Kırklareli Günlüğü
Faruk CEYLAN farukceylan39@gmail.com |
Türk basın tarihine ‘Dokuz patron olayı’ olarak geçen ve
gazetecilerin haklarının ilk kez yasal güvence altına alındığı gün 10 Ocak
1961’dir.
10 Ocak,
1961-1971 yılları arasında “Çalışan gazeteciler bayramı” adıyla kutlanmış; 1971
yılındaki askeri müdahaleden sonra ülkede gazetecilerin bazı haklarının geri
alınması üzerine kutlama gününün adı, ” 10 Ocak Çalışan gazeteciler günü”
olarak değiştirilmiştir.
4 Ocak 1961'de kabul
edilen ve basın çalışanlarının bazı haklar ve yasal güvence sağlayan “212
sayılı kanun” adlı düzenlemenin Resmi gazetede yayınlanışı nedeniyle 10 Ocak
günü kutlama günü olmuştur.
Söz konusu düzenleme, iş sözleşmelerinin yazılı
olarak yapılması, sözleşmelere işin türü ve ücret miktarının yazılması gibi
gazetecilerin sosyal ve yasal haklarını belirleyen hükümleri içeriyordu. Bu yasa ile kendilerine
yüklenen sorumlulukları kabul etmek istemeyen 9 gazete patronu (Akşam,
Cumhuriyet, Dünya, Hürriyet, Milliyet, Tercüman, Vatan, Yeni İstanbul ve Yeni
Sabah) 212 sayılı yasanın ve Basın İlan Kurumu'nun oluşmasına ilişkin 195
sayılı yasanın mesleki sakıncalar doğuracağını iddia eden bir ortak bildiriye
imza atarak gazetelerini 3 gün kapadıklarını duyurmuşlardır. “Dokuz patron
olayı” olarak basın tarihine geçen bu boykot üzerine gazeteciler, boykot
boyunca “Basın” adlı bir gazete yayımlamaya karar vermişlerdir.
Basın
gazetesi 11 Ocak günü yayına başlamış ve üç günlük boykot sırasında düzenli
olarak yayını sürdürmüştür. Çalışan Gazeteciler Günü, bu olayın bir sonucu
olarak ortaya çıkmış, 10 Ocak, “Çalışan Gazeteciler Bayramı” olarak kutlanmaya
başlamış ve 1971'de “Çalışan Gazeteciler Günü” haline gelmiştir.
Gazetecilik toplumun
özgürlüğüdür. Gazetecinin iş güvencesi, toplumun haber alma özgürlüğünün
teminatıdır. Gazetecinin bağımsızlığı, toplumun gerçekleri öğrenme hakkının
teminatıdır. Gazetecilik özgür olmadıkça
toplum da özgür olamaz. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk “Basın Millet’in
müşterek sesidir.” Veciz sözüyle bunu net bir şekilde ifade etmiştir…
Gazetecilik mesleki olarak bir onurdur. Bu onura sahip
olmayanlar varsa da Türkiye’de hâlâ gazetecilik yapıldığına, halkın haber alma hakkını savunan ve hakikate
bağlılığından taviz vermeyen gazeteciler olduğuna inancım tamdır. Her ne pahasına olursa olsun, gazetecilikten vazgeçmeyen,
inatla meslek onurunu koruyan tüm basın emekçilerini selamlıyor, "Çalışan Gazeteciler" günümü kutlayan okurlarıma ve dostlarıma teşekkür ediyorum.
Kimse kusura bakmasın ben bir gazeteci olarak 10 Ocak
Çalışan Gazeteciler Gününü kutlamıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder