10 Ocak 2018 Çarşamba

Gazeteciler Gününü kutlamıyorum!

Kırklareli Günlüğü
Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com

Türk basın tarihine ‘Dokuz patron olayı’ olarak geçen ve gazetecilerin haklarının ilk kez yasal güvence altına alındığı gün 10 Ocak 1961’dir.
10 Ocak, 1961-1971 yılları arasında “Çalışan gazeteciler bayramı” adıyla kutlanmış; 1971 yılındaki askeri müdahaleden sonra ülkede gazetecilerin bazı haklarının geri alınması üzerine kutlama gününün adı, ” 10 Ocak Çalışan gazeteciler günü” olarak değiştirilmiştir.
4 Ocak 1961'de kabul edilen ve basın çalışanlarının bazı haklar ve yasal güvence sağlayan “212 sayılı kanun” adlı düzenlemenin Resmi gazetede yayınlanışı nedeniyle 10 Ocak günü kutlama günü olmuştur.
Söz konusu düzenleme, iş sözleşmelerinin yazılı olarak yapılması, sözleşmelere işin türü ve ücret miktarının yazılması gibi gazetecilerin sosyal ve yasal haklarını belirleyen hükümleri içeriyordu. Bu yasa ile kendilerine yüklenen sorumlulukları kabul etmek istemeyen 9 gazete patronu (Akşam, Cumhuriyet, Dünya, Hürriyet, Milliyet, Tercüman, Vatan, Yeni İstanbul ve Yeni Sabah) 212 sayılı yasanın ve Basın İlan Kurumu'nun oluşmasına ilişkin 195 sayılı yasanın mesleki sakıncalar doğuracağını iddia eden bir ortak bildiriye imza atarak gazetelerini 3 gün kapadıklarını duyurmuşlardır. “Dokuz patron olayı” olarak basın tarihine geçen bu boykot üzerine gazeteciler, boykot boyunca “Basın” adlı bir gazete yayımlamaya karar vermişlerdir.
Basın gazetesi 11 Ocak günü yayına başlamış ve üç günlük boykot sırasında düzenli olarak yayını sürdürmüştür. Çalışan Gazeteciler Günü, bu olayın bir sonucu olarak ortaya çıkmış, 10 Ocak, “Çalışan Gazeteciler Bayramı” olarak kutlanmaya başlamış ve 1971'de “Çalışan Gazeteciler Günü” haline gelmiştir.
 Gazetecilik toplumun özgürlüğüdür. Gazetecinin iş güvencesi, toplumun haber alma özgürlüğünün teminatıdır. Gazetecinin bağımsızlığı, toplumun gerçekleri öğrenme hakkının teminatıdır.  Gazetecilik özgür olmadıkça toplum da özgür olamaz. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk “Basın Millet’in müşterek sesidir.” Veciz sözüyle bunu net bir şekilde ifade etmiştir…  
Gazetecilik mesleki olarak bir onurdur. Bu onura sahip olmayanlar varsa da   Türkiye’de hâlâ gazetecilik yapıldığına,  halkın haber alma hakkını savunan ve hakikate bağlılığından taviz vermeyen gazeteciler olduğuna  inancım tamdır.  Her ne pahasına olursa olsun, gazetecilikten vazgeçmeyen, inatla meslek onurunu koruyan tüm basın emekçilerini selamlıyor, "Çalışan Gazeteciler" günümü kutlayan okurlarıma ve dostlarıma teşekkür ediyorum. 
Kimse kusura bakmasın ben bir gazeteci olarak 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutlamıyorum.


Hiç yorum yok: