29 Haziran 2013 Cumartesi

Derya Bulut Kırklareli Belediye Başkanlığı seçimlerinde MHP’den Aday Adayı

*Eğitimci Derya Bulut 30 Mart 2014’te yapılacak olan Belediye Başkanlığı seçimlerinde MHP’den  Kırklareli Belediye Başkan Aday Adayı olduğunu düzenlenen sabah kahvaltısında açıkladı.
* Trakya Üniversitesi, Çocuk Anabilim dalı Profesörü Filiz Tütüncüler, MHP Kırklareli İl Teşkilatına katıldı.  Prof. Tütüncüler’in parti rozetini, MHP’si, MYK üyesi Erdem Karakoç taktı.
Faruk Ceylan-Erdoğan Şendir-Kırklareli’nde Özel  Dershaneleri  ve birde Koleji Bulunan Genç Eğitimci Derya Bulut, bir Kafede verdiği kahvaltı ile 30 Mart 2014’te yapılacak olan Belediye Başkanlığı seçimlerinde MHP Kırklareli Belediye Başkan Aday Adayı olduğunu açıkladı.
MHP Aday adayının açıklandığı Kahvaltıya MHP’si, MYK üyesi Erdem Karakoç, MHP İl Başkanı Şaban Savaşan, MHP Merkez İlçe Başkanı Kürşat Yamaner, Evrensekiz Belediye Başkanı Halil Abanoz, Çakıllı Belediye Başkanı Mehmet Bayram, MHP  Demirköy İlçe Başkanı Erol Akıncı, MHP Pınarhisar İlçe Başkanı Ümit Çalık, MHP Babaeski İlçe Başkanı Semih Meriç, MHP Kaynarca Belediye Başkan Adayı Serdar Dalfidan ve Pınarhisarspor Kulüp Başkanı Mesut Günözen ve kalabalık bir davetli topluluğu ile MHP’liler  katıldı.
Açılış konuşmasını MHP  İl Başkanı Şaban Savaşan yaptı. Başkan Savaşan;  İktidarı eleştirerek, Ülkenin kurtuluşunun Milliyetçi Hareket iktidarı ile gerçekleşeceğine değinde ve  bu  iktidarda rejimin tartışıldığını söyledi. Başkan Savaşan; “  Vatanını seven,  Bayrağını seven, dini, dili, mezhebi ne olursa olsun herkesi Milliyetçi Hareket Partisinin çatısı altında siyaset yapmaya çağırıyorum. Bu davetimize sadece geçtiğimiz ay 300 kişi icabet etmiştir. Merkez İlçe Başkanşığımıza 300 kayıt yapılmıştır. Bu katılımlardan bizi ziyadesiyle memnun eden bir isimde, Sevgili hocam, Trakya Üniversitesi, Çocuk Anabilim dalı Profesörü Filiz Tütüncüler hanımefendi de bu gün partimize katılmıştır. Sevgili hocam Filiz Tütüncü’leri, ve  MYK üyemiz Erdem Karakoç’u, Filiz hocamıza rozetini takmak üzere  huzurlarınıza davet ediyorum.” Dedi.  MHP MYK üyesi Erdem Karakoç’un Profesör Doktor  Filiz Tütüncüler’e Üç Hilal’li rozeti takmasından sonra Prof.Dr. Tütüncüler şunları söyledi. ;
“ Göçmen bir ailenin kızıyım. Göçmenler vatansızlığın nasıl bir şey olduğunu çok iyi bilirler, bende ailem tarafından, Vatan ve Millet sevgisiyle yetiştirildim. Kırklareli doğumluyum. İlk öğrenimi ve lise tahsilimi Kırklareli’nde yaptım. Üniversite Eğitimi İstanbul Üniversitesinde okudum. Çocuk sağlığı Uzmanı olarak Trakya Üniversitesinde öğretim üyeliği yaptım. Çocouk hastalıkları ve çocuk hormon bozukları konulu bir eğitim daha aldım. Şuanda Trakya Üniversitesinde Ana Bilim Dalı Başkanıyım. 7 yıldır Trakya Üniversitesinde görev yapıyorum. 2 yıldır Profesörüm.
Babamla çocukluğumdan beri siyaset konuşurak büyüdüm. Kendisinin de MHP’si ile bir gönül bağı vardı. Bende MHP saflarına katılarak aktif olarak siyaseti Üç Hilal’li Bayrak altında yapmak istediğim için MHP’ne katıldım. Ülke’de yapılanlar ile medyada yazılanlar farklı şeyler. Gerçeklerin insanımıza anlatılması ve Ülkenin kötü gidişinin durdurulmasına katkı sağlamak, yazılanlarla yapılanların farklı şeyler olduğunu anlatmak için MHP çatısı altında yer aldım. Ülkem için, Bayrağım için, Vatanımızın Bölünmez bütünlüğünün korunabilmesi için Gönüllü siyaset yapmaya geldim ” dedi.
MHP, MYK Üyesi Erdem Karakoç, Profesör Doktor  Filiz Tütüncüler’e hitaben; “Hayatımız Vatan sevgisiyle ve Vatanın birliğinin muhafaza edilmesiyle  verdiğimiz mücadelelerle de geçse, sizlerden de Vatan sevgisiyle ilgili öğreneceğimiz çok şey var. “ dedi.
Karakoç Başbakan Tayyip Erdoğan’ı eleştirerek sözlerine şöyle devam etti; “ İktidarın ayarsızlığı, ölçüsüzlüğü Ülkeyi nereye götürdüğünü hepimiz açıkça görmekteyiz.  Her şey apaçık gözler önünde oluyor. Ancak Unutulmamalıdır ki Türkiye Cumhuriyetinin kazanımları var. Bu kazanımlara rağmen, Tayip Erdoğan gibi kimselerin, Türkiye’nin Milli bütünlüğünü, Türkiye’nin değerlerini, Türkiye’nin Milliyetçiliğini, ayaklar altına alma şansı yok. Dün Türk Milliyetçiliğini ayaklar altına aldım diyen adam, bu gün Üç Hilal’li Bayrağın altına sığınıyor. Dün Türk Milliyetçiliğini ayaklar altına aldım diyen adam, Samsun’da, Trabzon’da, Gümüşhane’de yaptığı mitinglerde “Çırpınırdın Karadeniz” marşını çalmak zorunda kalıyor. Biz bu Tayip’e de Vatan sevgisini öğreteceğiz. Kendisini  Sayın Devlet Bahçe’linin iyi bir talebesi olmaya aday olarak görüyorum. “ dedi.
Karakoç, MHP’nin oylarının sürekli yükseldiğini, Kırklareli’nde de Belediye Başkanlığını kazanarak bu iktidarı Ülke çapında gönderme yolunu açacaklarını söyledi.  Karakoç, AKP iktidarından kurtulmak için herkesin çok çalışması gerektiğini de ifade ederek; “ Artık bu Tayyip Erdoğan denen adamın nefesini keselim. Niye keselim? Çünkü bu adam haddini bilmiyor.
Mustafa Kemal Atatürk’e dil uzatıp, kendisini bile faiz lobisinin adamı olarak niteliyor. M.Kemal Faiz lobisindekilerin evlerini başına yıkan adamdır. Senin gibilerin nefesini 90 yıldır kesen adamdır. Bizlerde Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Alparslan Türkeş’in öğrencileri olarak, Atatürk’ün 90 yıl önce yerle bir ettiği Damat Ferit zihniyetini siz değerli dava arkadaşlarımızdan alacağımız güçle sandıklara gömeceğiz.” Dedi.
MHP Merkez İlçe Başkanı Kürşat Yamaner’de yaptığı konuşmada; “ 1999-2004 yılları arasında bildiğiniz gibi Belediye Başkanlığı Milliyetçi Hareket Partisindeydi.  O dönemde bizim yaptıklarımızı bu günkü Belediye onarımını bile yapamamıştır.  Kırklareli’nin Milliyetçi Hareketin Belediyeciliğine ihtiyacı vardır. İnşaallah bunu hep birlikte çok çalışarak gerçekleştireceğiz. Sözü uazatmadan sabırsızlıkla beklediğiniz, Belediye  Başkan aday adayımız, Derya Bulut hocamızı huzurlarınıza davet ediyorum. O içimizden biri, o yıllardır bu teşkilatın içerisinde, o bu Vatanın evladı. Derya Bulut “
MHP Belediye Başkan Aday adayı Derya Bulut Kahvaltıya katılanlara teiekkür ederek başladığı konuşmasında şunları söyledi; “ 10 Mayıs 1981 Kırklareli doğumluyum. İlk,Orta ve Lise eğitimi buarada tamamladım. 1999 yılında Kocatepe Üniversitesi Türk Dili Edebiyatı bölümünü kazandım. Başkent Üniversitesinde Yüksek Lisansımı yaptım. Yerel Bir Dershanede öğretmenlik yaptıktan sonra 2007 yılında arkadaşlarımızla kendi dershanemizi açtık. 2009 yılında ikinci şubemizi açtık.  2011 yılnda da Kırklareli’mizin ilk Kolojini hizmete soktuk. Öz geçmişimize baktığınızda Eğitim camiasında, eğitim kökenli insanlarız.  Çocukluğumdan beri bir gönül sevdam vardı. Biz gençler olarak siyasetin artık el değiştirmesi gerektiğini, siyasetteki yüzlerin gerektiğine inanıyoruz. Bu güne kadar gençlere güvenmek lazım, önlerini açmak lazım gibi cümlelerle büyüdük ama baktık ki önümüzün açılacağı yok. Hodri meydan diyerek, içimizdeki cesaretle korkusuzca siyasetteki değişimi meydana getirebilmek için bu gün huzurlarınıza çıkararak yol almaya başladık inşallah. Öncelikle bu bir cesaret işi ama cesarete sahip çıkmak daha önemli o yüzden İl Başkanım, İlçe Başkanım, MYK üyemize, Sendika Başkanlarımıza ve Ülküdaşlarıma hepsine teşekkür ediyorum bizlere güvendikleri için.
Ben bu gün burada, 38 Yaşında Samsun’a ayak basan Mustafa kemal’in Vatan sevgisini, 21 Yaşında İstanbul’u feth eden Fatih Sultan Mehmed’in cesaretini görüyorum. Bizler korkusuzca yola çıkıyoruz ki,  günümüzde korku çok. Bizler bu günlerde birilerine inat yola çıkarak bu Ülkede Vatan aşkının, Bayrak aşkının bitmediğini, öyle ya da böyle ispat edeceğiz. Biz Vatan aşkı,  hizmet aşkı heyecanıyla dolu bir ekip olarak yola çıktık. Eğer bir ekip heyecanını yitirmişse, o ekipten hiçbir hizmet beklemeyin.
Şimdi sizlere soruyorum, heyecanını kaybetmiş bir ekiple yönetilen Belediye’ye ne denir?
Kırklareli Belediyesi denir.
Heyecan kaybolduysa, o ekip istediği kadar bilgili, nitelikli olsun, hizmet beklemeyin. Şimdi Basınımız projelerimiz merak ediyor bikliyorum ama biz bunları birden ortaya çıkarmayacağız. Önümüzde uzun bir süreç var. Bunları bölüm bölüm paylaşacağız ki, değerli Basın mensubu arkadaşlarımızda bizleri sıklıkla manşetlerine taşısınlar. Bu sayede her gün gündeme geleceğiz, her hafta gündeme geleceğiz. Yapacaklarımızı bir seferde bitirmeyeceğiz.
Öyle  bir ekiple yola çıkıyoruz ki,  Hem nitelikli, hem bilgili, hem de en önemlisi heyecanlı bir ekip. İşte bu heyecan bizi başarıya götürecek, işte bu heyecan Kırklareli’ni şaha kaldıracak.
Önümüzdeki seçimler yerel seçim olduğu için biz çok fazla siyaset yapma meraklısı olmayacağız. Siyaseti Sayın İl ve İlçe Başkanıma bırakıyoruz. Çünkü siyaset yaparak bir Belediyenin  Şehrine, Kentine kattıklarını gördük. Biz Siyaseti bir kenara bırakacağız, Şehrimizi en hızlı şekilde kalkındırıp, istenilen düzeye ulaştırmak olacaktır. Belediye Başkanına düşen görev, doğru ekibi kurup, o ekiple doğru hareket ederek,  halkını da bu sürece dahil edip o doğrultuda çalışarak Şehri için doğru olanı yapmaktır. İnşaalah ben değil biz olarak, siyaset yaparak değil, hizmet ederek, istediğimiz hedeflere en kısa zamanda ulaşacağız. Bizim amacımız kimseyle çatışmak değil. Biz çatışmak için değil, çalışmak için geliyoruz. Bu güne kadar hangi Belediye Başkanımız bir taşın üstüne taş koyduysa hepsinden Allah razı olsun. Bizim kimseyi konuşacak, eleştirecek kadar heyecanını kaybetmiş insanlar değiliz. En büyük amacımız kimseyi eleştirmeden halkımızın da heyecanıyla birlikte Kırklareli’ni en üst seviyeye taşımaktır. Enerjimizi Plan ve projelerimize harcayacağız. Biz Plan ve projelerimizi üç ana başlık altında topladık. 1- İlin Genel sorunları. 2-Mahallemizin Genel sorunları. 3-Kırklareli’ni nasıl marka kent yaparız.
Bu projelerimizi hayata geçirmek suretiyle Kırklareli’ne verilmemiş hizmeti vereceğiz.
30 Mart 2014 seçimlerinde önce  Cenab-ı Allah’ın izni sonra sizlerin desteği ile MHP Kırklareli Belediye Başkan Aday adayı olduğumu sizlerle paylaşmaktan onur duyuyorum. Kimse bu kardeşini hayalci sanmasın, kazanamayacağımızı düşünen tek Ülkücü kalmasın , Kırklareli Belediyesi o gün bizimdir hiç şüpheniz olmasın. 

24 Haziran 2013 Pazartesi

Sinanlı’ya 59 yıl sonra yeni köprü

Köprünün eski halinde üzerinde bu tabela vardı.
Şimdi bu tabela yeni köprünün ayak ucuna atılmış.
Yani hükmünü yitirmiş.

Kırklareli’nin Babaeski ilçesine bağlı Sinanlı Beldesi’ni Lüleburgaz’a bağlayan ve 1954 yılında yapılan, en son üzerine “Köprü hasarlı geçilmez” tabelasının konulduğu köprü,  Sinanlı Belediye Başkanlığı tarafından 15 Mart’ta yıktırılarak, yeni ve modern bir köprü yapım inşaatına başlanmıştı.

Köprü inşaatı mart ayının 15'inde başlamıştı. Başkan Ali Alkan'la
Yeni köprü inşaatını birlikte yerinde görmüştük
15 Mart 2013 tarihinde  yapım işine başlanan köprü inşaatı bitirilerek hizmete açıldı.  “Köprü hasarlı geçilmez” tabelası da yeni köprünün ayak kısmında kaldı.

Sinanlı Belediye Başkanı Ali Alkan köprünün kullanılmayacak hale geldiğini ve yenisinin yapımı için köprü inşaatına başladıklarını, inşaatı süratle bitirerek hizmete açtıklarını  belirterek;

“Ben Sinanlı’da doğdum. Okul ve memuriyetim sebebiyle Sinanlı’dan uzun zaman ayrı kaldım. Belediye Başkanı olmadan önce memuriyetten istifa ederek beldeme hizmet etmek amacıyla Belediye Başkan Adayı oldum. 
Kullanılacak hali kalmayan ve üzerine köprü hasarlı geçilmez tabelası konan
o köprünün yerine bu yeni köprü yapılarak hizmete açıldı. Hemde 2 ay gibi
kısa bir zamanda bitirilerek. 
Seçildikten sonra da halen evimin bulunduğu ve yaşadığım beldeme hizmet etmeyi kendime yaşam tarzı olarak seçtim. Belde insanımız her şeyin en iyisine layık. Bizde elimizdeki imkânları zorlayarak onlara en iyi hizmeti verme çabası içerisindeyiz. Sinanlı’yı köy vasfından kurtarıp, bir kent görünümüne kavuşturmak için çalışıyorum, çalışmaya da devam edeceğim.” dedi. 
Faruk Ceylan

MHP Kaynarca Belediye Başkan Aday adayı Serdar Dalfidan Kaynarca’da 250 kişilik bir Kahvaltı verdi

*Kahvaltıya MHP, MYK Üyesi Erdem Karakoç, MHP Merkez İlçe Başkanı Kürşat Yamaner, MHP Lüleburgaz İlçe Başkanı Ayhan Aksakal, MHP Babaeski İlçe Başkanı Semih Meriç, MHP Pınarhisar İlçe Başkanı Ümit Çalık, Pınarhisar Ülkü Ocakları Başkanı İsmail Demir, Pınarhisarspor Kulüp Başkanı Mesut Günözen ve İş Adamı Nedim Bars’ta katıldı.

MHP Kayanarca Belediye Başkan  aday adayı Serdar Dalfidan, Kaynarca’da 250 kişilik bir kahvaltı verdi. Kahvaltıya Milliyetçi Hareket Partisi MYK Üyesi Erdem Karakoç, MHP Merkez İlçe Başkanı Kürşat Yamaner, MHP Lüleburgaz İlçe Başkanı Ayhan Aksakal,Babaeski MHP İlçe Başkanı Semih Meriç, MHP Pınarhisar İlçe Başkanı Ümit Çalık,Pınarhisar Ülkü Ocakları Başkanı İsmail Demir,Pınarhisarspor Kulüp Başkanı Mesut Günözen ve İş Adamı Nedim Bars, Kaynarca esnafı ve Muhtarlar katıldı.

Kahvaltıya  Kaynarca’nın ileri gelen  CHP ve DSP’lilerinin katılması ve MHP aday adayı Serdar Dalfidan’a destek vermeleri dikkat çekiciydi. 
MHP Kaynarca Belediye Başkan Aday aday adayı Serdar Dalfidan, Konuklarına hoş geldin diyerek, katılımlarından dolayı teşekkür etti. Dalfidan Ülkenin içinde bulunduğu zor günlerden kurtulmak için MHP iktidarına ihtiyaçları olduğunu ve MHP’nin her geçen gün oylarını yükseltmesinin iktidarı rahatsız ettiğini söyledi. Başbakanın yaptığı mitingde üç Hilal’li bayraklar açtırarak, sürekli sataştığı  MHP’den medet eder duruma düşmesinin manidar olduğunu sözlerine ekledi.
Merkez İlçe Başkanı Kürşat Yamaner’de yaptığı konuşmada, Ülkede büyük bir kaos yaşandığını, söyleyerek,

 “Tüm Televizyonlar sadece Tayip Erdoğan’ı sahneye çıkarıp parlatıp duruyor. Tayyip bey neredeyse spor ve magazin haberlerini sunacak hale geldi. AKP’nin belden aşağı siyasetini tasvip ve kabul etmiyoruz. Mitinglerinde üç Hilal’li bayrağımızı açtırarak Partimizi provoke ediyorlar. Bunlar çok ayıp şeyler. Siyasi  ahlaka sığmaz. AKP maneviyat ve din, CHP’de Atatürk üzerinden siyaset yapıyor. Bizim dinimizi sevmek için AKP’ye, Atatürk’ümüzü sevmek için CHP’ye ihtiyacımız yok.” Dedi.

MHP MYK Üyesi Erdem Karakoç’un da hedefinde Başbakan vardı. Karakoç  yaptığı konuşmada; “ AKP Üç Hilal’li Bayrak altına sığınmak zorunda kalmıştır. Tayyibe geçmiş olsun. 16-21 yaş grubu gençlik Tayyibin oyununu bozdu.Bu gençler Tayip beye Bilgisayarını, cep telefonunu vererek, al kullan, istersen dinle. Senden korkmuyorum. Demiştir.
Başbakan’ın  PKK ile yaptığı  pazarlıkla başlayan çözülme süreci Taksim olayları ile hız kazanmıştır.
Hangi TV’yi açsanız karşınıza Tayyip çıkıyor. Bana komplo kuruluyor diyor. Senin Millete kurduğun komploları ne yapacağız. Başbakan freni patlamış kamyon haline gelmiştir. Kurucu Devlet Başkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü sevip saymayanın Türk’lüğünden de, insanlığında da şüphe ederiz.
Ana Mıhalefet Partisiyle de tek noktamız Mustafa Kemal Atatürk’tür.
Tayyip verdiğim her sözün arkasındayım diyor. Biz seni biliriz, MHP’nin dik duruşu karşısında tükürdüğünü hep yaladın. Sana tükürdüğünü yalatmaya devam edeceğiz.

AKP’de olan emanet % 15 oyumuz geriye dönmeye başladı. Yapılan anketlerde MHP oyu %25’leri yakalamıştır. AKP’de korku başladı.Onların nefesini biz keseceğiz. Bu mücadelede sadece MHP’lileri değil, Vatanını seven herkes  mücadele kervanına katılmaya devam ediyor.
Tayyibe inat  Tanrı Türk’ü korusun, Tayyibe inat Ne Mutlu Türküm diyene. “
Son olarak söz alan

 Pınarhisar MHP İlçe Başkanı Ümit Çalık,bir teşekkür konuşması yaptıktan sonra Kahvaltıya katılanların Berat Kandilini kutladı.
Kahvaltıdan sonra çay sohbetiyle devam eden organizasyon Serdar Dalfidan’ın misafirlerini   uğurlamasıyla son buldu.
(Faruk Ceylan-Erdoğan Şendir)

Kofçaz, Kocayazı Köyü Yağmur Duası yaptı


*Yağmur Duasına,  İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ziya Eser, Kofçaz Belediye Başkanı Nuri Çalışkan,  Demirköy Belediye Başkanı Muhlis Yavuz, Kırklareli İl Genel Meclisi Üyesi Hasan Dağ ve Demirköy İl Genel Meclisi üyesi Saffet Üresin, katıldı.
Kofçaz İlçesine bağlı, Kocayazı Köyü Muhtarlığı Yağmur Duası düzenledi. Kocayazı Köyü Muhtarı Nevzat Kibar, sıcakların ani olarak baş gösterdiğini,  ve yağmur ihtiyacının bulunduğunu belirterek, Yağmur Duası düzenlediklerini söyledi.
Yağmur Duasına, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ziya Eser, Kofçaz Belediye Başkanı Nuri Çalışkan, Demirköy Belediye Başkanı Muhlis Yavuz, Kırklareli İl Genel Meclisi Üyesi Hasan Dağ ve Demirköy İl Genel Meclisi Üyesi Saffet Üresin de katıldı.

300 kişi civarında vatandaşın katıldığı Yağmur Duasında, Kocayazı Köyü Muhtarı Nevzat Kibar’ın ikram ettiği yemekler yenildi ve  Dualar edildi.   (Faruk Ceylan-Erdoğan Şendir)



Lüleburgaz MHP İlçe Yönetimi Görev Dağılım yaptı.

*Başkanlığa Ayhan Aksakal getirildi.

Başkanlığa seçilen Ayhan Aksakal, yerel seçimler öncesi teşekkül eden yönetim kurulu ile Lüleburgaz’da Belediye Başkanlığını kazanmak üzere startı verdiklerini söyledi.
 Lüleburgaz’da seçimi kazanacaklarını iddia eden Başkan Aksakal,  Lüleburgaz insanını mutlu edecek, dertlerine çare olacak ve onlara hizmetten başka hiçbir şeyi düşünmeyen, insan odaklı bir Belediyecilik yapmayı hedeflediklerini belirterek, “Biz Ülkemizi de, Lüleburgaz’ımızı da karşılıksız sevdik. Millet’imizin hizmetkarıyız. Lüleburgaz halkının emrindeyiz. Bize bu görevi layık gördüklerinde, Lüleburgaz’lılar, Mutlu ve yarınından umutlu olarak, en iyi, en güzel hizmeti alacaktır.” Dedi.
 MHP’si yeni yönetiminde şu isimler göreve geldi;
Başkan    Ayhan  Aksakal,   Sekreter Özcan  Koç, muhasip, ertuğrul    koç, Teşkilatlardan  sorumlu    Bşk.Yrd  Yücel  Okumuş, Seçim işlerinden sorumlu  Bşk.Yrd.  Serkan  Kanlıkılıç, Basın ve Medya Tanıtım işlerinden sorumlu Bşk.Yrd. İlkay Karataş, Teşkilatların Organizasyon işlerinden sorumlu Bşk.Yrd. Ayhan Kayaz, Mesleki ve Sivil Toplum  Kuruluşlarından sorumlu Bşk.Yrd. Mehmet  İkizler, Halkla İlişkilerden  sorumlu Bşk. Yrd.Murat Mahir Altan, Siyaset ve Hukuk işlerinden sorumlu Bşk.Yrd. İbrahim Bölükbaşı, Belde ve Köylerden sorumlu Bşk.Yrd.  Akın  Çetinbaş, AR-GE den  Sorumlu Bşk.Yrd.  Alem  Tiryaki.



SS.Kırklareli Sulama Koop.Başkanı Atatlay’ın Torunu Batuhan, erkekliğe ilk adımı attı.


Faruk Ceylan-Erdoğan Şendir-Nacak Köyü Muhtarı ve SS.Kırklareli Sulama Kooperatifi Başkanı Saim Atatlay’ın Torunu Batuhan, Babaeski Tansa Ayvaaltı  düğün salonunda yapılan sünnet düğünü ile  erkekliğe ilk adımını attı.
Düğüne gelen misafirleri Başkan Saim Atatlay, eşi Nebahat Atatlay, Oğlu Devrim ve eşi Ahu Atalay kapıda karşıladı.
 Kalabalık bir davetli topluluğunun katıldığı düğüne, torun Batuhan Atalay’ın Anneannesi Zehra ve dedesi Abdurrahman Özkoç’un yanı sıra, çevre İl ve İlçelerle, Babaeski’den gelen çeşitli siyasi partilere mensup temsilciler, Oda ve Dernek  Başkanları eşleri ile katıldı.
Torununun sünnet düğününde kusursuz bir organizasyon yapan Başkan Atalay; “Torunum Batuhan’ın sünnet Düğününü gördüm. İnşaallah damatlığını da görürüm.” diyerek mutluluğunu ifade etti.



10. Alpullu İlk Şeker Kültür ve Müzik Festivali yapıldı.


*Büyük bir katılımın olduğu Festivalde  Başkan Ahmet Durgun ve misafirleri oyunlar oynayarak sanatçılara eşlik ettiler. Gençler, Murat Ateş ve Orhan Ölmez’le çoştular.

Faruk Ceylan-Erdoğan Şendir-

Geleneksel Alpullu İlk Şeker Kültür ve Müzik Festivali Büyük bir katılımla yapıldı. Çevre İl ve İlçelerden gelenlerle, Alpulu’lu vatandaşlar  Festival alanını  hınca hınç doldurdu.
Festivale Başkan Ahmet Durgun’un konuğu olarak, Vize Belediye Başkanı Selçuk Yılmaz,Pehlivanköy Belediye Başkanı Hüseyin Açıkel, B.Mandıra Belediye Başkanı Şükrü Çölgeçen, Sinanlı Belediye Başkanı Ali Alkan ve Sakızköy Belediye Başkanı  Naci Tarım katıldı.

Sahneye gelerek, bir konuşma yapan Alpullu Belediye Başkanı Başkan Ahmet Durgun şunları söyledi;  “ Bebek gibi büyüttüğümüz  Alpullu İlk Şeker Kültür ve Müzik  Festivalimiz 10 yaşına girdi. Bu Festivalin ilkini de Belediye Başkanlığımın ilk yılında yapmıştık. Gerçekten bayağı mesafe kaydettik. Festivalimiz Kültür Bakanlığında kayıtlı bir Festivaldir.  Bu iş sizlerle beraber oldu. Birlikte başardık.
Bildiğiniz gibi Dün iki açılışımız vardı. Bu açılışların parası Avrupa Birliği projesi olup, tamamen hibedir. Bu Projelrde merhum Mali İşler Müdürümüzün de büyük emeği vardı. Kendisini rahmetle anıyorum. Bu projelerin toplam maliyeti 600 milyon liradır.

Hizmetlerimiz devam edecektir. İki Avrupa projemiz daha yolda. Bu projelerden bir tanesi kaldırım projesidir.  inşallah Eylül’de kazmayı vuracağız, diğeri de Çamlık reabilitasyon ve yenileme peyzajıdır. Bunların dışında Alpullu için yeni projelerimiz devam ediyor. Kanalizasyonun yenilenme çalışmalarının da devam ettiğinin müjdesini vermek istiyorum.” Dedi.


Başkan Durgun’un konuşmasından sonra  müzik ziyafetinde Başkan Durgun ve misafirleri karşılıklı  oyunlar oynayarak sanatçılara eşlik ettiler.

 Gençler, Murat Ateş ve Orhan Ölmez şarkılarıyla coşarak gecenin geç saatlerine kadar gönüllerince eğlendiler. 


20 Haziran 2013 Perşembe

Pınarhisar Belediye Başkanı Cingöz, Balcılar Birliği Tanıtım yerini teslim etti



Pınarhisar Belediye Başkanı Mustafa Cingöz Belediye’ye ait Ali Özer
Parkı içinde bulunan ofisi, Pınarhisar balının tanıtım ve satışının yapılması için  Pınarhisar Balcılar Birliği Başkanı A.Osman Çalık’a teslim etti.
Balcılar Birliği, Tarihi Pınarhisar Balının tanıtım ve satışını Başkan Cingöz’ün Birliğe ücretsiz olarak verdiği ofiste yapacak.
Pınarhisar Balcılar Birliği Başkanı Çalık, Osmanlı mutfağının vazgeçilmezi Pınarhisar balının tanıtımı için, Belediye Başkanı Mustafa Cingöz tarafından tahsis edilen ofis için, Başkan Cingöz’e Birlik üyeleri adına teşekkür ederek;
“Spor’dan, sanata her türlü sosyal olaya sahip çıkan Belediye Başkanımız, Pınarhisar’ın tanıtımına ve ekonomisine önemli bir katkı sağlayan Pınarhisar balının tanıtımı için de bizlere sağladığı imkanlara bir yenisini daha eklemiştir. Hassasiyetinden ve bizlere verdiği desteklerden dolayı kendisine  teşekkür ederiz” dedi.  (Faruk Ceylan)

 

Pınarhisar Kaymakamlığı Rüzgar Gülü ile aydınlanacak.


Pınarhisar Kaymakamlığı, Kaymakamlık bahçesine kurulan  24W-1000W rüzgar gülü, 400W Güneş Paneli ile aydınlatılacak. Kaymakam Mevlüt Özmen, Kaymakamlık bahçesine kurdurdukları Tribün ve güneş paneli ile tüm dış aydınlatmayı sağlayacaklarını, kurulan sistemin yatırım maliyetinin en geç 2 yılda kendini  amorti edeceğini söyledi.

Kaymakam Özmen, Kaymakamlığın 2 yıl sonra bedava elektrik kullanacağını belirterek, sistemin yüzde yüz yerli üretim olduğunu, bu yüzden yedek parça sorunu da yaşanmayacağını, sistemin en şiddetli fırtına da bile zarar görmeyeceğini, bununda firma garantisi altında olduğunu söyledi.

Kırklareli’de ilklerin Kaymakamı olarak tanınan Mevlüt Özmen, Pınarhisar’ın adının Guinness rekorlar kitabına girmesine katkı sağlayan, sosyal ve kültürel etkinliklerde  daima herkesten  bir adım önde olan, son olarak da, Tozaklı Köyüne yapılan Çok amaçlı  Kültür Salonuna adı verilen Kaymakam Mevlüt Özmen, Kaymakamlık bahçesine kurduğu rüzgar gülüyle de ilk oldu. Trakya’lı olmadığı halde, Trakya’ya sevdalı Kaymakamı kutlar, güzel hizmetlerinin devamını dileriz. (Faruk Ceylan)

Hacıfaklı sapağında direğe çarpan araçta 3 kişi yaralandı.



Ah
met Çılgın (53) yönetimindeki 39 AF 226 plaka sayılı araç Hacıfaklı sapağında beton elektrik direğine çarptı.


19 Haziran Çarşamba günü saat 19.30’da meydana gelen kazada aracı kullanan Ahmet Çılgın (53), Hafize Çılgın (84) ve Ümmügül Çılgın (58) yaralandı.

Olay yerinde anında  hastaneye kaldırılan  Hafize Çalışkan’ın ağır, ayağı kırılan Ümmügül  Çalışkan’ın da hafif yaralı olduğu öğrenildi.

Aracı kullanan Ahmet Çılgın şöför mahallinde sıkıştığından araçtan çıkarılmak için acı içinde kıvranarak, uzun süre bekledi.

Olayın Pınarhisar Kaymakamı Mevlüt Özmen’e haber verilmesi üzerine kısa sürede  AFAD ve Kırklareli İtfaiye ekipleri  gelerek,  Ahmet Çılgını  araçtan kurtardılar.

Yaralılardan  Ümmügül Çılgın kazayı hafif yaralı olarak atlatırken, Hafize Çılgın ile Ahmet Çılgın’ın durumlarının ciddiyetini koruduğu öğrenildi.  (Faruk Ceylan)


 

17 Haziran 2013 Pazartesi

Babaeski CHP İlçe Başkanı Hazar’dan Bomba açıklamalar..!

*Ozan  Yetkin  Hazar; ” Halk bir hareket Başlatmıştır. Duracağı yeride Halk bilir. Halkın hedefinde  Kılıçdaroğlu yok, Bahçeli yok. Halkın AKP ile de işi yok. Halkın hedefinde tek bir kişi var; Recep Tayyip Erdoğan.”
Faruk CEYLAN RÖPÖRTAJI:
Taksim Gezi Parkı olayları ile başlayan tepkilerin Türkiye’ye yayılarak aralıksız devam etmesi hakkında gazetemize  açıklamada bulunan  CHP Babaeski İlçe Başkanı  Ozan Yetkin Hazar, yürüyüşlerin halkın başlattığı bir hareket olduğunu bunu halk hareketinden çıkarıp siyasallaştırmanın doğru olmayacağını belirterek şunları söyledi; “ Bu oluşum halkın kendi kendine başlattığı bir oluşumdur. Bunu halk oluşumundan çıkarıp, partiselleştirmek doğru değildir. Halk  bir hareket başlatmıştır. Duracağı yeride halk bilir.
Halkın hedefinde Kılıçdaroğlu yok. Devlet Bahçeli’de yok. Halkın hedefinde tek bir kişi var. O da Recep Tayyip Erdoğan’dır. Halkın AKP ile de işi yok.
Ben bu olayları  tıpkı Yugoslavya’nın dağılmadan önceki olaylarına benzetiyorum. Hatırlarsanız Yugoslavya’da da bir fıutbol maçında tribünde çıkan olaylardan sonra, bu olaylar sokaklara taşınmış ve sonra dağılma süreci başlamıştı.  Bu süreçte herkes sağ duyulu olmak zorunda.
Bizler her ne kadar bir takım partilerin siyasal temsilcileri olsakta halkın hareketinin önünde duramayız. Halk hareketinin önüne geçmeye  çalışmak hiçbirimizin yapabileceği bir şey değil.
BU DÜŞMANCA DAVRANIŞLARIN SEBEBİ NEDİR?  POLİSLE HALKI KARŞI KARŞIYA GETİRENLER KİMLERDİR?
Hepimiz izliyoruz, Tomolarla müdahale ediliyor, tazyikli su sıkılıyor, gaz bombası atılıyor. Antakya’da ölen genç partimizin gençlik kollarına üye. Otopsi sonuçları ne  diyor biliyormusunuz? Yakın mesafeden atılan gaz bombasıyla kafatasının dağılması. Bakın yakın mesafeden gaz Bombası atılıyor. Bunun görüntüleri de  mevcut. Gaz bombası atılırken hedef alınarak atılıyor. Bu düşmanca davranışın sebebi nedir? Polisle halkı karşı karşıya getirenler kimlerdir? Ben şuna inanmıyorum. Hiçbir polis vicdanı rahat şekilde bunları yapmıyor. O poliste bizim gibi vatandaş. O Polislik mesleğini icra ediyor, ben veterinerlik mesleğini, sizde gazetecilik mesleğini icra ediyorsunuz.  Ama onların yapısı daha farklı. Emir komuta zinciri var. Toplumsal olaylarda kesinlikle infial yaratılmaması gerekir. Ortada bir örgüt yok, halk var. Olaylar nasıl başladı hatırlayalım, Taksim Gezi parkında çadırlarını kurmuş, çimler üzerinde oturan, kitap okuyan insanlar vardı. Bu insanlara sabah 05.00’te tazyikli suyla müdahale edildi. Ondan sonra da bu olaylar başladı.”
- Sizce neden saat: 05.00’te buradaki halka müdahale edildi. Şeklinde sorduğumuz soruya, CHP Babaeski İlçe Başkanı Veteriner Ozan Yetkin Hazar şöyle cevap verdi: “ Bireileri emir verdi. Onları oradan kaldırın denildi. Aslında bu sorunun cevabını orada bulunan görevli polis teşkilatının başındaki insanlar cavaplamalı. Bu müdahale emrini alan polis kimden aldı? Onu tespit edeceksiniz. Ondan sonra da o tespit ettiğiniz kişi bu emri kimden aldı? Bunu tespit edeceksiniz.


İSTESEK FACEBOOK’LA TWİTTER’I KAPATIRIZ.
Gezi Parkına Topçu kışlası yapacaksınız. AKP’nin amacı üzüm yemeyi geçmiştir. AKP’nin amacı artık bağcı dövmektir.
Tayyip Erdoğan ne dedi? “Biz istesek oraya milyonları toplarız.” Biz diyor. Biz varız, birde işte işte siz varsınız. Diyor. İstesek yaparız, oraya milyonları toplarız diyor…
Bülent Arınç ne diyor? “İstesek Facebook’la, Twetter’Ikapatırız.” Diyor. Aslında söylemek istediği şey, kapatmadığımıza şükredin demek. Bu da biz istediğimiz zaman her şeyi yaparız demektir. Böyle bir şey yok. Demokratik topğlumlarda  Kimse istediği zaman istediği şeyi yapamaz. Bir iş yapılacaksa bunda toplumsal fayda aranır. Sosyal paylaşım sitelerinin kapatılmasında toplumsal faydamı vardır? yoksa toplumsal kısıtlamamı?”
POLİSİN SEVECEN,BABACAN TAVRINI EKSTRA BİR DAVRANIŞ GİBİ GÖRÜR HALE GELMİŞİZ.
Kırklareli’deki gösterilerde Emniyet yetkililerinin çok anlayışlı ve sevecen bir tavır sergilediğini belirterek, göstericilere olumsuz davranmadıklarını hatırlatmamız üzerine,
 CHP İlçe Başkanı Hazar şunları söyledi; “ Siz polisin anlayışlı ve sevecen davrandığını söylüyorsunuz. Şimdi sizin söylediğinizden yola çıkarak, ne hale geldiğimizi görelim. 2002’den bu güne kadar olan 11 yıllık sürece bakın nereye gelmişiz. Polis sevecen, babacan tavır sergiledi. Bu çok güzel. Bu tavır taktir edilmeli. Ama bakın biz polisin bu tavrını ekstra bir davranış gibi görür hale gelmişiz.
 Zaten polisin toplumsal olaylarda görevi kaskını giyip, gaz bombalarını kuşanıp, tomolara binip müdahale etmek değildir ki. Polis tansiyonu elinde tutacak, tansiyonu düşerecek taraftır.
CANINI ACITAN BİR ŞEYE TEPKİ  VERMEK DOĞAL BİR REFLEKSTİR. BUNU HOŞ GÖRMÜYORSAK İNSANLIKTAN ÇIKMIŞIZ DEMEKTİR.
 İnsanların bir tepkisi vardır. Bunu yok sayamazssınız. insanlar 81 İlde eylem yapıyorsa bir şey var demektir. Niye bunu kimse düşünmüyor. Sadece eylemin bastırılmas düşünülüyor.
Hatay Reyhanlı’da son 1 yıldır eylem yapılıyor. Sürekli eylem yapılıyor. Niye Reyhanlı’ya bir şey yapılmıyor? Oradaki halkın hassasiyetleri göz önünde bulundurularak bir şey yapılmadı da illa bir patlamamı olması gerekli? O mikro ölçek, makro ölçeğe gelelim. İlla patlamamı olmalı? İnsanların ölmesi mi gerekiyor? Mikro ölçekte hepimiz siyasi erkiz. Makro ölçekte Genel Başkanım siyasi bir erktir. Çeşitli partilerde olabiliriz. Ama öncelikle insanız. İnsanlık dürtüsü, insanın doğal refleksidir. Canını acıtan bir şeye tepki vermek te doğal bir raflekstir.  Bu doğal refleksi hoş görmüyorsak o zaman insanlıktan çıkmışız demektir.
Bakın en ufak şeye tahammülü olmayan bir Başbakanla baş başayız. Türkiye yerinden oynamış, bütün dünya Türkiye’yi konuişuyor, Başbakan yurt dışı gezilerine gidiyor…
ÖZGÜRLÜKLERİ KONTROL ALTINA  ALMANIN EN İYİ YÖNTEMİ,ÖZGÜRLÜKLERİ SONUNA KADAR KULLANDIRMAKTIR.
Kırklareli’de, Babaeski’de polis sakin. Polisle birlikte halkta ölçüsünü bilir. Özgürlükleri kontrol altına almanın en iyi yöntemi, özgürlükleri sonuna kadar yaşatmaktır. Siz insana bir şeyi yapma derseniz o insan onu yapar. Bir rahat bırakın ya, rahat bırakın…
Kırklareli’de polis göstericileri AKP binası tarafına bıramıyor. Bu da yanlış. O gençler gidip AKP binasına siyah çelenk bırakabilir. Bu Demokratik bir tepkidir. Siz bunu engellerseniz, bir tanesi uzaktan bir taş fırlatır ve o camı kıarar. Durun diyene kadar, 200 tane taş yer o bina.  Bir takım şeyleri Demokratik ölçüde yapmak gerekir. AKP bir partidir. Bir şeyleri yanlış yapıyorsa bunun karşılığında Demokratik tepkilerle de karşılaşacaktır.
SADECE CHP DEĞİL, HALK AKP İLE REJİM TARTIŞMASI YAŞIYOR.
 Hatırlayın 10 yıl ANAP iktidarı yaşadık. Ben küçüktüm. Hayel meyel hatırlıyorum.  Hatırlamadığım ama oukuduklarımdan öğrendiğim DP iktidarı vardı. Onlarda 10 yıl bu Ülkeyi yönetti. Bakın bu ciddi bir tespit. Ne DP, ne ANAP iktidarında CHP onlarla rejim tartışması yaşamadı.
Köylüye şunu vermedin, işçiye şunu vermedin, memura şunu vermedin. Sağlık politikan yanlış. Bunlar tartışıldı.
Ama şuan sadece CHP değil, Halk AKP ile rejim tartışması yaşıyor. Yani sorun rejim sorunu.
Bülent Arınç, Bizim rejimle sorunumuz yok diyor.  Rejimle sorununuz yoksa, o zaman insanların aile planlamasına neden müdahale ediyorsunuz? Nasıl giyineceklerine neden müdahale ediyorsunuz?
Hangi saatte ne içeceklerine niye müdahale ediyorsunuz? Rejim sorununuz yoksa, benim istediğim gibi yaşa, ne yaparsan yap demek diktatörlüğün bir önceki adımıdır. Daha sonra da, ne yaparsan yap kısmını çıkar ve benim dediğim gibi yaşayacaksın kalsın.
ABD’de Sayın Başbakanının eşine bir kitap hediye ettiler. O kitap niye hediye edildi? Orada verilen bir mesaj vardı. Diktatör ve diktatörlükle ilgili bir kitaptı o kitap.  Orada bir mesaj vardı. O ince mesajı kendilerine o kitabı hediye ederek verdiler.
İster sevelim, ister sevmeyelim %48 bir oyları var. Pekiyi bu %48 nediyor?
Başbakan onları evde zor tutuyorum diyor. Acaba evde tutmasa kaç tanesi dışarı çıkacak? Ben söyliyeyim, taş çatlasın %10. Çünkü bunların mücahit dedikleri kısmı o kadar. Yani ideolojik olarak onlara bağlı kesim taş çatlasın %10 civarı.
Başbakan “Ortalığı germeyin, herkes sakin olsun, bu işler böyle olmaz” diyor. İşte, “Sen oraya  20 bin toplarsan, ben 200 bin toplarım” diyerek zaten ortalığı sen geriyorsun. Sonrada germeyin diyorsun. Böyle bir yaklaşım tarzı yok. Başbakanın anlamadığı nokta bence burası.

BABAESKİ’DEKİ EYLEMLERDE AKP’YE OY VERENLER VAR. BUNLARI İSİM,İSİM SÖYLEYEBİLİRİM.

Biz  Babaeski’deki eylemlere katılımcı olduk. Katılımcı da olacağız. Beni en çok mutlu eden Atatürk Cumhuriyeti doğru kişilere emanet etmiş.
Türkiye’nin her tarafında gençler, parti ayırmaksızın, dernek ya da kuruluş ayırmaksızın biraraya gelmiştir.  Atatürk’ün emanetini korumaya almıştır. Ben olaylara böyle bakıyorum. Evet polisimiz Babaeski’de de  hassas davranıyor.  Bizim hassasiyetlerimizi anlamaya çalışıyorlar. Ben eminim Kaymakam beyde hassasiyetlerimiz anlıyor. Bizim Babaeski’de amacımız Bağcıyı dövmek değil, üzüm yemektir. Eylemlerde her hangi bir parti bayrağı yok, dernek bayrağı yok. Ben size net bir şekilde söyliyeyim, eylemlerde AKP’ye oy verenlerde var. Bunları isim isim söyleyebilirim.
Şunu iyi naliz edip, iyi düşünmek lazım. Kırklareli’de ya da Babaeski’de yapılabilecek olası sert müdahaleler, gözaltılar bence ciddi tepkiler doğurur.  Gösteriler katılanlar 18-19 yaşında çocuklar. Slogan atıyorlar, “Faşizme karşı omuz, omuza” Bir tanesine Faşizm nedir? Diye sordum. Çocuk bilmiyorum dedi. Evet attığı sloganın ne olduğunu bile bilmiyor ama hepsinin kafasında aynı algı var. Mustafa Kemal Atatürk ve  Cumhuriyet.
Babaeski’de benimde katıldığım yürüyüşte katılanların sayısının 3 bin kişi civarında olduğu söylendi. İnanın yürüyenlerin %70’i 25 yaş altıydı. Bu %70’in içinde MHP’liler,CHP’liler,AKP’liler ve hiçbir partiye üye olmayanlar vardı.” Dedi.

12 Haziran 2013 Çarşamba

Bugünkü seçim durağımız Kırıkköy

KIRKLARELİ GÜNLÜĞÜ
 
farukceylan39@gmail.com
Faruk Ceylan
 
Bugün arkadaşımız Erdoğan’la Kırıkköy’deyiz. Kırıkköy nüfusu 2 binin altında olup kapanacak AK Partili Belediyelerden biri.
Başkan Abdurrahman Gürkan’ı makamında bulamadığımız için vatandaşla görüşmek üzere Belediye binasından ayrılırken Başkan’la yolda karşılaştık. Ayak üstü hal hatır soruştuktan sonra Başkan’ın işlerinin yoğunluğundan oturup görüşme imkanı bulamadık. Bizde Kırıkköy’lü vatandaşımıza misafir olduk. Sabah çayımızı onlarla içtik. Belediye kapanacağı için burada bir seçim heyecanı göremedik. Sokaktaki vatandaş özellikle ikinci dönemi baz alarak, Başkan’dan çok memnun olmadıklarını, bugün seçim olsa yeniden kazanma şansının da zor olduğunu söyleyerek, Başkan’ın halkın çok fazla içinde olmadığını, kendisini biraz halktan tecrit ettiğini ifade ettiler.
2004 Seçimleri’nde AK Parti Adayı Abdurrahman Gürkan 669 oy alarak Belediye Başkanlığı’nı kazanmış. Gürkan’ın ardından CHP 416, DYP 347, MHP’de 4 oy almış.
2009 Seçimleri’nde AK Parti adayı Abdurrahman Gürkan 773 oy alarak ikinci defa Başkanlık koltuğuna otururken, CHP bir önceki seçimde aldığı 438 oyu, 648’e yükseltmesine rağmen bu artış seçimi kazanmasına yetmemişti. 2004 Seçimleri’ne katılmayan DSP ise bu defa seçime katılmış ve ancak 68 oy alabilmişti. MHP ise 5 oyluk bir artışla 9 oy ulaşmıştı.
Yasa gereği kapanma kararı uygulanırsa 2009 Seçimleri Kırıkköy için son Belediye Seçimi olarak tarihe geçecek ve Kırıkköy bundan sonra Muhtarlıkla yönetilmeye devam edecek.

2 Haziran 2013 Pazar

Tepkilerinizi Yasalar çerçevesinde verin. Sakın dolmuşa binmeyin…

Kırklareli Günlüğü


Faruk Ceylan
farukceylan39@gmail.com

Önceki gün  Taksim Yürüyüş Parkında,  İstanbul polisinin sert müdahalesi ve olaylarda yaralanan vatandaşlar için protesto yürüyüşü yapmak isteyen gençler,  31 Mayıs  akşamı sosyal paylaşım sitelerinden yapılan paylaşımlarla,  gece saat 02.00’de,  Ülkücü   ve CHP’li  gençlerden oluşan   iki  grubun Dingiloğlu Parkı önünde toplanmasını sağladılar.
Saat 02.00 olunca takvimin  yaprağı da 1 Haziran’ı gösterdiği bu saatte  İki grupta protesto yürüyüşü yapmak istediler. Kırklareli İl Emniyet Müdür Yardımcısı Tayfun Oktay  ve Güvenlik Şube Müdürü Ogün Vural  öfkeli gençleri ikna etmek için çok uğraştılar. Büyük  özveri ile gençleri dinlediler. Onlara makul ve mantıklı cevaplar vererek, belki de bir felaketin yaşanmasına izin vermediler. Ya da  can  kaybına. Bu arada Ülkücü Gençlerin Polisle tartışma diyaloğuna  girmediklerini  gözlemledim.
Emniyet mensupları, gençlerin yaşına inerek, kurdukları iletişimde  onlardan biri olduklarını hissettirdiler. Gençlerin öfke derecesi her konuşmanın  ardından biraz  daha düştü, sertlikler yumuşadı ve bir müddet sonra müdürüm diye hitap ettikleri Şube Müdürü Vural’a, Abi diye hitap etmeye başladılar.   Sert tepkiler samimi diyaloglara dönüştü. Bazı gençlerin konuşurken, Vural Müdürün koluna girdiğini, omuz’una dokunduğunu  gördüm…
 Kanı kaynayan ve hata yapmaya çok müsait yaşta ki  bu delikanlıların tabiri caiz ise, kan grubunu yakalamanın ve kötü sonuçlara sebep olacak taşkınlıklarına fren olabilmenin herkesin harcı olduğunu sanmıyorum.
Tayfun Müdürün ve Ogün Müdürün bu özverisini diğer Emniyet mensuplarının da taşıdığını  gözlemledim.
Tayfun ve Ogün  Müdür Devletin şefkatini,  gençlere gösterirken,  diğer emniyet görevlileri de aynı şefkatli üslupla destek verdiler ve bu samimi  konuşmalara müdahil oldular.  Resmi üniformalı ve joplu Polisler gruba  yakın mesafede durmadı,  mütealaları uzaktan izleyerek gerginliğin arttırmasına da meydan vermediler. Gece yarısından sabaha kadar devam eden süreçte,  Kırklareli  Emniyet mensuplarının tam bir takım olduğunu ve çıkan olayları bastırmak yerine, olayın çıkmasına izin vermemeyi tercih ettiklerini   açıkça gördüm.  
 Devletin Şefkatli elini uzatıp,  karşılarında ki o genç eli sıkı sıkı tutarak olumsuz bir şey yaşanmasına meydan vermedikleri için,  birlikte sabahı ettiğim tüm Emniyet personeline gönülden teşekkür ederim.
Gençlerimizin de bu güzel yaklaşımları olumlu karşılayarak, öfkelerini büyük ölçüde kontrol etmelerinden ve bir taşkınlık yaparak, sonuçta herkesin üzüleceği bir olaya sebebiyet vermedikleri için  onlara da gönülden teşekkür ederim.
Genç  Kardeşlerim, ben ve bizim kuşak arkadaşlar sizlerin yaşındayken  bazı  hatalar yaptık. Yıllar ilerleyince hata olduğunu anladık. Lütfen siz bu hataları yapıp, yıllar sonra anlamayın…
Bu cümlelerim yanlış anlaşılmasın. Vatan, Millet ve Bayrak konusunda, dini inancınız konusunda çok duyarlı olun. Asla sessiz kalmayın. Gerekiyorsa bu değerler için canınızı ortaya koyun ama hak ararken, haksız duruma düşmeden, yasalar çerçevesinde her türlü hakkı sonuna kadar arayın, tepkilerinizi de yasalar çerçevesinde verin. Sakın dolmuşa binmeyin…


Taksim Olaylarının Kırklareli’de Protesto edilmesi Gece Saat 02.00’den, Sabah 05’e kadar devam etti.


KIRKLARELİ’DEN TAKSİME GECE DESTEĞİ

*Ülkücü ve CHP’li gençlerden oluşan öfkeli kalabalık, Başbakan ve Hükümet aleyhinde sloganlar attı. Güvenlik Şube Müdürü Ogün Vural’ın protestoculara gayretli bir şekilde sabırlı ve yumuşak yaklaşım göstermesi taşkınlık yaşanmasını önledi.
Önceki gün Taksim’de meydana gelen olayları protesto etmek için Kırklareli’ de 31 Mayıs akşamı sosyal paylaşım sitelerinden yaptıkları paylaşımlarla gece saat 02.00’de,  Ülkücü gençler ve CHP’ li  gençlerden oluşan önce 300 kişi kadar, ilerleyen saatlerde 100 civarına  düştüğü gözlenen bir grup Dingiloğlu Parkı önünde toplandılar.  Taksim Yürüyüş Parkı olaylarında İstanbul polisinin sert müdahalesi ve olaylarda yaralanan vatandaşlar için protesto yürüyüşü yapmak istediler.
 Kırklareli İl Emniyet Müdür Yardımcısı Tayfun Oktay ile Güvenlik Şube Müdürü Ogün Vural’ın, gençlerin izinsiz yürüyüş yapmalarının suç olduğunu ve dağılmalarını istemeleri üzerine gençler tepki vererek yürümekte ısrar ettiler. Gayretli bir şekilde sabırlı ve yumuşak yaklaşım göstermesi dikkatlerden kaçmayan Güvenlik Şube Müdürü Ogün Vural, öfkeli gençleri ikna etmek için yaklaşık 1 saat uğraştı. Ancak Konuşmalar sonuç vermedi.
Öfkeli protestocu gençler “ Biz polisimizi, askerimizi öldürmüyoruz.  Bebek katili, Terörist Apo itinin posterleriyle de yürüyüş yapmıyoruz.  Polisimiz içinde, toplum için de bir tehlike arz etmiyoruz. Protesto yürüyüşümüzü yapacağız. Taksim Yürüyüş Parkı olaylarında İstanbul polisinin sert müdahalesi ve yaralanan vatandaşlarımız için yürüyeceğiz”  diyerek sloganlar eşliğinde yürümeye başladılar. Dingiloğlu Parkı önünden, Vilayet meydanına kadar yürüyen gençler, Başbakan Recep Tayip Erdoğan aleyhinde sloganlar atarak Hükümeti istifaya davet ettiler. Öfkeli kalabalığın sloganlarıyla uyanan birçok aile uykularını bölerek çıktıkları balkonlarından protestocu gençlere alkışlarıyla destek verdiler.

Daha sonra Vilayet Meydanındaki Atatürk heykeli önünde toplanan gençler burada da bir müddet protesto sloganları attıktan sonra istiklal marşını, ardından da 10. Yıl marşını okudular.
Güvenlik Şube Müdürü Ogün Vural’ın yumuşak bir üslupla Atatürk heykeli önünde toplanan gençleri dağılarak evlerine gitmeleri için ikna etme çabaları sonuç vermedi. Gençler, Belediye Başkanından Taksim’e gitmek için otobüs vermesi taleplerinin Başkan Cavit Çağlayan’a iletilmesini istediler. Cavit Çağlayan’la kurulan irtibatta, gençlerin Oto Gara gidip araçlara binmelerini, yol parasının tarafından ödeneceği söylentisi bir ara ortalıkta dolaştı. Bu bilginin doğruluk derecesi teyitsiz kaldı.
Öfkeli kalabalık Emniyet yetkililerine, “ Müdahale etseniz de, biz yürüyeceğiz” diyerek direttiler, Başbakan ve Hükümet aleyhinde sloganlar atarak, yürüyüşlerini Vali Konutunun önünden, Subay Orduevi istikametine doğru sürdürdüler.  Defterdarlık önünden yürüyerek tekrar Vilayet Meydanına geldiler. 
Gece 02.00’de başlayan ve Sabah 05.00’e kadar devam eden protesto yürüyüşü, son defa Güvenlik Müdürü Vural’ın devreye girmesiyle ve gençleri evlerine gitmeye ikna etmesiyle son buldu
(Faruk CEYLAN)