30 Kasım 2015 Pazartesi

CHP CAN DÜNDAR VE ERDEM GÜL İÇİN BASIN TOPLANTISI DÜZENLEDİ


*CHP İl Başkanlığı, Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanmaları üzerine CHP İl Binasında Basın toplantısı düzenledi. İl Başkanı Zengin basın toplantısında, Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklanmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürdü.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kırklareli İl Başkanlığı, Gazeteci Yazar  Can Dündar ve Erdem  Gül’ün tutuklanmalarına tepki göstererek, CHP İl Binasında Basıın toplantısı düzenledi.
 Parti binasında ki Basın toplantısın da CHP Kırklareli İl Başkanı Recep Zengin;  "Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklanması, demokrasimizin ve basın özgürlüğünün kara günüdür" dedi.
İl Başkanı Zengin,  basın toplantısında, Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklanmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürdü.
Bu tür haksız kararlara tepki göstermeye devam edeceklerini dile getiren  Başkan Zengin,  açıklamalarına şöyle devam etti: "Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklanması, demokrasimizin ve basın özgürlüğünün kara günüdür. Biliyorum ki başınız dik girdiğiniz o cezaevinden, başınız dik olarak çıkacaksınız. Ancak siz, cezaevine girerken sevinç çığlıkları atanlar, "Oh olsun" diyenler, korkak ve karanlık yüreklerinin, yüzlerinin teşhir olduğunu unutmasın. Haksız karara rağmen, şahsi menfaatleri için susmayı tercih edenler de unutmasın ki onları boğacak olan suskunluklarıdır. Onlar, silinmeyecek bir utancı kişisel tarihlerine not ettiler. Susmayanları, bu haksız karara tepki gösteren sevgili vatandaşlarımı da Can ve Erdem'in şahsında selamlıyorum. Sizlerin gösterdiği bu eşsiz dayanışma, Türkiye'nin önündeki tüm kötülüklerin yok edilmesinde önemli kilometre taşlarından biri olacaktır.” dedi.


PINARHİSAR ÜLKÜ OCAKLARINDAN TÜRKMENLERE YARDIM




Tha-Pınarhisar Ülkü Ocakları (ÜOD)  Rusların, kara harekatı başlattığı  Bayırbucak Türkmenleri için yardım kampanyası başlattı.
Pınarhisarlı Bozkurtlar kuru gıda ve giyimden oluşan yardım kampanyasının sonuna geldiklerini, toplanan yardımları Ülkü Ocakları binasında  paketlemeye başladıklarını söylediler.
Ülkü Ocakları toplanan yardımları paketledikten sonra, Ülkü Ocakları Genel Merkezine teslim edeceklerini, Ülkü Ocakları Genel Merkezi, Ülkenin dört yanından toplanan yardımların tamamını Türkmen soydaşlarımıza  bizzat götürerek teslim edeceğini söylediler.

Objektifimize Bozkurt selamıyla poz veren Bozkurtlar; “Kahpe düzenin yiğit çocukları Yaşasın Ülkü Ocakları...” sloganını da unutmadılar.

Pınarhisar CHP’de 3.Volkan Ertan Devri


THA-Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)  Pınarhisar İlçe Kongresinde  Volkan Ertan listesinden  başka aday  liste  çıkmayınca kongre tek liste ile yapıldı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Pınarhisar İlçe kongresine %70 katılım oldu.  İki dönemdir Pınarhisar Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)  İlçe Başkanı olan Volkan Ertan kongrede katılan üyelerin tamamının oyunu alarak üçüncü defa Pınarhisar Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İlçe Başkanlığına seçildi.
Kongreden sonra  gazetemize açıklamada bulunan  Volkan Ertan şunları söyledi; “İki dönemdir partimizin İlçe Başkanıyım. Bu süreçte partimizin oylarının artması ve üyelerimizin sorunlarının çözümü noktasında elimden geldiği kadar çaba sarf ettiğime inanıyorum. Üyelerimiz  de benimle aynı fikirde oldukları için hiçbir arkadaşımız İlçe Başkanlığı  görevine  talip olmadı ve yeniden Başkan seçilmem için bu görevi bana üçüncü defa verdiler.
Kongremize %70 civarında katılım oldu. Kongremize katılan ve bana güvenen tüm üyelerimize gönülden teşekkür ediyorum.

Bu günden itibaren görevime kaldığım yerden devam edecek, partimizi Pınarhisar’da daha yukarılara taşımak için ilk günkü şevk ve azimle çalışmaya devam edeceğim.” dedi.

29 Kasım 2015 Pazar

REKLAM MI YAPIYOR?

Kırklareli Günlüğü
Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com

Serdar Türker,  Kaynarca Belediye Başkanı. Genç dinamik, girişimci ve en önemlisi çok çalışkan bir Belediye Başkanı. Kıt Belediye imkanları, yetersiz bütçe ile Başkanlık koltuğuna oturduktan sonra o kadar çok şey yaptı ki, yaptıklarını bir çok kişinin hayal etmesi bile mümkün değil. Akılda tutmaları da.
7’den 77’ye Kaynarcalıların gönlünde taht kuran Serdar Türker,  hem Kaynarca adını, hem de kendi adını Kırklareli’ne hatta ülke geneline duyurdu. Uluslar arsı alanlarda  ülke yöneticilerine kadar ulaştı, Kaynarca’yı anlattı, anlattıkları ile ilgi odağı oldu ve Kaynarca’nın kazanımlarını arttırmak için maddi, manevi destekler aldı. Kısa sürede siyasette zirveye doğru yol almaya başladı.
Yaptığı her işi Basınla paylaştı, sosyal paylaşım sitesinde paylaştı. Bu paylaşımlar ona olan ilgi ve sevgiyi arttırdı. Kaynarca’ya yapılan destekleri de…
Serdar Türker, Basında sürekli gündemde kaldı ve kalmaya devam ediyor. Neden? Yaptığı işlerin hepsinin de haber değeri var da ondan.
Serdar Başkan’ın bu kadar çalışması, çalıştığı için gündemde kalması ise doğal olarak çalışmayanları, yan gelip yatanları rahatsız etmeye başladı ve “Başkan Türker sürekli reklam yapıyor. İşi gücü Basına açıklama yapıp, sosyal paylaşım sitesinden paylaşım yapmak.” diye eleştirilere yöneltti.
Sözüm bu eleştirileri yapanlara; “Kardeşim sizin elinizi, kolunuzu bağlayan mı var? Sizde paylaşın, Basına açıklamalar yapın, hizmetlerinizi duyurun. Engel mi var?  Neden yapmıyorsunuz? Ben söyleyeyim, Basınla ve sosyal paylaşım siteleri ile paylaşacak bir icraatınız yok da ondan…
Sizin afaki eleştirileriniz,  beraberinde afaki sonuçları getirir ki buda size fayda değil, zarar sağlar. Kim ne derse desin, halk en iyi gözlemcidir, kendilerini kandıranları da çalışanları da görür ve gördüklerini seçim zamanında sandıkta değerlendirir…
 Sosyal paylaşım ağlarına takılanlar, Serdar Türker’in reklam yaptığına takılanlar, sizin yaptığınıza  ne denir? Olsa olsa çekememezlik denir. Yetersizlik denir.  Bırakın Allah aşkına  Serdar Türker’in kendi reklamını yapıp yapmadığını eleştirmeyi,  sizde bir şeyler yapında o yaptıklarınızla  kendi reklamınızı sağlayın. Aman dikkat,  günler çok hızlı  geçiyor, yatarken tekrar seçilmeyi beklemek  saflık olur.
Bırakın Serdar Türker çalışsın, çalışmalarından elde ettiği sonuçları da kamuoyu ile paylaşsın.  Bırakın samimi olarak halkına hizmet etmek isteyen adama ket vurmayı, sizde deneyin  çalışmayı. O zaman mutsuzluğunuz da  kalmaz,  dedikodunuzda. Halk  sizi de Serdar Türker’i sevdiği gibi sever…


27 Kasım 2015 Cuma

BAŞKAN HACI; “ FELAKET TELLALLARI ORTAYA ÇIKTI! ”


Babaeski Belediye Başkanı Av. Abdullah Hacı hafta sonu Belediye önünde meydana gelen ve vatandaşların  merak ettiği su arızası ile ilgili basın açıklamasında bulundu.
Başkan Abdullah Hacı, Cumhuriyet Mahallesine su verilen 560’lık ana boru hattında arıza meydana geldiğini dile getirerek konu ile ilgili şunları söyledi. “Babaeski’mizde kanalizasyon hattımızı ve içme suyu şebeke hattımızı baştan aşağı yeniledik. İçme suyu şebeke hattımızdan ilçemizin tamamına su verilmeye başlandı. Cumhuriyet Mahallemize giden ana boru hattında hiç birimizin olmasını istemediği bir arıza meydana geldi.
Taktir edersiniz ki, satın aldığınız sıfır kilometre bir araçta da arıza çıkması muhtemeldir. Arıza meydana gelen bir hizmette gereği yapılır ve arıza giderilir.
Ancak ne hikmetse her zaman pusuda bekleyen, en küçük olumsuzlukta ortaya çıkan  felaket telları  yine ortaya çıkıp, aleyhimizde kamuoyu yaratma çalışmalarına başladılar. Bu tellallar, alt yapıyı da yolları da yaparken ortaya çıkmışlar, halkı kışkırtmaya çalışmışlardı. Ancak halkımız onlara itibar etmemişti.
 Babaeski Belediyesi içme suyu şebeke hattını İller Bankası’ndan henüz teslim almamıştır. İçme suyu şebeke hattının  geçici kabulü dahi yapılmamıştır.  Kabul edebilmeniz için bu şebeke kullanılacak, bir sıkıntı olursa o sıkıntı İller Bankası tarafından giderilecektir Bu yüzden kabul yapılmamaktadır. Sonuç olarak hadise test aşamasındadır. Bu tür arızaların vukuu bulması da muhtemeldir.  Bunlar denenir, tüm sorunlar tadilatlar yapıldıktan sonra kontrolları gerçekleştirilerek kesin kabul yapılır. Buna halkımızın büyük çoğunluğu da vakıftır. Ben zaten onlar için değil, anlayıp ta anlamak istemeyen, aleyhimizde kamuoyu yaratmak isteyenler için bu açıklamayı yapıyorum.
Meydana gelen durumun üzerine konuyu İller Bankasına  ilettik ve onların gelmesini beklemeden arızaya müdahale etmedik.  Belirttiğim üzere kesin kabul olmadığı için müdahalemiz de söz konusu olamıyor. Siz  garantisi olan bir ürünü satın alıp, arıza yaptığında  garanti kapsamında olduğu için nasıl ki açıp karıştıramazsanız bizimde durumumuz bunun benzeri bir durumdur.
Konu tarafımızdan  İller Bankasına bildirildikten sonra  İller Bankası Mühendisleri, kontrolörleri belediyemize gelip olayı incelediler. Yüklenici firma, su borusunu üreten ilgili firma da ilçemize geldi. Meydana gelen arıza ve bozulan asfalt,  İller Bankası ve yüklenici firma tarafından yapılacaktır.
 İçme Suyu Şebeke hattında ki Arıza giderildi. Asfaltta yenilenecektir. Bu konu ile ilgili Belediyemizden en ufak bir ödeme yapılmayacaktır. Örnek verdiğim gibi bu onların garanti kapsamındadır.
Bizler bir hizmet satın aldık. Kanalizasyon ve içme suyu şebeke hattının yenilenmesi hizmeti. Bu hizmeti de İller Bankamız aracılığı ile aldık. Önce İller Bankası geçici kabul ve kesin kabulü yapacak. Yani yapılan işi eksiksiz teslim alacak ondan sonra belediyemiz ekipleri kontrollerini yaparak işi kabul edecektir. Daha İller Bankası’nın ne olduğunu bilmeyenler konu ile ilgili açıklamalarda bulunuyorlar. Bunlara en güzel cevabı yaptığımız hizmetler ile verdik ve vermeye de devam edeceğiz.
 Vatandaşlarımızın içleri rahat olsun. Bundan sonra böyle sorunun yaşanmaması için İller Bankası mühendislerimiz, yüklenici firma yetkilileri ve belediyemiz teknik personeli gerekli çalışmaları titizlikle yapmaktadırlar. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”



BABAESKİ TAMAM, SIRADA PINARHİSAR VAR!

Kırklareli Günlüğü

Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com
CHP İl Başkanlığına uzanan yolda devam eden İlçe Kongrelerinin Babaeski ayağında CHP Babaeski İlçe Başkan Vekili  Erol Mutlu seçime tek liste ile girdi.
Erol Mutlu İlçe Başkanlığını açıkladığı gün  Babaeski Belediye Başkanı Abdullah Hacı, mevcut İlçe Başkanı Hasan Ali Eren, Belde Belediye Başkanları ve  parti üyelerinin desteğini aldı. Babaeski’de CHP Teşkilatına tamamen hakim olan  Başkan Abdullah Hacı, Erol Mutlu’ya tam destek verdiğini  açıkladı ve o açıklama ile  “ Rakip istemiyorum” dedi.
Erol Mutlu’da CHP İlçe Başkanlığına adaylığını açıkladığında; “Kongre sürecinde İlçe Başkanımız Sayın Hasan Ali Eren’in önerisi ile başta Belediye Başkanımız Sayın Abdullah Hacı ve parti üyelerimizin desteği ile CHP Babaeski İlçe Başkanlığına aday olmaya karar verdim." demişti.
Süreç böyle başladı ve Erol Mutlu Babaeski ilçe Kongresine rakipsiz tek liste ile girerek büyük bir katılımın sağlandığı, şölene dönen kongrede Babaeski İlçe Başkanlığı koltuğuna oturdu.
Parti Başkanı, Belediye Başkanı, Milletvekili seçtirmeye muktedir olan Babaeski Belediye Başkanı Abdullah Hacı bu seçimle CHP’de ki gücünü bir kez daha ortaya koydu.
Babaeski’de ki Kongre salonunda Milletvekilleri, Belediye Başkanları, (Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan’da salondaydı.)   İl Genel Meclis üyeleri, Belediye Meclis üyeleri, STK Temsilcileri, CHP üyeleri  hatta üye olmayanları ile kongrede  herkes vardı. Başlarında da CHP’nin kudretli Belediye Başkanı Abdullah Hacı…
Kongre salonunda;  Milletvekillerinden, Belediye Başkanlarına, CHP İl Başkan adaylığı düşünenlere kadar   herkes kürsüye çıktı ve konuştu. Kaynarca Belediye Başkanı Serdar Türker’de  kürsüde yerini aldı. Başkan Türker, kimsenin değinmediği bir konuyu, Kapanan Alpullu Şeker fabrikasının açılmasını dile getirdi. Yılda 50-60 bin ton pancar üretiminin yapıldığı  bölgede, pancar üretiminin  400-500 tonlara düştüğünü belirtti,  üretimin arttırılarak fabrikanın açılabilmesi  için  gerekenleri  ortaya koydu ve  Atatürk’ün yaptırıp hizmete açtığı Alpullu Şeker fabrikasının yeniden açılmasını sağlamanın herkesin görevi olduğunu çözüm önerileri ile anlattı. 
Başkan Serdar Türker,  fabrikanın hem Atatürk’ün  emaneti olması   hem de  bölgenin ekonomisi açısından  büyük önem taşıdığını belirten konuşması ile kongre salonunu dolduranlar tarafından  dakikalarca alkışlandı.
Başkan Abdullah Hacı ve Kırklareli  Milletvekilleri  Kırklareli’nin geleceğine dair yaptıkları konuşmalar ile  partili partisiz herkesi umutlandırdı, konuşulanlar deyim yerinde ise  salonu ayağa kaldırdı.
Konuşmaların ardından CHP Babaeski İlçe Başkanlığı için  tek liste ile seçime giren Erol Mutlu oylandı ve Erol Mutlu,sandıklar açıldıktan sonra Babaeski’nin yeni İlçe Başkanı oldu.
CHP İlçe Kongrelerinde sıra Pınarhisar’da.  CHP Pınarhisar İlçe Kongresi bu gün yapılıyor.  Şu ana kadar adaylığını açıklayan tek isim mevcut İlçe Başkanı Volkan Ertan. Volkan Ertan’a rakip çıkmadı, çıkacak gibide gözükmüyor ama son dakikada aday çıkma ihtimali de yok değil. Bence Volkan Ertan’ın karşısına rakip çıksa da, Başkan Ertan seçimi açık ara kazanır diye düşünüyor, seçim yarışında tüm adaylara başarılar diliyorum.




CHP’DE YARIŞ HIZLANDI!

Kırklareli Günlüğü 
Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com
Demokrasi Şölenlerinin  yaşandığı Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Kongreleri devam ediyor. Milletvekillerinin ve  Belediye Başkanlarının desteklediği  İlçe Başkan adayları, destekçilerinin kıyasıya mücadele ve çalışmalarıyla Başkan olma gayreti gösteriyorlar.
Yazım yayına hazırladığı saatlerde Babaeski İlçe Başkanlığı Kongresi devam ediyordu. 
CHP Babaeski İlçe Başkan Vekili Erol Mutlu’nun tek aday olduğu seçimde parti üzerinde ki etkinliği bilinen Belediye Başkanı  Abdullah Hacı, günler öncesinden Erol Mutlu’ya  açık destek verdiğini açıklayarak,  adaylığı düşünenlere aday olmayın mesajı verdi…  Gazetemizin basıma yetişeceğinden Babaeski’de ki gelişmelerin yorumunu bir sonra ki günkü yazımda vereceğim.
CHP’de kıran kırana devam eden İlçe kongreleri süreci İl Başkanlığı Kongresi ile son bulacak.
İlçe Kongrelerinde Lüleburgaz, Babaeski, Pınarhisar ve 6 Aralık tarihinde yapılacak olan Merkez İlçe Kongreleri, İl Başkanını  belirleyecek olan  kongrelerin başında geliyor.
İlçe Kongreleri devam ede dursun, İl Başkanının kim olacağı en çok merak edilen konuların başında.
Delege sayısı olarak nerdeyse İl’i ikiye katlayan Lüleburgaz’da Milletvekili Turabi Kayan’ın desteklediği grubun kesin kazanacağı iddia ediliyor. Bir grup ise Turabi Kayan’ın listesinin yıkılacağı görüşünde…
Lüleburgaz’da şimdilik kaydı ile Mevcut İlçe Başkanı Alaaddin Güncer ile Milletvekili Turabi Kayan’ın desteklediği Coşkun Şentürk  Lüleburgaz CHP İlçe Başkanlığı için adaylıklarını açıklayan isimler oldular.
Bu iki adayın yarışından Alaaddin Güncer’in çıkacağını, Turabi Kayan’ın adayı Coşkun Şentürk’ün seçimi kaybedeceğini söyleyenlerin sayısı hızla artıyor.
Henüz resmi bir açıklamada bulunmayan Özgür Kaya’nın da aday olacağı söylentileri var. Özgür Kaya aday olursa, delegelerin bölünmesinin söz konusu olacağı, o vakit Turabi Kayan’ın adayının rahatlıkla kazanacağı görüşü  hakim.
Pınarhisar İlçesinde ki kongre  28 Kasım Cumartesi günü yapılacak. Pınarhisar’da an itibariyle Volkan Ertan tek aday. Tabi ki Cumartesi gününe kadar ikinci bir aday çıkmazsa.
Kırklareli Merkez İlçe’de Kongre tarihi 6 Aralık.  Milletvekili Vecdi Gündoğdu’nun adayı olduğu söylenen Turhan Derici’nin  Merkez İlçe Başkanlığına aday olması an meselesi. Herkes Derici’nin adaylığını resmi olarak açıklamasını bekliyor. Mevcut Merkez  İlçe Başkanı Şener Pekçeer ‘in de yeniden aday olacağı yakın çevresinde konuşuluyor.
Kırklareli İl Başkanlığı için Kadir Gökçe ve Kenan Gürbüz  daha önce aday olacaklarını basınla paylaşmışlardı. Eski Milletvekili Turgut Dibek, Eski Belediye Başkan Yardımcısı Ünal Başkur, Gürkan Oras ve Mevcut İl Başkanı Recep Zengin’in aday olacağı  da yoğun bir şekilde konuşuluyor.  Bu isimlerin adaylıklarını açıklamak için İlçe Kongrelerinin sona ermesini bekledikleri söyleniyor.

Önümüzdeki günlerde sona erecek olan CHP  İlçe Kongreleri, Kırklareli’de kimin CHP İl Başkanı olacağını büyük ölçüde gösterecek. 

BABAESKİ’DE HİZMET HIZ KESMİYOR!

Başkan Abdullah Hacı; Belediye Başkanı olduğum ilk günden bu güne kadar  ne söz verdiysem ekibimle birlikte hepsini yerine getirdim ve getirmeye de devam edeceğim. Babaeski Trakya’mızın incisidir ve incisi olmaya devam edecektir.”

BABAESKİ’DE HİZMET HIZ KESMİYOR!

* Hacı; “Zor yatırımlar geride kaldı. Şimdi en güzel yatırımları, hizmetleri hayata geçiriyoruz. Babaeski bundan sonra en ufak bir altyapı sorunu yaşamayacaktır. Biz Babaeski’nin geleceğine, yüz yıl sonrasına yatırım yaptık. Gelecek seçimler için değil, gelecek nesiller için çalışıyoruz. Yapılması hayal edilemeyen yatırımları ilçemize kazandırdık. “

Nesrin ORTAÇ- Babaeski'de  altyapı çalışmalarını tamamlayan Babaeski Belediyesi ara vermeden başlattığı yol  yapım çalışmaların sürdürüyor.
Babaeski merkezinden mahalle ve sokak aralarına giren ekipler, güzel hava şartlarını fırsat bilerek gece gündüz demeden çalışıyorlar
Babaeski Belediye Başkanı Av.Abdullah Hacı, havalar müsade ettiği sürece yol çalışmalarının aynı hızla devam edeceğini belirterek, gazetemize şu açıklamalarda bulundu;  "Babaeski'de gerçekleştirdiğimiz ve kimsenin yapmaya cesaret edemediği, hatta hayal edemediği kanalizasyon, içme suyu şebeke hattı altyapı çalışmalarının ardından ilçemizin bir çok noktasında yol yapım çalışmalarına başladık. Şuanda ana arteller ve bağlantı yollarının büyük kısmında çalaışmalarımız sona erdi.  Belediye ekiplerimiz ve yüklenici firma mahallerimizde,en hücra sokak aralarında  çalışmaya devam edeceklerdir.
Taş ekipleri bisikletçiler sokağında çalışmaya başladı. Gazi Kemal Mahallemizde de  çalışmalarımız sürüyor. Vatandaşlarımız bizim sokağımız ne zaman yapılacak diye merak ediyorlar. Merak etmesinler herkesin sokaüğı yapılacak. Yapılmadık yer bırakılmayacak. . Havalar müsaade ettiği sürece çalışmalarımızı devam ettireceğiz.  Altyapı çalışmalarını başarılı bir şekilde tamamladığımız gibi  ilçemizin tüm sokaklarını, caddelerini yenilemeye devam edeceğiz. Bundan hiç kimsenin en ufak bir şüphesi olmasın.
Belediyemiz kurulduğundan bu güne ilçemizde bu kadar geniş kapsamlı altyapı, üstyapı çalışmaları gerçekleştirilmemiştir. Bunu ilk gerçekleştiren biziz.
 Babaeski Belediye Başkanlığı çalışma arkadaşlarım ve bizlere sonuna kadar destek veren, yanımızda olan Babaeski Halkım ile birlikte ilçemizde tarih yazmaktadır.
 İlçemizi güzelleştirmek, ilçemize katma değer katacak çalışmalar, projeler üzerinde çalışıyoruz.
Zor yatırımlar geride kaldı. Şimdi en güzel yatırımları, hizmetleri hayata geçiriyoruz. Babaeski bundan sonra en ufak bir altyapı sorunu yaşamayacaktır. Biz Babaeski’nin geleceğine, yüz yıl sonrasına yatırım yaptık. Gelecek seçimler için değil, gelecek nesiller için çalışıyoruz. Yapılması hayal edilemeyen yatırımları ilçemize kazandırdık.
Belediye Başkanı olduğum ilk günden bu güne kadar  ne söz verdiysem ekibimle birlikte hepsini yerine getirdim ve getirmeye de devam edeceğim. Babaeski Trakya’mızın incisidir ve incisi olmaya devam edecektir.”

26 Kasım 2015 Perşembe

M.Akif'i Saygıyla Anıyoruz. Mekanın Cennet Olsun


Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com
Türkiye; yokluk içindeyken, sırtında paltosu yokken kazandığı İstiklal Marşı para  ödülünü  almayan MEHMET AKİF ERSOY'u 27 Aralık  1936 yılında  kaybettik
Kurtuluş savaşındaki yaptığı konuşmalarıyla halkı sürekli bilinçlendiren, motive eden  İstiklal marşımızın yazarı, büyük dava adamı Mehmet Akif Ersoy’un  aramızdan ayrılışının 79. yıl dönümündeyiz.   Yıldönümü münasebetiyle onu bir kez daha hatırlayalım ve  hatırlatalım  istedim.
İstiklal marşımızın yazarı, Milli dava adamı Akif ne öldüğünde, nede öldükten sonra layık olduğu değeri maalesef bulamamıştır. Ona hak ettiği değer verilmese de ben bir Fatiha okuyup, yaad etmeyi kendime vazife adlettim  ALLAH (C.C) mekanını Cennet eylesin  İnşallah. Umuyorum ki sizlerde bu büyük dava adamı için bir Fatiha okursunuz. 
Asıl adı Mehmet Ragif olan Mehmet Akif 1873 yılında İstanbul'da doğdu. Annesi Emine Şerife Hanım, babası Temiz Tahir Efendidir. İlk tahsiline Emir Buhari Mahalle Mektebinde başladı. İlk ve orta öğrenimden sonra Mülkiye Mektebine devam etti. Babasının vefatı ve evlerinin yanması üzerine mülkiyeyi bırakıp Baytar Mektebine gitti ve mektebi birincilikle bitirdi. Tahsil hayatı boyunca yabancı dil derslerine ilgi duydu. Fransızca ve Farsça öğrendi. Babasından Arapça dersleri aldı.
Ziraat nezaretinde baytar olarak vazife aldı. Üç dört sene Rumeli, Anadolu ve Arabistan'da bulaşıcı hayvan hastalıkları tedavisi için bir hayli dolaştı. Bu müddet zarfında halkla yakın temasta bulundu.
Akif'in memuriyet hayatı 1893 yılında başlar ve 1913 tarihine kadar devam eder. 
Memuriyetinin yanında Ziraat Mektebinde ve Darulfünun'da edebiyat dersleri verdi.
1893 senesinde Tophane-i Amire veznedarı M. Emin Beyin kızı İsmet Hanımla evlendi.
 
Akif okulda öğrendikleriyle yetinmeyerek, dışarıda kendi kendini yetiştirerek, bilgisini genişletmeye çalıştı. Memuriyet hayatına başladıktan sonra öğretmenlik yaparak ve şiir yazarak edebiyat sahasındaki çalışmalarına devam etti. Fakat onun yayım hayatına girişi daha fazla 1908'de İkinci Meşrutiyetin  ilanıyla başlar. Bu tarihten itibaren şiirleri Sırât-ı Müstakîm'de yayınlanır.
 
Büyük dava adamı  Akif 1920 tarihinde Burdur Milletvekili olarak Birinci Büyük Millet Meclisine seçildi. 17 Şubat 1921 günü İstiklâl Marşı'nı yazdı. Meclis 12 Martta bu marşı kabul etti.
 
1926 yılından itibaren Mısır Üniversitesinde Türkçe dersleri verdi. Derslerden döndükçe Kuran-ı kerim tercümesiyle de meşgul oluyordu, fakat bu sırada siroza yakalandı. Önceleri hastalığının ehemmiyetini anlayamadı ve hava değişimiyle geçeceğini zannetti. Lübnan'a gitti. Mısır'a hasta olarak döndü. 17 Haziran 1936’da tedavi için İstanbul’a döndü. Yurda döndüğünde, Mustafa Kemâl Atatürk için şu sözleri söyledi:
 "Mısır'da 11 yıl kaldım. Fakat 11 saat daha kalsaydım artık çıldırırdım.  İnsanlık da Türkiye'de, Müslümanlık da Türkiye'de, hürriyetçilik de Türkiye'de. Eğer varsa, Allah benim ömrümden alıp Mustafa Kemâl'e versin!"
Siroz onu harab etmiş, bir deri bir kemik bırakmıştı. Gördüğü tedavi ile  hastalığın önüne geçilemedi.  27 Aralık 1936 tarihinde vefat etti. 
Kabri Edirnekapı mezarlığında bulunan  Mehmet Akif milletini ve dinini seven, insanlara karşı merhametli bir mizaca sahip, şair tabiatının heyecanlarıyla dalgalanan, edebî bakımdan kıymetli şiirlerin yazarı meşhur bir Türk şairidir. İstiklâl Marşı şairi olması bakımından da "Millî Şair" ismini almıştır. 
 Mehmet Akif Ersoy, Birinci Meclis’te Burdur  Mebusu (milletvekiliydi.) Gazi meclisinin şerefli üyesidir...  İstiklal Marşı için Vatan aşkıyla yanıp tutuşarak  Millet’ini, Bayrağını kendi hayatının önünde tuttu. 27 Aralık 1936 gününde vefat ettiğinde, tarihe düşülen kayıtlara göre, dönemin  Dahiliye Vekili Şükrü Kaya, İstanbul valiliğine gönderdiği mesajda cenazeye sahip çıkılmamasını ve tüm resmi zevatın cenazeden uzak durmasını istemişti.
 İstiklal marşının yazarı, Vatan sevgisiyle dolu bu imanlı insanın cenazesi neden ortada bırakılmak istenmişti? Dr. Macit Bumin’in, Mehmet Akif’in Cenazesinin defni ile ilgili anısı bu soruya  cevap olacak nitelikte bence.
Kayıtlara göre Dr. Macit Bumin,  Mehmet Akif’in canazesinin defni ile ilgili ibretlik vakayı şöyle naklediyor; ”Arkadaşım Mithat Müdüroğlu ile birlikte Beyazıt Kütüphanesi'ne gidiyorduk. Vakit erkendi. Kütüphanenin açılma saatini, tam karşısında bulunan ve "Küllük" denilen kahvede oturarak bekliyorduk. Sulu kar yağıyordu. Tam bu sırada caddeden tek atlı bir araba geçiyordu. Arabacının yanında fesli bir genç oturuyordu. Yükü, örtüsüz bir tabut olan araba, cami kapısına yöneldi. Tam bu sırada ikimiz birden kalkıp önlerine koştuk. Fesli gence sorduk;
-Bu tabut kime ait? Delikanlı bize şöyle bir baktı ve;
-Bu tabut Mehmet Akif Bey'e aittir. Ben de katib-i hususiyim. dedi.
 Hemen tabutu arabadan aldık ve hürmetle musalla taşının üzerine usul-ü vechile yerleştirdik.

Arkadaşımla görebildiğimiz birtakım eksiklikleri tamamlamak vazifesini üstlendik. Katipten merhumun kartvizit büyüklüğünde iki fotoğrafını aldık. Birini tabutun başına dayadık, birini de yanımıza alarak heyecan ve telaşla katibin adını bile sormadan, fatihamızı okuyup Kapalıçarşı'ya daldık. Bir büyük bayrak ve raptiye alarak döndük. Bayrağı büyük naaşın üzerine örttük. Oradan doğruca talebe yurtlarına koştuk.Kısa bir zaman  içerisinde TIP talebe yurdunu dolaştık. Rastladığımız herkese büyük şairimizin cenazesinin Beyazıt Camii'nde olduğunu, öğlen namazından sonra kaldırılacağını haber veriyorduk. Bu arada Kadırga Yurdu'na da indik.
Yollarda rastladığımız kimselere sadece haberi vermekle kalmıyor, yakalarına merhumun   çoğalttığımız fotoğrafını da iliştiriyor, naaşın Edirnekapı'da toprağa verileceğini söylüyorduk. Öğle namazına yakındı, Beyazıt Camiine geldik. Cenazenin yanında, resmi kıyafetleri ile Darüşşafaka ilkokul birinci sınıf talebelerini öğretmenleriyle  birlikte gördük. Daha sonra cemaat çoğaldı. Namazdan sonra tabut  eller üzerinden kayarak Beyazıt meydanına çıkıldı.
Cenaze alayı ilerledikçe kalabalık artıyordu. Edebiyat Fakültesi önünde 5 dakika duruldu, saygı duruşunda bulunuldu. Cenaze alayı çığ gibi büyüyordu. Tabut gençlerin ve halkımızın elleri üzerinde, bayrağımıza sarılı vaziyette ilerliyordu. Edirnekapı'ya kadar böylece gelindi. Mehmet Akif’in naaşı  mezara indirildikten sonra görmek isteyenler için merhumun yüzü son bir kere açıldı. Mezar usul-ü veçhile kapandı.
 Kur'an-ı Kerim okundu, dualar edildi ve büyük kaybın verdiği iç burukluğuyla cemaat oradan ayrıldı.
Şunu söylemek isterim ki, büyük şairimiz Mehmet Akif'i milletimiz ebediyete kadar unutmayacaktır. Merhuma, naçiz hizmetimiz olmuş olabilir. Fakat bizim gördüğümüzü, o günkü gençlerden kim görseydi, mutlaka bizim yaptığımızı yapacaktı. Bu naçiz hizmet bize nasip oldu.”
27 Aralık 1936 gününde vefat ettiğinde, dönemin  Dahiliye Vekili Şükrü Kaya, İstanbul valiliğine gönderdiği mesajda cenazeye sahip çıkılmamasını ve tüm resmi zevatın cenazeden uzak durmasını istemişti. Neden böyle bir şey yapmıştı?  Bu kararı tek başına alması mümkün olamayacağına göre  talimatı kimden almıştı?  Cenazesine sahip çıkılmayıp uzak durulacak, yanına kimse yaklaştırılmayacak ve cenazesi ortada bırakılacak…   
Cenazesi ortada bırakılmak istenen adam Atatürk’ün ilk meclisinde Mebus (Milletvekili ), İstiklal marşının yazarı, Vatan sevgisiyle dolu  imanlı bir dava adamıydı ki bu eylem  inançlarımıza göre sıradan bir meftaya bile reva görülecek bir eylem değildi…  Demek ki Akif’in ölüsünden  bile birilerinin ödü kopmuştu…   Bu yüzden cenazesi ortada bırakılıp, itibarsızlaştırılmaya çalışılmış ama  Cenab-ı Allah buna izin vermemişti. Birilerini vesile ederek hak ettiği biçimde defnini nasip etmişti.
Deler ya; “Herkesin var bir hesabı, Allah’ında var hesabı.”  Bu vakada da tutan kulun değil,  mutlak Allah’ın hesabı olmuş. Zaten başka türlüsünün olması da düşünülemezdi ama Allah’tan habersiz  kullar düşünme gafletinde bulunmuş  ve tarihe lanetlenen olarak geçmişlerdir…
Ölümünün 78. Yılında ruhun şad, mekanın cennet olsun inşallah

25 Kasım 2015 Çarşamba

CHP’DE SON TANGO

 Kırklareli Günlüğü
Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com
1 Kasım Erken Genel Seçim kararı alınması ile askıya alınan  kongre çalışmalarına başlayan  CHP teşkilatları  delege seçimlerini sonlandırdı. Şimdi gözler İlçe Başkanlığı  seçimlerine çevrildi. Bundan sonraki süreçte parti içi mücadelesinde yapılacak olan  kongreler ile İlçe Başkanları  seçilecek.  İlçe Başkanları seçildikten sonra Kırklareli İl Başkanı seçilecek. CHP’de son tango ise Genel Başkan seçimi olacak…
Lüleburgaz sayısal üstünlüğe sahip olduğu için İl Başkanı seçimlerinin kaderini büyük ölçüde etkileyecek. Etkilemesi de normal çünkü  İl Kongre delege sayınsının yarısı Lüleburgaz’da. Zaten bu durum Milletvekili seçimlerinde de  açıkça görülüyor ve  Lüleburgaz kimi isterse o Milletvekili birinci sıradan  aday gösteriliyor. Gösterilen aday sıfır kaybetme riski ile sandığa girmeden Milletvekili oluyor. Seçim sadece   resmiyet kazandırıyor.
 
Babaeski İçesi de belirleyicilikde önemli  bir ilçe. Sanıyorum Kırklareli Merkeze yakın bir delege sayıları var. Yanlış hatırlamıyorsam Kırklareli, Babaeski’den 20 delege kadar bir  fazlaya sahip. Bu küçük farka rağmen  Babaeski kime destek verirse o kazanıyor. Çünkü burada ki oylar sandığa  tek parça ve firesiz giriyor. Bunun da sebebi Belediye Başkanı Abdullah Hacı’nın teşkilatına hakimiyetinden kaynaklanıyor.
 Babaeski İlçesi kime destek veriyorsa destek verdiği Milletvekili ya da  Başkan adaylarını neticeye götürüyor.  Örnek mi istiyorsunuz?  En yakın örnek  Milletvekili Vecdi Gündoğdu. Milletvekili Gündoğdu, 2. Sıra adaylığını Babaeski sayesinde aldı ve Milletvekili oldu…

Geldik büyük belirleyici Lüleburgaz’a, Lüleburgaz  İlçe kongresini Vekil Türabi Kayan’ın ekibinden başkasının kazanması mümkün değil gibi gözüküyor.  Çünkü Türabi Kayan Vekil olmadan da Abdullah Hacı gibi Lüleburgaz CHP teşkilatına  hakim biriydi. Hal böyle olunca, Lüleburgaz ve Babaeski delegeleri birleştiğinde  İl Başkanı ve yönetimini belirleyecek sayıya ulaşıyor, kimi isterlerse onu  İl Başkanı yapabiliyorlar.

Bence zayıf bir ihtimal ama Lüleburgaz İlçe Kongresini Vekil Türabi Kayan’ın listesinin  kaybetmesi halinde ise  Merkez İlçe’yi kazananla Babaeski İlçesinin tavrı önem kazanacaktır.
Kıssadan hisse;  CHP’nin Kırklareli Merkezde  İl Başkanını da, Milletvekilini de seçme yetisine sahip olmadığıdır.

CHP Camiasına  girdikleri bu yarışta başarılar diler, CHP’liler adına  İlçelerin tahakkümünden kurtulacakları  günlerin gelmesini dilerim.

16 Kasım 2015 Pazartesi

ATATÜRK’E HAKARETE BEKLENEN TEPKİ GELMEDİ!

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün  Ebediyete  intikalinin 77. yıldönümünde Akit Televizyonu tarafından manevi hatırasına hakaret edilmiş, bu hakaret  neticesinde Türkiye ayağa kalkmıştı.Ancak Cumhuriyet Şehri Kırklareli’de  hadiseye gereken tepki verilmemişti.
Akit Televizyonun densiz yayınına basın aracılığı ile ilk tepki Kırklareli Doğa ve Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Alper Ceylan’dan geldi. Başkan Ceylan, Akit Televizyonunu şiddetle kınadığını ve Televizyon hakkında RTÜK’e şikayette bulunduğunu açıkladı.
Kırklareli’!de beklenen ikinci tepki, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Kırklareli Şube Başkanlığından geldi. Dernek Başkanı Hayri Girgin ve Dernek üyeleri Akit Televizyonunu  Basın açıklaması ile kınadı ve Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığına, "Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret edildiği"  gerekçesi ile suç duyurusunda bulunuldu.
Gerek gazetemize, gerekse  Basına genel açıklama olarak  bu iki açıklamanın dışında herhangi bir açıklama ve  tepki ulaşmadı. Bence bu durum Cumhuriyet şehri Kırklareli’ye yakışmadı...
xxx

ABDULLAH GÜL PARTİ’Mİ KURUYOR?

11. Cumhurbaşkanı  Abdullah Gül;  Kırklareli, Evrensekiz Beldesinde dost ziyaretine  bulundu. Gül, Evrensekiz beldesinde yaşayan arkadaşı Ak Parti  eski milletvekili Faruk Bayrak’ı ziyaret etmek üzere Evrensekiz’e geldiğini açıkladı.
11. Cumhurbaşkanı Gül’ü Kırklareli’de arkadaşı Faruk Bayrak ile Kırklareli Valisi Esengül Civelek, Ak Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz, Evrensekiz Belediye Başkanı Mustafa Nalbant, Lüleburgaz Kaymakamı Mustafa Kaya karşıladı.
Abdullah Gül, Cuma namazını  Evrensekiz Merkez Camiinde kıldı. Camide, yoğun güvenlik önlemleri  alındı. Cuma namazını kılan Gül, daha sonra CHP’li Belediye Başkanı Mustafa Nalbantı makamında ziyaret ettikten sonra hayvancılıkla uğraşan arkadaşı eski Milletvekili Bayrak’ın, Evrensekiz’de bulunan çiftliğine geçti.
Ziyaret, eski Cumhurbaşkanı yeni parti kuruyor, partinin kuruluşunu Kırklareli’den mi başlatıyor  sorusu ile yorumlandı.




BASIN MÜDÜRÜ DEMİREL’İN OĞLU CÜBBE GİYDİ.


*Valilik Basın Müdürü Ziver Zikri Demirel’in büyük Oğlu  Tolga Demirel törenle cübbe giydi, yemin ederek Avukatlık mesleğine ilk adımı attı.
THA-Valilik Basın Müdürü Ziver Zikri Demirel’in büyük Oğlu  Tolga Demirel Hukuk Fakültesini başarı ile bitirerek Avukat olmaya hak kazandı.
Çiçeği burnunda Avukat Tolga Demirel, önce ki gün yapılan törende cübbe giydi, yemin ederek Avukatlık ruhsatını aldı ve resmen Avukat oldu.
Tolga Demirel’in  yemin ve cübbe giyme törenine Basın Müdürü Ziver Zikri Demirel ile eşi Nermin hanım büyük bir gururla katıldılar. Mutlulukları yüzlerinden okunan Neriman& Ziver Zikri Demirel çifti, Tolga’nın küçük yaşlardan beri çok adaletli bir çocuk olduğunu belirterek, Avukatlık mesleğinin mizacı ile tamamen örtüştüğünü belirttiler ve  Adaleti,  adaletli bir şekilde savunacağına inançlarının tam olduğunu söylediler.

Bizde böyle başarılı bir  evlat yetiştirdikleri için  Neriman& Ziver Zikri Demirel çiftini ve  Tolga Demirel kardeşimizi kutluyor, mesleğinde üstün başarılar diliyoruz. 

ADD AKİT TV HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU!


* Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Kırklareli Şube Başkanı Hayri Girgin ve  Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) üyeleri, AKİT TV. Hakkında Savcılığa suç duyurunda bulundu

THA-10 Kasım'da Akit Televizyonu tarafından Atatürk’e yapılan saygısızlıklara karşı Kırklareli Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD.) Şubesince kınama amaçlı bir basın açıklaması yapıldı.
Dingiloğlu Parkı Atatürk heykeli yanında yapılan basın açıklamasına Dernek üyeleri ve vatandaşlar katıldı. Açıklamada Yeni Akit Televizyonunun Atatürk’ün hatırasına yaptığı  saygısızlık kınandı.
Basın açıklamasının ardından, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Kırklareli Şube Başkanı Hayri Girgin ve  Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) üyeleri , Yeni Akit Televizyonunun 10 Kasım'da yayımlanan alt yazısında "Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret edildiği" iddiasıyla Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu müracaatından  sonra,  ADD Başkanı Girgin ve Dernek üyeleri, Adliye Sarayı önünde Atatürk’ün hatırasına hakarette bulunan Akit Televizyonu yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını Kamuoyu ile paylaştılar. 


BAŞKAN CEYLAN’DAN AKİT TELEVİZYONUNA KINAMA


 
Kırklareli Doğa ve Hayvanları Koruma
Derneği Başkanı 
Alper Ceylan
, 
* Akit Televizyonu,  Atatürk’ün 77. vefat yıldönümü olan, 10 Kasım saat:09.10’da  "Zulüm 1938'de son buldu" şeklinde bir alt yazı yayınlamış, yayın Türkiye’de büyük tepkilere neden olmuştu. Akit Televizyonunun yayınına bir tepkide Kırklareli Doğa ve Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Alper Ceylan’dan geldi.

THA-Akit Televizyonu 10 Kasım tarihinde, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün vefat saatinden 5 dakika sonra saat 09.10’da "Zulüm 1938'de son buldu" şeklinde bir alt yazı yayınlamış, yayınlanan yazı Türkiye’yi ayağa kaldırarak büyük tepkilere neden olmuştu.
Yayına bir tepkide Kırklareli’den geldi.  Kırklareli Doğa ve Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Alper Ceylan, Akit Televizyonunun yayınına sert bir tepki gösterdi ve  şiddetle kınadığını belirtti. Ceylan,  yayınla ilgili tepkisini şöyle dile getirdi; 
 “Akit Televizyonu, Atatürk’ün 77. vefat yıl dönümünde, "Zulüm 1938'de son buldu" şeklinde bir alt yazı yayınlamıştır. Bu yayın ülke barışını bozmaya, iç karışıklığa,  ülkenin kamplara bölünmesine yönelik bir yayındır.
Akit yayın grubunun 10.11.2015 tarihinde, 09:10 saatinde, Ülkenin kurtuluşunu gerçekleştirmiş, Türkiye Cumhuriyet’i  Devletini kurmuş, dolayısı ile Türk Millet’inin saygısını, sevgisini kazanmış,  Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk aleyhinde yayınlamış olduğu "Zulüm 1938'de son buldu" yayınına dair;
Haber editörü, metin yazarı, yayın yönetmeni, kanal yönetimi, sunucu hakkında "toplumu kin, nefret ve düşmanlığa iten" nitelikte haber yapması ve 5816 sayılı Atatürk aleyhine işlenen suçlar hakkında kanuna karşı gelmeleri  nedeniyle; özür niteliğinde bir yayın yapılması, yayının RTÜK tarafından değerlendirilip gerekli cezaların uygulanmasını Derneğimiz yönetimi ve üyelerimiz adına  talep ediyor, yapılan yayını şiddetle kınıyorum.”  




13 Kasım 2015 Cuma

KESİMOĞLU&HAKAN AYSEV DÜET’İ

Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com

Belediye Başkanlığı tarafından bir otelde düzenlenen Kurtuluş resepsiyonunda, Belediye Başkanı Mehmet Kesimoğlu, İstanbul Devlet Opera ve Balesi Sanatçısı Hakan Aysev’i konukları ile buluşturarak büyük bir sürpriz yaptı.
Herkesin yakından tanıdığı 150 kiloluk sanatçıyı  resepsiyonda görenler  tanımakta güçlük çekti. Çünkü Hakan Aysev tam 60 kilo vermişti. Deyim yerinde ise iğne ipliğe dönen  Hakan Aysev’in bu kadar kiloyu nasıl verdiği hayranları tarafından merak konusu oldu.
Aysev’e merak konusu soruyu sorduğumda aldığım cevap; “Genç sevgilim var. Mecburen kilo verdim”  oldu. 
Gazetemiz Sınır Kent’i inceleyen Hakan Aysev, tiraj raporunu öğrenince şaşırdı ve gazetemizi çok beğendiğini söyledi.
Kurtuluş gecesinin sürprizi olarak sahne alan ünlü sanatçı Hakan Aysev, Atatürk’ün sevdiği şarkıları seslendirerek davete katılanlara keyifli anlar yaşattı. Doğum  günü 10 Kasım olan Ahmetbey Belediye Başkanı Mustafa Altıntaş’ın doğum günü davete katılanlarca “İyiki doğdun Mustafa” sloganları  ile kutlandı. Opera sanatçısı Hakan Aysev, Ahmetbey Belediye Başkanı Mustafa Altıntaş’ın Türkiye’nin en genç Belediye Başkanı olduğunu ananons etti ve doğum gününü kutladı.
Belediye Başkanları arasında en popüler Başkan Serdar Türker'di. Türker, eşi Ayşen hanımla birlikte davete katılanların bir çoğu ile bir araya gelerek gecenin mutluluğunu paylaştı. 
Gecenin sürprizleri bitmek bilmedi ve son sürpriz  Mehmet Kesimoğlu&Hakan Aysev düeti oldu.
Opera sanatçısı Hakan Aysev konser sırasında Belediye Başkanı Kesimoğlu’nu  kendisine eşlik etmek üzere sahneye davet etti. Davet üzerine mikrofonu eline alan Başkan Kesimoğlu Sanatçı Hakan Aysev ile birlikte şarkı söylemeye başladı. Davetliler bu şarkı söyleşin Hakan Aysev’e eşlik etmekten daha öteye giden bir şey olduğunu görünce hayrete düştüler.
Başkan Kesimoğlu, gür ve güzel sesi ile zaman zaman Hakan Aysev’in sesini bastırdı ve değme sanatçılara taş çıkarttı. Başkan’ın bu yeteneğini görenler çok şaşırdı.
Hakan Aysev’le düet yapan  Mehmet Kesimoğlu’nun hayret içinde bıraktıklarından biri de bendim.  Düet sonrası sahneden inen Kesimoğlu’na, hayranının sanatçıya gittiği gibi gittim ve böyle bir yeteneğinin olduğunu bilmediğimi, çok  hayrete düştüğümü  söyleyerek tebrik ettim.  Kesimoğlu; “ Siz bilmiyormuydunuz?  Oysa bilen  çok arkadaşımız var. Bir gazeteci olarak bunu nasıl kaçırdınız?”  Dedi ve   her zaman ki gibi yine espiriyi patlattı.
Resepsiyonda bulunmayanlar için söylüyorum; Başkan Kesimoğlu abartısız profesyonelce şarkılar söyledi. Benim gibi bundan haberi olmayanlara en kısa zamanda Başkan Mehmet Kesimoğlu’nu bir şekilde dinleme fırsatı aramalarını tavsiye ederim.
Teşekkürler Başkanım. Kulağımızın pasını sildin, bize Hakan Aysev’den daha iyi geldin. 



Başkan Türker’den bir efsane daha!


*Kaynarca Belediye Başkanı Serdar Türker, M.Ö. ye  dayanan Kaynarca tarihini gün yüzüne çıkarma çalışmalarına devam ediyor. Tuna Nehrine düşen,  Kaynarca kaynağında su yüzüne çıkan baston efsanesinin heykeli yakında Kaynarca’ya dikilecek. 

THA-Yunan Çağdaş Edebiyatının kurucusu kabul edilen ve 1849 yılında Kırklarerli’nin Vize İlçesi’nde doğmuş olan Georginos VİZYONOS,dilimize”Moskof Selim”diye çevrilen kitabında Kaynarca’nın, pırıltılar yaparak fokurdayan gürül gürül sularından uzun uzun bahseder.
    Mübadele öncesine kadar önemli bir Rum ve Bulgar nüfusu barındıran Kaynarca’nın o dönemlerdeki adı Yene’dir.
Halk arasında bugün bile ”Yene Suyu” diye anılan Kaynarca  kaynak sularının Tuna Nehrinden geldiğine dair mistik öyküler yörede hala anlatılmaktadır.
Tuna boylarında koyun otlatan bir çobanın bastonunu koyunlarına attığı  ve Tuna nehrinin  çok derin olduğu için bastonunu alamadığı,  uzun bir zaman sonra bu bastonun Kaynarca kaynağında su yüzüne çıktığı anlatılır. Rivayete göre  Kaynarca kaynağında bulunan çobanın bastonu Kaynarca’da bir kahvenin duvarına asılır.
Bastonunu Tuna nehrine düşüren çobanın yıllar sonra yolu Kaynarca’ya düşer. Çoban kahveye girdiğinde bastonunun duvarda asılı olduğunu görür ve hayrete düşer. Kahveciye bastonu nereden bulduğunu sorar. Kahveci’de bastonun Kaynarca Kaynağında bulunduğunu, belki bir gün sahibi çıkar diye duvara astığını söyler. Çoban bastonun kendisine ait olduğunu söyleyince, kahveci bunu nasıl ispatlarsınız der. Çoban, bastonun içine biriktirdiği altınları koyduğunu söyler. Baston duvardan indirilir ve içinde altın olduğu görülünce çobana iade edilir. Çobanda kahveciye bastonunu muhafaza ettiği için bir altın verir. 
 Bu efsane Kaynarca’da ki onlarca efsaneden sadece biri. Biz bu efsaneyi yaşatmak için, Kaynarca’ya dışarıdan gelenlerinde öğrenip, gittikleri yerlerde anlatmaları ve Kaynarcamızın tanıtımını yapmalarını sağlamak için  çok yakında Kaynak başında güzel bir sürprize hazırlanıyoruz.

Milattan Önceye dayanan tarihi ve tarihsel geçmişimizi  gün yüzüne çıkartmak amacı ile Kaynak başına ; hikayesini anlatmaya çalıştığım Tuna boyunda Koyunlarına asasını atan ve Tuna nehri çok derin olduğu için asasını alamayan çobanın heykelini dikeceğiz. Heykelimizin yapım çalışmaları Kırklarelili hemşehrimiz Heykeltraş Emel Benzet tarafından devam ediyor.” dedi. 

ORTASI DİREKLİ MAHALLE!

 
Resmi müracaatlardan bir netice alamadığını
belirten Muhtar Yılmaz, derdini Sınır Kent gazetesi
ile paylaştı.
 
Bademlik Muhtarlığı ve Mahalle sakinleri TREDAŞ’a tepkili; “Trafo ve direkleri yolun orasından kaldırın!”

ORTASI DİREKLİ MAHALLE!

*Bademlik Mahallesinde yolun  tam ortasında bulunan Elektrik trafosu ve direkler yolu ortadan ikiye bölüyor. Muhtar Gürsel Yılmaz yıllardır direklerin yoldan kalması için mücadele veriyor.

Nesrin Ortaç-Sınır Kent Haber-Kırklareli’de yol yapım çalışmaları seferberliği başlatan   Belediye Başkanlığı ekipleri, yol yapım çalışmalarına Bademlik mahallesinde de devam ediyor.
Önceki gün gazetemizi arayan Bademlik Mahallesi Muhtarı Gürsel Yılmaz,  yolun ortasında ki trafo ve direklerden yakınmalarını  dile getirerek bizi Mahallesine davet etti.
 Yazı İşleri Müdürümüz Faruk Ceylan’la birlikte  Muhtar Gürsel Yılmaz’ı ziyaret ettik. Muhtar Gürsel Yılmaz, Belediyenin yol yapım çalışmalarını başlattığını, elektrik trafosu ile direklerin yolun tam ortasında kaldığını belirterek şu açıklamalar da bulundu;
“ Gördüğünüz trafo ve direkler yıllardır mahallemizin tam ortasında bulunup yolu ortadan ikiye bölmektedir. 
Burası Bademlik Mahallesi. 2007 yılından beri
kaldırılmayan direkler yolun ortasından geçiyor.
 Muhtar Gürsel  Yılmaz direklerin kaldırılması 
için 2007 yılından beri savaş verdiğini söylüyor. 
Belediye Başkanlığımız yeni yol yapım çalışmalarına başladı. Yol yapım çalışması başlamadan Tredaş’a direklerin yolun ortasından kaldırılıp yol kenarına taşınması için müracaatta bulundum. Aslında bu trafo ve direklerin yolun ortasından kaldırılması için  2007 senesinden beri  mücadele  veriyorum. Defalarca yazılı müracaatta bulundum.  Tredaş’ın muhtarlığımıza verdiği cevap ilk fırsatta bu trafo ve direkleri yoldan kaldıracağız şeklinde oldu. Yıllar geçti şu ilk fırsat zamanı ne zamansa bir türlü gelmedi.
Belediye Başkanlığı ekipleri yol yapım çalışmalarımıza başladı. Tabi Belediyenin bu konuda bir yaptırım gücü yok. Şimdi yollarımız yapılacak sonra Tredaş’ın şu ilk fırsat dediği zaman gelecek ve yollar yeniden kırılıp kazılacak, direkler kaldırılacak. Allah aşkına böyle bir mantık olur mu? Yolları yap, sonra Tredaş gelsin güzelim yolları kırsın, kazsın  Belediye yeniden yapsın.
 Bu hem ekonomik kayba,  hem de zaman kaybına neden olacaktır. Direklerin kaldırılması Tredaş’ın keyfiyetinde değildir.  Talebimizi resmi olarak bildirdiğimiz halde sonuç alamadık. Tüm mahalle halkı bu durumdan rahatsız. Halk toplanıp eylem yapalım. Tredaş trafo ve direkleri kaldırana kadar yolu yaptırmayalım diyor ama bunda Belediyenin bir suçu yok ki. Bizim tepkimiz Tredaş İl Müdürlüğüne. Yetkililerden isteğimiz yollarımız yapılmadan trafo ve direklerin kaldırılmasıdır. Neden yıllardır bunları kaldırmazlar ve bizlere zorluk çıkarırlar anlamış değiliz.” dedi.