1 Kasım 2011 Salı

Ah o eski Bayramlar

KIRKLARELİ GÜNLÜĞÜ


Ah o eski Bayramlar
Faruk Ceylan
Eski bayramlarda eller öpülür, harçlıklar alınır, lokum ya da en lüksünden akide şekeri ikram edilirdi.
Çikolata ikramı, zengin evlerinde ancak büyük ve ağır misafirlere yapılırdı. Eski bayramlarda, normal zamanda giyilen, yıkanmaktan rengi benzi uçmuş pantolonlar ve altı pençeli ayakkabılar yerine, sabah giyeceğimiz, yeni alınmış bayramlıklar uykularımızı kaçırırdı. Şimdi ki bayramlarda normal zamanda giyilen ayakkabı ve elbiselerle, bayram da giyilenlerin farkı kalmadığından, o heyecan da kalmadı.
Zaten şimdi gençler giyilmeden eskitilen, üretici tarafından yırtık-pırtık edilmeyen elbise veya pantolonlara da pek yanaşmıyor, itibar etmiyorlar.
Şimdiki bayramlarda geçmişin neşesi de yok. Çocukların  gülüp oynayıp, kapı kapı dolaşarak şeker
toplamaları da. Büyüklerinden bayram harçlığı koparıp, sevinç naraları da yok artık. Ya o alınan harçlıklarla yapılan muzurluklar, mantar, maytap, torpiller patlatılır, şaka yollu da olsa arkadaşlar korkutulurdu. Bunlar Sokak aralarında, mahallelerde yok denecek kadar az değil mi? şimdi.
Acaba çağ bilgisayar çağı da ondan mı çocuklar sokaklar dan çekildi. Yoksa ekonomik sıkıntılar mı insanları bu hale getirdi. Ekonomik ve sosyal sıkıntıların da etkisi var tabiî ki ancak mahalle kültürünün yerini Bilgisayar kültürünün alması bence daha büyük etken.

Dünkü bayramların fakirliği ve yokluğu, manevi zenginlikle güzelleştiriliyordu. Bugün o günlere göre şartlar çok daha iyi olmasına rağmen bayramlar neden manevi zenginlik ile güçlendirilemiyor?
Şimdi bayram mesajı çekiliyor ziyaret yerine. Hiç olmasa sesini duymak için bir telefon bile açılmıyor çoğu zaman. Mahalle de, Apartman da, herkesin bayramını kutlamak için çokta fazla bir gayret görülmüyor. Çoğunluk bayramı tatil olarak düşünüyor. Bayramın tatil olarak düşünülmesi, bazı değerlerin yok olduğunun da göstergesi değil mi? Ülkemizde yaşanan kültür  emperyalizminin bayramlarda da kendini göstermesi normal  bir hadise değil mi?
"Bizim zamanımızda her şey güzeldi, şimdi değil. Bu gençler de çok sorumsuz ve kültüründen kopuk" Diyerek gençlerimizi suçlamaya hiç hakkımız yok. Asıl suçlanması gerekenler, gençlerimizi Türk kültürü, örf ve adetine göre yetiştirmeyen  biz ana babalardadır. Babalarımızın bizlere kazandırdığı değerleri bizim çocuklarımıza kazandıramamış olmamızdadır. Sanki çocuklarımızı Türk gibi değil de Avrupalı gibi yetiştirmek marifetmiş gibi…
Türk - İslam aleminin ve Kırklareli’li hemşehrilerimin Mübarek Kurban Bayramını en içten duygularımla tebrik eder, Cenab-ı haktan baki saadetler niyaz ederim.

Hiç yorum yok: