* MHP Tekirdağ Milletvekili Bülent
Belen; “AKP Hükümetine ve Sayın Başbakan’a sesleniyorum. Eğer ayçiçeği
üreticisinin ayçiçeğini ekmeye devam etmesini ve ithalata milyarlarca dolar
para verilmesini önlemek istiyorsanız ayçiçeği politikanızı gözden geçirip hemen
gerekli tedbirleri almalısınız.”
Tekirdağ
Milletvekili Bülent Belen, yaptığı Basın toplantısında,AKP Hükümetinin yemeklik yağlık bitkilere verdiği
desteklemelerde Ayçiçek üreticisine üvey evlat muamelesi yaptığını belirterek
şunları söyledi;
“Değerli
Basın Mensupları;
AKP Hükümeti 11.yılında yine
rutin bir alışkanlığını yapmaktadır.
Ülkemizde ayçiçeği hasadı
başladı ama hala ayçiçeği fiyatı ile ilgili çiftçiyi memnun edecek bir gelişme
yok ve ayçiçeği üreticisi endişe içindedir.
Ayçiçeği piyasasında üretimin
yaklaşık yüzde 25’ini satın alan ve piyasada fiyat belirleyici konumunda olan
Trakya Birlik (Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifi Birliği)te bir hareket
yoktur, bu da ithalata bağlı olarak piyasada, fiyatın geçen yılki fiyatın çok
altında gerçekleşmesine sebep olmaktadır.
Ayçiçeği hasatının başladığı
günden bugüne kadar gerçekleşen fiyat 90 kuruş ile 1 TL arasındadır. Bu da
geçen yılın fiyatı olan 1.50 TL’nin çok altındadır.
Ülkemizin yemeklik bitkisel yağ
ihtiyacı için yıllık 2 milyon ton civarında üretime ihtiyaç vardır. Geçmiş
yıllarda 57. DSP-MHP-ANAP Hükümeti zamanında tarıma verilen desteklemeler
neticesinde ayçiçeği üretimi 900 bin tondan 1,5 milyon tona ulaşmıştır, fakat
AKP Hükümetinin rantiyeciliği sebebi ile bu gidişle ekilen alanlar çiftçimizin
geçimini sağlayabilecek parayı kazanamaması ve hatta zarar etmesi sebebiyle
hızla azalacak, ithalata verilecek paralar ekonomiyi daha da çıkmaza
sokacaktır.
AKP Hükümeti çiftçilerin
kullandığı kredilerin 2002 yılında 529 milyon TL’den 2012 yılında 23 milyar
TL’ye çıkmasıyla övünmektedir.
Çiftçimizin geliri ihtiyaçlarını
karşılamaya yetmiş olsa neden kredi kullansın? Bu düşünce sakattır. Bakın 2002
yılı ile bu günü bir karşılaştıralım.
Bu tabloya bakarak Türk tarım
sektörü ve Türk çiftçisinin iyi durumda olduğunu söylemek mümkün değildir.
Ayçiçeği üreticimiz, bilhassa
Trakya Bölgesi’nde, önümüzde haftada hızla ürününü hasat edecek, fakat başı iki
elinin arasında kara kara düşünmektedir.
Ayçiçeği maliyetleriyle ilgili
hesaplara bakarsak bugün itibari ile oluşan fiyatın çiftçimize para
kazandırmadığını ve hatta zararına yol açtığını görürsünüz.
Bu yılın maliyeti kendi
tarlasını işleyenlerde 150 TL/ dekar, kira ile tarla işleyenlerde 200 TL/ dekar
olarak en ekonomik işleme şartlarında gerçekleşmiştir. Bu yılın ortalama ürün
verimi 175-200 kg. arasındadır. Brüt 90 kuruş-1 TL arasında ürününü satacak
olursa ayçiçeği üreticisi nasıl kar etsin? Geçimini nasıl sağlasın?
Buradan AKP Hükümetine ve Sayın
Başbakan’a sesleniyorum. Eğer ayçiçeği üreticisinin ayçiçeğini ekmeye devam
etmesini ve ithalata milyarlarca dolar para verilmesini önlemek istiyorsanız
ayçiçeği politikanızı gözden geçirip hemen gerekli tedbirleri almalısınız. Türk
tarım sektörünü ithalatçılara ( Candaş ve yandaşlara) teslim ederek ülkemizi
bataklığa sürüklemekten derhal vazgeçin ve ithal maliyetini arttırarak, iç
piyasada fiyatın geçen yılki fiyat olan 1,50 TL’ye en azından enflasyon farkı
da ekleyerek 1,60 TL/ kg olacak şekilde tedbirleri almalısınız. Bunun için
geçmiş yıllarda uygulaması yapılan REFERANS fiyat uygulamasını ve ayrıca
ithalat için tespit edilecek gümrük kapılarının Irak-Suriye gibi ülkelere olan
kapılar olarak belirlemeli ve ancak bu ülkelerden Türkiye’ye giriş yapılan
gümrük kapılarından ithalat izni verilmelidir.
Bu tedbirlerin yanında AKP
Hükümeti yemeklik yağlık bitkilere verdiği desteklemelerde Ayçiçek üreticisine
üvey evlat muamelesi yapmaktadır. Son yılda yağlık zeytine 60 kr/kg, pamukta 50
kr/kg, aspire 45 kr/ kg, kanolaya 40 kr/kg destekleme verilirken, ayçiçeğine 24
kr/kg destek verilmektedir. Bu destek 50 kr/kg’maçıkarılmalı ve Ayçiçek
üreticisinin zararı önlenmelidir.
Son olarak ülkemizin ayçiçeği
üretiminin ¼’ünü ortaklarından satın alan ve piyasada fiyat belirleyici
konumunda olan Trakya Birlik üst yeöneticilerine seslenmek istiyorum.
Sizler 48 kooperatifte yaklaşık
60 bin faal ortağı temsil ediyorsunuz ve göreviniz olan ortaklarınızın
çıkarlarını koruma noktasında derhal 48 üye kooperatifin yöneticileriyle bir
toplantı yaparak ve Sayın Başbakandan randevu alarak durumu anlatmalı,
ortaklarınızın sesini, çektikleri sıkıntıları ve siz yöneticilerin şu anda
çektiğiniz sıkıntıları kamuoyu ile paylaşmalı, bunun sonucunda da gereğini
yapmalısınız.”
(Faruk Ceylan)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder