15 Kasım 2016 Salı

Çok ayıp çok!

Kırklareli Günlüğü

Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com
Kırklareli Belediye Başkalığı Kırklareli’nin kurtuluşu sebebiyle bir kurtuluş balosu düzenledi. Belediye Başkanı Mehmet Kesimoğlu tarafından baloya davetli olduğum ve gitmeyi çok istediğim halde geçirdiğim ağır grip sebebiyle davete icabet edemedim ama gecenin ne kadar muhteşem olduğunu sosyal paylaşım sitelerinden ve basında çıkan haberlerden öğrendim. Zaten Cumhuriyet şehri Kırklareli’de başka türlü olması da düşünülemez.
Bu balonun ardından CHP İl Başkanlığı da baloya misilleme kabilinden bir dayanışma gecesi düzenledi. Ben geçmişte aldığım bir karar doğrultusunda CHP İl Başkanlığının hiçbir etkinliğine katılmıyorum. Bu kararı köşe yazımda paylaşarak  kamuoyuna duyurmuştum. O yüzden bu geceye de katılmadım.
Geçmişte Cumhuriyet  Halk Partisinden telefonla aranarak bir etkinliğe davet edildim. Davet eden çok kıymet verdiğim Recai Yöney ağabeyimdi. Kendisine; “ Sevgili ağabeyim;  sizin haberiniz yok galiba, lütfen  beni İl Başkanlığınızın etkinliklerine davet etmeyiniz. Basına değer vermeyen, hatta toplantılarına çağırdığı basın mensupları fotoğraf çektikten sonra kapıyı göstererek adeta  dalga geçen,  basını fotoğrafçı yerine koyan bir İl Başkanının toplantılarına  katılmıyorum.” Demiştim. Bu karar kişisel olarak aldığım bir karar olup başkasını bağlamamaktadır. Geçmişte aldığım bu kararın CHP ile asla bir ilgisi yoktur. Kararımın sebebi  eleştirilere tahammülsüz kişiliği ile kendisini dünyanın merkezinde gören,  kibrinden yolda nasıl yürüyeceğini  şaşıran başkana yöneliktir.  CHP Merkez İlçe ve diğer  İlçelerimizde bulunan teşkilatların davetlerine ve  her türlü etkinliklerine katılmaktayım. Yani kısacası konunun CHP ile bir alakası bulunmamaktadır.
Bu açıklamadan sonra CHP’nin düzenlemiş olduğu geceye nezaket göstererek katılan Belediye Başkanı Mehmet Kesimoğlu’na protokol masasında yer verilmediğini öğrendim.  (Yerel Basın haberlerinden)  Kendisine CHP’li bir Belediye Başkanı olarak konuşmada yaptırılmamış. Kesin unutulmuştur. Bir art niyet aramakta anlamsız olur… Sizce de öylemidir değerli okurlarım?  Keşke öyle olsa…
Gece CHP’nin gecesi, Başkan CHP’nin başkanı. Buyurun buradan yakın. Beyler Belediye Başkanlık makamı  Devletin prokolünde yeri olan bir  makam. Bu nasıl bir anlayış? Misketler benim sen oynama diyen çocuktan farksız değil mi bu durum.  Çok ayıp, çok.
Bir insan bir insanı sevmeyebilir onu anladım da bu kadar çocukça da belli etmez ki. Bence  bu tavırla Başkanlık makamını yok saymaya çalışmak tabloya bakanı kahkahaya boğmaktan ve  muhatabına; hadi oradan, hadi oradan dedirtmekten başka bir şey değildir.  Bence birileri öyle olmaz, o senin arkadaşın ver misketleri birlikte oynayın. Yoksa misketlerinle tek başına kalırsın demeli
Aslında Ünal Başkur kardeşim ve ailesi çok yakinen tanıdığım ve değer verdiğim insanlardan müteşekkildir Yanlış anlaşılmasın  kendisiyle hiçbir husumetim yoktur. Aslında insan olarak da çok güzel bir insandır  Ünal kardeşim ama maalesef  sıkıntı hırsına ve kibrine yenik düşmesindendir.  İşte tam da bu yüzden Genel Başkanlarının istediği birlik ve beraberliği Kırklareli’de sağlaması mümkün değildir. Öyle dikine gitme, gönül kırmayla birlik sağlanamaz.
Ünal  kardeşim daha bir oyla  İl Başkanı seçildiği gün partisinin %50’si muhalifiydi. O günkü köşe yazımda kendisini tebrik ederek  işinin zor olduğunu söylemiştim. Bu iyi niyetli söylemime bile kızmıştı kardeşim. Demek ki haksız çıkmamışım. Oysa bu %50 muhalife  muhalefet etmektense onları kazanma yoluna gidilmiş olsa belki de CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun istediği birlik ve beraberliği sağlamak mümkün olabilir.

Bence bu mantıkla Kırklareli’de ki CHP muhalifi partilerin hiçbir şey yapmasına gerek yok, nasıl olsa CHP kendi kendine muhalefet ederek rakiplerinin  işini kolaylaştırıyor.  Silahı ters tutmuş  kendine kurşun sıkıyor… Bu şartlarda Kılıçdaroğlu Kırklareli'nden ümidi kessin birlik beraberlik de beklemesin.

Hiç yorum yok: