20 Mayıs 2016 Cuma

NEREDEN ÇIKTI BU BAŞKANLIK?

DOĞRUCU DAVUT

NEREDEN ÇIKTI BU BAŞKANLIK?
  
 Günlük yaşantımızda çokça kullandığımız bir kelimedir; başkanım kelimesi. İlimiz ve ilçelerimizde o kadar çok başkan var ki  elini sallasan değer.  Sendikaların başkanları var, odaların başkanları var, derneklerin başkanları var, partilerin eski yeni başkanları, belediye başkanlarının eskisi var yenisi var. Şimdi bunlara bir  yenisi daha eklenecek,  devlet başkanı…
 Eee bizim Cumhur ne olacak? Cumhur başkansız mı kalacak? Türkiye Büyük Millet Meclisinin önemi ve varlık sebebi ne olacak, neye ihtiyaç var, nerede parlamenter demokratik sistemimiz? Parlamenter Cumhuriyetimiz? Türkiye’yi idare ederken halkımızın her türlü ihtiyacını karşılamıyor mu?
   14 Mayıs 1950 genel seçimlerinde altı yaşında idim. Rahmetli babam iyi bir siyasetçiydi, dolayısıyla küçükte olsam   evde sürekli konuşulduğu için olsa gerek seçimlerin oluşunu ve neticesini hatırlıyorum.
On senelik Menderes dönemini,  1960 ihtilalini, İnönü koalisyonunu ardından Süleyman  Demirel’in AP iktidarını, 12 Mart 1971 muhtırasını, ardından gelen gençliğimizin kaybolduğu Ecevit ve MC hükümetlerini, 12 Eylül Kenan Evren darbesini, ANAP’ın Özal’ını,  Süleyman Demirel, Erdal İnönü koalisyonunu, Tansu Çiller, Mesut Yılmaz Anayolunu, Necmettin Erbakan Tansu Çiller Refah yolunu, daha sonra 28 Şubat post modern darbe ile gelen çoklu Ecevit iktidarını ve en nihayet 2002 Ak parti’nin tek başına iktidara gelmesi ve kesintisiz 14 senedir iktidar olması.
İşte ben  bu süreçleri bizzat yaşadım.
Koalisyon idareleri ülkeyi iyi yönetemiyordu. 2002 den sonra bir parti  tek başına iktidara geldi.  14 senedir de ülke yönetiminde yer alıyor.  Evet  14 sene geçti, bu sürede  ne değişti? Ülkemizin idare sorunumu var? Kanun mu çıkarılamıyor? TBMM başkansız mı kaldı? Vatandaşlarımızdan ille de başkanlık  isterim diye yoğun bir  istek mi var ? Gazetelerin tamamına yakını iktidarın emrinde ve hizmetinde. Ülkeyi yönetmekte  hiçbir zorluk  ve açmaz yok.  Adeta dikensiz gül bahçesi. Bir gecede torba torba kanunlar çıkarılıyor. Personel maaşları, emekli maaşları ödeniyor. Ülkede hiçbir malın kıtlığı yok. Mazot, benzin var. Doğalgazımız kesilmedi. Yollarımız duble, işçi ve patronlar oldukça memnun.
Köylü ve çiftçilerimiz ürettiklerini satıyorken nereden çıktı bu başkanlık sistemi. Cumhurbaşkanı istiyor diye başkanlık sistemine geçilmek istenmesi benim hiç  aklıma yatmıyor sizin yatıyor mu?


 CUMHURİYETİMİZİN SUYU MU ÇIKTI?


   Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarının Osmanlının külleri arasından yarattıkları bir devletin Cumhuriyet idaresi ile bu günlere gelindi. Yaşı bir asır bile olmadan hiçbir harbe katılmadan kalkınmasını yapmış, bir çok dünya devleti  tarafından yönetimi  örnek  alınan  bir devlet ne oldu da şimdi beğenilmiyor, idaresi değiştirilmek isteniyor. Eğer yönetimde aldanmışlık üzerine bir kusur varsa rejim değil iktidar değişmelidir. İktidar ülkeyi yönetemiyor, huzur ve güveni sağlayamıyorsa yapılacak ilk şey iktidar değişikliğidir. Bunun en kestirme yolu halka gitmek halkın fikrini almaktır. Bunun iki yolu vardır ya seçimle gidilir, ya da yapılmak istenen rejim değişiklikleri için referandum yapılır. Değişikliklerin TBMM’ye bırakılması tek parti iktidarda olduğu için doğru değil ayrıca  bu demokratikte değildir. Halkımızın derdi Cumhuriyet ve Anayasa değil ki, huzur ve güvenliğin sağlanmasıdır. Bu yolda yapılacak fedakarlıklara halkımız katlanmaya hazırdır. Aksine hareketler zaman ve kaynak israfıdır. 













































































Hiç yorum yok: