22 Nisan 2013 Pazartesi

Şehitler Haftamız kutlu olsun



KIRKLARELİ GÜNLÜĞÜ


Faruk Ceylan

“Yüce Kitabımız Kuran-ı Kerimde Şehitlikle alakalı tahmini 10 ayet geçmektedir. Onlardan biri de Allah yolunda ölenlere “ölüler” demeyiniz. Hayır onlar diridirler. Fakat siz sezemezsiniz. (2:154)”

“ Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!…” 
Mısralarında şairin ifade ettiği gibi, vatanın bölünmezliği, milletin bütünlüğü için canını feda  eden ve her  karış vatan toprağında kanları bulunan fedakâr ve vefakâr yiğittir şehit…
“Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli- 
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli…” 
Diyen milli şairimizin temenni ettiği ezanın dinmemesi, bayrağın inmemesi, iman ve inancın sönmemesi için ölümü göze alabilen kahramandır  şehit…
“Ruhumun senden, İlâhi şudur ancak emeli; 
Değmesin mabedimin göğsüne nâmahrem eli.” 
Mısralarında Akif’in duygularını kalbinde taşıyan, mabetlerin dünya durdukça ayakta kalması, Ay yıldızlı Bayrağın dalgalanması için  “gül bahçesine girercesine” seve seve canından vazgeçebilen babayiğittir şehit…
“Canı, cânânı, bütün varımı alsın da Hüda. 
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüdâ.” 
Diyen İstiklal şairimizin düşünceleriyle yoğrulan ve vatansız kalmanın ölümden daha zor olacağı inancıyla yaşayıp, vatan uğrunda seve seve ölüme koşarcasına mücadeleye gönül vermiş yiğit vatan evladıdır şehit.
“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. 
Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.” 
Mısralarındaki manayı ruhunda bulan, uğrunda can verilebilen yerin vatan olabileceğini, kan dökülmeden, can verilmeden bayrağın hür bir şekilde dalgalanamayacağına inanan yiğit vatan evladıdır şehit.
Sevgili peygamberimizin; “Hiç bir kimse yoktur ki, cennete girdikten sonra dünyaya dönmeyi istesin ancak şehitler müstesna. Onlar cennette gördükleri ikramdan dolayı on defa dünyaya gelip yeniden şehit olmayı isterler.” şeklinde şehitlik mertebesinin güzelliğini ifade etmektedir.
Bunu böyle bilen ecdadımız, Çanakkale’de, Dumlupınar’da, Sakarya’da ve diğer savaşlarda yüzbinler, ölüme koşarcasına yürümüşler, şahadet şerbetini içmişlerdir. 
Şimdi de onların torunları olan canlarımız, askerimiz, polisimiz vatan müdafaası için, bayrağın dalgalanması için, terör kurbanı olarak şehadet şerbetini içiyorlar. Cennete kanatlanıyorlar.
Şehit anaları, şehit babaları! Ateş düştüğü yeri yakar. Ama şehitler, Peygamber Efendimizin ifadesiyle ana ve babalarına şefaatçi olacaklardır. Şehitlik mertebesine erişen bir mana erinin ana-babası olmak da manevi şereftir. Bu şeref şehit anasını, şehit babasını da inşallah cennete taşıyacaktır. 
Bu millet, asker bir millettir. Oğlunu askere gönderirken: “Haydi oğlum haydi git; Ya gazi ol, ya şehit” diyerek gönderecek kadar vatana, bayrağa, sancağa âşıktır. Ve şehit babalarının “Vatan sağolsun!” demeleri ne kadar manidardır. 
Şairin!  “Bastığın yerleri “toprak!” diyerek geçme, tanı! 
Düşün, altındaki binlerce kefensiz yatanı! 
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır atanı, 
Verme dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.” 
Öğütleri kulağımıza küpe olsun... 
İman, Kur’an ve İslam gönüllerimizde var olsun… 
Bayrak - sancak, toprak uğruna canlarımız feda olsun… 
Şehitlerimiz ve hayata veda eden gazilerimizin ruhları şad olsun… 
Allah vatanımıza, milletimize, devletimize zeval vermesin!
14 Nisan Şehitler Haftamız kutlu olsun…

Hiç yorum yok: