarek, dualarınız kabul olsun değerli okuyucularım.  

YILAN HİKAYESİ!

Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com
Kırklareli Günlüğü 

Dört sezondur  umutla bitmesi beklenen  Kırklareli Atatürk Stadumyumu inşaatı  yılan hikayesine döndü.
Son altı aylık süreçte ise, yetkililer  dört beş defa  bitiş tarihi vermişler ve bu  tarihleri Basınla da paylaşmışlardı. 
Kamuoyunu umutlandıran bu tarihlerin sonuncusu  24 Ekim tarihiydi. Kırklareli Gençlik Spor İl Müdürlüğü yetkilileri en son bu tarihi açıklamışlar ve Kırklarelispor’un Pazar maçını yeni stadda oynayacağını  söylemişlerdi ama ne biz, ne de Kırklarelililer bu açıklamaya  inanmamıştı.
 Kırklarelispor Kulüp Başkanı Volkan Can’da bu tarihi çok inandırıcı bulmadığını belirterek; “Pek inanasım gelmiyor ama inşaallah bu defa bizi yanıltırlar.” diyerek güvensizliğini ortaya koymuştu.
Günler çok  çabuk geçiyor,  24 Ekim’de geldi stad bir kez daha verilen tarihe yetişmedi. Olsun canım;  yaz var, kış var ne acele iş var. Nasıl olsa bir gün bitecek. İnşaat sonsuza kadar devam edecek değil ya...
Kırklareli Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürü Muammer Aydın gazetecilere yaptığı açıklamada stadyumdaki çalışmaların %95’inin bittiğini belirtmişti. %95 neredeyse dört yılda bitti, %5’i de buna  oranlasak mı? diye düşünüyorum  ama açıklamaların hiç birinin tutmadığını hatırlayınca acaba şu  %5’lik zaman 95’ten daha uzun sürer mi? diye soruyorum ister istemez kendime...
Bence bütün kabahat gelmeyeceği zannedilen  ama  çabucak gelen şu  bitiş tarihlerinde. Kamuoyu artık stadın ne zaman biteceğini sormuyor. Rahat olun, sıkıntı yapmayın lütfen, çünkü herkes  stadı beklemekten ve nezaman biteceğini sormaktan vazgeçti...  

Laf aramızda bende sormayı bıraktım artık. Hep beraber saldık çayıra mevlam kayıra. Hayırlısı İnşaallah. 

17 Ekim 2015 Cumartesi

ŞANSSIZ ADAY MİNSOLMAZ!

Kırklareli Günlüğü

Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com

Ak Parti Milletvekili adayı Selahattin Minsolmaz,  sevdiğim bir kardeşimdir. Hakkında hiç olumsuz düşünmem ama  bir türlü Ticaretteki  ki başarısını siyasette yakalayamadı. Nasip işte olmadı mı olmuyor.
30 Mart 2014 Yerel seçimlerinde  teşkilat desteğinin eksik olmasına rağmen Kırklareli ferden verdiği  mücadeleyi  taktirle karşılamıştı  ama  Belediye Başkanı olma şansını elde edememişti. Nasip, olmadı mı olmuyor demiştik ya.
Seçimden sonra kendisi ile görüştüğüm  Selahattin  Minsolmaz,  şanssızlığını bana  şu cümlelerle itiraf etmişti o gün; “Abi benim şanssızlığım, seçime sayılı günler kala  gündeme ayakkabı kutusunun  düşmesi oldu.  Bu kutu meselesi seçimden sonra çıksaydı ortaya ben seçimi kazanırdım. Anlayacağın bu aykkabı kutularının yayını    alacağım oyu olumsuz etkiledi.” demişti.   
Son Belediye Başkanlığı seçiminden önce de bir  seçim kaybeden Selahattin Minsolmaz kardeşim,  tamam üçüncü seçimi kazanıp Milletvekili olacağım diyerek yola çıktı ama  bu defa da İğneada Nükleer Santrali meselesi çıktı. Hemde yine seçime sayılı günler kala...
Bakan Ali Rıza beyin, Dünyanın en büyük  Longoz ormanlarından birine sahip olan  Cennetten bir köşe İğneada’ya Nükleer Santral  kurulacağını açıklaması ortalığı karıştırdı. Karıştırmakla da kalmadı, partili partisiz herkesi Ak Partiye karşı öfkelendirdi.  Şimdi Kırklareli ayakta ve  herkes  Bakan beyin nükleer cezasına, sandıkta oyları ilke ceza vermeye hazırlanıyor...
İktidarın geçmişte  Kırklareli’ne açık ceza evi yaparak bu icraatla  Kırklareli’ni cezalandırdığını söyleyen vatandaşlarımız,  nükleer  cezanın ceza evinden de büyük bir ceza olduğunu belirterek, kabul edilmesinin asla mümkün olmadığını  söylüyorlar.
Şimdi Bakan bey çıkıp; “Yok biz Nükleer Santralin yerini değiştirdik, İğneada’ya yapmayacağız.” dese bile bu açıklamaya Ak Partililer bile inanmaz. Hoş, Bakan beyinde bu saatten sonra pardon diyecek hali yok ya...
Yazık oldu Selehattin kardeşime, şans dedik ya. Şanssız  aday Minsolmaz. Geçen seçimde  ayakkabı kutuları, bu seçimde Bakan beyin nükleer santral açıklaması Selahattin Minsolmaz’a  bir seçim daha  kaybettirmek üzere.Ne yapalım her şeyde bir hayır vardır diyeceğiz.
Sizin hayır zannettikleriniz de şer, şer zannettikleriniz de ise hayır vardır
( Bakara, 216) 

Bakalım bekleyip göreceğiz.  Hayırlara vesile İnşaallah...

15 Ekim 2015 Perşembe

İRANLI MİSAFİRLERİN AKLI KAYNARCA'DA KALDI

Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com
AKILLARI KAYNARCA'DA KALDI. 

Kabına sığmayan, çalışkan ve girişimci Belediye Başkanı  Serdar Türker, Kaynarca  tarihinde önemli bir yeri bulunan İran Hükümdarı Dara hakkında yaptığı araştırmalardan sonra Dara’nın 700 bin kişilik ordusu ile Kaynarca’ya geldiğini, burada kaynak sularının ve Kaynarca’nın cazibesine kapılıp   bir anıt diktirdiğini, anıtta ki kitabenin ise  1877-1878 Osmanlı Rus savaşı sırasında Bulgarlar tarafından anıttan sökülüp, kaçırıldığını öğrenmiş.
Türker,  İran Hükümdarı Dara’nın kitabesinin Kaynarca’ya ait olduğunu öğrenince  onun yeniden söküldüğü yere getirilmesi için çalışmalara başlamış.
Başkan Türker, Kitabenin bulunarak ait olduğu Kaynarca’ya iade edilmesi için ilk iş olarak  Kültür Bakanlığı nezdinde resmi girişimde bulunmuş ve Bakanlıktan olumlu cevap almış.  Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’na  dört sayfalık birer mektup yazmış.
Bu girişimlerden sonra İran İslam Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğunu da ziyaret etmiş. Başkonsolos Yardımcısı  Abbas A. Tavassoli  ve  İran İslam Cumhuriyeti Kültür Ateşesi Abdolreza Rashed ile görüşerek konuyu kendileri ile paylaşmış ve  Kaynarca’dan  alınan Dara kitabesi konusunda İran İslam Cumhuriyeti  İstanbul Başkonsolosluğunun da desteğini almış.
Türker’in İran İslam Cumhuriyeti  İstanbul Başkonsolosluğuna ziyaretinin ardından, dün  İran İslam Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolos Yardımcısı  Abbas A. Tavassoli, İran İslam Cumhuriyeti Kültür Ateşesi Abdolreza Rashed ve İran İslam Cumhuriyeti Protokolünden Habib Mesri Kaynarca’ya gelerek iadei ziyarette bulkunudlşar ve Belediye Başkanı Serdar Türker’i makamında ziyaret ettiler. Bende ziyaret sırasında İranlı misafirler ile tanıştım.
Ziyarete İran İslam Cumhuriyeti  İstanbul Başkonsolosluğu tarafından davet edilen Tarihçi Araştırmacı Yazar ve Gazeteci Nazif Karaçam, Kırklareli Kültür Varlıkları Derneği Başkanı Erdoğan Kantürer ile Kültür Varlıkları Derneği Başkan yardımcısı Atilla Biçer’de katıldı.
İran İslam Cumhuriyeti  İstanbul Başkonsolos Yardımcısı  Abbas A. Tavassoli, İran İslam Cumhuriyeti Kültür Ateşesi  ve Abdolreza Rashed, Kaynarca’da ki tarihi yerlere hayran kaldılar.
Dara’nın 2 bin 500 yıl önce  Kaynak başına diktirdiği anıtın bulunduğu yerde Kaynak suyu içtiler ve bu kadar yıl sonra atalarının ayak bastıkları topraklara ayak basmanın mutluluğunu yaşadılar.
Başkan Serdar Türker’in kendileri ile irtibata geçene kadar böyle bir yerden haberleri olmadığını belirten Tavassoli ve Rashed, İran’da da Kaynakları  bol bir Belde olduğunu ve adının Kaynarca olduğunu belirttiler. O Beldenin de Kaynarca olmasının tesadüf mü? Yoksa burada ki Kaynarca ile alakalı bir tarihin varlığından mı kaynaklandığını bilmediklerini ama bu konuyu da araştıracaklarını söylediler.
İran İslam Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolos Yardımcısı  Abbas A. Tavassoli, İran İslam Cumhuriyeti Kültür Ateşesi Abdolreza Rashed ve İran İslam Cumhuriyeti Protokolünden Habib Mesri, Kaynarca’ya sık sık geleceklerini ve Atalarını yad edeceklerini söylediler.
 Başkonsolos Yardımcısı  Abbas A. Tavassoli; “ Otel olsa kalırdım.” Diyerek, Kaynarca’ya hayranlığını belirtip; “ İleriki yıllarda  Kaynarca’ya gelip burada yaşayabilirim. Gezdiğim ve gördüğüm yerlerin en güzeli Kaynarca. Demek ki Atamız Dara Kaynarca’ya boşuna hayran kalmamış.” dedi.
İranlı misafirler, Kaynarca halkının Cennet gibi bir Belde de yaşadıklarını ve kendilerine gıpta ettiklerini söyleyip, Kaynarca’nın Serdar Türker gibi  Başkana sahip olmalarının da kendileri için büyük şans olduğunu belirttiler.
Kaynarca’nın  hayata geçireceği tüm projelere destek sağlayacaklarını da belirten İranlı misafirler bizleri de hem Konsolosluğa, hem de İran’a davet ettiler.
İranlı misafirler, İlk görüşte tutkunu oldukları Kaynarca’dan ayrılmakta çok zorlandılar, vedalaşırken, akıllarının Kaynarca’da kaldığını, her fırsatta Kaynarca’ya gelip ziyaretlerde bulunacaklarını ifade ettiler.





14 Ekim 2015 Çarşamba

KAYNARCA’DA İRANLI MİSAFİRLER

*İran Başkonsolosluğundan gelen misafirler, Atalarının 2 bin 500 yıl önce ayak bastığı Kaynarca  topraklarına ayak bastılar.

*Kaynarca Belediye Başkanı Serdar Türker’i  makamında ziyaret eden İran İslam Cumhuriyeti Başkonsolos Yardımcısı Abbas A. Tavassoli, İran İslam Cumhuriyeti Kültür Ateşesi Abdolreza Rashed ve İran İslam Cumhuriyeti Protokolünden Habib Mesri, Ataları Dara gibi Kaynarcaýa hayran kaldılar.

THA-Kabına sığmayan, çalışkan ve genç Belediye Başkan Serdar Türker, Kaynarca  tarihinde önemli bir yeri bulunan İran Hükümdarı Dara hakkında yaptığı araştırmalardan sonra Dara’nın 700 bin kişilik ordusu ile Kaynarca’ya geldiğini, burada kaynak sularının ve Kaynarca’nın cazibesine kapılıp   bir anıt diktirdiğini, anıtta ki kitabenin ise  1877-1878 Osmanlı Rus savaşı sırasında Bulgarlar tarafından anıttan sökülüp, kaçırıldığını öğrenmiş.
Başkan Serdar Türker,  İran Hükümdarı Dara’nın kitabesinin Kaynarca’ya ait olduğunu öğrenince  onun yeniden söküldüğü yere getirilmesi için bir dizi çalışma  başlatmış.
Başkan Türker, Kitabenin bulunarak ait olduğu Kaynarca’ya iade edilmesi için Kültür Bakanlığı nezdinde resmi girişimde bulunmuş ve Bakanlıktan olumlu cevap almış.  Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’na da dört sayfalık birer mektup yazmış. Başkan Serdar Türkler şimdi Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’ndan da  haber bekliyor.
Başkan Serdar Türker bu girişimlerden sonra İran İslam Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğunu da ziyaret etmiş. Başkonsolos Yardımcısı  Abbas A. Tavassoli  ve  İran İslam Cumhuriyeti Kültür Ateşesi Abdolreza Rashed ile görüşerek konuyu kendileri ile paylaşmış ve  Kaynarca’dan  alınan Dara kitabesi konusunda İran İslam Cumhuriyeti  İstanbul Başkonsolosluğunun da desteğini almış.
Başkan Serdar Türker’in İran İslam Cumhuriyeti  İstanbul Başkonsolosluğuna ziyaretinin ardından, dün  İran İslam Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolos Yardımcısı  Abbas A. Tavassoli, İran İslam Cumhuriyeti Kültür Ateşesi Abdolreza Rashed ve İran İslam Cumhuriyeti Protokolünden Habib Mesri Kaynarca’ya gelerek iadei ziyarette bulkunudlşar ve Belediye Başkanı Serdar Türker’i makamında ziyaret ettiler.
Ziyarete İran İslam Cumhuriyeti  İstanbul Başkonsolosluğu tarafından davet edilen Tarihçi Araştırmacı Yazar ve Gazeteci Nazif Karaçam, Kırklareli Kültür Varlıkları Derneği Başkanı Erdoğan Kantürer ile Kültür Varlıkları Derneği Başkan yardımcısı Atilla Biçer’de katıldı.
Tarihçi Yazar Nazif Karaçam; 2 bin 500 yıl sonra İranlı misafirlerimizin Kaynarca’yı ziyareti bizim için memnuniyet vericidir.”  Diyerek Başkonsolos Yardımcısı  Abbas A. Tavassoli ve beraberindekilere kendi yazdığı kitaptan örnekler verdi. Kaynarca’nın tarihi ile  İran Hükümdarı Dara’nın Kaynarca’ya gelişini ayrıntılı olarak anlattı. Başkonsolos Yardımcısı  Abbas A. Tavassoli  ve  Kültür Ateşesi Abdolreza Rashed’in soularını cevapladı.  Nazif karaçam anlattıkları ile konuklarına adeta  2 bin 500 yıllık tarihte bir yolculuk yaptırdı ve kitabını imzalayarak Başkonsolos Yardımcısı  Abbas A. Tavassoli’ye hediye etti.
Belediye Başkanı Serdar Türker, Başkanlık makamında ki uzun sohbetin ardından konuklarını Kaynarca’da ki  tarihi yerleri  gezdirdi. 
Ziyaret sırasında İran İslam Cumhuriyeti Başkonsolos Yardımcısı  Abbas A. Tavassoli’ye Sınır Kent ve Kırklareli Gazetelerimizi taktim ettik. Gazetelerimizi inceleyen Başkonsolos Yardımcısı Tavassoli, gazetelerimizi çok beğendiğini ifade etti.  Başkan Serdar Türker; “ Sayın Konsolosum, Sınır Kent ve Kırklareli Gazeteleri Bölgenin en çok okunan rakipsiz gazeteleridir.” dedi.  Başkan Türker’in bu açıklamasının ardından Başkonsolos Yardımcısı Tavassoli, adresini vererek gazetelerimizi  kendisine göndermemizi talep etti ve   Sınır Kent & Kırklareli gazetelerini sürekli okumak istediğini söyledi.
Dara’nın torunları, dedelerinin 2 bin 500 yıl önce gelip övgüde bulunduğu Kaynarca’ya hayran kaldılar. Başkonsolos Yardımcısı  Abbas A. Tavassoli; “kaynarca’da otel olsa kalırdım. İnanın hiç geri dönesim yok. Burası Cennetten bir köşe adeta. Tam yaşanılacak yer.” dedi.
Başkonsolos Yardımcısı  Abbas A. Tavassoli ve  İran İslam Cumhuriyeti Kültür Ateşesi Abdolreza Rashed, Başkan Serdar Türker’in, Kaynarca’nın gelişmesi noktasında hayata geçecek  projelerede destek sözü verdiler.
DARA 700 BİN KİŞİLİK CAVİDAN ORDUSU İLE 3 GÜN KAYNARCA’DA KALDI.
Eski Yunan tarihçilerinin anlattıklarına göre Pers Hükümdarı Dairus (Dara) M.Ö: 514 yılında çıktığı Sikitya seferinde İstanbul, Çatalca, Vize, Poyralı yolu üzerinden Tearos (Sunak yeri-Kaynaklar ) denilen Pınarhisar-Kaynarca arasındaki yere geldi. Tarih bunu “Onbinlerin yürüyüşü “ diye kaydeder.
M.Ö: VI.yy’da Kaynarca ve yöresinde meydana gelen tarihi olay yörenin  Eski Çağ Tarihi kapsamında oynadığı rol bakımından gerçekten çok önemlidir. Olayın kahramanı  Pers İmparatoru  I.Darieus (Dara) Eskiçağ dünyasının süper güçlerinin başına geçtiğinde  Anadolu’da Ionia, Lydia, Kilikia ve Daskyleion bölgelerini ele geçirdi. M.Ö: 514 Pers İmparatorluğunun Başkenti Susa’dan yola çıkarak bugünkü Romanya topraklarında yaşadığını öğrendiği atlı-göçebe bir toplum olan İskitlere karşı sefere çıkar.
İran Hükümdarı DARA Sikitya Seferine giderken 700 yüz bin kişilik Cavidan (Hiç bitmeyen, sayısı azalmayan) ordusuyla Kaynarca Kasabasının bulunduğu yerde Ergene çayının ayaklarından olan TARA suyunun ve Bu günkü Kaynarca membaları adını alan suyun başında konaklamıştır.
 BULGARLAR DARA KİTABESİNİ BULGARİSTAN’A GÖTÜRMÜŞ.
Kaynarca’nın kaynak  suları  DARA' nın çok hoşuna gitmiştir. Suyun başına bir sütun diktirerek, sütunda ki kitabeye; " DARA NASIL BU DÜNYANIN HAKİMİ VE HÜKÜMDARI İSE KAYNARCA SULARI DA SUYUN HÜKÜMDARIDIR " ibaresini yazdırmıştır.
Balkan Harbinde Bulgarlar  Kaynarca’dan çekilirken  Dara’nın kitabesini  söküp Sofya' daki müzelerine naklettikleri kitabenin  halen bu müzede olduğu, bir söylentiye görede Rusya, Petersburg müzesinde olduğu iddia edilmektedir.

MASSAGET TÜRKLERİ DARA’YA KIRKLARELİ’DE MAĞLUP OLMUŞ
DARA Kaynarca Kasabasında üç gün kaldıktan sonra Sikitya Seferine Ordularını iki koldan göndermiş. bir kısmı Kaynarca - Kırklareli yolu ile, bir kısmıda Sazara - Koyva yolu ile gönderdiği, ordularını o zaman Kırkklise adı verilen Kırklareli' nde Hükümet kuran MASAGET Türkleri, İran Hükümdarı DARA'ya Kırklareli'nin 5 km ve Şeytan Dere nin batısında DARA' nın askerleriyle harb etmiş MASSAGET Türkleri DARA'ya yenilmiştir.
Kaynarca Kasabası Miladın 46'ncı senesinde Trakya illeri ile beraber Roma' lıların eline geçmiştir. Milattan 1357 yıl sonra Murat Hüdavendigar tarafından fethedilerek Osmanlıların eline geçmiştir. 14ncü asırda Türklerin eline geçen Kaynarca Kasabasında yerleşen Türklere YEN Türkleri denilmiştir. Kasabanın ismi 1920 yılına kadar YENE olarak anılmış bu tarihten sonra kaynayan memba sularının çok olması nedeni ile KAYNARCA adı verilmiştir.
1200 YILLIK KİLİSE KALINTISI
Kasabada 1200 senelik tarihi olan Bizanslılara ait bir kilise kalıntısı vardır. Belediye Restorantının olduğu yerde Kilisenin bir duvarı haka bulunmaktadır. Belediye Fırınının yanında papazın oturduğu ev hala dim dik ayakta güzel ve tarihi bir binadır.
Kasa meydanında bu günkü ATATÜRK heykelinin bulunduğu yerde önceleri Belediye binası bulunmaktaymış, bu binada Eski Başbakan Merhum Adnan MENDERES Pınarhisar'a Çimento fabrikası açılışı için geldiğinde bir konuşma yapmıştır.
Kaynarca, Turizm bakanlığı tarafından tanınan, Sultanlar yolu  trekking güzergahı üzerinde bulunmaktadır. Sultanlar yolu Kanuni Sultan Süleyman'ın Viyana seferinde kullandığı yolu takip eden bir uluslararası bir trekking yoludur.
O vakitlerde Bu yerin önünde çukur kaynak ve hemen doğusunda dokuz kurnalı
( dokuz çeşmeler ) çeşme vardı. Daha sonraları buraları düzenlenerek bu günkü halini almıştır. Kasabanın çocuk parkının yanındaki beş çeşmeler önceleri 2 çeşme olarak akıyordu.