Kırklareli Günlüğü
|
Faruk CEYLAN farukceylan39@gmail.com |
Kırklareli Belediye
Başkalığı Kırklareli’nin kurtuluşu sebebiyle bir kurtuluş balosu düzenledi.
Belediye Başkanı Mehmet Kesimoğlu tarafından baloya davetli olduğum ve gitmeyi
çok istediğim halde geçirdiğim ağır grip sebebiyle davete icabet edemedim ama
gecenin ne kadar muhteşem olduğunu sosyal paylaşım sitelerinden ve basında
çıkan haberlerden öğrendim. Zaten Cumhuriyet şehri Kırklareli’de başka türlü
olması da düşünülemez.
Bu balonun ardından CHP İl
Başkanlığı da baloya misilleme kabilinden bir dayanışma gecesi düzenledi. Ben geçmişte
aldığım bir karar doğrultusunda CHP İl Başkanlığının hiçbir etkinliğine
katılmıyorum. Bu kararı köşe yazımda paylaşarak kamuoyuna duyurmuştum. O yüzden bu geceye de
katılmadım.
Geçmişte Cumhuriyet Halk Partisinden telefonla aranarak bir
etkinliğe davet edildim. Davet eden çok kıymet verdiğim Recai Yöney ağabeyimdi.
Kendisine; “ Sevgili ağabeyim; sizin
haberiniz yok galiba, lütfen beni İl
Başkanlığınızın etkinliklerine davet etmeyiniz. Basına değer vermeyen, hatta
toplantılarına çağırdığı basın mensupları fotoğraf çektikten sonra kapıyı göstererek
adeta dalga geçen, basını fotoğrafçı yerine koyan bir İl
Başkanının toplantılarına katılmıyorum.”
Demiştim. Bu karar kişisel olarak aldığım bir karar olup başkasını
bağlamamaktadır. Geçmişte aldığım bu kararın CHP ile asla bir ilgisi yoktur.
Kararımın sebebi eleştirilere
tahammülsüz kişiliği ile kendisini dünyanın merkezinde gören, kibrinden yolda nasıl yürüyeceğini şaşıran başkana yöneliktir. CHP Merkez İlçe ve diğer İlçelerimizde bulunan teşkilatların davetlerine
ve her türlü etkinliklerine
katılmaktayım. Yani kısacası konunun CHP ile bir alakası bulunmamaktadır.
Bu açıklamadan sonra
CHP’nin düzenlemiş olduğu geceye nezaket göstererek katılan Belediye Başkanı
Mehmet Kesimoğlu’na protokol masasında yer verilmediğini öğrendim. (Yerel Basın haberlerinden) Kendisine CHP’li bir Belediye Başkanı olarak
konuşmada yaptırılmamış. Kesin unutulmuştur. Bir art niyet aramakta anlamsız
olur… Sizce de öylemidir değerli okurlarım?
Keşke öyle olsa…
Gece CHP’nin gecesi,
Başkan CHP’nin başkanı. Buyurun buradan yakın. Beyler Belediye Başkanlık
makamı Devletin prokolünde yeri olan
bir makam. Bu nasıl bir anlayış?
Misketler benim sen oynama diyen çocuktan farksız değil mi bu durum. Çok ayıp, çok.
Bir insan bir insanı
sevmeyebilir onu anladım da bu kadar çocukça da belli etmez ki. Bence bu tavırla Başkanlık makamını yok saymaya
çalışmak tabloya bakanı kahkahaya boğmaktan ve
muhatabına; hadi oradan, hadi oradan dedirtmekten başka bir şey
değildir. Bence birileri öyle olmaz, o
senin arkadaşın ver misketleri birlikte oynayın. Yoksa misketlerinle tek başına
kalırsın demeli
Aslında Ünal Başkur
kardeşim ve ailesi çok yakinen tanıdığım ve değer verdiğim insanlardan
müteşekkildir Yanlış anlaşılmasın kendisiyle
hiçbir husumetim yoktur. Aslında insan olarak da çok güzel bir insandır Ünal kardeşim ama maalesef sıkıntı
hırsına ve kibrine yenik düşmesindendir. İşte tam da bu yüzden Genel Başkanlarının
istediği birlik ve beraberliği Kırklareli’de sağlaması mümkün değildir. Öyle
dikine gitme, gönül kırmayla birlik sağlanamaz.
Ünal kardeşim daha bir
oyla İl Başkanı seçildiği gün partisinin
%50’si muhalifiydi. O günkü köşe yazımda kendisini tebrik ederek işinin zor olduğunu söylemiştim. Bu iyi
niyetli söylemime bile kızmıştı kardeşim. Demek ki haksız çıkmamışım. Oysa bu
%50 muhalife muhalefet etmektense onları
kazanma yoluna gidilmiş olsa belki de CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun
istediği birlik ve beraberliği sağlamak mümkün olabilir.
Bence bu mantıkla
Kırklareli’de ki CHP muhalifi partilerin hiçbir şey yapmasına gerek yok, nasıl
olsa CHP kendi kendine muhalefet ederek rakiplerinin işini kolaylaştırıyor. Silahı ters
tutmuş kendine kurşun sıkıyor… Bu şartlarda Kılıçdaroğlu Kırklareli'nden ümidi kessin birlik beraberlik de beklemesin.