Faruk Ceylan1978 yılından beri sahalardayım, ağırlıklı olarak spor gazeteciliği yapıyorum. Gerçek gazetesinde spor yazarlığı, Yeşilyurt gazetesinde Spor Sorumlu Müdürlüğü, Sonhavadis, Tercüman, Türkiye, Fotamaç Sabah ve Star gazetelerinde de yıllarca spor muhabirliği yaptım. Şuanda Yeni Sabah Gazetesinin Trakya Bölge Müdürlüğünü, Sınır Ötesi Gazetesinin Kırklareli temsilciliğini, Trakya haberleri internet gazetesinin Genel Yayın yönetmenliğini , e-trakya internet gazetesinin yazarlığını yapıyorum. Ayrıca spor ağırlıklı Kırklareli Haberci adlı blog gazetesinin sahibiyim. Volkan kardeşimin yaşından fazla spor gazeteciliği yapıyorum. Spor’un içindeyim. Yani sevgili kardeşim dünya da yokken ben yeşil beyaz renklere gönül vermiş ve yıllarca yazılarımı en ateşli seyircinin içinde oturarak yazmıştım. Tabi biraz yazı biraz tezahüratla. Siz hatırlamasınız da o yıllarda benimle tribünde olanlar iyi bir taraftar olduğumu hatırlar.
Sarıyer maçı sonrası Kırklareli haberci yazarlarından Adem Önder’le tribünden inerken sevgili kardeşim Volkan küçük dağları kendisinin yarattığını zannederek, kabadayı ve saldırgan tavırlarıyla şahsımı hedef alarak;
“ Yaz şimdi bu maçı yaz. Yenemedik ya yazarsın şimdi. Geçen hafta yazmadın şimdi yaz bakalım “ derken ağzındaki tükürüklerini de etrafa saçtı. Yanımda Sarıyer’den bir gazeteci de vardı ve çok şaşırarak “ Bu arkadaş gerçekten Başkan mı? Başkan gazeteciyle bu şekilde kişisel polemiğe girer mi abi ya” dediğinde maalesef Başkanımızı savunamadım…
Bu tavrına bir anlam veremezken, geçen hafta deplasmanda alınan beraberliği yazmamış olmamın Volkan kardeşimi kızdırdığını anladım şükür… Ancak o hafta gribal enfeksiyon geçirdiğimden ve dört gün yataktan çıkamadığım için yazamadığım Denizli maçını yazmadığımı bilmesi de hoşuma gitti. Demek ki sıkı bir okuyucummuş Volkan kardeşim... Yoksa nereden bilecek yazmadığımı.
Aman yazılarımı kaçırma çünkü bundan sonra çok fazla yazacağım, sırf sen okuyasın diye. Seni üzermiyim genç kardeşim... Haa bu arada o kabadayı tavırların bana vızıltı gelir sevgili kardeşim bunu da bilmeni isterim. Ben ne kabadayılar gördüm. O vakit sen dünyada yoktun. Ama ikna kabiliyetim çok iyi olduğu için o kabadayıların hepsi kibar birer insan oldular sayemde. Bilirsin insanlara nefretle yaklaşmak yerine sevgiyle yaklaştın mı bütün sorunlar çözülür. İnsan uzlaşmacı olmalıdır, kavgacı değil… Olaylara sevgiyle yaklaşmalıdır Bende öyle olduğum için çok çabuk netice alıyorum bu konularda sen merak etme kardeşim.
Geçmişte yazdığım yazılarımı hatırlamanı isterim. Can kardeşim Volkan Can. Ben Kırklarelispor’un aleyhinde bir tek cümle yazmadım. Dikkatinizi çekmek istiyorum Kırklarelispor’un. ..
Kırklarelkispor’u da en az senin kadar seviyor ve asla zarar görmesini istemiyorum. Hatta Kırklarelispor ve hocamız aleyhinde yazılanlara bile cevap niteliğinde karşı yazılar yazdım. Kimseyle kişisel bir problemim de yok. Ama gerçekten senin beni hedef almanı ve ortada fol yok yumurta yokken duygularını kişiselleştirmeni çok garip buldum.
Kırklarelispor 2.lige çıktığı birinci günden itibaren yazdığım yazılarda 2.ligin zor olduğunu, galibiyetlerinde, mağlubiyetlerinde olacağını sonuç ne olursa olsun takımımıza sahip çıkmamız ve 2.ligde kalmak için destek vermemiz gerektiğini dile getirdim her fırsatta.
Basın Cumhur Başkanını mızı da, Başbakanımızı da eleştiriyor. Eleştirilere açık olmak, mutedil olmak bir erdemdir. Siz dokunulmaz değilsiniz. Gerektiğinde de eleştiririm. Ancak eleştirilerim asla yıkıcı olmaz daima yapıcı olur. Çünkü Kırklarelispor hiç kimsenin malı değildir. Kırklarelispor Kırklareli’lilerindir. Ona gereken desteği vermeyen de Kırklareli’li değildir…
Bir gazeteciyi fol yok yumurta yokken karşınıza almanız size katma değer sağlamaz Volkan kardeşim. Öfkeyle kalkan zararla oturur…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder