*MHP Iğdır Milletvekili
Dr.Sinan Oğan; “MHP Milletvekli adayı Derya Bulut’u seçilmiş Milletvekili
olarak görüyorum.”
*Dr.Sinan Oğan Gazetemizi ziyaretinde; “Kırklareli’de halk eğitimli ve aydın
insanlardan oluşuyor. Seçimde yardım torbaları değil, fikir torbaları
etkili olacak. Milliyetçi Hareket partisi Ülke çapında önlenmesi güç bir yükselişe geçti. 7
Haziran’da yapılacak olan seçimlerde bu sıcağa kar dayanmayacak ve 8 Haziran’da
Milliyetçi Hareket partsi oylarını katlayarak iktidar olacaktır. “ dedi.
Milliyetçi
Hareket Partisi (MHP) Iğdır Milletvekili, Türkiye Uluslararası İlişkiler ve Stratejik
Analizler Merkezinin (TÜRKSAM) Kurucusu ve Başkanı Dr. Sinan
Oğan, Kırklareli Üniversitesi Ötüken Fikir ve Sanat
Kulübünün daveti üzerine Kırklareli’ne gelerek, Kırklareli Üniversitesi Rektörlük
salonunda, “100.yılında Ermeni meselesi”
konulu bir konferans verdi.
Siyasi parti,
Sivil Toplum Kuruluşları, Oda ve Dernek üyeleri ile vatandaşın büyük katılım
sağladığı konferans
da Dr. Sinan Oğan, yüz yıllık sorun noktasında Türkiye’de yeni
bir dönemin açıldığını ifade etti ve
Ermeni soy kırımı yalanı hakkında ki gerçekleri ortaya koydu.
Milliyetçi
Hareket partisi (MHP) Iğdır Milletvekili
Dr. Sinan Oğan Konferansın ardından Gazetemizi ziyaret etti. Dr. Sinan Oğan’ı Kırklareli Gazetesi
Kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni Şerafettin Ural ile Yurt Haberler Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
ve Şerafettin Ural’ın eşi Zöhre Ural ve
Gazetemiz yazarı Faruk Ceylan karşıladı.
Dr.Sinan Oğan
ziyareti sırasında gazetemizi dikkatle inceledi ve haber içeriğini çok beğendiğini söyleyerek, dikkatini çeken
bazı haber ve yorumlarla ilgili Genel yayın Yönetmenimiz Şerafettin Ural ile
Yazarımız Faruk Ceylan’dan bilgiler
aldı.
Dr. Sinan Oğan’la
toplantı salonumuzda yaptığımız samimi sohbette Ermeni meselesinden, 7
Haziran’da yapılacak olan seçimlere, Kırklareli halkının yapısına kadar her
şeyi konuştuk. 1.5 saat süren sohbetimiz sırasında Dr. Oğan’ın öncelikli konusu Ermeni meselesi oldu.
Rektörlükte verdiği konferansda ayrıntılı olarak gündeme gelen konuların
dışında yorumlara da yer veren konuğumuz Dr. Sinan Oğan Ermeni soy kırımını şu
cümlelerle özetledi; “Maalesef ki, Türkiye sözde “Soykırım” iftiralarının 100.
Yılına yeterli hazırlık yapmamıştır. Sadece şu sorunun sorulması bile Ermeni
tezlerinin çürütülmesine yeterlidir. 1.5 milyon Ermeniyi katlettiğimiz ifade
ediliyor. Peki, hiç hesaplama yapılmış mıdır? 1.5 milyon insan cesedini gömmeye kalksanız
kaç şehri toplu mezar haline getirmeniz gerekir? Iğdır’da, Kars’ta, Van’da, Erzurum’da onlarca
Müslüman toplu mezarları varken Ermenilerin gömüldüğü iddia edilen bu mezarlar
nerede? Ermenilerin şimdiye kadar sunduğu kemiklerin en erken yaşı milattan
önceye dayanıyor ve tek bir toplu mezar gösterilebilmiş değiller.”
Ermeni
meselesi dinsel bir boyut da kazanmıştır.
Gazetemiz Yazarı Faruk Ceylan’ın, Ermeni meselesine dinsel boyut kazandırılmıştır. Bu konu da sizin yorumunuz nedir? Şeklinde
sorduğu soruyu Dr. Sinan Oğan şöyle
cevapladı;
“Vatikan Papası’nın “soykırım” topuna girmesiyle aslında hadise başka
bir evreye geçmiştir. Belirttiğiniz üzre
konu dinsel bir boyut da kazanmıştır. Öte yandan Çanakkale Zafer’inin
100. Yıldönümü kutlamalarına ise hastalandığı ileri sürülen Kardinal yerine,
sanki Vatikan’da Kardinal kıtlığı varmış gibi yenisinin de gönderilmesine
ihtiyaç duyulmamıştır.
Dikkat
edilirse ne Vatikan Papa’sı, ne Putin, ne Alman Meclisi, ne Avusturya Meclisi
ne de diğerleri, hiç birisi ASALA Terör Örgütü tarafından katledilen
diplomatlarımızdan tek kelime bile etmeyerek adeta bu terörü haklı bulmuş ve
terörü desteklemişlerdir. Hiç birisi Anadolu’da, Ermenistan’da, Azerbaycan’da
ve en son da Hocalı’da Müslüman Türklere karşı yapılan soykırımları akıllarına bile getirmemişlerdir.
100
yıl önce değil daha yetmişli yılların başından itibaren 42 diplomatımızı şehit
eden ASALA Terör Örgütü katilleri bugün Ermenistan’da “Kahraman” olarak kabul edilmekte ve ayrıcalıklı
bir konumda bulunmaktadırlar.” dedi.
Ermeni Diasporasına
fırsatı Erdoğan ve Davutoğlu verdi.
MHP
Iğdır milletvekili Sinan Oğan, kullanılan "soykırım" kelimesine Cumhurbaşkanı Erdoğan ve
Başbakan Davutoğlu'nun yaptıkları açıklamalarla kapı araladığını söyledi. Fırsatı
Erdoğan ve Davutoğlu’nun verdiğini iddia eden Dr.Sinan Oğan;
“
Geçtiğimiz 23 Nisan’da dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Taziye” mesajı ve bu yıl da Başbakan Ahmet
Davutoğlu’nun geçtiğimiz yılki mesaja da atıfta bulunarak yayınladığı mesaj Ermeni Diasporası ve Ermeni Dostları için
beklenen fırsatı vermiştir. Zira bir “fare deliği” kadar da olsa bu çevreler için kapının
aralanması beklenen fırsatı vermiştir. Türkiye’nin 98 yıldır sergilediği dik
duruşun son iki yılda kırılması ve bir kapı aralanmasıyla beraber bu tarihi
fırsatı bekleyen ülkeler birer birer bu kapıdan geçmeye başlamışlardır. Önce
Vatikan, Ardından Avusturya ve şimdi de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin,
sonrasında Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck…
Siz
dik durmaz, duruşunuzu esnetirseniz sizi silkelerler. Dış politika
deneme yanılma yöntemi ile sonuç alınacak, element uydurularak mesafe
katedilecek bir alan değil. En ufak bir açığınızın bile anında karşı tarafça
fırsata çevrileceği bir alandır. Maalesef ki, Türkiye son 12 yıldır her alanda
olduğu gibi Ermeni sorunu konusunda
da duvara toslamıştır…”
Türkiye’de
yüz yıllık sorun noktasında yeni bir dönemin açıldığını da ifade eden Dr.Sinan Oğan konuşmasına şöyle devam etti; “ Bu yeni
dönemde anlaşılan o ki, bir “Üst Akıl” “eli devrededir. 3 siyasi parti “Soykırım” vardır demekten çekinmeyen 3 Ermeni kökenli
vatandaşımızı seçilebilecek yerlerden aday gösterip meclise taşırken Hocalı,
Karabağ ve Ermeni Sorunu konusunda
hassasiyet gösteren mevcut milletvekillerini liste dışı bırakmışlardır. Düşünün
Avrupa Parlamentolarında
Türk adaylar
“Soykırım” yoktur dedikleri için adaylıkları
iptal edilip listeden atılırken Türkiye’de
“Soykırım” vardır diyenler elini kolunu sallaya
sallaya Gazi Meclisimize gireceklerdir. Buna rağmen bu konudaki hassasiyet
gösterenler ise liste dışı kalacaktır. Korkarım ki, Avrupa Ülkeleri
Parlamentolarında yaşananlar yakında Gazi meclisimizde de tekrarlanacaktır.”
dedi.
Almanya’da Türk’lere oy
kullandırıyoruz.
Kırklareli
Üniversitesindeki konferansa Almanya’dan geldiğini belirten Oğan, Almanya’da
Türk vatandaşlarına oy kullandırmak için esnaf ziyaretlerinde bulunduklarını,
konferans ve konvoylar düzenlediklerini,
Türk seçmenini sandığa götürmeye teşvik etmeye çalıştıklarını söyleyerek; ” Cumhurbaşkanlığı
seçimlerinde Almanya’da ki 5 milyon Türk seçmenden sadece 60 bini oy kullanmış.
Almanya’da bir çok yerde konferanslar düzenledim. Ülkü Ocaklarının destekleri
ile esnaf ziyareti yaptım, konvoylar düzenledik. Çok sayıda Türk seçmene
ulaşarak kendilerine oy kullandırdık. Şimdi yeniden Almanya’ya dönecek, Türk
seçmeninin sandık başına giderek yüksek katılım sağlamsı için çalışmalarımızı
sürdüreceğiz. “ dedi.
Genel Yayın Yönetmenimiz
Şerafettin Ural’ın, ülkede tarımın bitme noktasına geldiğini, köylünün
tarlasını ekmediğini ve ülkenin saman
ithal eder duruma düştüğünü hatırlatması üzerine, Sinan Oğan, Ural’ın yorumuna katılarak şunları söyledi; “Ülkemiz
bu iktidar sayesinde saman ve patates ithal eder hale geldi. Üretim fazlalığı olmasına rağmen hükümet
patates ithal ediyor. Dünyanın en pahalı mazotunu Türk çiftçisi kullanıyor, Ülkede
mazotun fiyatının yüzde 67'si vergiye gidiyor. Türkiye; soya, mısır, pamuk, ayçiçeği ve susamda dışa
bağımlı hale geldi. Tarım girdi maliyetlerinin Avrupa Birliği ülkelerine göre
yüzde 90 oranında pahalı olması sebebiyle verimli tarım arazileri ekilemiyor.
Hollanda, Almanya, Avusturya ve Macaristan'da süt üreticisi bir litre süt
satınca 2 kilogram yem alıyor.
Türkiye'de ise bir litre süt bir kilogram yem alabiliyor.
Bazıları Gezi lobisi ile mücadele
başlattı. Bizde saman lobisi ile mücadele edeceğiz
Ülkemiz bundan 20 yıl öncesine kadar tarımda kendi kendine yeten
bir ülke iken bugün Bulgaristan'dan saman ithal ediyoruz. Tarım girdilerinin
çok yüksek olması, verimli ve bereketli ovalarımızı ekilemez hale getirdi.
Tarım ve hayvancılıkta geldiğimiz nokta üzüntü verici. Kaşıkla verip kepçe ile
alınarak ülkede tarım ve hayvancılık bitirildi.” Dedi.
Dr.Sinan Oğan, gülerek; “ Bazıları Gezi lobisi ile mücadele
başlattı ya, bizde Patates ve Dolar lobisi ile mücadele edeceğiz. En çok da
saman lobisi ile” dedi.
Milliyetçi Hareket partisi
8 Haziran’da iktidar olacak
MHP
Iğdır Milletvekili Sinan Oğan sözlerine şöyle devam etti; “ Halk iktidarın
adaletsiz gelir dağılımı ile açlık ve sefalet noktasına getirildi. Ülkenin
büyük bölümü karnını doyurmaktan aciz duruma düştü. İktidar kendi mutlu
azınlıklarının dışında ki insanımızı
aşsız ve işsiz bırakmıştır. İnsanlar yarın ne yiyeceğim? Çocuklarımın karnını
nasıl doyuracağım? Derdine düşürüldü. Halka ölümü gösterip felce razı eder
duruma getirdiler. Halk bu iktidardan kurtuluşun adresinin MHP olduğuna
inanıyor. MHP’ye oy veren, vermeyen her kes MHP saflarında toplanıyor.
Milliyetçi Hareket partisi Ülke çapında önlenmesi güç bir yükselişe geçti. 7
Haziran’da yapılacak olan seçimlerde bu sıcağa kar dayanmayacak ve büyük bir patlama yaşanacak . 8 Haziran’da Milliyetçi
Hareket partisi oylarını katlayarak iktidar olacaktır. “
Derya Bulut’u seçilmiş
Milletvekili olarak görüyorum.
Kırklareli’ne
baktığımızda halk eğitimli ve aydın
insanlardan oluşuyor. Konferans
yapılıyor, salon doluyor, herkes dikkatle konferansı dinliyor, hatta notlar
alınıyor. Öyle yerler var ki, konferans
değil, yardım torbaları etkili oluyor.
Ancak Kırklareli’de yardım torbaları değil, fikir torbaları etkili
olacak.
Ben
Kırklareli’den çok umutluyum. MHP
Milletvekli adayı Derya Bulut’u seçilmiş Milletvekili olarak görüyorum.
İnşaallah 2. Sırada ki vekil adayı Aydın
Çetiner’le birlikte meclise giderler.”dedi.