30 Temmuz 2016 Cumartesi

Başkan Kesimoğlu; “ Kırklarelimizin çehresini değiştireceğiz.”


 Belediye Başkanlığı ekipleri Karacaibrahim Mahallesinde  beş  sokağı komple yeniledi.  Kırklareli’de tüm sokak yollarının yenileneceğini  belirten Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu; “ Sevgili hemşehrilerim, Kırklareli Belediyesi  olarak çalışmaya devam ediyoruz. Başlattığımız  yol yapım çalışmaları  kapsamında 680. 683. 684. 719. ve Yıldırımbey Sokaklarında kaldırım ve parke taşı döşeme çalışmalarımızı tamamladık. Aynı zamanda bu alanda yüz  araçlık bir açık ücretsiz otoparkın inşasını da tamamlamış olduk. Çalışmalarımız aralıksız devam edecek, tüm cadde ve sokaklarımız yenilenecek ve yayalarda, araçlarda Çağdaş Kırklareli insanına  yakışır  yoları kullanacaktır.
Yol yenileme çalışmalarımızla birlikte seçim döneminde sözünü verdiğimiz beş projeyi de görev süremiz  içerisinde hayata geçireceğiz.  Halkımızı, sözünü vermediğimiz hizmetlerle  buluşturarak Kırklarelimizin çehresini değiştireceğiz.” dedi. 



Kırklareli'de 5 Akademisyen Tutuklandı

Kırklareli Üniversitesinde , Fetullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması çerçevesinde  faaliyetlerde  bulunduğu iddia edilerek gözaltına alınan altı  Üniversite görevlisinden  beşi  tutuklandı.

Kırklareli Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi yetkilileri, Fetullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanmasına  yönelik soruşturmalar kapsamında,  Kırklareli Üniversitesinde görevli altı akademisyeni gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar Emniyetteki  işlemlerinden  sonra  adliyeye sevk edildiler. Adliyedeki sorgularından  sonra  altı  akademisyenden beşi  tutuklandı,  biride adli kontrol koşulu bile  serbest bırakıldı.

Fetullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanmasına  yönelik operasyon kapsamında firar eden bir akademisyenin ise yakalama çalışmalarının  sürdüğü öğrenildi. 

Başkan Hacı, “Yıl sonuna kadar yol yapım çalışmalarının %90’ından fazlası bitecek”


1854 yılında kurulan ve en eski belediyelerden biri olan  Babaeski'yi, Evliya çelebi ünlü seyhatnamesinde şöyle anlatmaktadır: 
     "Madyan oğlu Yanko zamanından beri bayındır bir kale ve büyük bir şehir idi. Sonra, Sırp,Bulgar ve Hersekliler birleşip İstanbul'u yıkmaya giderken bu şehri de yıkmışlardır. Sonra, sarı Saltuk Bey, Pravadi yakınında vefat edince,  vasiyeti üzerine cenazesi yedi adet tabuta kanarak her biri bir tarafa götürülürken Edirne Kralı da "bu adam bizdendir" diye Saltuk'un naaşını getirip Babaeski de gömdürmüştür. İste buna dayanarak kasabaya "Babaeski" denilmiştir.
Bin altmış adet bağ ve bahçeleri, baştan başa kızıl kiremit örtülü alçaklı, yüksekli kagir binaları bulunmaktadır" 

     Evliya çelebi, Seyhatnamesinde Babaeski'deki mimari eserlerle ilgili olarak ta şunları yazmıştır : 
     "Şehrin doğu girişinde ve su kenarında ki Ali Paşa Camii, medrese,imaret, han ve dükkanların hepsi Semiz Ali Paşa tarafından yaptırılmıştır. Bunlardan başka, yedi mescit, yedi çocuk mektebi, yedi han, yüz kadar dükkan,bir aş evi,bir hamam,üç adet tekke ve çarşı içinde hayat suyu akan bir çeşmesi vardır. Ayrıca Saltuk Baba ziyaret yeri ve şeyh Mahmud Şühüdi Türbesi de buradadır." 
 XX. yüzyılın başında altı mahalle ve kırk üç köyden oluşan Babaeski'nin, 1919 yılında yapılan bir sayıma göre nüfusu 1968 kişiden oluşmaktaydı.
Kısa geçmişi ile tanıdığımız Babaeski, geçen yıllarda Belediye hizmetleri ile gelişmeler kaydetmiş, en büyük gelişmeyi Belediye Başkanı Abdullah Hacı ile sağlamış ve modern bir kent haline gelme çalışmaları  Başkan Hacı ve ekibinin özverili gayretleri ile devam etmektedir.

Meşakkatli çalışmalarla alt yapı sorununu tamamen çözerek Babaeski’nin gelecek 150 yılını garanti altına alan  Belediye Başkanlığı, geçen yıl başlattığı yol yapım çalışmalarını  bu yılda hızla  devam ediyor.
Yol yapım çalışmaları hakkında bilgiler  veren
Babaeski  Belediye Başkanı Abdullah Hacı  konu ile ilgili şunları kaydetti;  "2016 Mart Ayı ile birlikte ana arterlerin yapımından sonra mahalle ve sokaklarımızda  da asfalt ve parke taş yol yapım çalışmalarına başladık.  Bu yılın sonuna kadar da ilçemizdeki yolların yüzde 90'ınından fazlasını  tamamlanmış olacağız.
 Şu anda  Atatürk, Fevzi Çakmak, Gazi Osman Paşa, Hacı Hasan ve Kurtuluş mahallerinde devam eden yol yapım çalışmalarıyla tüm sokaklarımızı parke taş ile döşüyoruz.  Yaklaşık olarak 182 bin 280 metrekare parke taş, 50 bin 430 metrekare kaldırım taşı, 49 bin 755 metre bordür, 48 bin 800 metre oluk yapım işini tamamladık." dedi.

Başkan Hacı, alt yapı çalışmaları sebebiyle  bozulan yollarda büyük sıkıntılar yaşayan sanayi esnafına da bir müjde verdi. Başkan Hacı, " Alt yapı çalışmaları sebebiyle bozulan yollarda büyük sıkıntılar yaşayan sanayi esnafımızın da yollarını yapmaya başlıyoruz. Yaklaşık 5-10 gün içerisinde sanayi çarşımızın bütün yollarına sıcak asfalt yapmaya başlayacağız" dedi..

28 Temmuz 2016 Perşembe

Başkan Kesimoğlu İstasyonu ikinci üç boyutlu resimle buluşturdu


      
Yaptığı üç boyutlu yer resimleriyle herkesin beğenisini kazanan ve Türkiye’nin ilk 3 boyutlu bayan yer ressamı olan Eylem Çalışkan, Belediye Başkanı Mehmet Siyam  Kesimoğlu sayesinde  çalışmalarını Kırklareli sokaklarına taşıdı.
     
Faruk CEYLAN-Daha önce Tekirdağ, Lüleburgaz, Çorlu, Malkara, Pınarhisar, Süleymanpaşa’da üç boyutlu resim çalışmaları yaptığını belirten ressam  Eylem Çalışkan, Kırklareli Haberciye yaptığı açıklamada Kırklareli ile Belediye Başkanı Mehmet Kesimoğlu sayesinde buluştuğunu söyledi. Ressam Çalışkan konu ile ilgili açıklamalarına şöyle devam etti; ‘’ Üç boyutlu yer resimleri genellikle yurt dışında daha yaygın ve daha çok biliniyor. Bu sanat  yavaş yavaş ülkemizde de yaygınlaşıyor. Bende ülkemizde bu sanatı yapan ilk bayan ressamım. Belediye Başkanı Mehmet Kesimoğlu’nun talebi doğrultusunda Kırklareli’de de iki çalışma yaptım. Kırklareli’de büyük bir ilgi gördüm, bu  ilgi beni çok mutlu etti. Burada sanatımı sergilememe yardımcı olan bana bu imkanı sağlayan Kırklareli Belediyesine ve Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu’na çok teşekkür ederim’’ dedi.
Sanata ve sanatçıya büyük önem veren Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu,  sanatın farklı dallarını Kırklareli halkı ile buluşturmaya çalıştıklarını söyleyerek şunları kaydetti; ‘’ Vatandaşlarımızı sanatın her dalı ile buluşturma gayreti içerisindeyiz.. İstasyon caddesine yaptırmış olduğumuz çalışmalarda bunların arasında yer alıyor. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaygınlaşan üç boyutlu yer resmi çalışmasını Kırklareli'mize taşıdık. Ressam Eylem Çalışkan’ın yaptığı üç boyutlu yer resimleri halkımızın beğenisini kazanan  ilginç bir sanat dalı uygulaması. İstasyon Caddesi girişine ve çıkışına birer çalışma yaptırdık. Halkımızı değişik tarzdaki resim çalışmalarıyla buluşturan ve onların beğenisini kazanan güzel çalışmaları için Ressam Eylem Çalışkan' a teşekkür ediyorum’’ dedi.



25 Temmuz 2016 Pazartesi

Kırkpınar’da Bakan&Başkan Birliği

Kırklareli Günlüğü
Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com

Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç, 655. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşlerini izlemek için geldiği er meydanında,  Belediye Başkanı Recep Gürkan’la birlikte sergilediği birlik ve beraberlikle özlenen bir siyasi tabloyu ortaya koydu.
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ile  Bakan Çağatay Kılıç’ın samimi kucaklaşması, ayrı siyasi görüşlere sahip oldukları halde birlikte hareket ederek ülkenin geleceği ve Edirne için yaptıkları açıklamalarla samimi bir şekilde birlik, beraberlik içinde olmaları tribünleri dolduran her görüşten insan tarafından taktirle karşılandı,  alkışlarla desteklendi.
Bakan Kılıç, Kırkpınar finalinden önce yaptığı  konuşmada; “Kırkpınar Er Meydanını şanına yakışır bir şekle getirmek için düğmeye basıyoruz. Yeni Saray içi Er Meydanı, Edirne’ye hayırlı uğurlu olsun. Seneye yeni bir stadyumda birlikte olmayı ümit ediyorum” dedi.
Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşlerinde gelecek yılın ağalığını iş adamı Seyfettin Selim’in tekrar kazanmasından sonra Saray içi Er Meydanındaki seyircilere seslenen  Bakan Kılıç, Seytfettin Selim’in  şehit ailelerine verdiği  destek için de teşekkür etti.
 Bakan Kılıç; “Zor günlerden geçiyoruz ama bunu birlik ve beraber ile aştık. Bundan sonrada hep beraber dim dik ayakta durarak milletimizin ve devletimizin geleceğini koruyacağız. Er Meydanında yapılması gereken bazı işler var. Kırkpınar Er Meydanını şanına yakışır hale  getirmek için çalışmaları hemen başlatacağız. Yeni Saray içi Er Meydanı Edirne’ye hayırlı uğurlu olsun. Seneye yeni bir stadyumda birlikte olmayı ümit ediyorum.
 655. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşlerini de birlik ve beraber içerisinde devam ettirdik. Edirneli vatandaşlarımıza ve Belediye Başkanı Recep Gürkan’a,  pehlivanlarımız ile bizlere  göstermiş oldukları güzel misafirperverlik ve ev sahipliği için teşekkür ediyorum. Siyasal görüş ayırımı yapmadan   Birlik ve beraberliğimizin her zaman daim olacağını belirtmek isterim. Geleneksel spor dallarımızı yaşatmak ise hepimizin asli görevidir. Birliğimiz bu konuda da devam edecektir..

Yağlı güreşler medeniyetimizin geçmişinden gelen ve geleceğe taşıyacağımız geleneklerimizden biridir. Bakanlığımız ve yerel yönetimin temsilcisi Belediye Başkanı Gürkan’la beraber yürüttüğümüz çalışmalar sonucunda er meydanındaki ıslah çalışmaları projelerinde  sona gelmiş durumdayız. Bu konu ile alakalı olarak eski Çanakkale Milletvekili ve benim danışmanım olan arkadaşımızı  koordinatör olarak görevlendirdik.  Kendisini yetkilendirdik. Yarından itibaren Başkanımız Recep Gürkan’la birlikte çalışmalara başlayacaklar. 656. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşlerinde bu alanı, er meydanına yakışır bir şekilde ihya etmiş olacağız” dedi.
 
FETÖ'nün darbe girişimi Er Meydanında  da lanetlendi

655. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri başpehlivanlık final müsabakası  öncesinde, Er Meydanında devasa bir Türk bayrağı dolaştırıldı. Güreşlerde görev yapan hakemlerin taşıdığı 40 metrekarelik Türk bayrağı, 53 yıllık Kırkpınar baş cazgırı Şükrü Kayabaş'ın ve diğer cazgırların sunumu ile er meydanda gezdirildi. Cazgırlar, söyledikleri  manilerle bayrak, birlik ve beraberlik çağrısı yaparken, darbe girişimini lanetleyen söylemlerde bulundular. Güreş severler de tribünden; "Darbeye hayır, kardeşliğe, demokrasiye evet" pankartı açarak FETÖ darbe girişimine lanetler içeren sloganlar attılar.
 
Başpehlivan Recep Kara oldu
655. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri finalinde Mehmet Yeşil Yeşil'i mağlup eden Recep Kara başpehlivan oldu. Kazandığı altın kemeri, 15 Temmuz'da tanklara göğsünü siper eden vatandaşlara, şehit olan polislere ve askerlere armağan ettiğini söyleyen Recep  Kara, Kırkpınar tarihinde dördüncü başpehlivanlığını .kazandı.
 
655. Kırkpınar Başpehlivanı  Recep Kara'nın altın kemerini Bakan  Çağatay Kılıç taktı. 

24 Temmuz 2016 Pazar

Gazeteciler ve Basın Bayramı Kutlu Olsun




24 Temmuz 1908’de Türk Basınında sansürün kaldırılması ile biz gazeteciler 24 Temmuz gününü  "Gazeteciler ve Basın Bayramı" olarak kutlamaktayız..

Günümüzde her insanın bilgiye ulaşma, doğruları öğrenebilme ve kendi fikirlerini ifade edebilme özgürlüğünün en temel hak olduğu  tartışmasız  bir gerçektir. Basın mesleği, kamu adına gerçekleri araştırma ve gerçek haberlerle kamuoyunu aydınlatma işidir.  Dolayısı ile  hayatımızın vazgeçilmez unsurlarından biri olan, haber alma ve yayma özgürlüğünün en etkili aracı olan basın, demokrasinin yaşamasını ve gelişmesini sağlayan kurumların da  başında gelmektedir.
Basın mensupları, yazılı gazeteler ve görsel kanallar aracılığı ile  bölgemizde ve dünyadaki gelişmeler hakkında bilgi sahibi olunması, vatandaş ile devlet arasında iletişimin sağlanması, kamuoyu oluşturulması gibi birçok önemli görev ve sorumluluğu üstlenmektedir.  Gazete çalışanı arkadaşlarımın tümünün bu sorumluluk bilinciyle yaptıkları ve yapacakları duyarlı çalışmaların İlimize  her alanda büyük katkı sağlayacağına inancım tamdır.


Bu duygu ve düşüncelerimle;  Basında Sansürün Kaldırılışının 108’inci yıldönümü münasebetiyle, İlimizde faaliyette bulunan gazete, dergi, radyo ve ulusal haber ajansı temsilcisi değerli meslektaşlarımın   “24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı”nı gönülden  kutluyor, Kamuoyuna fayda sağlayacak olan yorum ve eleştirilerle habere ulaşma ve haberi kamuoyuna ulaştırma çabalarında başarılar diliyorum.  

Faruk CEYLAN


23 Temmuz 2016 Cumartesi

ÜNİ-PER-SEN'DEN BİRLİK ÇAĞRISI



ÜNİ-PER-SEN GENEL BAŞKANI VE GENEL BAŞKAN YARDIMCILARI
" Şimdi Birlik ve Beraberlik Zamanı"

Türkiye'de yaşanan darbe girişiminden sonra Kırklareli Haberci'ye açıklamada bulunan ÜNİ-PER-SEN Genel Başkanlığı, birlik ve beraberlik çağrısında bulun dukları açıklamalarında şunlara yer verdiler;
"Ülkemizin içinden geçtiği bu acılı ve zor günlerde Üni- Per-Sen Genel Başkanlığı olarak;

Vatanın Milli Bütünlüğünün, Demokrasinin ve Aziz Milletimizin yanındayız.

Milli İradeye karşı yapılan bu hain Terör saldırılarında;

hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet,

acılı yakınlarına sabırlar diliyoruz.

Bu kadar alçakça planlanan ve Aziz Milletimizin evlatlarını,

askerini ve polisini karşı karşıya getirmeye çalışan Terörist yapılarda

yer alan yada destek veren her kim varsa;

Devletten temizlenmeli ve cezalandırılmalıdır.

Tarihin sayfalarına hain olarak kazınacak bu ahlak yoksunu,

kansız teröristlerin Ülkemiz üzerine oynadıkları oyunlara Dur! demek için;

Gün Birlik Günüdür.

Ülkemizin bekasının söz konusu olduğu, ortalığı toz bulutlarının kapladığı bu günlerde

Bakanlar Kurulumuzdan çıkan OHAL süresince sendikamıza

yeni üye başvuruları durdurulmuştur.

Başta Temsilcilerimiz ve Üyelerimiz olmak üzere, üniversite idari personelinden sendikamızın resmi sitesi ve resmi sosyal medya

hesapları dışında, sendikamızla ilgili yapılan açıklamalara itibar etmemelerini de rica ediyoruz."

18 Temmuz 2016 Pazartesi

Söz Konusu Vatansa Gerisi Teferruattır

Kırklareli Günlüğü
Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com

Yaş itibariyle 12 Eylül’ü de, 28 Şubat’ı da yaşamış biri olarak, darbelerin devlet ve millet üzerindeki  tahribatını  yaşıtlarımın bildiği gibi iyi bilenlerdenim. Darbe girişiminde bulunanlar;  Evlatlarımızın  şehit olmasına sebep olmuş, Emniyet Genel Müdürlüğü, MİT, Milli iradenin tecelli ettiği TBMM’si vurulmuştur. Ülkenin üzerine çöken karanlık haklı haksız yorumlarla asla ortadan kalkamaz.
Darbe Ak Partiden ziyade TSK’ya karşı yapılmıştır. Darbenin başarısız olmasının en önemli unsuru da TSK bu oyuna gelmemiş,  top yekun bu plan içinde yer almamış  aksine darbecilere karşı durmuştur. İşte bu duruş orduyu ele geçirmeyi planlayan darbecilerin başarılı olmasını engellemiştir.
Bu darbe girişiminde sadece emir kulu olan vatan evlatları da unutulmamalıdır. Ana haber bültenlerinde yer alan ve  bir çoğunuzun da gözünden kaçmadığını sandığım tablo umuyorum ki bunu doğrulamaktadır. Emir almış 20 yaşında ki asker tankla hareket halindeyken, tankın üzerine bir sivil vatandaş çıkıyor. Asker sivil vatandaşa üzerime gelme  kabilinden  silahını doğrultuyor. Sivil vatandaş büyük bir cesaretle tankı kullanan askerle konuşuyor. Uzun bir konuşmanın ardından asker silahını  geri çekip sivil vatandaşın boynuna sarılıyor. Bu görüntü emir kulu askerlerin orada neden ve niçin bulunduğunu canlı olarak anlatıyor bence…
Polis,  askerlerin tutuklanmalarında hassas davranmış ve üzerine düşeni yapmıştır. Sivil vatandaşlardan bazılarının  emir kulu askerleri darp etmiş olmaları bir kahramanlık değildir. Aksine halk-asker düşmanlığı fotoğrafını ortaya koymaktadır ki bu da toplum hafızasında kötü bir fotoğraf karesi  olarak yer alacak olan  istenmeyen bir durumdur. Geçmişte yapılan ve başarılı olan darbelerde bile darbeciler halka silah doğrultmamış, devletin kurumları bombalanmamıştır. Bunlarda toplum hafızasında olumsuz yer alacak bir başka fotoğraftır.
TSK’nın böyle bir zafiyete düşmesi konusunda  40 yıl önceye gitmek gerekir. Bu zafiyete düşenleri  kimler askeri liselere yerleştirmiş, hangi eğitimlerden geçirmiş ve  bu gün general seviyesine yükseltmiştir?  Sorun bu gün değil o gün başlamıştır. TSK’nın bu zafiyet içine nasıl  düştüğü belli değilmidir?
İktidarın ve halkın,  78 milyonun geleceği için partizanlık yada ideolojik projeleri bir yana bırakarak,  Cumhuriyet’in kuruluş temelinde ki  milli birlikten vazgeçmeden kenetlenip hareket etmeleri,  yaşananları siyasallaştırmadan, kimseyi  ayrıştırmadan milli birliği kurmaları mümkündür. Dolayısıyla; söz konusu vatansa gerisi tefarruat olmalıdır.

Bu bağlamda birlik ve beraberliğimizin tesis edilerek  yaşananları bir daha yaşamamızı diliyorum.  

9 Temmuz 2016 Cumartesi

Bayramda en çok okunanlar

Gururlandırdın be Güney adlı köşe yazısı, Kaynarca'da Muhteşem Mevlevi Gösterisi haberi, Başkan Kesimoğlu Kırk Kiliseden Birini Buldu haberi, Nasıl Bayram Yapacağız adlı köşe yazısı ve Oyun Bozulacak adlı köşe yazısı  Kırklareli Haberci'de, Bayramda en çok okunanlar arasında yerini aldı. Kırklareli Haberci,  Bayramda 4.700 okuyucumuz   tarafından ziyaret edildi.
Okuyucularımıza  teşekkür ediyor, her anı Bayram sevinci içerisinde yaşamalarını diliyoruz.


Dereköy Sınır Kapısı &Tır Trafiği


Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com
Kırklareli Günlüğü

Ticaret Borsası Başkanı Turhan Altıntel, Bulgaristan 'a açılan Dereköy  Sınır Kapısının tır tarfiğine  açılması için çalışmaların sürdüğünü basına yaptığı açıklama ile  bildirdi.

Başkan Altıntel, Sınır kapısının tır trafiğine açılması için Gümrük Müsteşarlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile sürekli irtibat halinde olduklarını da açıkladı.
Sınır kapısının tır trafiğine açılmasının Kırklareli’ne ekonomik anlamda büyük  katkı sağlayacağı kesin. Ancak Kırklareli her hükümet döneminde aynı tekerlemeyi dinliyor. Bu tekerleme 30 yıldır da devam ediyor. Halen ortada bir şey yok…

Altıntel’in açıklamalarına göre Sınır kapısı için proje çalışmaları son aşamasına gelmiş. Ön projesi de hazırlanmış. Sınır kapısındaki kot farkını düzeltmek için Orman Genel Müdürlüğüne ait ağaçlık alandan 65 dönüm yer talep edilmiş. Bununla ilgili tahsis işlemleri de tamam. Yapım işinin  maliyeti de  100 milyon lira.
Kısa bir süre içinde yap-işlet-devret modeliyle,  Altıntel’in de  yönetiminde bulunduğu Gümrük ve Turizm İşletmeleri AŞ tarafından yapılacak ve 49 yıl boyunca   şirket tarafından işletilecekmiş.
Türk tarafı olarak bu hazırlıklar yapılırken, Bulgar tarafının ne yaptığını bilmiyoruz tabi ki. Hazırlıkların ardından  sınır kapısı tır trafiğine açılır mı? Yoksa kapı yenilendiği ile mi kalır onu bekleyip göreceğiz.  
Dilerim bu hazırlıklar tek taraflı kalmaz ve 30 yıllık Tır Trafiği rüyamız, Vali Esengül Civelek hanım ve  Ticaret Borsası Başkanı  Turhan Altıntel’in  gayretleri ile gerçekleşir.   



8 Temmuz 2016 Cuma

Tekirdağspor Transferlere Başladı.

Tekirdağspor gerçekleştirdiği imza töreninde 4 futbolcuyu renklerine bağladı ve  iç transferde 1 futbolcusuyla sözleşme yenileyerek transfer atağına geçti.

Kulüp binasında gerçekleşen imza töreninde Başkan Aydoğdu ve yönetim kurulu üyeleri hazır bulundu..Tekirdağspor transfer komitesi, Teknik Direktör Erdal Alpaslan’ın önerdiği liste doğrultusunda görüşülen ve kesin anlaşmaya varılan oyuncularla sözleşme imzalarken, listede yer alan diğer oyuncularla sözleşme imzalamak üzere temaslarını sürdürüyor.
Bayram tatilinin ardından Tekirdağspor da transfer atağı devam edecek diyen Başkan Mustafa Aydoğdu;
‘Hocamızın yönetime sunduğu ve gerekli mevkilere transferlerimiz sürerken diğer taraftan takımımızın yeni sezon hazırlık kamp programını belirliyoruz’ dedi.
Tekirdağspor'un törenle renklerine bağladığı futbolcular Kaleci Taner Tamince, Kemal Özyurt, Mehmet Ali Kıran, Göksel Ergun futbol kariyerlerinde başarılarıyla tanınan isimler.
İç transferde Volkan Sel Yalçın’la anlaşılması Tekirdağspor taraftarlarını da memnun ederken, Volkan bu yıl kendisine diğer kulüplerden yapılan transfer tekliflerini geri çevirerek Tekirdağspor'da kalmayı istediğini her fırsatta dile getirmişti. Bu iç transfer camiada memnuniyet yarattı.
Taner Tamince (Kaleci)
Van doğumlu 27 yaşında.
Geçtiğimiz yıl 3.lig takımlarından Bodrumspor'da 36 maç forma giydi. Geçen yılın en az gol yiyen Kalecisi ünvanını aldı.

Kemal Özyurt
İstanbul Doğumlu 35 yaşında
PTT 1.lig ve 2.lig tecrübesi olan Kemal Özyurt geçen yıl Bodrumspor da forvet arkası 36 maç oynayarak 4 gol attı.

Mehmet Ali Kıran
İstanbul Doğumlu 29 yaşında
PTT 1.lig ve 2.lig tecrübesi olan Mehmet Ali Kıran geçen yıl 2.lig takımlarında Tarsus İdman Yurdu’nda sağ bek mevkiinde 20 maç oynadı.

Göksel Ergun
Babaeski Doğumlu 28 yaşında
2.lig tecrübesi olan Göksel Ergun geçen yıl 2.lig takımlarında Kırlarelispor da sol bek mevkiinde 30 maç oynayarak 2 gol attı.

Volkan Sel Yalçın
İstanbul Doğumlu 26 yaşında
Geçen yıl Tekirdağspor da forma giyen Volkan Sel 32 maçta 4 gol attı. 

Ülkücü Hareket-sizlik

Mert'çe
Mert Satılmış

Yıllardır tüm ülkücüler, milliyetçiler hep bir ağızdan aynı sloganı attılar “Ülkücü hareket engellenemez!”
Ama, engelleniyor…
An itibariyle, ülkücü hareketin önünde ki en büyük engel ülkücü hareketin ta kendisidir!
Ülkücü hareket geçmişte hiçbir zaman bu kadar kendini küçültmemiş, bu kadar bölünmemiş, bu kadar alay konusu olmamıştı.
An itibariyle mevcut yönetim ülkenin neredeyse tamamına göre “Her türlü Milliyetçiliği ayaklar altına aldık elhamdülillah” diyen Ak Parti’nin yedek lastiği haline gelmiştir.
Mevcut yönetim, hükümet ile birlikte kendi muhalif kanadına öfke kusmaktadır.
Hükümete yakınlığı ile bilinen gazeteler her gün muhalifleri manşetlerine taşıyıp, karalama kampanyası yapmaktadır.
Bu seçim isteği muhalifler için meydan okuma, mevcut yönetim için ise güven yoklamasıdır.
Bu kongrenin gerçekleşmemesi demek, mevcut yönetimin kendine olan güvensizliğinin göstergesidir.
Çünkü; Gerçek tüm çıplaklığı ile ortadadır.
Bugün neredeyse İl ve ilçe teşkilatlarının %80’i muhaliflere desteğini açıklayıp istifa etmiştir.
Bu nedenle an itibariyle bir çok yerde MHP teşkilatları kapatılmıştır.
Milliyetçi Hareket’in bürolarına kilit vurmak, ülkü ocaklarını kapatmak Türk Milliyetçiliğine yapılmış tarihte ki en büyük darbelerden bir tanesidir!
Ülke olarak provokasyona bu kadar açık olduğumuz bir dönemde, manevi değerlerimizin bu kadar hassas olduğu bir dönemde Milliyetçi kanadın sahipsiz, ocaksız, yuvasız bırakılması kabul edilemez.
Halkın ve delegelerin seçtiği yönetimler muhaliflere destek verdiği için kapatılırken, yerlerine merkezden atamalar yapılsa da halkın ve Milliyetçi kanadın bu yönetimlere itibarı yoktur.
Artık gerçeği görmemekte diretenler, vahim tablonun farkına varmalıdır.
Oktay Vural gibi Milliyetçi Hareket üzerinde ciddi emeği, ciddi ağırlığı olan bir isim bile “Burada daha fazla duramam, tarihe böyle geçemeyiz.” diyerek istifa etmiştir.
1997 yılından istifa ettiği zamana kadar Devlet Bahçeli’ye en yakın isim olarak kalan Oktay Vural, “Türkiye’mizin ve partimizin bizlere, gönül verenlerin beklentisi olan milyonlarca insan var. İstifa etmek an itibariyle bir sorumluluktur.” diyerek olayı çok güzel özetlemiş.
Şimdi Bahçeli hayranlarına soralım, hafızamızı tazeleyelim;

Ülkücü hareketin varoluş amacı “Türklerin birliği ülküsü” iken Avrupa Birliği’nin altına imza atmak ve kürsülerde “Onurlu üyelik” naraları atmak hangi Milliyetçiliğin parçasıdır?
Cumhurbaşkanlığı seçimleri gelmiştir. Bütün siyasi otoriteler ve anketler Sadi Somuncuoğlu’nun açık ara kazanacağını söylemektedir. Ancak Devlet Bahçeli ve ekibi Ahmet Necdet Sezeri desteklemiştir. Hatta bu destek, farklı bir boyut kazanarak MHP’li 10 Milletvekili, adaylık süresi dolana kadar Meclis Evrak Müdürlüğü önünde nöbet tutarak Sadi Somuncuoğlu’nun aday olması engellenmiştir. Somuncuoğlu adaylık başvurusu yapmaya geldiği zaman, MHP’liler kendi aralarında itiş-kakış yaşamış ve sonuç olarak Sadi Somuncuoğlu “Ülkücüyü, ülkücüye düşman edemem.” diyerek aday olmamıştır.
Ülkücülere “Eli kanlı hainler!” diyen Rahşan Ecevit’in öncülerinden olduğu DSP ile ittifak kurmaktan çekinmeyen MHP, geçtiğimiz dönem neden halkın ortaya koyduğu iradeye saygı duyup, Ak Parti’yi hükümetten indirecek koalisyonu elinin tersiyle itmiştir? Hemde kendisine başbakanlık teklif edilmesine rağmen!
Doğu Türkistan’da soydaşlarımıza her türlü zulmü reva gören Çin Devlet Başkanı Jiang Zemin’e devlet liyakat nişanını, bizzat Sayın Devlet Bahçeli takdim etmiştir. Nişan töreninin ardından Türkistanlı soydaşlarımız ile görüşen Bahçeli, kameralar önünde soydaşlarımıza “Çin Hükümetine sağdık kalın!” diye tembihlemiştir.
Ayrıca Milliyetçi Hareket Partisi kendi hareketi içerisinden bir Cumhurbaşkanı adayı çıkartamayacak kadar aciz midir?
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Bahçeli ve yönetimi “Halk isterse Abdullah Öcalan’ı çıkartırım.” diyen Ekmeleddin İhsanoğlu’nu desteklemiştir.
Milliyetçi Hareket Partisi’nde Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Mehmet Şan, “Nevruz kutlamasını birlikte yapmak için HADEP’e teklif götürdük.” demiştir.
Devlet Bahçeli ve yönetimi Ozan Arif’i, Ali Güngör’ü, Ramiz Ongun’u, Abdulkadir Erdil’i hain olarak tanımış ve tanıtmıştır. Ülkücüleri sistematik bir şekilde hareketten tecrit ve tasfiye etmiştir.

Bakın bunlar bir çırpıda aklıma gelip, yazdıklarım.
Yazamadıklarım, unuttuklarım ve yazmak istemediklerim de var…
Gerçeği görmek için, doğru olanı yapmak için daha ne lazım?

Ülkücüye moral,

MHP’ye Meral şart olmuştur!

5 Temmuz 2016 Salı

Nasıl Bayram Yapacağız?

Kırklareli Günlüğü
Faruk CEYLAN
farukceylan39@gmail.com
Bayramda babasının elini öpüp harçlık almak için heyecanla evin içinde neşeyle koşturan çocuklar, bayramda babasının kokusunu almak için bir şehitlikten diğerine koşturacak. Küçücük çocuklar babasının elini, yanaklarını öpecekken, toprağını öpecek.  Biz  çocuklarımızla neşe içinde nasıl bayram yapacağız?
Asker ve polis binlerce vatan evladımız ardında gözü yaşlı ana, baba, eş ve en önemlisi bir lokma çocuklarını  bırakıp vatan için, bayrak için, kara toprağın bağrına düşerken biz  çocuklarımıza sarılarak nasıl neşe içinde bayram yapacağız?  Kendinizi hiç şehit olan bir eş olarak hayal ettiniz mi? Ya evladınızı, babasını kaybetmiş  minicik bir evlat olarak…  
Mesela  Trakyalı hemşehrimiz Şehit Polis Nefize Özsoy’un 4 yaşındaki kızı aklınıza geldi mi hiç  bu gün? Dürüst olalım...   çoğumuzun aklına gelmemiştir.  Geçici görevde olduğu için Annesinin yüzünü görememeye alışmış bu yavrucak, daha ölüm hadisesinin bile idrakinde değil ama telefonda sesini duymaya alışık. Annesi kara toprağın bağrına düştüğü günden bu güne annesinin ona neden telefon etmediğini soruyor.  Bu günde bayram oldu annem neden gelmedi? Neden beni aramıyor? Diye soruyor. Hadi   baba ol da cevap ver bu 4 yaşındaki yavruya… 
Şimdi gelin binlerce şehit yavrusunu hayal edin, eşlerini de  ve yüreğiniz acımadan evladınıza, eşinize  sarılıp neşe içinde bayram yapın… 
Nefize Özsoy kardeşimin şahsında tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Ailelerine sabırlar diliyorum.  
 Onları ailelerinden koparanları Kahhar adınla kahret Yarabbim...