Kırklareli'de ailesinin kurucusu olduğu eşek çiftliğinin danışmanlığını yapan Doç. Dr. Ufuk Usta, 2009 yılında başlanan Türkiye'nin ilk eşek çiftliği kurma projesinde sona yaklaşıldığını söyledi. Televizyonda izledikleri İtalya'daki bir eşek çiftliğinin kendilerine ilham kaynağı olduğunu anlatan Usta, şöyle konuştu:
''Kırklareli'de aldığımız arazi üzerine önceleri inek ve keçilerin bulunduğu bir çiftlik kurma fikrimiz vardı. Ancak piyasa araştırması yaptığımızda bunun ekonomik getirisinin beklediğimizin altında kalması nedeniyle arayışlarımız sürerken, şirket ortaklarımızdan biri İtalya'da bir eşek çiftliğinin varlığını keşfetti. Biz de bunu hem internetten hem de piyasada araştırdık ve araziye 3,5 yıl önce eşek çiftliği kurmaya başladık.''
Bugüne kadar 2,5 milyon lira harcadıklarını, 1,5 milyon lira daha harcayarak çiftliği tamamlamış olacaklarını vurgulayan Usta, ''Proje bittiğinde 1000 eşek kapasiteli bir çiftlik kurmuş olacağız. Çiftliğimizde eşek sütünü elde ettikten sonra, amacımız sütü işleyerek kozmetik ürünler elde etmek'' diye konuştu.
Eşek sayısının gün geçtikçe azalması nedeniyle eşek bulmakta zorlandıklarını çiftlikleri için bugüne kadar 180 eşek toplayabildiklerini anlatan Doç. Dr. Usta, şöyle devam etti:
''Eşek ırkının üretimi zor. Çünkü, 1 yıl gibi bir gebelik süresi var. Damızlık hale gelmesi için 4 yıl geçmesi gerekiyor. Tüm sürünün yüzde 20'si aynı anda sağılabilen bu hayvanların her birinden günde ortalama
Eşek çiftliği tescillendi
Türkiye'de bir ilki gerçekleştirecek olmaları nedeniyle bir çok güçlükle karşılaşmalarına rağmen hepsini bir bir aşmayı başardıklarını ifade eden Doç. Dr. Usta, şunları kaydetti:
''Ülkemizde eşekle ilgili damızlık ve süt üretimi ile ilgili bir mevzuat bulunmuyor. Mevzuat olmadığı için kayıt sistemi de, eşek sütü ve ürünleri ile ilgili bir düzenleme de yok. Bu konuda İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü aracılığı ile bakanlıkla temasa geçtik. Bu yeni sektör için henüz bir mevzuat oluşturulmamış olsa dahi, il müdürlüğünün girişimi ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının talimatı ile en azından eşek çiftliğimizin tescilini sağlamış olduk.''
Eşek sütünün sağlığa etkisi
Eşek sütünün anne sütüne en yakın süt olduğunu bildiren Usta, sözlerini şöyle sürdürdü:
''eşek sütü, inek sütü ve diğer süt ürünlerine göre yağ ve kazein (süt içinde bulunan bir protein) oranının düşüklüğü nedeni ile sindirimi son derece kolay bir süttür. Eşek sütünün sağlık açısından önemi birçok bilimsel makale ile ortaya konmuştur. Eşek sütünün içerdiği yüksek orandaki immunglobulinler ile bağışıklık sistemi üzerine doğal destekleyici etkisi vardır. Bu etki ile çeşitli alerjik hastalıklarda, sindirim sistemi hastalıklarında, kalp damar sistemi hastalıklarında ve diğer bir çok hastalık durumunda belirgin yarar sağlamaktadır.''
Batıda inek sütü proteini alerjisi olan çocukların beslenmesi ve tedavisinde eşek sütünün kullanıldığına dikkati çeken Usta, ''Vitamin ve mineral yönünden zengin olan eşek sütünün yaşlandırmayı geciktirici özelliği bulunuyor. Avrupa piyasasında buna yönelik krem, sabun ve şampuan gibi bir çok kozmetik ürün kullanıma sunulmuştur'' dedi.
Yaşlanmaya etkisi
Eşek sütünde Türkiye'nin dünya markası olabileceğini savunan Usta, sözlerini şöyle tamamladı:
''Hedefimiz bu hayvanları çoğaltmak, süt üretmek ve sonrasında gıda ve kozmetik sektörüne sunmak. Türkiye, hala bu şansını kaybetmiş değil. Ülkemizde 250-300 bin civarında bir eşek varlığından söz ediliyor. Ülkemizde kısa, orta ve uzun vadeli planlar yapılarak, gül sektöründe olduğu gibi eşek sütü ve eşek sütünden kozmetik üretme şansımız var. Hayvan yetiştirerek süt elde etmek, sütü toz haline getirmek ve butik kozmetik sektörünü kurup bunu iç ve dış piyasa satışını sağlayabiliriz. Erkek yavruları turizm sektörüne verebiliriz veya ihraç edebiliriz. Eşek çiftliklerinin çoğalmasını istiyoruz. Bu alanda Türkiye'ye yılda 500 milyon dolar bir getiri sağlayıp, eşek sütünde dünya markası olabiliriz.''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder