22 Kasım 2012 Perşembe


Kırklareli Günlüğü

Trakya nükleer çöplük olmasın


Faruk Ceylan
Dünyanın ikinci büyük, Türkiye'nin en büyük Longoz ormanlarına sahip Demirköy'e bağlı İğneada beldesi Beğendik köyü halkı belgede kurulacak olan Termik Santral için Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci başlatılmasını protesto etti.
Köy halkı Balıkçılık, hayvancılık ve ormancılıkla geçindiklerini, Beldenin bir turizm beldesi olduğunu söyleyerek, " Longoz ormanları yerli yabancı Turistlerin akın ettiği bir doğa harikası ve mirası. Termik santral yapılınca Longoz ormanları, balıkçılık ve hayvancılık, beraberinde turizm ölecek. Yetkililerin sağır ve dilsiz tavrı kabul edilecek bir şey değil. Nükleer santralin kurulmaması için halk olarak her türlü tepkiyi ortaya koyacağız. Canımız pahasına bölgemizin nükleer çöplük olmasına izin vermeyeceğiz. Gerekirse bu uğurda öleceğiz ama Nükleer santrallerini de, yetkililerini de köyümüze sokmayacağız. Bu sadece köyümüzün değil tüm Trakya'nın sorunudur. " diyorlar ve Kırklareli
Milletvekillerinden destek bekliyorlar.
Kırklareli Milletvekili M.Siyam Kesimoğlu kurulması planlanan Termik santral için meclis araştırma önerisi vererek Beğendiklilere destek olma çalışmalarını başlattı.
35 yıldır seçim vaadi olan İnci Dere'ye Çağlayan'dan çılgın proje
Belediye Başkanı Cavit Çağlayan, İnci Dere projesiyle İnci Dere'nin adına layık bir yer olacağını basına açıkladı. Başkan Çağlayan, Sosyal yaşam alanları, koşu ve bisiklet parkurları, çocuk oyun alanları, açık hava spor kompleksi ve piknik alanlarıyla 2.500 m. uzunluğunda, 200 bin metrekare alanıyla bu alanda yaşamanın ayrıcalık olacağını söyledi.
İnci derenin ıslahı benim hatırladığım kadarıyla 35 yıldır her seçim döneminde Belediye
Başkan adaylarının seçim vaadi olarak ortaya koyduğu ama bu güne kadar bununla ilgili somut hiç bir şey yapılmadığı bir proje. Kadir Gökçe'nin Belediye Başkanlığı döneminde ıslah çalışmalarıyla ilgili bir çalışma başlatılmışsa da sonlandırılamamış, o arada
Belediye Başkanı değişmişti.
Kırklareli'nin 35 yıldır kanayan yarası olan ZENCİ dere, nihayet Başkan Çağlayan'ın attığı bu adımla yeniden İnci dere olma projesi hayata geçerse Kırklareli için çılgın bir proje olacağı kesin. Vatandaş Çağlayan'ın mükemmel bir alan ortaya koyacağı bu projeyi sevinçle karşıladıklarını söylerken, "Derenin ıslah edilerek bu kütü kokulardan, mikroptan kurtarılması bile çok önemli. Bir de böyle mükemmel bir proje hayata geçerse bunu gerçekleştirecek olanlar Kırklareli tarihinde silinmeyecek bir yer alacaktır." diyorlar.
Kırklareli'nin artık Artiz mektebi var
Babaeski'de artiz mektebi açıldı. Artiz mektebinde verilecek eğitimlerle Vatandaş film ve dizilerde, reklam filmlerinde oynama imkanı bulacak. Haydi hayırlısı. Böylearayışları olanlar için güzel bir imkan.
Artiz mektebinin açılışı Babaeski Kaymakamı M.Asım Alkan, Belediye Başkanı AbdullahHacı ve Ak Parti İl Başkanı Hüsmen Terkin tarafından yapıldı. İl Başkanı Terkin; "Türkiye'de beni tanımayan kalmadı. Bir filmde oynasam büyük reyting alırım" diyerek bir espri de yapmış.
Faruk Ceylan yazılarını www.gazetetrakya.com dan takip edebilirsiniz.


Kırklareli Günlüğü

Türk Milleti 74 yıldır yetim

Faruk Ceylan
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü, ölümünün 74. yıl dönümünde tüm yurtta, KKTC'de ve dış temsilciliklerde ve Kırklareli'de törenler ve çeşitli etkinliklerle anıldı. Ölümüyle tüm Dünyayı yasa boğan Atatürk'ün ilk hastalık belirtisi 1937 yılında ortaya çıktı. 1938 yılı başlarında Yalova'da bulunduğu sırada, ciddi olarak hastalandı. Buradaki tedavi olumlu sonuç verdi. Fakat tamamen iyileşmeden Ankara'ya yaptığı yorucu yolculuk, hastalığının artmasına sebep oldu. Bu tarihlerde Hatay sorununun gündemde olması da onu yormaktaydı. Hasta olmasına rağmen, Mersin ve Adana'ya geziye çıktı. Kızgın güneş altında askeri birliklerimizi teftiş edip tatbikat yaptıran Atatürk, çok yorgun düştü. Ülkü edindiği milli dava uğruna kendi sağlığını hiçe saydı. Güney seyahati hastalığının artmasına sebep oldu. 26 Mayıs'ta Ankara'ya döndükten sonra tedavi ve istirahat için İstanbul'a gitti. Doktorlar tarafından, siroz hastalığı teşhisi kondu. Deniz havası iyi geldiği için, Savarona
Yatı'nda bir süre dinlendi. Bu durumda bile ülke sorunlarıyla ilgilenmeye devam etti.
İstanbul'a gelen Romanya kralı ile görüştü. Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. 4 Temmuz 1938'de Hatay Antlaşması'nın yürürlüğe girmesi Atatürk'ü çok sevindirip moralini düzeltti. Temmuz sonlarına kadar Savarona'da kalan Atatürk'ün hastalığı ağırlaşınca
Dolmabahçe Sarayı'na nakledildi. Fakat hastalığı durmadan ilerliyordu. O'nun hastalığını duyan Türk halkı, sağlığıyla ilgili haberleri heyecanla takip ediyor, bütün kalbiyle iyileşmesini diliyordu. Hastalığının ciddiyetini kavrayarak 5 Eylül 1938'de Vasiyetini yazıp servetinin büyük bir kısmını Türk Tarih ve Türk Dil kurumlarına bağışladı.
Ekim ayı ortalarında durumu düzelir gibi oldu. Fakat çok arzuladığı halde, Ankara'ya gelip Cumhuriyetin on beşinci yıl dünümü törenlerine katılamadı.
29 Ekim 1938'de Türk Ordusu'na yolladığı mesaj, Başbakan Celal Bayar tarafından okundu. "Zaferleri ve mazisi insanlık tarihi ile başlayan, her zaman zaferlerle beraber medeniyet nurlarını taşıyan kahraman Türk ordusu!" sözü ile Türk Ordusu'nun önemini belirtmiştir. Yine aynı mesajda "Türk vatanının ve Türk'lük camiasının şan ve şerefini, dahili ve harici her türlü tehlikelere karşı korumaktan ibaret olan vazifeni, her an ifaya hazır ve amade olduğuna benim ve büyük ulusumuzun tam bir inan ve itimadımız vardır" diyerek Türk Ordusu'na olan güvenini belirtmiştir. Atatürk 1 Kasım 1938'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılış töreninde de bulunamadı. Hazırladığı açılış nutkunu Başbakan Celal Bayar okudu. Atatürk bu nutkunda ülkenin imarı, sağlık hizmetleri ve ekonomi konularındaki faaliyetleri açıkladı. Bundan başka eğitim ve kültür konularına da temas edip gençliğin milli şuurlu ve modern kültürlü olarak yetişmesi için İstanbul Üniversitesi'nin geliştirilmesi, Ankara Üniversitesi'nin tamamlanması ve Van Gölü civarında bir üniversitenin kurulması için çalışmaların yapıldığını belirtti. Türk Tarih ve Türk Dil kurumlarının çalışmalarından duyduğu memnuniyeti açıkladı. Ayrıca Türk gençliğinin kültürde olduğu gibi spor sahasında da idealine ulaştırılması için Beden Terbiyesi Kanunu'nun uygulamaya konulmasından duyduğu memnuniyeti belirtti. Atatürk, ölümüne kadar memleket meselelerinden bir an olsun uzak kalmamıştı.
Atatürk'ün hastalığı tekrar şiddetlendi. 8 Kasımda sağlığıyla ilgili raporlar yayımlanmaya başlandı. Bütün memleketi tekrar derin bir üzüntü kapladı. Her Türk'ün kalbi onun kurtulması dileğiyle çarpıyordu. Ancak, kurtarılması için gösterilen çabalar sonuç vermedi ve korkulan oldu. Dolmabahçe Sarayı'nda 10 Kasım 1938 sabahı saat dokuzu beş geçe, insan için değişmez kanun, hükmünü uyguladı.
Mustafa Kemal Atatürk aramızdan ayrıldı ve Türk Millet'ini yetim bıraktı. Bu kara haberle, yalnız Türk milleti değil, bütün dünya ağladı, yasa büründü.
Ulu önder M.Kemal Atatürk'ümüzün aramızdan ayrılışının 74. Yılında onu sevgi, saygı ve özlemle yad ediyor, mekanı Cennet olsun diyorum.
Faruk Ceylan yazılarını www.gaztetetrakya.com dan takip edebilirsiniz.

8 Kasım 2012 Perşembe

Devlet Bahçeli yeniden Genel Başkan



Faruk Ceylan
MHP'de Devlet Bahçeli yeniden Genel Başkan seçildi. Hayırlı Olsun. Ancak delegeler
MHP'de değişim gerekliliğini de ortaya koydu. 10. Yıl Genel Başkanlık yapan
Bahçeli'nin karşısına çıkan Koray Aydın'ın 1200 delegeden 441'nin oyunu almış olması hiç de yabana atılacak bir rakam değil. Birçok otorite geçinen kongre öncesi Aydın için ancak 40-50 oy alır diyorlardı...
Kongreden çıkan bu sonuçtan sonra MHP yapılacak olan ilk mahalli seçimde başarılı olmak zorunda. Olmazsa durum biraz Bahçeli aleyhine karışır. Siyasette de, sporda da başarı esastır. Dün yoktur, hep bugün vardır... Gerçi Bahçeli'nin geçmişte uyguladığı politikalar da ülkücü camia tarafından koşulsuz kabul görmemiş ve çokça eleştirilmişti. Olası başarısızlıkta Bahçeli'nin koltuğu sallanabilir. Bugün ona oy verenlerin adresi Koray Aydın olabilir...
Vatandaş dertli, Karaumur Caddesi motokros pistine döndü
Karaumur Caddesi trafiğe kapandı. Esnafta halkta bu uygulamadan memnun kaldı.
Ancak caddenin trafiğe kapanmasından sonra motosikletlerin akınına uğraması ve trafiğe kapalı alanın motokros sahası haline gelmesi hem esnafın, hem de vatandaşın canına tak etti. Gençlerin Karaumur caddesinde motosikletleriyle hız denemesi yaptığı ve tehlike yarattığı şikayetleri had safhaya geldi. Esnaf ve Vatandaş yetkililerin bu konuda, can ve mal kaybı olmadan gerekli tedbiri almalarını bekliyorlar.
Kaldırımlar çöküyor…
Belediye Başkanlığının yol ve kaldırım yapma çalışmaları da Kırklareli'nin çehresini değiştiriyor ve güzelleştiriyor ama yağan yağmurlardan sonra kaldırımların çökmesi bir facia.
Çöken kaldırımları yerinde görmek için dolaşırken Belediye Başkan Yardımcısı Ünal Başkur'la karşılaştım. Yapılan her işte gösterdiği duyarlılığı kaldırımları yerinde inceleyerek gösterdiğine şahit oldum. Başkur ayaküstü sohbetimizde yağmurun yağmasının iyi olduğunu ve bu aksaklıkları tespit edip yüklenici firmaya gerektiği şekilde yaptırmadan teslim almayacaklarını söyledi.
Her zaman taktir ettiğim çalışkan, güler yüzlü ve Kırklareli'nin güzel görüntüsünün mimarı Park ve Bahçeler Müdürü Selçuk Tanta yine boş durmamış ve Arastanın önünde kaldırımlar bittiği gün çam ve çiçeklerle harika bir görüntüye bize de dışarıdan gelenlere de en güzel şekilde sunmuş. Teşekkürler.
Selçuk Müdür, sen sunduğun güzelliklerle, Kırklareli'nin gizli kahramanlarındansın...
www.gazetetrakya.com

5 Kasım 2012 Pazartesi

Yakup Kadri Ceylan'ı rahmetle anıyoruz.




*Kırklareli sevdasıyla abideleşen Ceylan 18 yıl önce aramızdan ayrıldı.

Kırklareli’ne hizmetleriyle ve Kırklareli sevdasıyla abideleşen, siyasi fikri ve inancına bakmadan Kırklareli insanının yardımına Kırklareli’li olma mantığı ile koşan ve onları kucaklayan, Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdür Yardımcısı, örnek bürokrat, yeri dolmayan insan Yakup Kadri Ceylan 6 Kasım 1994 yılında çok sevdiği binlerce Kırklareli’linin göz yaşları arasında ebediyete uğurlanmıştı. Genç yaşlı hiç kimse Kırklareli tarihinde bu kadar insanı bir araya toplayan bir başka cenazeye tanık olmamıştı. Genç yaşta hayata veda etmesi ise Kırklareli’nin şanssızlığı olmuştu.
Kırklareli aşığı Yakup Kadri Ceylan, gençlik yıllarında  Milli sporcu olarak (Boks branşında) Kırklarelinin adını tüm Türkiyeye duyurmuş, 1973 yılında Hürriyet Gazetesinin düzenlediği Yılın Sporcusu anketinde Yılın Sporcusu seçilmiş,  şimdiki adıyla Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, o günkü adıyla Beden Terbiyesi Bölge  Müdürlüğünde   Türkiyenin en genç Bölge Müdürü olarak görev yapmış, görev süresince amatör sporda yüzlerce  gence Ülke çapında başarı getiren imkanları sunmuş, binlerce gence de spor yapma imkanı sağlamıştı.

 Ticaret lisesinde öğretmenlik yaptığı dönemlerde derse girdiği sınıflarda yüzde yüz başarı seviyesine  ulaşarak örnek bir eğitimci olmuş, Vatanına, Milletine ve ailesine faydalı bir kuşak yetişmesi için özveriyle çalışmıştı. Öğrencileri bu gün hala    Ben Yakup hocanın öğrencisiyim diyerek bu ayrıcalığın gururunu yaşamaktadırlar. Yakup Kadri Ceylan Bir dönem Tercüman, Sonhavadis ve Gerçek gazetelerinde haber ve köşe yazıları da yazdı.
 Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürlüğünde Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptığı süre içinde Ankarada bir Bürokrat gibi değil, Milletvekili gibi çalışmış, hemşehrilerinin resmi ve özel tüm işlerini anında sonuçlandırmış, onların tüm sorunlarında gece gündüz demeden yardımlarına koşmuştu.

Aradan geçen 18 yıla rağmen hala evimizde, kahvede, pazarda onu konuşuyorsak, çözümsüz bir işimizde hala onu hatırlayabiliyorsak, onun insan sevgisini, onun Kırklareli aşkını, Türkiye sevdasını, Tarih boyunca birçok siyasi tarafından sadece seçimden seçime hatırlanan ve bir tarafa itilmiş Kırklareli insanına kimliğini bahane ederek ilgisizliğe maruz bırakmamasını, dürüstlüğünü,  istisnasız tüm Kırklareli'nin sevgi ve takdirini kazanmış olduğunu anlatabiliyorsak Yakup Kadri Ceylan'ların kolay yetişmediğini doğruluyoruz.
Kırklareli aşığı, Örnek sporcu, örnek eğitimci, örnek Bürokrat ve örnek insan Yakup Kadri Ceylan'ı Kırklareli insanı da ömrü oldukça unutmayacak hayır dualarıyla yâd edecektir ruhu şaad olsun.