Haber: Faruk Ceylan
Fotoğraflar: İrfan Özeklioğlu
Kırklareli Kocahıdır İlköğretim Okulu ile Kırklareli Belediyesi tarafından Kurtuluş Şenlikleri ve Ataya Saygı Haftası kapsamında Kocahıdır İlköğretim Okulu Salonunda “Küçük İsmail ” konulu söyleşi düzenlendi.
Söyleşiye; Araştırmacı Gazeteci ve Yazar Nazif Karaçam, Kırklareli Belediye Başkan Yardımcısı Ünal Başkur, Kırklareli İl Milli Eğitim Müdürü İbrahim Korkmaz, Kırklareli Kent Konseyi Başkanı Münür Saygın, Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürleri, Halil Yücel ile Beyhan Tufan ve Kocahıdır İlköğretim Okulu Müdürü Bayram Ali Çamdere katıldı.
Kırklareli’nin Kurtuluşu ve Ataya Saygı Haftası dolayısıyla düzenlenen “Küçük İsmail “ adlı söyleşi, Araştırmacı yazar Nazif Karaçam tarafından yapıldı.
Araştırmacı yazar Karaçam, dinleyicilere hitaben yaptığı söyleşide tarihe ışık tuttu. Karaçam; “ Bugün sizlerle bu okulda cereyan etmiş olan bir olayı paylaşıyorum. Tarihi bir okulda tarihi bir olayı değerlendirmek ve anlatmak yeni kuşaklara heyecan verecek bir hadisedir. Bu okul Kırklarel’inin geçmişinde çok önemli yeri olan bir okul. 1908 yılında 2. meşrutiyetin ilanı bu okulda kutlanmıştır. 1920de Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Kırklareli Şubesi çalışmalarını burada sürdürmüştür ve Yunan işgali üzerine Müdafaa-i Hukuk Cemiyetinin bütün gizli evrakları bu okulun bodrum katında yakılıp yok edilmiştir.
1920 yılının Temmuz ayında Yunanlılar Kırklareli’ni işgal ettiklerinde, Hürrem Arman’ın sınıfında hem yaş hem cüsse olarak onlardan büyük İsmail adında bir öğrenci vardır.
Okul müdürü Kirpiksiz Hamdi lakaplı bir beydir ve o dönem genç öğretmenler Trakya Kolordusuna alınmıştır.” Küçük İsmail’in Yunan bayrağını ölümü pahasına taşımayı kabul etmeyerek Yunan askerleri tarafından falakaya yatırıldığını ve arkadaşlarının gözünün önünde dayak yediğini belirten Karaçam, konuşmasını şu şöyle sürdürdü;
“Bu anının yaşandığı o gün ders başlar; kısa bir süre sonra İsmail’in okuduğu sınıfa Yunan askerleri baskın yapar. Öğrencileri dışarı çıkartarak Yunan bayrağı ile yürüyüş yaptırmak istemektedirler. Lakin bu yürüyüş sırasında önce taşınacak Yunan Bayrağını cüsse olarak arkadaşlarından daha kuvvetli olan İsmail’in taşımasını uygun bulmuşlardır.
Ancak İsmail “Ben Yunan Bayrağı taşımam” diyerek itiraz etmiştir. Yunan askerinin ısrarla “Taşıyacaksın” demelerine rağmen oda dirençle “Asla taşımam” sözleri ile karşı ısrarda bulunmuştur. Bu karşı çıkışın üzerine Yunan askeri İsmail’i yere yatırıp el ve ayaklarını bağlayarak dövmeye başlamışlardır. Ancak İsmail dayak yese de Yunan bayrağını eline almamıştır. Yediği dayaktan bitkin ve baygın hale düşen Yunan askerleri İsmail’i sınıfın dışına çıkarmışlardır. Tüm bu yaşananlardan sonra İsmail okulundan ayrılmış, ortadan kaybolmuştur.
Oysa arkadaşları dahil herkes bilmektedir ki İsmail taşımak istemediği o bayrakları gecenin karanlığından faydalanarak binadan sökmekteydi. Ama yunan askerleri bir türlü bayrak yırtma olayının önüne geçememiştir.
Anadolu’da zaferin kazanılarak, Mudanya Ateş keş Antlaşmasının imzalanması ile
2 Ekim 1922 tarihinden itibaren Yunan askerinin şehirden çekileceği sırada Küçük İsmail ortaya çıkarak 10 Kasım günü Pınarhisar yolundan şehre gelen Türk Askeri Birliğinin önünde Türk Bayrağını taşımış, dalgalandırarak okuluna getirmiştir. O sıra şehirde herkes onun kahramanlığından söz etmiştir” dedi.
Küçük İsmail olayının tanığı, İsmail’in sınıf arkadaşı Hürrem Arman kimdir?
1909 yılında Kırklareli’nde doğan Hürrem Arman, İlk öğrenimini Kocahıdır İlk Okulunda, orta öğrenimini Edirne Öğretmen Okulu’nda (1928), yükseköğrenimini Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Pedagoji Bölümü’nde tamamladı (1934). İstanbul İlköğretim Müfettişliği ve Denizli Milli Eğitim Müdürlüğü yaptı. (1938). Trabzon-Beşikdüzü, Hasanoğlan Köy Enstitüsü Müdürlüklerinde, Yüksek Köy Enstitüsü yöneticiliğinde bulundu. (1943-1946).
Arman, Ulus, Cumhuriyet, Akşam gazetelerinde, Gençlik, İmece, Forum dergilerinde inceleme yazıları yayımladı. Tonguç’a Kitap imecesine katıldı. Arkadaşlarıyla İmece dergisini, Kurtuluş gazetesini çıkardı. Cumhuriyet Dönemi Milli eğitim çalışmalarını anlatan üç ciltlik bir eseri yayımladı. (1969).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder